15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 31/1/08 17:18 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 2 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ Konser Şubat Gitarcafe’de konserlerle geçecek Kadıköy Gitarcafe, Şubat ayı boyunca birbirinden önemli müzisyenleri ağırlayacak. Kendini ünlü Arjantinli besteci Piazzola’nın eserlerini yorumlamaya adamış altı kadın müzisyenden oluşan Piazzolla Project’in bu akşam saat 21.00’deki performansıyla başlayacak konserler birbiri ardına devam edecek. Müzikseverler, 4 Şubat Pazartesi akşamı Gitarcafe’de Tolgahan Çoğulu, Erhan Birol ve Aysu Sulu Şanver ile Latin Amerika’dan Balkanlar’a gitarla yolculuk edecek. 5 Şubat Salı ise, Avustralyalı Kim Sanders grubuyla birlikte unutulmaz bir performans sergileyecek. (0216 348 60 55, biletler 12.5 YTL) Iraklı topluluk Shaft’ta Türkiye’ye sığınan Iraklı mülteci topluluk Acrassicauda, 6 Şubat Çarşamba akşamı saat 22.00’de Kadıköy Shaft’ta konser verecek. Irak’taki savaş nedeniyle 2003 yılında ülkelerini terk etmek zorunda kalan topluluk için düzenlenen dayanışma konserinde pek çok beğenilen parça seslendirilecek. Grup, önümüzdeki günlerde de, Ankara ve Eskişehir’de konserler verecek. (0216 449 05 90, 0216337 68 28, biletler 10 YTL) Farklı müzik tarzları Jazz, soul, funk, afro beats, hiphop ve deep house gibi birçok farklı tarzı biraraya getiren King Britt, bu akşam The Hall’de sahneye çıkacak. Philadelphia doğumlu olan Britt, ilk çıkışını 1992 yılında Grammy ödülü alan Digable Planets grubunun DJ’i olarak yaptı. Kariyeri boyunca Yoko Ono, Femi Kuti, Erkyah Badu ve Macy Gray gibi isimlerle çalışmış olan DJ’in kazandığı ödüller arasında ‘Remix of the Year’ de var. (0212 244 87 3637, biletler 20 ve 25 YTL) Gitar ustası Türkiye’de İstanbulluların Caz Festivali’nden tanıdığı New Jerseyli caz gitarı virtüözü Marc Ribot, trompette Roy Campbell, davulda Chad Taylor ve basta Henry Grimes’den oluşan dörtlüsüyle, 5 Şubat Salı akşamı İş Sanat Kültür Merkezi’nde olacak. Elvis Costello, Marianne Faithful, Tom Waits gibi günümüzün önde gelen ozan şarkıcılarına albümlerinde eşlik eden ve yenilikçi tarzıyla sürekli yeni keşifler peşinde olan gitar ustası Ribot, Spiritual Unity isimli grubuyla müzikseverlere unutulmaz saatler geçirtecek. (0212 316 10 83, biletler 40, 35, 30 ve 25 YTL) Türkiye’de sahne şovu olan erkek yok İkinci albüm hazırlığında olan Volkan Koşar, çok özgür bir alan olmasına karşın sahne şovunda kadınların daha iyi olduğunu söylüyor olkan Koşar’ı rock altyapısıyla pop, Balkan ve Yunan müziklerden ezgileri biraraya getirerek hazırladığı ‘Perdeler Açılsın’ albümüyle tanıdık. 16 yaşından bu yana müzik piyasasında olan ve sahnelerde yetişen Koşar, aynı zamanda besteci yönüyle de dikkat çekiyor. Şimdilerde Cuma günleri Kadıköy Keyfihane ile Ataşehir’de Chicago Bulls’ta sahne alan Koşar, Mart ayından sonra Avrupa ZUHAL yakasında da müzikseverlerle AYTOLUN buluşacak. “Bütün eğitimim sahne. O diyalog ve etkileşimden beslenerek gelişimimi sürdürüyorum. Başarılı oluyor ki 12 yıldır devam ediyor sahne yaşamım” diyor Koşar. Yeni albümünün besteleri de hazır. Ancak müzik piyasasından şikayetçi. “İnternet müzik piyasasına ket vurduğu gibi, eser sahiplerini de öldürüyor. İnternette yalnızca şarkı ve şarkıyı söyleyen var. Diğer emekçiler yok. Ciddi bir çöküş içindeyiz aslında. Unkapanı ağlıyor” diyen Koşar’la müziğin sahnesini ve müzik piyasasının ayakta kalma çabasını konuştuk. Uzun bir aradan sonra Demirkan Bugüne dek yayınladığı solo albümlerinin yanısıra prodüktörlük ve şarkı yazarlığı konusunda da başarılı bir kariyere sahip Demir Demirkan, 8 Şubat Cuma akşamı Studio Live’da sevenleriyle buluşacak. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yayınlanan 4. solo albümü Ateş Yağmurunda Çırılçıplak’taki şarkıların yanı sıra, eski parçalarından da seslendirecek Demirkan, saat 22.00’den itibaren Studio Live sahnesinde olacak. (0212 244 77 12, biletler 23 YTL) V sözleri de “Sanal olmuş hayatımız, Biz zamane çocuklarıyız, İşimizi, aşkımızı bile, Yaşarız Msn’lerde” şeklinde başlıyor. Tabii bu haber önce Muğla’da yerel gazetelerde yayılmış. Sonra da ulusal gazeteler aramaya başlamış. Koşar, “Bu kadar yıl çalışmışız, bir MSN kadar ün yapamamışız” diyor. Tabii arkadaş arasında yapılan bu şarkıyı albümüne koymayı düşünmüyor şimdilik. “Bu tür şarkılar benim duruşumu bozar. Gün gelir kullanırsam da, bir yarayı dile getirmek açısından kullanırım. Ünlü olmak için değil” diyor. Bol enstrümanlı grup Birkaç yıl once iki arkadaşın bir çamaşır dükkanında bir araya gelerek müzik yapmasıyla başlayan Tunng, 8 Şubat Cuma akşamı saat 23.00’de Babylon’da sahneye çıkacak. Folktronika isimli müzik türünü en iyi icra eden gruplardan olan Tunng, kalabalık enstrümanların altına işlenen son derece pozitif bir elektronik müzikle sevenlerini mest edecek. Topluluk, geçtiğimiz Ağustos ayında yayınladıkları son albümleri ‘Good Arrows’la çok beğenilmişti. (0212 292 73 68, biletler 30 ve 20 YTL) Bir ihtiyaç molası Ülkemizdeki progresifsenfonik rock müziğinin başarılı temsilcilerinden olan İhtiyaç Molası, 5 Şubat Salı akşamı Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde müzikseverlerle buluşacak. 1999 yılında kurulan topluluk konserinde ‘Milad’ ve ‘1,5’ albümlerinde yer alan parçaların yanı sıra, yeni şarkılarını da seslendirecek. Taner Sarf, Sinan Gürsoy, Tolga Çebi ve Murat Güllü müzikseverlere unutulmaz saatler yaşatacak. (0212 244 25 58, biletler 22 YTL) CİDDİ BİR ÇÖKÜŞ İÇİNDEYİZ Koşar’ın ikinci albümü de yolda. Rock altyapısını arttıracağı albümde yine ağırlıklı kendi besteleri olacak. 2007 yılında albüm çıkarmış olan kimsenin durumdan memnun olmadığını, buna da sebep olan en önemli etkenin internet olduğuna vurgu yapıyor Koşar. İnternetin yeni bir piyasa yarattığını ve artık insanların internet videolarında çokca tıklandıktan sonra albüm yaptığını, bunun da yıllarca emek veren insanların çabalarını yavaşlattığını söylüyor ve ekliyor: “Albümden önce internette tanınmak moda oldu. Artık bu yolla piyasaya giriliyor. Meslek sahiplerini de öldürüyor internet. Çünkü internette şarkı ve şarkıyı söyleyen var. İşin ekmeğinden gelenler yok sayılıyor. Unkapanı deyim yerindeyse kan ağlıyor. Artık Unkapanı’ndan değil internetten yayılıyor albümler. Sanatçılar buradan ünlü oluyor ve bu durum bizi de öldürüyor. Varolmaya çalışırken yok olmaya başlıyoruz.” Sahnede farklı kostüm ve aksesuvarlarla şarkılara hayat katıyor Koşar. Bu işi şov boyutuna taşımak ve sahneyi canlandırmak istediğini söylüyor: “Sahne çok özgür bir alan. Şov yapıyorum ama daha da iyi olmayı hedefliyorum. Kadınlarda sahne şovu çok iyi olanlar var ancak erkeklerde yok. Bir şov boy çıkmıyor bizim piyasadan. Yavaş yavaş da olsa bu gelişimi hedefliyorum.” POPÜLER OLMAK BİR TERCİH İşletme eğitimi almış ancak müzikal anlamda kendini sahnelerde yetiştirmiş olan Koşar, emekleme döneminden olgunluğa geçiş yaşadığını söylüyor. Ancak gençlere çok da fazla yer açılmadığını, buna da ciddi bir egonun sebep olduğuna dikkat çekiyor. “Oysa ben üretmek istiyorum. Ürettiklerimi de insanlarla paylaşmak... Yalnızca aşk değil, sosyal ve siyasal sorunları da şarkılarımda anlatmak istiyorum” diyen Koşar’ın bir de kimsesiz çocuklar yararına bestesi var. Ancak şimdilik albüme koymayı düşünmüyor. İcrasından gelecek telif hakkını da yine onlara bağışlamak istediğini dile getiriyor. Toplumda küçük görünen ancak çapından çok daha büyük olan yaralara değindiği kadar kendini başarılı hissedebileceğini belirtiyor. “Sosyal yardımlar, çocuklar, yaşlılar… Anlatılacak o kadar çok şey var ki. İlk aşamada aşk şarkılarıyla çıkış yaptım. Emekleme dönemimdi. Emeklemeden olgunluğa geçtiğim bu yerde yeni yorumlarım olacak. Ancak bu anlamda ismimi duyurmadan sesimi duyuramam. Popülerlik bu noktada gerekiyor. Çünkü insanlar isimlere ve markalara öncelik tanıyorlar” diyor Koşar. Popüler olmanın bir tercih olduğunu ancak kendi duruşunu böyle belirlemediğini söyleyen Koşar, kendi çizgisiyle hayallerini yerine getirerek yaşam sürmek ve bu yolla ismini duyurmak istediğine vurgu yapıyor. Hatta popülerlikle ilgili bir de anısı var Koşar’ın. Bir gün arkadaşının Muğla’da bir çaycının MSN’den sipariş aldığını anlatması üzerine bir şarkı yazmış Koşar. Günümüzde her türlü iletişimin sanal ortamda geliştiğini anlatan şarkının Sürpriz konuk Özlem S’onsuz isimli albümü bu ay yayınlayan Badem, 6 Şubat Çarşamba günü Balans Music & Performance Hall’de sevenleriyle buluşacak. Topluluk, müzik televizyonlarında büyük ilgiyle izlenen Kalpsiz adlı parçasını gecenin sürpriz konuğu Özlem Tekin ile beraber seslendirecek. Konserde yeni albümlerindeki parçaların tamamını çalacak olan grup üyelerine; nefesliler, yaylılar ve daha birçok enstrüman eşlik edecek. (0212 251 70 20, biletler 15 YTL) Zamana meydan okuyan ses: Aretha Franklin “Soul Müziğin Kraliçesi” ifadesi, son yıllarda birçok şarkıcı için kullanılmaya başlandı. Fakat gerçek şu ki; bu tanımlamayı en çok hak edenlerin başında Aretha Franklin gelir. 65 yaşındaki sanatçı, zamana meydan okuyan sesi ve başarılarıyla bugünlerde yine müzik gündeminin üst sıralarında. kzulal?yahoo.com Kısa bir süre önce, Franklin’in ünlü şarkıcılarla yaptığı düetleri bir araya getiren “Jewels in the Crown: AllStar Duets With the Queen” adlı yeni bir albüm yayımlandı. Ayrıca, Amerikan Müzik Kayıtları Akademisi’ne bağlı MusiCares Vakfı, 8 Şubat’ta bu yılki MusiCares Person of the Year (Yılın Adamı) ödülünü Aretha Franklin’e sunacak. 1989 yılından bu yana verilen bu ödül, müzik dünyasının en prestijli ödüllerinden biri. Aretha Franklin’in olağanüstü sesini bugüne kadar hiç duymamış olan herhalde pek fazla değildir. 1967 tarihli Otis Redding bestesi “Respect”e getirdiği yorum ile şarkıyı adeta feminist hareketin adeta marşlarından biri haline dönüştürdüğünü hatırlayanlar vardır mutlaka. Ya da 1998 Grammy Ödül Töreni’nde “Nessun Dorma”yı söyleyişini hafızasından çıkaramayanlar olmalı. Aslında o törende bu aryayı Luciano Pavarotti’nin söylemesi planlanmış, fakat sanatçı aniden rahatsızlanınca onun yerine Aretha Franklin sahneye çıkmıştı. Bu durum kendisine törenden yalnızca 10 dakika önce bildirilmiş olduğu için prova yapma olanağı bile bulamamış ama performansıyla beğeni kazanmıştı. [email protected] ZÜLAL KALKANDELEN Örneğin, bugüne kadar 17 kez kazandığı Grammy ödülleri; yine aynı ödüller kapsamında 1991 tarihli “Yaşayan Efsane” ve 1994 tarihli “Yaşam Boyu Başarı” ödülleri var. 1999 yılında ABD Başkanı Bill Clinton tarafından Ulusal Sanat Madalyası verilen ünlü sanatçı, 2005 yılında da George W. Bush tarafından en yüksek Amerikan sivil ödülü olan “Özgürlük Madalyası” ile onurlandırıldı. Ahmet Ertegün’ün kurduğu Rock and Roll Hall of Fame’e (Rock & Roll Şöhretler Kulübü) kabul edilen ilk kadın sanatçı olmasının yanı sıra, Time dergisinin kapağında yer alan ilk siyah kadın da o oldu. YENİ ALBÜME KADAR ESKİ DÜETLER Bugünlerde müzik dünyasında Aretha Franklin’in bu yıl yeni bir albüm yayımlayacağı ve bunun otobiyografik olacağı söylentileri dolaşıyor. Sanatçının hayranları, bu albüme kavuşmak için biraz daha bekleyecek. Ama bu bekleyiş sürerken, geçtiğimiz günlerde yayımlanan düet albümünü dinlemek mümkün. Bu arada, bu albümdeki düetlerin çoğunun Franklin’in eski albümlerinde yer aldığını belirtmek gerek. Bunlar arasında George Michael, Frank Sinatra, Elton John, Annie Lennox, Whitney Houston, Gloria Estefan, Luther Vandross, Keith Richards, Mary J. Blige gibi pop, rock, R & B ve soul müziğin ünlüleriyle yapılan düetler bulunuyor. Albümün diğer derleme albümlerinden tek farkı ise, sunduğu iki yeni şarkı. Birisi, Franklin’in 2004’te Amerikan Idol Yarışması ile üne kavuşan Fantasia ile yorumladığı “Put You Up On The Game”; diğeri de R & B’nin son yıllarda büyük çıkış yapan isimlerinden John Legend ile seslendirdiği “What Y’All Came To Do”. Fakat bana sorarsanız, ne Fantasia ne de John Legend, albümün diğer düetlerinde duyduğumuz mükemmel yorumlara erişebiliyor. Sonuç olarak, “Jewels in the Crown”, bu iki yeni şarkı için değil ama, eğer arşivinizde yoksa, meşhur eski düetleri için dikkate değer. RAHİP BABANIN ÜSTÜN YETENEKLİ KIZI Aretha Franklin, müzikal kariyerindeki başarılarıyla en popüler sanatçılardan biri olmayı başardı. Üstelik bunu, günümüzün moda olan yöntemlerine başvurmadan, yani özel yaşamının ayrıntılarını reklam olsun diye gazete sayfalarına taşımadan yaptı. Ünlü sanatçı, yaşamını filme çekmek için yapılan önerileri bugüne kadar hep reddetti, ama yine de onun hakkında çok yazılıp çizildi, biyografiler kaleme alındı. Rahip bir baba ve piyanist bir annenin beş çocuğundan birisi Aretha Franklin. Annesiyle babasının evliliği, sorunlu bir evlilik. Bu birliktelik, o 6 yaşındayken boşanmayla sonuçlanıyor ve henüz 10 yaşındayken, kalp krizi geçiren annesini kaybediyor. Piyanodaki yeteneği ve güçlü sesiyle etrafındaki herkesin dikkatini çekiyor. İlk esin kaynağı, kilisede çalınan gospel müzik. 14 yaşına geldiğinde üstün yetenekli bir çocuk olarak ilk plak sözleşmesini imzalıyor. İlk gençlik döneminde, 13 ve 15 yaşlarında hamile kalıyor ve iki oğlan çocuk dünyaya getiriyor. 18 yaşında Colombia Records ile sözleşme imzaladıktan sonra, kariyerinde hızla yükseliyor ve yıllar içinde dünyaca tanınan bir ses haline geliyor. Bunlar, Aretha Franklin’in yaşamının sadece ana hatları; daha nice büyük zorluklar ve müthiş başarılar var bu 65 yılın içinde. RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle