19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 8 KASIM 2008 CUMARTESİ Krizi açıklamak onunla mümkün: Yuvaya dönen Marx Uluslararası finans krizinin, Marx ve analizlerine yeni alanlar açtığı, yaklaşık 30 yıldır donmuş bir ilginin buzlarından kurtularak yeniden canlandığı gözleniyor. Ünlü Alman düşünür Karl Marx’ın yapıtlarını basan yayınevi OSMAN KarlDietzVerlag’dan yapılan bir açıklama, ÇUTSAY ilginin “efektif talebe” dönüştüğünü kanıtlıyor. Nitekim Berlin merkezli bu yayınevinin yöneticisi Jörn Schütrumpf, “Kapital” satışlarının 2005’e göre daha kriz öncesinde bile üç kat artış gösterdiğini, bu rakamın kriz sürecinde ve yıl sonunda çok daha büyük olabileceğini belirtti. Özellikle Frankfurt’un bulunduğu Hessen eyaletinde Marx’a yoğun bir ilgi yaşandığını kaydeden yayıncı, yeni okurların “neoliberal mutluluk vaatlerinin tutmadığını algılayan genç üniversitelerinin kuşağına” ait olduğuna dikkat çekti. Gelişmeler, toplumsal bilimler alanında araştırmalarını sürdüren Türk kökenli iki öğretim üyesi tarafından da doğrulandı. Şirin yıllar Şirinler Şirinler geçen günlerde 50. yaşını doldurdu. Bugün dünyanın dört bir yanında tanınan ve sevilen küçük mavi afacanlar, 23 Ekim 2008’de bitirdikleri 50. yıllarını kutlamak için bir dizi etkinlik düzenledi. Hiç yaşlanmayan Şirinler, en az ilk günkü gibi seviliyorlar. Çok çok uzaklarda, ormanın derinliklerindeki küçük bir mantar köyünde Şirinler olarak bilinen, beyaz pantalon ve bereli bir grup küçük mavi yaratık yaşar. Yalnızca üç elma uzunluğundaki bu şirin varlıklar sadece kendilerinin anlayabildiği ŞİRİN dil olan ‘Şirince’yi konuşurlar. GÜVEN bir Doğayla uyum içindeki kaygısız ve barışçı Şirinler ‘la la la la la...’ diye GAMZE şarkı söyleyerek mutluca yaşarlar. Tek bir sorunları vardır; o da bütün ERBİL amacı onları yok etmek olan kötü kalpli Gargamel. Hepimize oldukça tanıdık gelen bu hikaye ilk kez bundan 50 yıl önce ortaya çıkmıştı. Şirinler, çizer Pierre Culliford (Peyo) tarafından ‘Le Journal de Spirou’daki ‘Johan ve Pirlouit’in bir öyküsünde yan karakter olarak görünmüştü. Peyo, 1958 sonbaharında Johan ve Pirlouit’nin ‘Altı Delikli Flüt’ isimli bölümünde büyülü bir flüt hikayesi kurgulamıştı. O, flütün yaratıcıları üzerine düşünürken bu afacanları tasarladı. Böylece Şirinler ortaya çıktı ve kısa sürede tüm dünyada bilinir oldu. Önceleri ‘Les Schtroumpfs’ olarak adlandırılan mavi yaratıkların Şirinler adını almasının bir öyküsü de var. Peyo, Şirinler’i yaratma sürecinde ailesiyle birlikte Belçika sahillerinde tatile çıkar. Yemek sırasında oğlu André’den masanın diğer ucundaki tuzluğu uzatmasını ister ancak tuzluk kelimesi bir türlü aklına gelmez ve: ‘Bana şu, şu, şu... Şirin’i verir misin’ sözleri ağzından dökülür. Oğlu başta olmak üzere masadaki herkes bunu çok eğlenceli bulur ve yemeğin geri kalan kısmında ‘Şirince’ konuşurlar. Böylece bugün bütün dünyanın yakından tanıdığı küçük mavi afacanlar ismini de bulmuş olur. Ve tabii konuşma dilleri olan ‘Şirince’yi de... MARX GÖNDERMELERİ ARTTI Marx’ın vatanında, özellikle bu yılın ikinci yarısından itibaren üniversitelerde, yoğun biçimde Marx ve Kapital okuma seminerleri düzenlenmesi, bu