15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 05 31/1/08 17:17 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 74 62 2 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ 5 Şimdi aktif tatil zamanı arıyıl tatilinin tam ortasındayız. Önümüzde koca bir hafta daha var. İlk haftayı tembel tembel geçirdiyseniz, bu hafta daha aktif olmaya ne dersiniz? Mutlaka sinemaya, tiyatroya, müzelere gitmeniz de gerekmez. İstanbul’da yaşıyorsanız, Haydarpaşa Tren İstasyonu, Sirkeci Büyük Postane gibi binaları gezebilir, Boğaz’da vapur keyfi yapabilirsiniz.Çalışan anneler de keşke izinlerinin bir bölümünü FİGEN yarıyıl tatilinde kullanabilseler ve çocuklarıyla birlikte “kış ATALAY tatili” yapabilseler. Eyüboğlu Eğitim Kurumları rehberlik uzmanları, yarıyıl tatilinin verimli ve güzel geçmesi için mutlaka bir tatil programı hazırlanması gerektiğini söylüyorlar. Ama bu programı mutlaka çocuklar kendileri yapmalı. Tatilde ders çalışmak sevimsiz bir durum gibi görünse de, eksikleri olan öğrenciler için çok yararlı olacağı kesin. Her çocuk, kendi durumuna göre bir “çalışma stratejisi” belirleyip buna göre ders çalışabilir. Y Ebeveynlere öneriler Okul zamanında belli rutinlere (kalkış saati, çalışma saati vb.) alışmış çocuklar için, tatil zamanları kimi zaman yapacak bir şeyin bulunamadığı, sıkıcı geçen “boş zamanlar” halini alabilir. Tatilin başlangıcında görülen heyecan geçmeye başlayınca, yeni uğraş ve aktivitelerle zamanlarını eğlendirici ve eğitici geçirmelerine yardımcı olmak gerekir. Ara dönem, annebabaların çocuklarıyla birlikte zaman geçirmeleri için çok iyi bir fırsattır. Tatil, annebaba ve çocukların birbirlerini daha iyi tanımak, anlamak ve birbirlerinin arkadaşlığından zevk almak için değerlendirilmeli. Çocuğun dönem boyunca sergilediği performans, diğer çocuklarla karşılaştırılıp kıyaslanmamalı. Yetenek, ilgi ve beceri olarak bakıldığında her çocuğun kendine özgü özellikleri olduğu unutulmamalı. Çocukları ikinci döneme motive etmek için kaygı ve tehdit yolu kullanılmamalı. “Sen bu gidişle 2. dönem de sınıfı geçemezsin, bu kadar çalışmayla başarılı olamazsın” türündeki ifadeler kaygıyı arttırır, çocuğun özgüvenini azaltır. Çocuk, herşeye rağmen koşulsuz sevildiğini ve ona güvenildiğini hissetmelidir. Çevreci Nasreddin Hoca, çocuklarla buluştu Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu tarafından hayata geçirilen “Çevreci Nasreddin Hoca Kukla Oyunu”, Doğuş OtoMotion İstanbul’da yapılan gala ile minik izleyicilerin beğenisine sunuldu. Semaver Kumpanya oyuncuları tarafından sahnelenen oyunun, Türkiye genelinde 10 bin çocuğa ulaşması hedefleniyor. “Yaşam için teknoloji” sloganıyla hayatı kolaylaştıran çevreci ürünler sunan Bosch, toplumu çevre konusunda bilinçlendirmek amacıyla gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerinde öncelikle çocuklara yöneliyor. Bu projeler arasında en çok dikkat çekenlerden biri de “Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu”. Tiyatro, 26 Ocak Cumartesi günü Doğuş OtoMotion İstanbul’da galası yapılan ve yönetmenliğini Semaver Kumpanya’nın da kurucusu olan Işıl Kasapoğlu’nun üstlendiği “Çevreci Nasreddin Hoca Kukla Oyunu” ile perdelerini açtı. İlk kez çocuklarla buluşan “Çevreci Nasreddin Hoca Kukla Oyunu” galaya katılan minik izleyiciler tarafından keyifle izlendi. Bosch’un enerji verimliliği alanında gerçekleştirdiği çalışmalarının logosu olan uğur böcekleri de gösteride yerlerini aldı. Uğur böceği kostümleri içerisinde şarkılarını seslendiren çocuklar, oyunun sonunda hep bir ağızdan büyüklere mesaj verdi: “Doğa tek şansımız, birlikte koruyalım!” İSTANBUL TURU Eyüboğlu rehberlik uzmanlarının, annebabalara, çocuklarıyla birlikte yapabilecekleri bir “İstanbul turu” önerisi de var: “Yaşadığımız şehirde her gün önünden geçtiğimiz binaları ve onların sembolize ettiği tarihi ne kadar tanıyoruz acaba? Örneğin; Haydarpaşa Vapur İskelesi ya da Sirkeci’deki 4. Vakıf Hanı, Büyük Postane ya da Karaköy Denizcilik İşletmeleri Binası’nı... Adı geçen bu yapılar, Cumhuriyet Dönemi mimarlık anlayışının birer yansımalarıdır. Haydarpaşa’dan vapura binip Sirkeci’ye uzanarak eski tarihi binalar arasında, tarih ve mimari ile dolu kısa ve keyifli bir yolculuğa ne dersiniz? İsterseniz bir tramvay mesafesi ile bu yolculuğu Sultanahmet Meydanı’na kadar da devam ettirebilirsiniz. Burada özellikle Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi ve içindeki Aya İrini Kilisesi görülmeye değer mekânlardır. Devamında Turing Kurumu tarafından restore edilmiş Soğukçeşme sokaktaki eski İstanbul evlerini ve İstanbul Kitaplığı’nı görerek Eminönü’ne inebilir ve kendi belirlediğiniz yönden evinize dönebilirsiniz. Bu arada Sultanahmet Meydanı’ndaki Yeşil Ev’de bir çay molası vermeyi de ihmal etmeyin! Tabii bu mekânların hepsini bir arada gezmek uzun bir süre gerektirir. Bunun için, ilk önce sadece bir güzergâh gezisi, daha sonra belirlediğiniz bir mekânı ya da müzeyi tekrar detaylı olarak elde etmiş olduğunuz tarihi mekân gezme anlayışı içinde ziyaret edebilirsiniz.’’ YAŞANABİLİR ÇEVRE Küçük tasarımcılar yarıştı Bilfen Okullarının her yıl geleneksel olarak düzenlediği 3. Moda Tasarım Yarışması’nda ünlülerden oluşan jüri geleceğin tasarımcılarını seçti. Bu yıl konusu “Yöresel Kıyafetlerin Çağdaş Yorumu” olan yarışma ilköğretim okulu öğrencilerinin moda alanındaki yeteneklerini gösterdiği yarışmada kız kostümünde İrem Öztürk, erkek kostümünde ise Oğul Girgin birinci oldular. ‘Çizmeli Kedi’ ücretsiz Müzikli, danslı çocuk oyunu “Çizmeli Kedi”, Aroma sponsorluğunda tatil boyunca ücretsiz olarak izlenebilecek. 10 Şubat 2008 tarihine kadar her gün 12.30’da Cevahir Megaplex Tiyatrosu’nda sergilenecek oyunu izlemek isteyen çocuklar, gişeden biletlerini ücret ödemeden alacaklar. 20 uzmandan annelere öğütler Bir bebek mi düşünüyorsunuz... Yıllarca beklediniz bebek kararı için... Yoksa hiç beklemediğiniz bir anda mı çıkıverdi karşınıza... Hem sevinçten uçuyorsunuz, hem de son derece kaygılısınız. Bebeğim sağlıklı doğacak mı? Doğduktan sonra onun sağlığını korumak için sonra neler yapmam ŞULE gerek? Ateşi yükseldi acaba nesi Böyle bir dünyada onun KÖKTÜRK var? psikolojisini nasıl koruyabilirim? Ergenlik dönemi yaklaştığında çocuğumun sorunları daha da artacak, bu dönemde ona nasıl yardımcı olabilirim? Ardı arkası kesilmeyen onlarca soru daha şimdiden zihninizi kurcalamaya başladı. Çocuğunuzun yaşı ilerledikçe bu sorulara her gün onlarcası eklenecek. Tüm bu sorulara bir nebze de olsa yanıt olabilecek bir başucu kitabı İTF Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Devecioğlu editörlüğünde, 20 uzman tarafından yazıldı. 20 uzman “Annelere Öğütler” ismini verdikleri kitapta, çocuğun anne rahmine düştüğü günden başlayarak 18 yaşına kadar karşılaşacağı hastalıkları, sağlıklı zamanlarında beslenmesi, izlenmesi ve yapılması gerekenleri anlattı. Kitap, ebeveynler için rehber niteliği taşıyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ), İstanbul Tıp Fakültesi (İTF), İÜ Çocuk Sağlığı Enstitüsü, İstanbul Odyoloji Enstitüsü, İstanbul Bilim Üniversitesi, Bakırköy Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 20 uzmanın yazdığı kitap İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Lem’i İbrahimoğlu’nun, “Gebelik ve Doğum” isimli yazısı ile başlıyor. Hayatın devamlılığının gerekliliği üremedeki en büyük sorumluluğun anne adaylarının üzerinde olduğunu anlatan İbrahimoğlu, anne adaylarına öğütler veriyor. Kitapta, çocuk sağlığı ve hastalıkları ile ilgili neredeyse yok yok. Bulabileceğimiz diğer konu başlıkları şöyle sıralanmış: Yenidoğan, Beslenme, İştahsız Çocuk, Obezite, Büyüme ve Gelişme, Boy Kısalıkları, Cinsel Gelişme, Ergenlik, Nöromotor Gelişim, Konuşma Bozuklukları, Davranış Bozuklukları, Okul Korkusu, Psikososyal Uyum, Aşılar, Hasta Çocuk, Çocukluk Çağının Bulaşıcı Hastalıkları, Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları, Bademcik İltihabı, Sinüzit, Orta Kulak İltihabı, Sık Enfeksiyon Geçiren Çocuk, İdrar Yolu İnfeksiyonları, Lenfadenopati (Beze), Karında Şişlik, Direde Morarmalar, Zehirlenmeler, Cerrahi Hastalıklar, Sünnet, İşitme Bozuklukları, Göz Hastalıkları, Deri Hastalıkları, Sık Kullanılan İlaçlar. Prof. Dr. Ömer Devecioğlu, kitapla ilgili olarak İstanbul Üniversitesi Baltalimaını Tesisleri’nde, hekim arkadaşlarıyla birlikte düzenledikleri yemekli toplantıda, kitabın yazılış sürecini büyük bir heyecanla anlatırken, “İlham almak için, kitabın benzerini çok aradık ama bulamadık, benzeri yok” dedi. 2005 yılında kitabı 20 bölüm olarak planladıklarını ancak daha sonra 33 bölüme çıktığını belirten Devecioğlu, kitap kapağındaki sevimli miniğin ise kitabın yazılış sürecinde, 6 Kasım 2006’da doğan ve çok sevdiği bir yakınının çocuğu, Sarpata Özocak olduğunu söyledi. Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer galada yaptığı konuşmada Bosch’un sosyal sorumluluk çalışmalarına değindi ve projenin amacı ile ilgili olarak şunları söyledi: “Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakmak için hepimize önemli bir görev düşüyor. Bosch olarak biz de ‘Yaşam için teknoloji’ sloganıyla insanlığın hizmetinde ve çevreye duyarlı bir marka olmanın sorumluluğuyla, 1990 yılından bu yana odaklandığımız daha az enerji ve su tüketimi ile çevrenin korunmasına katkıda bulunuyoruz. Buna paralel olarak, sosyal sorumluluk projelerimizde de çevre ve eğitim konularına ağırlık veriyoruz. Bosch olarak, yarının büyüklerine çevre bilincini aşılamak için hayata geçirdiğimiz ‘Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu’ projemizle çocuklara ulaşmak ve çevresi ile uyumlu gelecek nesiller yaratmak istiyoruz. Başarısını dünya çapında kanıtlayan Nasreddin Hoca Kukla Oyunu, projenin amacı doğrultusunda yeniden kaleme alındı. Geleneksel Nasreddin Hoca fıkralarından bazıları, küresel ısınma ile ilgili çevreci mesajlar verecek şekilde günümüze uyarlanırken, oyuna konuya yönelik yazılan yeni fıkralar da eklendi. ‘Çevreci Nasreddin Hoca Kukla Oyunu’ eğlendirirken aynı zamanda da öğretici olacak.” Türkiye genelinde 10 ilde 10.000 çocuğa ulaşmayı hedefleyen “Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu” projesi çerçevesinde toplam 36 oyun sahnelenecek. Mart sonuna kadar İstanbul’da sahnelenecek oyun daha sonra, İzmir, Çanakkale, Kocaeli, Eskişehir, Antalya, Konya, Ankara, Bursa ve Denizli’deki çocuklarla buluşacak. İstanbul’daki ilk gösterimler 2916 Şubat ve 18152229 Mart 2008 Cumartesi günlerinde saat 11:00’de Doğuş OtoMotion İstanbul’da gerçekleşecek. Ücretsiz olarak sahnelenecek oyunlara tüm çocuklar davetli! İstanbul Monopoly’de Monopoly, 7’den 70’e herkesin yaşamında bir kez de olsa oynadığı oyunlarından biri. Dünyanın çeşitli şehirlerinden emlak alıp satmaya dayanan oyun, 70 yıldan fazla bir zamandır oyunseverlere eğlenceli zaman geçirtiyor. Şimdi ise, Monopoly’nin yaratıcısı Hasbro, bu sevilen oyunun yeni bir versiyonunu piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu yeni oyun içinde 22 tane dünya şehri yer alacak. Hasbro, oyunseverleri kendi şehirlerinini yeni versiyona taşımak için oy vermeye davet ediyor. ‘Monopoly Dünya Şehirleri’ adındaki oyunda yer alacak 22 şehri seçmek üzere www.monopoly.com adresinde bir oylama başlatıldı. Oyunda yer almaya aday 68 şehir arasında İstanbul da var. Oylama sonunda en fazla oyu alan 22 şehir, 2008 sonbaharında tüm dünyada satışa sunulacak Monopoly Dünya Şehirleri’nde yer almaya hak kazanacak. 22 Ocak tarihinde tüm dünyadan katılımcılar www.monopoly.com sitesini ziyaret ederek favori şehirleri için oylarını vermeye başladı. 28 Şubat tarihine dek sürecek oylamada bir kişi, her gün, 10 ayrı şehir için oy kullanabilecek. Oylama sonucunda belirlenecek sürpriz şehirler Ağustos 2008’de açıklanacak. İstanbul’un yeterli oyu toplayarak Monopoly Dünya Şehirleri’nde yer alabilmesi için tüm Türkiye her gün oy kullanmaya davet ediliyor. Çocuğun gelişimi 3. AY: Gülümser, başını tutar, emme ve yakalama refleksi kaybolmuştur, kendi kendine sesler çıkarır, eşyayı takip eder. 6. AY: Destekli oturur eşyayı yakalar, ağzına götürür, yüksek sesle güler, annesini ve süt şişesini görünce tepki verir. 8. AY: Desteksiz oturabilir, 12 kelime söyleyebilir. 10. AY: Emekleyebilir, elindekini yere atar, ismi ile seslenince bakar, biberonla kendini besleyebilir. 12. AY: Ayakta durabilir, yürüyebilir, 24 kelimeyi anlayarak söyler, giyinirken yardımcı olur, yabancıları yadırgar. 15 AY: Yürür, 56 kelime söyler, istediği şeyi işaret eder, eşyaları yere atar. 18. AY: 1012 kelime söyler, kendisi yemek yer, koşar, üç küpü üst üste koyar. 24. AY: Cümle kurar, merdiven çıkar, kapı tokmağını çevirebilir, vücudunu tanır, çiş ve kaka kontrolünü yapabilir. 30. AY: İsmini bilir, anneye yardım eder, renkleri ayırdedebilir. 36. AY: Üç tekerlekli bisiklete biner, yaşını ve cinsiyetini bilir, 10’a kadar sayar, kalem tutar daire çizer. Konuşma Çocuğunuz 18’inci ayda hiç kelime söylemiyorsa; 24 ay civarında iki kelimelik cümle kuramıyorsa, 24 ay civarında çocuğun konuşması anne baba tarafından anlaşılamıyorsa; 36 ay civarında cümle kuramıyorsa, çocuğun konuşması yabancılar tarafından anlaşılamıyorsa, duyduğu sözleri anlamsız şekilde tekrarlıyorsa bir konuşma uzmanına başvurmanız öneriliyor. İştahsızsa zorlamayın! Ebeveynlerin en çok zorlandıkları konulardan biri çocuklarının iştahsız olması. İşte kitaptan iştahsız çocuğunuz için öneriler: ? Çocuğu yemek için asla zorlamayın, karnı tok olabilir. ? Çocuğun kilo alması ve boy uzaması normalse yediği miktarın önemi yoktur. ? İştahsız olduğunu düşündüğünüz çocuğunuzun abur cubur yemesine izin vermeyin. Çocuğunuza bakan diğer kişilerin de buna dikkat etmesini sağlayın. ? Sofrada çocuğu kendi yemesi için teşvik edin. ? Kendisi yiyen çocuk ağır davranıyorsa kızmayın, ona eşlik edin, hikayeler anlatın, oyalayın. ? Yemek sırasında asla çocuğun yanında tartışmayın. ? Çocuğun tabağına erişkin porsiyonu koymayın. Tabağı az doldurun, bitirip tekrar istemesi hem onun hem de sizin hoşunuza gidecektir. ? Yemeğin çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat edin. ? Yemediğiniz bir yemeği çocuğunuzun önüne koymayın ya da ona yasakladığınızı siz yemeyin. ? Çocuğunuzu kimseyle kıyaslamayın. ? Asla yemek yemesi için ödül veya ceza vermeyin. Ergenlikle ilgili öneriler ? Çocuklarınızın erken ergenliğe girmesini önlemek için beslenmelerine dikkat edin. Abur cubur ve özellikle karbonhidratı, makarna, pilav, hamburger, beyaz ekmek ve her türlü rafine şekeri, bol tüketen çocuklar ergenliğe daha erken girerler. ? Düzenli spor aktivitelerinde bulunmalarını sağlayın. Ergenliğe geç girmelerine neden olacağından, çok ağır egzersizlerden kaçınılmalı, gelişmeleri tamamlanmadığından halter gibi sporlar tercih edilmemeli. ? Yaz aylarında güneş görmeleri sağlanmalı (cam arkasından değil), kışın ise balık ve süt ürünleri tüketerek D vitamini ve kalsiyum desteği sağlanmalı. ? Bazı hastalıklar daha çok ergenlik döneminde ortaya çıktığından, tüm ergenler rutin sağlık kontrolünden geçmeli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle