Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 KASIM 2008 CUMARTESİ 3 Çizerin yazarı kuşatması Semih Poroy’un ‘Feklavye’ Sergisi, 26 Kasım’da Eskişehir’deki Karikatür Müzesi’nde açılıyor Karikatür; zorluklara, olumsuzluklara, çürümüşlüklere karşın yaşama gülümseyerek bakabilmeye yardımcı olan bir sanat. Güldürürken düşündüren, olayları komik tarafından biraz da eleştiren, topluma ATİLA yakalayıp ışık tutan ve halk tarafından sevilen, ilgi ÖZER gören bir sanat… Türk basınında karikatür, hem gazetelerde hem de mizah dergilerinde 1867’den bu yana inişlerle, çıkışlarla yol almakta. Diyojen, Hayal, Kahkaha, Çaylak, Karikatür, Diken, Güleryüz, Akbaba, 41 Buçuk, Dolmuş, Gırgır, Çarşaf, Limon, Mikrop, Penguen ve bunlara benzer pek çok dergide binlerce karikatür yayınlanmış, karikatürcüler yetişmiştir. Cemal Nadir, Ramiz Gökçe, Turhan Selçuk, Ali Ulvi, Ferruh Doğan, Eflatun Nuri, Cafer Zorlu, Bedri Koraman, Nehar Tüblek, Semih Balcıoğlu, Atlan Erbulak, Oğuz Aral, Semih Poroy, Kamil Masaracı, Metin Üstündağ, Selçuk Erdem gibi adları bu sayfalara sığmayacak daha nice karikatürcü, yaşamı boyunca sürekli çizmiş ve çizmeyi sürdürmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de karikatür tarihi hem başarılar, hem cezalandırmalarla, dolu dolu yaşanmıştır, yaşanmaktadır. Türkiye’de karikatür sanatının en çok ses getirdiği dönem 20. yüzyılın ikinci yarısı olmuştur. Buna bazıları Türk karikatürünün “Altın Çağ”ı da diyorlar. ‘FEKLAVYE’ SERGİSİ Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi bu ay Semih Poroy’u konuk etmeye hazırlanıyor. Semih Poroy’un ‘Feklavye’ sergisi; İstanbul, Bursa, İzmir ve Antalya’dan sonra şimdi de Eskişehir’de açılıyor. 26 Kasım 2008 tarihinde Saat: 17.30’da açılacak olan sergi; Poroy’un üç yıldan bu yana Cumhuriyet Kitap ekinde yayımlanan Feklavye çizimlerinden bir seçki. Semih Poroy; usta bir karikatürcü. Yaşı 50’yi biraz geçiyor. Vatan, Milliyet, Demokrat ve Cumhuriyet gazetelerinde, Varlık, Milliyet Çocuk, Milliyet Sanat, Gösteri, Düşün, 2000’e Doğru, Adam Öykü ve benzeri edebiyat dergilerinde çizdiği karikatürlerle 33 yıllık sanat birikimine sahip. Samsun’da doğmuş. 1974’den sonra İstanbul’a yerleşmiş. İlk karikatürü 1975 yılında Akbaba’da yayınlanmış. 1998’de Karikatür Vakfı tarafından Yılın Karikatürcüsü seçilmiş. 198485 yıllarında Karikatürcüler Derneği’nin başkanlığını yapmış. 100’ün üzerinde kitap resimlemiş... Halen, Cumhuriyet gazetesinde 17 yıldan beri günlük olarak sürdürdüğü, “Harbi” adlı bant karikatürü ile Cumhuriyet Kitap Eki’nde her hafta tam sayfa Feklavye karikatürü çiziyor. Portreler (1998), Meyhane Peçeteleri (1998), Gölgenizi Kullanabilir miyim? (1999), Feklavye (2008) adlı karikatür albümleri yayınlanmış ve yakın zamanda Frankfurt Kitap Fuarı nedeniyle bu listeye Ohne Wort (2008) adlı yeni bir karikatür albümü de eklenmiştir. Şimdilerde daha dingin, daha üretken ortam olarak değerlendirdiği İznik Gölü kıyısının sessizliğinde yaşıyor. Semih Poroy kişisel dostluklarıyla, profesyonelamatör ilişkileriyle sanatedebiyat ortamını iyi gözlemleyen biri. Edebiyat dünyasında pek çok tanıdığı var. Bu sergideki çizimleriyle o dünyanın arka planını, görünmeyen yüzünü karikatürleştiriyor. Bazen tek kare, çokça bant türündeki bu karikatürler basınyayın dünyasında yaşanan olumlu olumsuz iletişimin, kişisel iç hesaplaşmaların çıkmazlarını hicvediyor. Hafif veya tatlı sert eleştiriler, ya da kendi deyimiyle “durum komiklikleri” izleyeni keyiflendiriyor. Bir çok edebiyatçı (Enis Batur’un yazdığı gibi) “Eşi dostu, yayıncı, eleştirmen, okur, amatör, hasta profesyonel, tüccarterzi yazar, yanlış anlaşılmış olanlar, kült yazar bozuntuları” bu çizimlerde kendilerinden bir şeyler bulup, muhtemeldir ki; “yok canım, beni kasdetmemiştir” diyerek arınmaya çalışıyordur.. Feklavye karikatürleri bir anlamda çizerin yazarı kuşatması, sıkıştırması durumudur. Sergi 31 Aralık’a kadar sürecek. ‘Zengin Mutfağı’ hâlâ güncel Değişim Atölyesi Oyuncuları, 1516 Haziran olaylarından esinlenerek hazırlanan Zengin Mutfağı’nı yıllar sonra tekrar sahneye taşıdı. Grup üyeleri, Vasıf Öngören’in bu çalışmasının güncelliğini koruduğuna, kimi nitelikleriyle de özellikle içinden geçtiğimiz dönemde güncel bir dizi konuya ışık tuttuğuna inanıyor. Oyun 28 ve 29 Kasım günleri İstanbul Kadıköy’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde sergileniyor. Değişim Atölyesi Oyuncuları (DAO) 2001 yılında farklı tiyatro disiplinlerinden bir araya gelen oyuncular tarafından Ankara’da kurulmuş. “İnsanın olduğu her yerde GAMZE oynamayı” kendine ilke edinen DAO’nun, 2006 yılından bu yana ERBİL aynı adla İstanbul’da da bir grubu var. İstanbul DAO, bugünlerde Vasıf Öngören’in “Zengin Mutfağı”nı sahneliyor. Bir yandan, oyunun içeriğinin sınıfsal niteliği ve bu bağlamda güncelleştirme olanaklarının fazlalığı, diğer yandan 2009 yılının Vasıf Öngören’in 25. ölüm yıldönümü oluşu grubun bu oyunu seçiminde belirleyici olmuş. Oyunun yönetmeni Müge Saut, Vasıf Öngören’e dair düşüncelerini “Doğrusunu söylemek gerekirse, bu topraklar onun gibi nitelikli bir oyun yazarı daha yetiştirmemiştir. Toplumun değişimi için çabası, etkinliği karşısında, bizler de bir Vasıf Öngören oyunu sahneye taşımaktan onur duyuyoruz. Hayata, geleceğimize, mücadeleye sahip çıkmak için, taraf olmak için...” şeklinde ifade ediyor. anlamayacaklardır. Bugün ülkemizin toprağı yerli ve yabancı sermayeye satılmaktadır. Başbakan çıkıp bilmem nereyi birine söz verdiğini söylüyor. Sonra demokrasiden bahsediliyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyor, ya bağımsızlığı ya da sermayenin insan tanımayan her değeri yıkıpsatan durumunu tercih edeceğiz. Eğer bütün bunlar Türkiye’de yaşanıyorsa, oyundaki patron Kerim Bey ile bir ölüm makinesine dönüşen kontrgerilla Selim’in ilişkisi de o kadar günceldir.” 1 Mayıslar’da yaşananların etkisi Grup üyeleri, “emekçilerin topyekun siyasetle uğraşarak kendi kaderlerini değiştirmelerinden yanayız” diyerek bu değişimde kendi üzerine düşen rolü sırtladığını savunuyor. Nitekim bugün tüm toplumun vicdanında derin yaralar açan Tuzla’daki işçi ölümlerinden sonra yapılan eylemlere de katılmış grup. Bu konuda bir basın açıklaması yapmışlar, tavırlarını dile getirmişler... DAO üyeleri, Zengin Mutfağı’nın oynanmasına karar verirken son iki yıldır 1 Mayıslarda yaşananların kendilerini etkilediklerini söylüyor. Oyunculardan Nevzat Süs, 2007 ve 2008 1 Mayıslarında ortaya çıkan tablonun emeksermaye çelişkisini açıkça gözler önüne serdiğini ve sezona bir işçi oyunuyla başlamayı tercih ettiklerini söylüyor. “1 Mayıslardaki şiddetin bir ucunda iktidarını koruma güdüsüyle saldıran bir sınıf var: Burjuva sınıfı. AKP’yi kapatma davası, Ergenekon meselesi, ekonominin daha çok dışa bağımlı ve liberal bir seyir izlemesi ve benzeri bir dizi başlıkta, arkaplanda bu çelişki derinleşiyor. Bu tabloya baktığımızda, işçi sınıfının kendini nerede konumlandıracağı önemli bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Mücadelede kendi rolünü oynayacak mı? Bu önemli bir soru. Oyunu seçerken bunları da göz önünde bulundurduk.” Turneler aralık Zengin Mutfağı, bizi, 15– 16 Haziran olaylarının tam ayında... ortasına götürüyor. İşçi Oyun düzenli olarak yürüyüşlerine katıldıkları Kadıköy’de bulunan Nâzım için teker teker işten Hikmet Kültür Merkezi’nde çıkarılan emekçilere tanık (NHKM) sezon boyu oluyoruz. Sermaye için, sahnelenecek. Bundan Yazan: Vasıf Öngören Yöneten: Müge Saut örgütlenen işçiyi sonraki ilk gösterimler 28 Yönetmen Yardımcıları: Selen Şeşen, Hande durdurmanın yollarından ve 29 Kasım günleri saat Halilbeyoğlu Oynayanlar: Nevzat Süs, Suat biri de kontrgerilla 20:00’de gerçekleştiriliyor. Oktan, Halil Ersan, Ulaş Kotan, Müge Saut. oluşumuyla onları baskı (NHKM telefonu: 0 216 Zengin Mutfağı, Vasıf Öngören’in Brecht’in altında tutmak. 414 22 39) Bunun dışında epikdiyalektik tiyatrosundan esinlenerek, Kontrgerillanın sermaye yine İstanbul’da 70’li yılların toplumsal olaylarını, sistem ya sınıfıyla ilişkisi Zengin Aksaray’da Su gösteri da düzen bağlamında değerlendirdiği özgün Mutfağı’nda ayrıntılarıyla sanatları sahnesinde, Barış ve deneysel çalışmalarından biri. işleniyor. Aynı zamanda, Manço Kültür Merkezi’nde Vasıf Öngören (19381984), “Almanya mücadeleye doğru yaklaşan de gösterimler olacak. 12 Defteri” (Göç, 1971), “Asiye Nasıl Kurtulur” bir kadınla kontrgerillaya Ekim’deki galanın ardından (196668), “Oyun Nasıl Oynanmalı” (197274), doğru savrulan bir adamın alınan ilk tepkilerin oldukça “Zengin Mutfağı” (1976) gibi epik tarzda ilişkisine tanık oluyoruz. olumlu olduğunu söyleyen yazılmış oyunları ve sahne uygulamalarıyla Müge Saut oyunun güncel grup üyeleri, Türk tiyatro tarihinin en parlak 196080 anlamına ilişkin şunları beklediklerinden daha fazla döneminin köşe taşlarından biri. söylüyor: “Bugün hâlâ ilgi gördüklerini itiraf kontrgerillanın ediyorlar. varlığından söz ediyorsak eğer, evet bu oyun Nitekim İstanbul dışından da Zengin Mutfağı’nın günceldir. Bugünkü gençler eğer Sivas, Maraş, sahnelenmesi için talepler gelmiş. Oyun Aralık ayında Çorum, 77 1 Mayıs Katliamlarını bilmiyorsa, Isparta’da sergilenecek ve yine aynı ay içinde kontrgerilla denen vahşetin ne olduğunu ve gücünü Karadeniz turnesi gerçekleştirilecek. 1516 Haziran güncelliğini koruyor Semih Poroy’un “Feklavye” Sergisi. Açılış: 26 Kasım 2008, Saat: 17:30. Yer: Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi Akcami Mh. Malhatun Sk. No:6 Odunpazarı Eskişehir. Tel: 0 (222) 230 02 01 Zengin Mutfağı’nın mutfağı ÇAĞDAŞ MÜZECİLİK Karikatüre altın çağını yaşatan Türk karikatürcüleri zamana yeniliyor, yavaş yavaş aramızdan ayrılıp gidiyorlar… Cemal Nadir’ler, Ramiz’ler, Ali Ulvi’ler, Ferruh’lar, Mıstık’lar, Semih’ler, Oğuz Aral’lar yok artık. Tüm bu yok olanlar unutulup gitsin mi? Bu baş eserleri yaratanları yeni kuşaklar tanımasın mı? Müzeler; unutmayı, unutulmayı engelleyen yerler. Eskişehir’de 4 yıldan beri bir karikatür müzesi var, tüm Türkiye adına bir görev yerine getiriyor, aramızdan ayrılan karikatür sanatçılarını her daim yaşatmaya çalışıyor. Nasıl, Londra denince British Museum, Paris denince Louvre Müzesi, Amsterdam denince Van Gogh Müzesi, Bilbao denince Guggenheim Müzesi akla geliyorsa bir süre sonra Nasreddin Hoca’nın doğduğu kent Eskişehir denince de Eğitim Karikatürleri Müzesi hatırlansa iyi olmaz mı?. Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi, kendi koleksiyonlarının sergilendiği sabit bölümlerin dışında değişken sergilerin yapılabileceği bir salona da sahip. Böylelikle ayda bir düzenlenen sergilerle sürekli canlı ortam sağlanmış oluyor. Çağdaş müzecilik anlayışı da artık böyle… C MY B C MY B