etkinliklerde analitik tartışmaların derinleştirilmesi dikkat çekiyor. Halen 30 üniversite ve yüksek okul bünyesinde Sol Parti bağlantılı seminer ve toplantılar düzenlendiği belirtilirken bu ağın dışında da birçok tartışmalı toplantı ve seminerin yaygınlaştığı dikkat çekiyor. Örneğin Berlin Hür Üniversitesi’nde, genç öğrenci kuşağının “Marx okumalarına” gösterdiği ilgi, düzenleyicileri bile şaşırttı. Bu insanlar, 70’lerdeki büyük yükselişten sonra, ilk kez bu yoğunlukta ve internet olanaklarından da yararlanılarak yepyeni tartışma ağları kurulduğunu vurguluyorlar. Bu arada yıllardır Alman üniversitelerinde dersler veren Türkiye kökenli iki bilim insanımız da bu yeni eğilimi doğruladı. Prof. Dr. Hakkı Keskin ile Prof. Dr. Gazi Çağlar, Cumhuriyet’in sorularını yanıtlarken “Marx’ın yuvaya dönüş zamanı gelmişti” görüşüne katıldıklarını belirttiler. Halen Sol Parti milletvekili olarak federal mecliste bulunan ve en son Hamburg Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu, Sosyal Pedagoji Bölümü’nde dersler veren Prof. Dr. Hakkı Keskin, ilginin yalnız üniversite dünyasında değil, başka alanlarda da yaşandığını belirtti. Almanya’da sermayenin sözcüsü konumundaki gazetelerin bile, açıkça, “Marx kapitalizm analizlerinde haklı çıktı, yalnızca çözüm önerileri doğru değildi” diye yazmaya başladıklarına dikkat çeken ve her yerde Marx’a yapılan göndermelerin arttığını kaydeden Prof. Dr. Keskin, şöyle konuştu: “Bütün neoliberal hava, bir değişim sürecine girdi. Üniversitelerde de öyle. Gerçi Marx, Alman üniversitelerinde oldum olası vardı. Ama SSCB’nin yıkılmasından sonra üniversitelerde de Marx’a yönelik ilgide bir gerileme yaşandı. Bugün anlaşıldı ki, Marx’ın analizleri son derece ileridir ve eksikliği sorun olur. Borsa spekülasyonlarında dalgalanan finans sisteminin, bu girdaptan ancak devletin düzenleyici rolü ile çıkabileceği kanıtlandı. Gerek üniversitelerde, gerek daha geniş toplumsal kesimlerde Marx’ın analizleri çok daha ilgi ve dikkatle incelenecektir. Sosyal piyasa ekonomisine bir dönüşün yaşandığı günlerde, sosyal ögelerin öne çıkarıldığı bir ortamda, böyle bir kriz döneminde, Marx’a dönüşün olağan karşılanması gerekir. Bu ilgi artışını doğal karşılıyorum. Zamanın gerektirdiği bir şey.” FARKLI YETENEKLER Sıra geldi renklerine... Peyo, çizgi dizi tarihinde bir devrim yaratacak Şirinler’in insanlardan tümüyle farklı görünmesini istiyordu. Bu nedenle onları ten rengine yakın renklerde düşünmüyordu. Yeşillikler içinde gezinen Şirinler yeşil de olamazdı. Kırmızı da, küçük mantar evlerin arasında gizlenen Şirinler’i fazla görünür hale getirirdi. Sarı onlara yakışmadı. Geriye kalan mavi ise adeta üzerlerine cuk oturmuştu. Peki ya karakterler... Peyo, Şirinler’in her birini diğerinden farklı yetenekte düşünmüştü. Böylece hep beraber uyum içinde yaşayabileceklerdi ve aralarında bir iş bölümü olacaktı. Peyo bütün karakterleri buna göre oluşturmuştu. Bilge bir kişilik olan Şirin Baba da köyün ve Şirinler’in lideri olacak ve onların kaba ve zalim insanlar gibi davranmasına engel olmaya çalışacaktı. Şirinler’in hep beraber mutlu bir şekilde yaşamasını sağlayacak Şirin Baba, ayrıca Şirinler’i Gargamel gibi her türlü tehdite karşı da koruyacaktı. Çiftçi Şirin, tarla işleriyle uğraşır ve Şirinler’in yiyeceklerini yetiştirir. Aşçı Şirin bu ürünleri yemek haline getirir. Oldukça becerikli Usta Şirin köydeki onarım işlerinden sorumludur. Mimar Şirin köydeki mantar evleri tasarlar. Şakacı Şirin, Şirinler’e sürekli şaka yapar. Fazla beden gücü gerektiren işler Güçlü Şirin’e bırakılır. Diğer Şirinler’den daha hassas olan Şirine’ye Şirin Baba dahil pek çok Şirin aşıktır. Ressam Şirin görsel sanatlar alanında yeteneklidir ve güzel resimler yapar... Peyo’nun çizdiği küçük mavi Şirinler’in her biri farklı yetenek ve beceriye sahiptir. Onlar adeta bir bütünün parçaları gibi birbiriyle uyum içinde yaşarlar. Ormanın derinliklerindeki küçük mantarların altına saklanmış mutlu Şirinler’i görmek dünyadaki tüm çocukların hayallerinden biridir. Ancak çizgi filmin jeneriğinde de söylendiği gibi Şirinler’i sadece yeterince iyi bir çocuk olursanız görebilirsiniz. İşte o zaman bir Şirin sizi Şirinler ülkesine davet edecek ve onların huzur ve barış içindeki yaşamlarına tanıklık edebileceksiniz. Peyo’nun çocukları Katolik geleneklerine bağlı, orta sınıf bir Brükselli aileden gelen Peyo Brüksel’de okulu bıraktıktan sonra iş aramaya başlamış. Gazete ilanlarına bakarken ikisi gözüne takılmış: Dişçi yardımcısı ve çizer. İlk ilandaki adrese gittiğinde o işin 15 dakika önce başka birine verildiğini öğrenmiş. Ve böylece çizerlik macerası başlamış. 30 yaşında Şirinler’i ilk kez tasarladığında bir süredir gazetelerde çizerlik yapıyordu. Peyo, 24 Aralık 1992’de öldü. Ancak Şirinler hâlâ devam ediyor. Peyo’nun oğlunun yönetiminde Şirinler’in yeni üretimleri sürüyor. ÜNİVERSİTELERDE DE EĞİLİM AYNI Hildesheim Yüksek Okulu’nda araştırmalarını sürdüren ve dersler veren Sosyal Pedagoji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gazi Çağlar da, Marx’ın son dönemde daha etkili bir biçimde gündeme geldiğini söyledi. Prof. Dr. Çağlar, şu açıklamalarda bulundu: “Neoliberalizmin yansımaları olarak değerlendirilebilecek postmodernizm, poststrüktüralizm, postkültüralizm vs Marx’la ilintiliydiler ve Marx’ı aşmayı hedefliyorlardı. Başarısız kaldılar. Toplumun temel işleyiş mekanizmaları kendini kabul ettirdi. Örneğin, şu son mali krizin Marx olmaksızın açıklanamayacağı ortaya çıktı. Toplumsal gelişmelerin kendisi, Marx’a dönüşü zorluyor. Aslında SSCB’nin yıkılmasından sonra, toptancı bir bakışla, Marx, Batı üniversitelerinden, bu arada Alman üniversitelerinden de uzaklaştırıldı. Oysa 1968 sonrasında Marx, Batı Alman üniversitelerine yoğun bir giriş yaşamıştı. Bu eğilim 90’larda tersine çevrildi. Ama Marx’ın eleştirel kapasitesi olmaksızın bilim yapılamayacağı da ortaya çıktı. Kriz ve yanıtı alınamayan sorunlar genel havayı değiştirdi ve Marx’a ilgiyi de tetiklemiş oldu. Üniversitelerde de eğilim bu yönde. Öğrencilerim Marx’la ilgili dersler vermemi istiyor. Sadece üniversite çevrelerinde değil, sendikalarda, diğer toplumsal hareketlerde de Marx’a yönelik artan ilgiyi gözlemek mümkün. Sonuçta, kapitalizmin krizini Marx’sız açıklamanın mümkün olmadığını herkes kabul etmeye başladı.” Küçük mavi yaratıklar acaba komünist mi? Tüm dünyada yayınlanan ve özellikle çocukların ilgi odağı olan bu küçük şirin mavi yaratıklar hakkında tartışıladuran bir iddia var: ‘Acaba Şirinler komünist mi’. Bu iddianın dayandırıldığı nedenler çeşitli... Öncelikle Şirinler’in İngilizce adı olan ‘Smurf’ sözcüğünün baş harflerinin ‘kızıl bayrak altında yaşayan küçük adamlar’ ya da ‘kızıl şapka altındaki sosyalist adamlar’ anlamına geldiğine dair bir görüş var. Şirinler’in köyünde hiçbir mabed ya da tapınağın olmaması da bu teoriyi destekliyor. Ayrıca Şirinler toplumundaki iş bölümü komünal yaşama da benzetiliyor. Görevlerin yeteneklere göre dağıldığı ve bütün işlerin elbirliğiyle yapıldığı Şirinler ülkesinde para da kullanılmıyor. Çizgi dizinin baş kötü karakteri olan Gargamel’in paraya karşı olan hırsının da, komünal toplumun düşmanı olan kapitalizmi sembolize ettiği iddia ediliyor. Papaz cüppesi giyerek dinimisyonerliği sembolize ettiği, para düşkünü olduğu ve Şirinleri sürekli yemek istediği için de Amerika’ya benzetiliyor. Şirinler komünizm propogandası yaptığı gerekçesiyle çeşitli ülkelerde yasaklandı. Bugün dünyada 25 dile çevrilmiş 25 milyon kadar albümü olan Şirinler, şirin medyasının genişleyen yelpazesi ve yeni tarzıyla pek çok yeni sürprize hazırlanıyor. Son üç ayda 10 milyonun üzerinde Şirinler CD’si satıldığı söylenirken dünyanın dört bir yanında oyuncaklar, kitaplar, etkinlik kitapları ve Şirinler imajını kullanan 3000’den fazla şirketin ürünleri kapış kapış gidiyor. Şirinlerin küçük oyuncakları ilk kez Kellogg’s mısırgevreği firması tarafından 60’larda dağıtılmış. Daha sonra oyuncakları üreten Alman firma kalıpları muhafaza ederek Peyo’ya bunları ne yapmak istediğini sormuş ve üretime devam kararı alınmış. Şirinler’in 40. yılında tüm dünyada 300 milyondan fazla küçük Şirin heykelinin satılmış olduğu belirlenmiş. Maceralardaki Şirin tipleri 100 kadarken, bu oyuncaklarda 500’den fazla karakter bulunuyordu. 1970’lerin başında Belvision animasyon stüdyosu Asteriks ve Tenten maceralarıyla başarıdan başarıya koşarken, üretim müdürü José Dutillieu Şirinler’i de potrföyüne eklemeyi hayal ediyordu. Böylece ‘Şirinler ve Sihirli Fülüt’ün sinemaya uyarlandı. Hollandalı şarkıcı Vader Abraham de ilk Şirinler single’ını çıkardı. 198190 arasında cumartesi günleri sabah kuşağında gösterilen Şirinler, sekiz sezon boyunca büyük bir başarı sağladı. Amerikalıların yüzde 42’si bu saatlerde Şirinler’i izliyordu ve bu oran en popüler dizi olan Dallas’ın izlenme oranını aşmıştı. Dallas’ı sollayan çizgi film Türkiye de onlara hayran Şirinler’in Türkiye’deki yayın hakları Umut Sanat’ta. Türkiye’de ilk kez 1987’de TRT’de gösterilmeye başlanan Şirinler, 1999 yılından geçtiğimiz Mayıs ayına kadar da Kanal D ekranlarında devam etti. Çizgi dizi, Umut Sanat ile Kanal D arasındaki anlaşmanın süresinin dolması nedeniyle şu an gösterilmiyor. Umut Sanat çeşitli kanallarla yayın hakkı için görüşmeler yapmaya devam ediyor. Şirinler’in çizgi roman dergisi de Mayıs 2006’da, boyama kitapları dizisi ise Aralık 2004’te Türkiye’de yayınlanmaya başlandı. Her iki dizi de Haziran 2008’de son buldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle