22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 13 ARALIK 2008 CUMARTESİ Red Kit üçkâğıtçı petrolcüye karşı “Ben yoksul yalnız bir kovboyum, evimden uzakta...” 62 yaşını geçmesine rağmen yakışıklılığından ve cesaretinden bir şey kaybetmeyen Red Kit, yeni macerasıyla sevenlerinin karşısında. Washington Adamı’nda anlatılanlar epey tanıdık... Maurice de Bevere René Goscinny 2009’un trend falı Trend Show bu yıl 5. yaşına bastı. Üstelik de oldukça değişip, gelişerek... 1921 Aralık tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Salonu’nda gerçekleşecek etkinlikte, bu kez konserlerin yanı sıra, defileler, sergiler, seminerler ve söyleşiler de yapılacak. ‘Tek kelimeye sığmayan şişman aktivite’ olarak yola çıkan Trend Show, katılımcılarını müzik, moda, kişisel gelişim ve sanat konusunda yeni trendler ile buluşturmayı hedefliyor. Ayrıca etkinlik bundan böyle gençlerin bu konularda ürettiklerini sergileyebilecekleri dev bir platform da olacak. Sloganı ‘Bu şehrin her yanı trend, her yerinde başka bir şov’ olan Trend Show, bu trendleri bir kitapta da toplamış. Trendler Kitabı, 2009 yılının trendlerini bir araya getiriyor. Sanattan futbola, medyadan iş dünyasına, modadan müziğe 50 Türk trendsetter’ın katılımıyla hazırlanan ve 2009’un ‘trend falına’ bakan kitap bu ayın sonunda piyasaya çıkacak. Ayşenur Yazıcı, Bedri Baykam, Bora Akıncıtürk, Deniz Akkaya, Deniz Kaprol, Derin Sariyer, Efe Işıldaksoy, Emre Aydın, Ersin Pamuksüzer, Gözde Yolaç, Hadi Elazzi, İlyas Başsoy, Nuri Çolakoğlu, Mehmet Turgut, Nevzat Ataray, Nevzat Çalışkan, Okan Bayülgen, Ömer Faruk Sorak, Özlem Süer, Seçkin Pirim, Şafak Ongan, Bedük, Ümit Ünal ve Zeynep Tanbay gibi isimler 2009 yılının trendleri hakkında bilgi veriyorlar. Kitabın editörlüğünü ise Eren Erdem ve Öykü Onur Tanyel yapıyor. 62 yaşını geçmiş olmasına karşın gerek cazibesinden, gerek hızından milim yitirmemiş “Yalnız Kovboy, Red Kit” Aralık başından beri Fransa ve Frankofon (Fransızca konuşan) ülkelerin ve de kitapçıların, kırtasiyecilerin, büyük UĞUR gazete bayilerinin vitrinlerinde arzı etti. Ama siz Türkiye dışında HÜKÜM endam kitapçılara, “Red Kit” diye sorarsanız, ugur.hukum@gmail.com adamlar tuhaf tuhaf suratınıza bakar ve kibarsa, “Anlamadım, bir daha söyler misiniz?” der. Aksi takdirde, “Böyle birini tanımıyorum” veya “Yok, bizde bundan yok” deyip çıkıverir işin içinden. Sonra çizgiroman rafları, yenilikler vitrinlerine bir göz atarsanız, aniden tanıdık bir simayla karşılaşırsınız: “L’Homme de Washington / Washington Adamı”. Afilli kıvrık, dikişli beyaz deri şapkası, şık kırmızı fuları, sarı düğmesiz gömleği, sade siyah yeleği, çivit mavisi, paçaları uzunca katlı ‘jeans’i (kot pantalonu), sağından tek kılıfı ve tabancası sarkan kahverengi kemeriyle asorti yumurta topuklu, uzun burunlu kahverengi çizmeleriyle daha 5 metreden seçersiniz. Kapakta, üzerine doğrultulmuş bir sürü tabanca ve tüfek karşısında elleri havada, az şaşkın, az hiddetli, fırsat kollayan ‘kırk yıllık’ (yakında ikinci kırk yılını dolduracak ya) aşina ‘abi’miz Red Kit yer almıştır. Resimde 1983’te ‘genel arzu’ya uyup ağzından düşürmediği sigarasının yerine taktığı saman sapı bile yok olmuştur, ama ta kendisi, bizim Red Kit’tir işte. Yalnızca adı farklıdır: “Lucky Luke.” Siz bakmayın onun adının İngilizce oluşuna, ana dili Fransızcadır. İlk anası ve babası, onu daha sonra ‘evlatlık’ edinecekler de dahil 88 kökenli melezler olsa da ve yaşama mekanı ‘Yeni Dünya’yı (Amerika) seçse de o doğuştan ‘Fransızca’dır. Ana dilinin Fransızca olması 110 dile çevrilmesini, 220 milyondan (korsan baskılar hariç) fazla satmasını kuşkusuz hiç engellememiştir. Çünkü o artık evrensel bir ‘kahraman’dır. Ben yoksul, yalnız bir kovboyum, evimden uzakta Red Kit gerçek hikâyesiyse biraz daha gerilere dayanır. Dünyada eşi bulunmayan BelçikaFransa çizgi roman geleneğinin en büyük figürlerinden Flaman kökenli Belçikalı usta Morris (Maurice de Bevere 19232001) ilk kez 1946’da “1947 Spirou Almanağı” için yarattığı tiplemesi Lucky Luke’ü “Arizona 1880” başlıklı hikâyesiyle tanıtır. Morris hem yazar, hem çizer. Lucky Luke’ün ünlenmesiyse Morris’in kendisi gibi ‘sergüzeşt’, Polonya Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak Arjantin’de büyüyen Fransız sanatçı René Goscinny (Paris 19261977) ile 1950’lerin ilk yarısında ABD’de karşılaşmalarıyla başlayan dostluk ve işbirlikleriyle olur. “Asterix” ve “Iznogoud” gibi unutulmaz karakterleri dünya çizgiroman sanatına, edebiyatına kazandıran Goscinny ölümüne kadar Morris ile Lucky Luke’ün – deyim yerindeyse – senaryosunu yazar. Daha sonra 10 kişi daha kalemi eline alır. Bugün Lucky Luke’ün basımcılarının rakamlarına göre resmi 75 cilde ilaveten 7 ‘yeni serüvenler’, 7 ‘seri dışı’ toplam 89 cilt Lucky Luke macerası mevcuttur. Bir de buna kahramanın sadık salak köpeği Rintintin’in (Rantanplan) serüvenlerini anlatan 17 cilt (Morris çizmiş) ve ufak Red Kit, Kid Lucky’nin (Pearce çizmiş) 2 kitabı eklenirse ortaya 108 ciltlik eşsiz bir ‘külliyat’ çıkar. Hepsi onun kaleminden çıkmasa da tüm hayatını tek kahraman hasreden nadir çizerlerden olan Morris’in “Talihli Luke”ü son üç cildinde çok ciddi iki kalemin eline geçti. BENZERSİZ MİZAH 50’li yılların sonunda siyahbeyaz desenler, küçük ebatlarda baskısında Red Kit ile tanıştığımda onun Fransız, Belçikalı, İtalyan veya Amerikalı oluşu umurumda değildi. Hollywood’un lezzetine paha biçilmez kovboy ve şövalye filmlerine oranla onda bulduğum benzersiz bir mizah, o tarihlerde henüz açıklayamadığım aykırı bir bakış beni cezbetmişti. Tommiks, Teksas, Teks, Kinova ve Zagor’u yasaklayan büyüklerim ne hikmetse Red Kit veya Küçük Prens okumama daha anlayışlı davranıyorlardı. Nereden bilebilirdim ki bu çekiciliğin, ‘başarı’nın hamurunda onu Türkçeleştiren, onu uyarlayan, onun ‘balonları’nı dolduran Ferdi Sayışman (1926 – İstanbul) ve sonraları oğlu Şevki’nin de payı var (Hürriyet – 24 Nisan 2005). Baba Sayışman 195456 arası Fransızca “Spirou” dergisinde tanıştığı ‘Lucky Luke’ü (Fransızlar Lüki Lük diye telaffuz ediyorlar) o sıralar etrafındaki iki ayrı dergi, biri taslak diğeri yayınlanan Red Rider ve Bill Kit başlıklarından esinlenerek seçmiş. Bir söylenti de isim babasının Hayalet Oğuz (Oğuz Haluk Alplaçin 19281975) olduğundan yanadır (Açık Radyo – 24 Eylül 2007). İşi uzmanlarına bıraktık, fakat bir sorunun cevabını aramadan edemedik. Bir çizgi roman kahramanının adını kendi diline yine İngilizce bir isimle adapte eden başka bir millet var mıdır? Bilemiyorum. Ancak “Red Kit/Lucky Luke” tiplemesinden esinlenerek ilk film çekenlerin ‘Çılgın Türkler’ olduğundan hiç kuşkum yok. Daha 1967’de ‘AbidikGubidik’ Öztürk Serengil (19301999) rüyasında görüp ardından da jet hızıyla muhtemelen “Çifte Tabancalı Damat” (Yönetmen Nuri O. Ergün) filmini çevirmiştir. Sonraları İzzet Günay (1971) ve Sadri Alışık (1974) da bilfiil Red Kit olmuşlar. Halbuki ilk orijinal canlandırma Lucky Luke filmi 1971’de, başrolünü Terence Hill’in oynadığı normal filmde 1991’de çekilmiştir. Laurent Gerra Kan grubuna göre beslenme Ersin Pamuksüzer Trendler Kitabı’nda alternatif yaşam ve beslenme trendleriyle ilgili bilgiler veriyor. 2009’da doğaya saygılı olmanın, kaynakları daha temkinli tüketmenin ve stresten uzaklaşıp iç dünyayı zenginleştirecek yaşam tarzları seçmenin önemli olacağını öngörüyor. Beslenmede çiğ beslenmenin yanı sıra, kan grubuna göre menüleri olan restoranların ve ‘fast food’a reaksiyon olarak ortaya çıkan ‘slow food’ akımının tercih edileceğini söylüyor. 2009 yılının eğlence sektörü konusunda kehanetlerde bulunan isimler arasında Deniz Akkaya var. Dünyada performans sanatçılarının sahne aldığı gece kulüplerinin ve kabare şovlarının yükselen trendler arasında olduğunu vurgulayan Akkaya, oyuncularının geç saatlere kadar seyircilerle interaktif bir ilişki kurdukları bu tip eğlencelerin çok popüler olacağını düşünüyor. “Sanatla harmanlanmış bir eğlence, kuru gürültü eğlence şeklinden daha faydalı ruhumuz için” diye vurgulayan model de, canlı müzikle harmanlanmış kabare şovları tercih ediyor. Modacı Ümit Ünal da, 2009’da alternatif, birbirine ters düşen ve birbirini destekleyen çok renkli bir modanın görüleceğini düşünüyor. Modanın hiç olmadığı kadar unisex, rock ve elektronik olacağını öngörüyor. kitapta Okan Bayülgen de televizyon trendleri hakkında yorumlar yapıyor. Önümüzdeki yıl stüdyo programlarının sayılarının artacağını vurgulayan Bayülgen, sunucuların daha samimi olmaya çalışacaklarını düşünüyor ve eskisi kadar çok televizyon yıldızının olmayacağını ekliyor. Reklamcı İlyas Başsoy ise, reklamcılığın yeni mecra satın almaya değil, yaratıcı fikirlerle farklılaşmaya yöneleceğini söylüyor. Anlık reklamlar için, anlık fikirlere ihtiyaç olacağını anlatan Başsoy, her gün çok sayıda yaratıcı fikre ihtiyaç duyulacağını vurguluyor. BİR DAHA HİÇ ÖLDÜRMEDİ Morris’in ölümünden sonra yeni nesillerin en önde gelen çizerlerinden Achdé (1961 Lyon doğumlu Hervé Darmenton), yine son yılların senaryo yazarı, taklitçi ve komedyen olarak benzersiz bir kariyer süren Laurent Gerra (1967 Mézériat) Lucky Luke’ü yaşatmağa karar verirler. Achdé’nin çok güçlü karakalemi ve kusursuz karakter taklitçiliğine Gerra’nın dahiyane hicvi katılınca ortaya henüz MorrisGoscinny çifti ayarı lezzette eser çıkmasa da mirasın sağlam ellere devredildiğine dair bir güven geldi. Gerek Rintintin ve külüstür “Düldül” (Jolly Jumper), gerek “Dalton” biraderler ve de bildiğiniz bütün karakterler Red Kit’e eşlik etmeğe devam ediyorlar. “Gölgesinden hızlı silah çeken kovboy”un ilk yıllarında iki kişiyi öldürdüğü söylenir. Ondan sonra hiç kimseyi öldürmeyen, daima ‘safdışı’ bırakan ‘yalnız’ adamın adalet, eşitlik, dürüstlük yanlısı mücadelesini, geçmiş kariyerini günümüzde ‘kritik’ okumak olasıdır. 40’ların dalgalarında doğan Lucky Luke, örneğin 60’ların rüzgârlarında doğan Asterix denli ‘siyasi’ solduyuya sahip değildir. Çağdaş dünyada geçirdiği 62 yıllık hayatında günün koşullarına göre evrilen Lucky Luke, son serüveni “Washington Adamı”nda Teksaslı bir zengin ve üçkağıtçı bir petrolcünün cumhurbaşkanlığına (kim ola ki?) karşı dürüst başka bir adayı koruyor. Bu arada Bill Kid, Scott Joplin (AfroAmerikalı Ragtime kralı) gibi kişilikler de kitabı renklendirmişler. Hatta Lucky Luke’ün koruduğu Rutherford Birchard Hayes (18221893) ABD’nin 19. cumhurbaşkanı seçiliyor (1877). Ve o her zamanki gibi batan güneşe doğru Düldül’ünü sürüp ünlü şarkısını mırıldanıyor: “Ben yoksul yalnız bir kovboyum, evimden uzakta...” http://www.bangbangluckyluke.com/ http://www.luckyluke.com/ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle