Katalog

CUMARTESI 08 31/1/08 17:16 Page 1 CUMARTESİ EKİ 8 CMYK ? John Rambo (Rambo 4: Pearl of the Cobra) ? Şimdi Ya Da Asla (The Bucket List) ? Fidel`in Yüzünden (La Faute à Fidel) Si ne ma 8 Bu klasik aksiyon serisinin son filmi John Rambo, uluslararası camiada büyük bir üne sahip olan ve ilk üç filmde, İlk Kan, Rambo: İlk Kan II ve Rambo III’te karakteri yaratıp canlandıran Sylvester Stallone tarafından yazıldı ve yönetildi. Stallone, Julie Benz, Matthew Marsden ile Graham McTavish’in oynadığı filmde Rambo, kuzey Tayland’a yerleşerek Salween Nehri üzerinde çalışan bir bot işletmektedir. TaylandBurma sınırında (Myanmar) devam eden dünyanın en uzun sürmüş sivil savaşlarından biri, BurmaKaren mücadelesi 60. yılına girmiştir. Ancak, artık dağlarda ve ormanlarda balık tutarak, avladığı zehirli yılanları satarak geçinen, yalnız ve basit bir hayat süren Rambo savaşmayı, asilerin ya da barış gönüllülerinin peşinden gitmeyi çoktan bırakmıştır. Tüm bunlar, bir grup insan hakları misyoneri gelip de Amerikalı bir nehir rehberi John Rambo’yu aramaya başladığında değişir. Rob Reiner’in yönettiği filmde Jack Nicholson, Morgan Freeman, Sean Hayes ile Rob Morlow rol alıyor. Milyoner Edward ile araba tamircisi Carter’ın dünyaları apayrıdır. Yolları, bir hastane odasını paylaşmalarıyla kesişir ve iki ortak noktaları olduğunu keşfederler: Hayatlarının kalan kısmını yapmak istedikleri her şeyi yaparak geçirme arzusu ve kendileriyle barışma ihtiyacı. Birlikte araba seyahatine çıkarlar ve bu süreçte dost olup, hayatı dolu dolu, hoşgörü ve mizahla yaşamayı öğrenirler. Listelerine yeni şeyler ekleyerek ve yaptıkları şeylerin üzerlerini çizerek dünyanın büyüklüğüne ve güzelliğine tanıklık ederken, hepimizin kafasını kurcalayan zor sorular sormak ve daha da zor cevaplarla uğraşmak zorunda kalırlar. Oscar ödüllü ünlü yönetmen CostaGavras’ın kızı Julie Gavras’ın ilk filmi olan Fidel’in Yüzünden, İtalyan yazar Domitilla Calamai’nin çok satan aynı adlı kitabından beyazperdeye uyarlama. Julie Depardieu, Stefano Accorsi, Nina Kervel ile Benjamin Feuillet’in rol aldığı film, çatışan ideolojiler, sınıf, ulus, cinsiyet din ve aile bağları gibi konuları 9 yaşındaki bir çocuğun bakış açısıyla anlatıyor. Filmin kahramanı, babası başarılı bir avukat, annesi yazar olan 9 yaşındaki küçük Anna’dır. Şili’ye yaptıkları ideolojik bir gezi sonucu, siyasal düşüncelerini değiştiren anne ve baba, sonunda büyük evleri de dahil ayrıcalıklı yaşam tarzlarından vazgeçmeye karar verirler. Hayatı bir anda değişen Anna durumu olgunlukla karşılamaya çalışsa da mutsuzluğunu gizleyemez. ??????????????????????????????????? Yalanlarla örtülü savaş: Irak “Bir kez daha acımasız, anlamsız bir savaş yoğun trajedilere neden oluyor. Bu öyküyü on dokuz yıl önce Casualities of War filmimde anlatmıştım. Vietnam Savaşı’ndan alınması ASLI gereken dersler SELÇUK unutulmuş görünüyor. Bu öykü günümüzde nasıl anlatılabilir? Nereden başlamalı? Irak Savaşı’nda yaşanmış binbir olayın sarsıcı haberlerini okudum. Hele bir tanesi beni çok sarstı: Amerikan askerleri 12 Mart 2006’da Abeer Kasim Hamza alJanabi adlı on dört yaşındaki bir kıza tecavüz etmiş, ailesini katletmiş, kız çocuğunu tam yüzünden vurarak öldürmüş, cesedini yakmışlardı. Bu adamlar nasıl bu korkunç duruma gelmiş olabilirlerdi? Yanıtları araştırırken bu kez askerlerin günlüklerini, kitaplarını okudum, evyapımı savaş videolarını izledim, internet sitelerine girdim, YouTube videolarına baktım, savaş karşıtı sitelerde gezindim. Tümü oradaydı, videolardaydı.” Usta yönetmen Brian de Palma, 64. Venedik Film Festivali’ nde Gümüş Aslanen iyi yönetmen ödülünü alan savaş karşıtı filmi Redacted (Örtülü Gerçek/2007) için bunları söylüyor. 2007’de Toronto Film Festivali’ndeyken HDNET filmcilik De Palma’ya yüksek tanımlı video ile film çekme önerisinde bulunmuş, yönetmen de bu ortama uygun bir proje bulabilirse çalışabileceğini belirtmiş. Bu trajik katliamla sarsılan sinemacı “Redacted” adını verdiği kurgu belgeselini bir askerin video kamerasından anlatmaya karar vermiş: “Ana medyada hiç yer almayan, internet üzerinde dolaşan bir haber olarak bu öykü bence en iyi bu yaklaşımla betimlenirdi.” De Palma, altı yıldır Bush yönetiminin gerçekle ilgisi olmayan görüntülerle Amerikan toplumunun beynini yıkadığını, artık tüm yalanların ortaya çıkacağı bir dönemin eşiğine gelindiğini belirtiyor. Bu hükümetin sansürünün altını çizmek için de filmine gerçekleri örtmek, düzenlemek, kurgulamak, yayına hazırlamak, sansür etmek, hassas konuların üzerine sünger çekmek anlamını içeren Redacted (Örtülü Gerçek) adını vermiş. Irak savaşı gerçeklerinin büyük medya kuruluşlarınca sansürlenip yeniden düzenlenerek kitlelere sunulduğunu, böyle bir çarpıtmaya sürgit seyirci kalınacaksa bunun sonucundaki korkunç durumlara Petrol fışkıracak, kan dökülecek Kan Dökülecek (There Will Be Blood), hala dünyanın çanına ot tıkayan, savaşlara ve yıkımlara yol açan petrol belasının geçmişini resmediyor. Amerikan Rüyası’na yatanların kâbus görüp uyanmasına dair bir öykü bu… Yükseliş ve çöküş… İktidar hırsının bir insanın doğasında yarattığı tahribat, yılın en iyi ALPER filminde gözler önüne seriliyor. Unutmayın, fışkıracak, kan dökülecek… TURGUT petrol Kan Dökülecek, vahşi kapitalizmi eleştiren kitaplarıyla tanınan Pulitzer ödüllü sosyalist kalem Upton Sinclair’in (1878/1968) bundan 80 yıl önce yazdığı Petrol (Oil!) adlı eserinden uyarlandı. Senaryo, aynı zamanda filmi de yöneten genç rejisör Paul Thomas Anderson’a ait. Kaliforniya öykülerini, beyazperdeye yansıtmayı seven Anderson, zaten sinemaseverlere daha önce çektiği Manolya (Magnolia), Ateşli Geceler (Boogie Nights) ve Aşk Sarhoşu (PunchDrunk Love) ile gelecekte neler yapabileceğini göstermişti. Yapımın müziklerini, dünyanın en ünlü rock gruplarından Radiohead’in yetenekli gitaristi Johnny Greenwood üstlendi. Kan Dökülecek, kasvetli, karanlık ve gri tonlu bir film… Bunu sağlayan ise hiç şüphesiz görüntü yönetmeni Robert Elswit… Gelelim oyunculara… Başı, ikinci Oscar’ını kazanmasına kesin gözüyle baktığımız (ilkini Sol Ayağım / My Left Foot ile kapmıştı) 51 yaşındaki İngiliz aktör Daniel DayLewis çekiyor. İşte üstün yetenekli Daniel DayLewis’in döktürdüğü filmlerden bazıları; Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği (The Unbearable Lightness of Being), Son Mohikan (The Last of the Mohicans), Masumiyet Yaşı (The Age of Innocence), Babam İçin (In the Name of the Father), Benim Güzel Çamaşırhanem (My Beautiful Laundrette), New York Çeteleri (Gangs of New York)… Onun, Kan Dökülecek’teki oyunculuğunu tarif etmek ise inanın imkânsız… Yok, böyle bir şey… Ve diğerleri; Paul Dano, Ciaran Hinds, Kevin J. O’Connor, Dillon Freasier, Sydney McCallister, Christine Olejniczac, David Willis… Adını Tevrat’taki bir ayetten alan Kan Dökülecek’in tek rakibi ise yine Kaliforniya’da çekilen şiddet güzellemesi İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men)… Tam 8 dalda Oscar adayı olan ve şuana dek 27 ödül kazanan 35 milyon dolar bütçeli Kan Dökülecek, 15 Şubat günü gösterime girecek Yıl 1898… “Altına hücum” dönemiyle 1929 büyük ekonomik buhranı arasında, aç insanların aklına paraya minnet etmekten başka çare gelmez. Ekmek yoktur ve sefalet diz boyudur. Bulması ve çıkartması hayli zor ve zahmetli olan petrol ise, yeni bir umuttur. Yaşamını petrol bulmaya adayan ve bu uğurda her türlü tehlikeye göğüs germekten çekinmeyen çalışkan, hırslı, zalim ve kötü ruhlu Daniel Plainview (Daniel DayLewis), işte o dönemin ürünüdür. Teksas’lı Daniel, geleceği görme yetisine muktedir kaba saba bir adamdır ve henüz emekleme evresindeki petrol sektörü sayesinde, günün birinde zengin olacağından adı gibi emindir. Zaman hızla akıp geçmektedir. Güney Kaliforniya’da ‘petrol var’ bilgisini, 500 dolara gizemli bir delikanlıdan satın alan Daniel Plainview, oğlu diye bellediğimiz küçük H. W. (Dillon Freasier) ile birlikte yola koyulur. Dindar ve çokça fakir bir aile olan Sunday’ların çorak arazisi, baba ve kendisine benzetmeye çabaladığı oğlunun son durağıdır. Ayrılmaz ikili, çevreyi kolaçan ettikten sonra vakit kaybetmeden kamp kurarlar. Anlarız ki, H. W.’ye hayatı öğretmek, onu sert ve güçlü bir erkek haline getirmek, Daniel’in en sevdiği uğraşısıdır. KASABA ARTIK CAZİBE MERKEZİ Ağır aksak yürüyen, sürekli pipo içen ve alkole olan düşkünlüğü gözden kaçmayan Daniel, güce ve iktidara ulaşabilmenin planlarını kurar. En büyük destekçisi de sadık adamı Fletcher Hamilton’dur (Ciaran Hinds). Daniel ve Fletcher’in ilk işleri, Sunday ailesinin toprağını satın almaktır. (ucuza kapatmak da denilebilir) Sonra Little Boston adlı kasabanın hayal gücünden yoksun, aşırı muhafazakâr halkını toplar çevresine ve söylevini verir; “Ayaklarımızın altında okyanus gibi petrol var. Onu benden başka kimse çıkaramaz…” Daniel’e sadece kasabanın genç rahibi ve Sunday’ların büyük oğlu Eli (Paul Dano) karşı koyar. Eli, petrolün ve devamında gelişen ve değişen her şeyin, insanları derinden sarsacağı ve inanç dünyalarında çalkantılar yaratacağı gibi bir vesveseye kapılmıştır. Kendince haksızda değildir hani… (Eli, heyecanlı, ateşli, taşkın ve şifa dağıttığına inanan bir tiptir) Daniel ve adamları, yer tespiti, platform kurulması, dev petrol çıkartma vincinin yerleştirilmesi derken çoktan işe başlamışlardır. Uzun yıllar boyunca yalnızlığın hüküm sürdüğü kasaba ise bir anda cazibe merkezine dönüşmüştür. İşçilerin ölümü, kazalar ve H. W.’nin bir patlama sonucu sağır kalması… Verimsiz topraktan fışkıran kapkara petrol, lanetini de beraberinde getirmiş gibidir. Üvey kardeşi olduğunu söyleyen eski hükümlü Henry Brands’in (Kevin J. O’Connor) Daniel’in kapısını çalmasıyla her şey birbirine karışır ve bu kahramanımızın zapt edemediği öfkesini ateşler. Alçaklıkta asla sınır tanımaz. İhtiraslı, barbar ve inançsız… O, yeri gelir, çıkarları için vaftiz olmayı bile kabul eder. Petrolün Daniel’e bahşettiği zenginlik, onun cinayete meyilli ellerini bağlamayacak hatta iyiden iyiye zıvanadan çıkmasına yarayacaktır. En verimli çağında katledilen yazar ve şair Sabahattin Ali, ‘Petrol’ü okuduktan sonra dünya görüşümde değişiklikler oluştuğunu fark ettim’ demiş ve eklemişti; “Bu romanda yaşananların onda biri doğruysa namuslu bir insan mutlaka solcu olmalıdır.”… Kan Dökülecek, kuşakları etkileyen bir romanın filmi, mutlaka izlemeli… da hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çiziyor De Palma. Vietnam Savaşı’nda benzer durumlar gördüğünde Amerikan halkının tepki gösterip çarpıtmaların önüne geçebildiğini belirten yönetmen Redacted’ın da aynı etkiyi yaratmasını umuyor. Vietnam ve Irak savaşları arasındaki büyük ayrıma da değinen sinemacı o yıllarda Vietnam Savaşı’nı medyanın doğrudan doğruya izlediğini, tüm olanlardan halkın bire bir haberdar olduğunu vurguluyor: “Pentagon geçmişteki bu deneyimden sonra gazetecileri uzakta tutma kararı aldı. Bugün kitlelerin Irak Savaşı’ na yeterince karşı çıkmayışının nedeni sivil kayıpların, yaralı, ölü Amerikan askerlerin, olayların bilinmemesinden, görülmemesinden kaynaklanıyor” diyen Brian De Palma, Bush’la hükümetinin Amerikalılara salt göstermek istediklerini ulaştırıp herşeyin yolunda olduğunu, başarının yakın olduğunu, ona ulaşacakları umudunu pompaladıklarını açıklıyor. Amerikan halkının Irak olayında Bush’un peşine takılmalarının Vietnam yenilgisinden gerekli dersi alamadıklarının açık göstergesi olduğunu sık sık vurgulayan yönetmen, 14 yaşındaki Mahmudiyah’lı kıza tecavüz eden, öldüren, cinayet izlerini silmek amacıyla kızın ailesini de yok eden Amerikalı askerlerin inanılmaz katliamlarını High Definition kamera ile, Patrick Carroll, Rob Devaney, Izzy Diaz, Mike Figueroa, Zahra Kareem Alzubaidi, Ty Jones, Kel O’ Neill gibi tanınmamış oyuncularla çekmiş. Bağdat yakınlarına konuşlanmış Amerikan askeri birliğine odaklanan Redacted, değişik bakış açılarını, askerlerin karıştıkları durumlara verdikleri uç tepkileri, yerel halka karşı olan tutumlarını, her iki tarafın medyasının olayları nasıl yansıttığını anlatıyor. Medyanın yarattığı imajların gücünü, bunların sunum biçemlerini, düşüncelerimizi ve seçimlerimizi nasıl değiştirip etkilediğini sınırsız bir açıklık ve yansızlıkla gözler önüne seriyor. Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar kurgulanmış bilginin, saptırılmış haberin üretildiği, hızla dağıtıldığı günümüzde gösterilenlerin yüzeyselliğini, bu yüzeyselliğin örttüğü anlamları, gerçekleri ödünsüz tartışan Redacted, bunu yaparken doğrudan video günlüklerini, güvenlik çekimlerini, belgeselleri, haber bültenlerini, anketleri kullanıyor. Gerçeklerden esinlenen, izleyicilerin yaşamı algılamaları sırasında filtreleri, perdeleri kaldırarak yeniden düşünmelerini sağlayacak, kesinlikle görülmesi gereken eşsiz sinema deneyimi Redacted, 15 Şubat’ta gösterime giriyor. ? Sihirli Oyuncakçı (Mr. Magorium`s Wonder Emporium) Zach Helm’in yönettiği filmde Natalie Portman, Dustin Hoffman, Jason Bateman ile Zach Mills rol alıyor. Filmin senaryosu, ilk kez yönetmenliğe soyunan genç senaryo yazarı Zach Helm’in beyninde doğmuş. Daha önce bir oyuncak mağazasında çalışmış olan Helm, başrolünde Will Ferrell’in oynadığı ve Marc Forster’ın yönettiği “Stranger Than Fiction” adlı komedinin senaryo yazarı olarak adını duyurmuştu. Film, sihirli ve fantastik bir oyuncak mağazasında geçiyor. Molly Mahoney, dünyanın en tuhaf oyuncak dükkanı olarak bilinen Mr. Magorium’s Wonder Emporium’un beceriksiz müdiresidir. Ancak mağazanın 243 yaşında eksantrik sahibi olan Mr. Magorium’un dükkanı bırakması üzerine bazı tuhaf ve tekinsiz değişimler meydana gelmeye başlar. Sanki birtakım karanlık güçler, görkemli Emporium’u ele geçirmeye çalışmaktadır. Good Will Hunting’in senaryosuyla Oscar ödülü kazanan oyuncu Ben Affleck’in ilk yönetmenlik sınavı Kızımı Kurtarın’ın başrollerinde Casey Affleck, Michelle Monaghan, Morgan Freeman ve Ed Harris yer alıyor. Dennis Lehane’nin romanından uyarlanan filmde, yeraltı dünyasının en çirkin, en tehlikeli/belalı kesimlerinde kaçırılan 4 yaşındaki bir kız çocuğunu bulmaya çalışan iki özel detektifin sürükleyici öyküsü anlatılıyor. Özel detektifler Patrick ile Angela, beraber çalışan iki ortak ve sevgilidir. Dört yaşındaki kayıp kız çocuğu Amanda McCready olayını aydınlatmak için isteksiz davranırlarsa da, Amanda’nın halası ‘hayır’ cevabını kabul etmemektedir. Çocuğun annesi ideal bir ebeveyn olmaktan çok uzak bir annedir. Patrick ile Angie, çocuğu canlı bulmak uğruna kendi hayatlarını ve ilişkilerini ortaya koymaya kararlıdır. ? Kızımı Kurtarın ( Gone Baby Gone )