Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Engelleri sporla rafa kaldırdılar Çocukların hayatına aktivite katmak, fark yaratmak, fiziksel ve sosyo kültürel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla yola çıkan Ülker, 3 yılda 23 bin çocuğu sporla buluşturdu. AYŞE Hedef bunu 100 bine YILDIRIM çıkarmak. Gelecek nesilleri önemseyen ve bu yönde çalışan bir gıda şirketi olarak insanları, en çok da çocukları hayatın içine çeken projeleri sosyal sorumluluk stratejilerinin odağına yerleştirdiklerini söyleyen Ülker Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker, “Kurucumuz ve Onursal Başkanımız Sabri Ülker’in ‘Dünyanın neresinde olursa olsun, herkesin mutlu bir çocukluk geçirmeye hakkı vardır’ sözleri de stratejimizi belirlemede kılavuzumuz oldu” diyor. Gençler ve çocuklarla iç içe olan bir topluluk olarak sadece üst düzey futbola değil, Türk sporunun geleceği olan çocuklara yönelik projelere de destek verdiklerini anlatan Zuhal Şeker, bunların başında da çocuklara spor yapma alışkanlığının kazandırılmasına yönelik futbol odaklı faaliyetleri içine alan, Türkiye Futbol Federasyonu ile işbirliği içerisinde yürütülen Herkes İçin FutbolGrassroots projesinin geldiğini belirtiyor. Dünyada “kök futbol” olarak adlandırılan Herkes İçin Futbol projesi, çocukların futbola olan ilgisini izleyici düzeyinden ileriye taşımayı, spor sevgisini yerleştirmeyi ve çocukların hayatında fark yaratabilmeyi amaçlıyor. Bu çerçevede atılan adımlar sonucunda TFF’nin önderliğinde ile çeşitli illerde Herkes İçin Futbol merkezleri ve futbol köyleri oluşturuldu. Evrensel dili, bedensel ve zihinsel gelişime katkısı ve insanları hayatın içine çeken önemli bir araç olması nedeniyle de çocuklara yönelik çalışmaları spor alanında yoğunlaştırdıklarını söyleyen Şeker, “Çünkü biz sporun çocukları, dayanışma, sosyalleşme ve yeni şeyler öğrenme konusunda motive ettiği gibi pek çok zararlı alışkanlıktan da uzak tuttuğuna inanıyoruz. İşte bu felsefeden hareket eden Yıldız Holding, son üç yılda farklı aktivitelerle 20 bin çocuğumuzu sporla tanıştırdı. Üstelik hiçbir engel tanımadan… 2008 yılının son aylarında gerçekleşen Engelliler Turnuvası’na sağladığımız destekle sporla buluşturduğumuz çocuklarımızın sayısı 23 bini bulacak” diyor. 18 yaşları arasındaki engelli çocuklar ve gençler iki ay boyunca tüm engelleri bir kenara bırakarak spor yapmanın tadını çıkarıyor. 15 KASIM 2008 CUMARTESİ 5 ÜCRETSİZ MERKEZLER Türkiye Futbol Federasyonu Futbolu Geliştirme Merkezi ile ortaklaşa gerçekleştirilen GrassrootsHerkes İçin Futbol merkezlerinin ilki, Aralık 2007’de TFF’nin Beylerbeyi Tesisleri’nde açıldı. Ardından adana, Trabzon geldi. Sırada Van, Diyarbakır ve Isparta var. 612 yaş arasında dileyen her çocuğun hiçbir ücret ödemeden yararlandığı bu merkezlerde dörder haftalık dönlerde çocuklara sadece futbol oyun kuralları değil, çevre bilinci, fair play ve dengeli beslenme eğitimleri de veriliyor. Şeker, bu merkezleri Türkiye’nin dört bir yanına açmak için çalıştıklarını söylüyor. Okullar dostu olmalı Çocuk Kurultayı İzmir’de toplanacak. Bu yılki teması “okul ve eğitim” olan kurultayda, “çocuk dostu okullar projesi” ele alınacak. “Çocuk Dostu” okullarda ders programı çocuk dostudur ve cinsiyet yanlılığından arınmıştır. Şiddete sıfır tolerans gösterilen bu okullar, çocukların, velilerin ve daha geniş anlamda toplulukların kendi yerel okullarının yönetimine katılmalarını özendirir. Bu FİGEN sisteminin ikili amacı vardır. Çocuklara daha ATALAY sağlıklı ve mutlu ortamlar sağlayarak öğrenip gelişmelerini güvence altına almak ve böylece okullaşma oranlarını artırmak ve okul terk oranlarını azaltıp uluslararası öğretim standartlarına ulaşmak. UNICEF ve Milli Eğitim Bakanlığı‘nın ortaklaşa yürüttüğü “Çocuk Dostu Okullar Projesi”, 20 Kasım 2008 tarihinde İzmir’de toplanacak “Çocuk Kurultayı”nda da ele alınacak. İzmir Ekin Koleji’nin düzenlediği “Çocuk Kurultayı”nın bu yılki teması “okul ve eğitim” olarak belirlendi. Okulun Seyrek’teki yerleşkesinde toplanacak kurultaya farklı ilköğretim okullarından çok sayıda öğrenci temsilci olarak katılacak. Çocuklar, Türkiye’deki okulların koşullarını değerlendirecekler, okullarda hangi eğitim olanaklarına sahip olmak istediklerini açıklayan konuşmalar yapacaklar ve çözüm önerilerini sunacaklar. Kurultayla ilgili bilgi veren Ekin Koleji Müdürü Yavuz Güneş, “Bu yılki kurultayımız için; UNİCEF ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü ‘çocuk dostu okul’ projesini seçtik. Kurultaya katılacak çocuklardan beklentimiz ‘Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’nden hareketle okul ve eğitim konularındaki görüşlerini seslendirmeleri. Sevgili çocuklarımızın, bu konuda söyleyecekleri çok şeyleri olduğundan hiç kuşkumuz yok. Biz büyüklere düşense onlara kulak vermek olacak” dedi. Çocuk Dostu Okul Projesi’nden bugüne dek elde edilen sonuçlar: ? MEB raporlarına göre ilköğretimdeki kız ve erkek öğrencilerin çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve yaşam becerileri konularındaki öğrenme kazanımları yenilenmiş ilköğretim müfredatı sayesinde artmıştır. ? Proje, pilot alanlardaki bir dizi seçilmiş okulda aktif öğrenme, okuma, temiz içme suyu, çocuk ve veli katılımında artış ve şiddete sıfır tolerans gibi başlıklarda çocuk dostu ölçütler oluşturulmasına yardımcı olmuştur. ? Güvenli ve öğrenim kazanımları yüksek bir eğitim ortamı yaratmaya olanak sağlayan ilköğretim kurumları için bir Strateji ve Eylem Planı hazırlanmış ve ülke çapında yaygınlaştırılmıştır. FUTBOL KÖYLERİ TFF Futbolu Geliştirme Merkezi ile yürütülen Herkes İçin Futbol projesinin önemli ayaklarından biri de yine yaz döneminde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde başlatılan “Futbol Köyleri” uygulamaları. Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzlerce çocuk, Futbol Köyleri’nde geçirdikleri 10’ar günlük kamp süresi boyunca futbolu öğrenmenin yanı sıra, hem yeni dostluklar geliştiriyor, hem de kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak yeni bilgilerle donanıyor. Futbol Köyleri Projesi’nin ilki, 2007 yılında Van’da gerçekleşmişti. Yurdun dört bir yanından gelen 500 minik futbolcuya ev sahipliği yapan Van Futbol Köyü’nü 2008 yılında Sinop, Isparta, Bolu ve Sivas Futbol Köyleri takip etti. Üstelik futbolun da giderek cinsiyetsiz bir spor haline geldiğinin bir kanıtı olarak Sinop Futbol Köyü, sadece kızlardan oluşan bir grubu ağırladı. Türkiye genelinden 12 yaş grubundaki toplam 60 kız çocuğu, 10 gün süren kamp boyunca futbol yeteneklerini geliştirdi. Bale okulunda müzikal Danset Bale ve Dans Okulu’nda Müzikal Bölümü Sertifika Programı açıldı. 813 ve 1316 yaş grupları için oluşturulan Müzikal Bölüm’de, müzik, dans ve tiyatronun tek bir sahnede buluşması olan müzikal sanatının incelikleri öğretilecek. Şan, solfej, drama ve dans eğitimlerinin yanı sıra tiyatro,müzik ve dans dünyasından sanatçıların da konuk edileceği program, iki yıl sürecek. Bebeklere jimnastik Ataköy Eğitim Merkezi, 24 aylık bebeklere yönelik jimnastik programı olan BABYGYM programına başlıyor. Programa bebekler, annebabalarıyla birlikte katılacak. Aylin Kotil’in sahibi olduğu Ataköy Eğitim Merkezi’ndeki bebek jimnastiği programı, 6 – 24 ay arası bebeklerin fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Spor hocasının eşliğinde gerçekleştirilecek program için anne–babalar, haftaiçi ya da haftasonunu tercih edebilecek. Program içeriği, büyük ve küçük adale grupları gelişimi için bir seri halka, tünel, tırmanma trambolin, sallanma, merdiven, physoball aktiviteleri ile müzikli oyun grupları şeklinde düzenleniyor. GELENEKSEL ŞENLİKLER İlki 2007 yılında Ankara’da gerçekleştirilen Ülker Mini Minikler Futbol Şenliği’nde 39 ilden 63 takımda, toplam 1.200 minik sporcuyu bir araya gelmişti. Geçen yıl İstanbul’da düzenlenen lige ise, 8–10 yaş arasındaki çocuklardan oluşan 206 takım ve 3.000’den fazla minik sporcu katıldı. Kurumun sporda çocuğa dokunduğu bir başka alan da basketbol. 2005 yılında Türkiye Basketbol Federasyonu ile başlayan basketbol şenliği bugün Ülker Minikler Basketbol Şenliği olarak sürüyor. 2008 yılında İzmir’de gerçekleştirilen şenliğe 35 ilden 50’si erkek, 18’i kız olmak üzere toplam 68 takım katıldı. Kazanmanın ya da kaybetmenin olmadığı şenlikte, yurdun dört bir yanından gelen minik basketbolcular 5 gün boyunca spor yapmanın yanı sıra film gösterimi, piknik ve yetenek yarışması gibi etkinliklerle kaynaşıp yeni dostluklar geliştirdi. SPORUN TADI Ülker’in çocuklara yönelik olarak düzenlediği spor aktiviteleri içinde en çok önem verdiği etkinliklerden birisi de Engelliler Turnuvası. Herkes İçin Futbol projesi çerçevesinde düzenlenen turnuva bu yıl 11 Ekim’de başladı. 3 Aralık’da sona erecek turnuvayla zihinsel, görme işitme ve bedensel engelli 8 bin çocuğa ulaşmak hedefleniyor. Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte organize edilen turnuva boyunca 14 ilde 7 ile figenatalay?yahoo.com Faks: 0 212 343 72 64 Öğrenciler kesişen kültürleri anlattı SİNEM DÖNMEZ HEV (Hisar Eğitim Vakfı) Okulları ve Fransa Grenoble şehrinde yer alan Externat NotreDame Koleji’nin ortak çalışması Comenius kapsamında Türk ve Fransız öğrenciler, birlikte yürüttükleri çalışmalar ve karşılıklı ziyaretleriyle kültürlerin kesişmeleri konusunda örnek bir çalışma sunuyor. ‘Regards Croisés’ adlı bir Avrupa Birliği ortaklık çalışması. Projenin amacı iki ülke kültürlerinin kesiştiği noktaları tarih ve sanat bakış açılarından tespit etmek. Ekim 2007’de başlayan projede öğrenciler ortak sanat çalışmaları yapıyor. Projeye HEV Okulları öğrencilerinden Deniz Maden, Naz Saçkan, Yusuf Erkli, Joanna Rahier, Gülizar Özveri, Melissa Başaran, Dilan Üstek, Katia Suna, Esra Şardağ, Gizem Aksoy, Buğu Pala, Can Saçkan, Mikail Özgüneş, İlhan Postacıoğlu, Berdan Sayla, Naz Gürpınar ve Öykü Karal Avrupa Birliği bursu alarak katıldı. Öğrenciler Fransız ailelerin yanında kalıyor. Fransız öğrenciler de Türk ailelerin yanında kalıyor. 7 Kasım’da HEV Okulları’nda gerçekleşen ortak sunumda iki okulun öğrencileri bugüne dek yaptıkları çalışmalardan örnekler sundu. Fransız tarihinden günümüze Fransız modasından örnekler sergilerken Türk öğrenciler de Tarih Boyunca Anadolu’da Giyim Kuşam adlı defilede kendi tasarımlarını seyircilerle paylaştı. Etkinlikte ayrıca Türk öğrencilerin 1789 Fransız Devrimi konusunda yazdıkları bir piyesi Fransız öğrenciler sahneye koydu. Görsel Sanatlar Bölüm Başkanı Senem Demirhan Kermen’le çalışan 3 farklı proje grubu ilk projede “Işık ve Mimari”, ikinci projede “BedenAidiyet ve Dışlanma” konulu eş zamanlı çalışmaları Externat Notre Dame okulu plastik sanatlar öğretmeni MariePaule Gay ile beraber yürütmüş. “Işık ve Mimari” çalışmalarında Nazlı Saçkan ve Gizem Aksoy, İstanbul’da Fransız Sokağı’nı, İstiklal Caddesi’ni, Balat’ı fotoğraflamış. “BedenAidiyet ve Dışlanma” konulu projede öğrenciler erkek ve kadın bedenlerinden alçı ile kalıp alarak üzerinde çalışacakları konunun modellerini oluşturmuş. Externat Notre Dame okulu ise aynı temalarda daha farklı çalışmalar yapmış. Onlar ‘beden’ temasını ‘bağlantı’ ile kesiştirmiş. ‘CorpsRaccord’ adını verdikleri proje Fransızca okunuşuyla bir ses oyunu oluyor. (‘KorRakor’ okunuyor.) Özellikle kültürlerin kesişmesi alanında pek çok projeye birlikte imza atan öğrenciler bir yabancının başka bir şehirde neler hissettiği, nasıl adapte olduğu gibi konularda da çalışmış. Externat NotreDame yöneticileri böyle bir projeyi öğrencilerin bilmedikleri, alışkın olmadıkları bir kültüre sahip bir ülkeyle yapacak olmanın heyecanı içinde başlamış çalışmalara. Sanat, edebiyat, tarih konusunda pek çok yerde kesişen bu iki kültürü öğrencilerin farklı deneyimlere sahip olacakları şekilde planlamışlar. Tarih Boyunca Anadolu’da Giyim Kuşam adını verdikleri defilede öğrenciler, tasarımlarını uzun tarih araştırmaları ile birlikte yürüterek hazırladıkları yerelmodern çizgideki giysileri de tanıttılar. En çok Fransız öğrencilerin onları tanımadan evvel kafalarındaki az gelişmiş Ortadoğu ülkesi imajına şaşırdıklarını ve tasarladıkları giysilerde ve bu çizimlerin tanıtımında özellikle Anadolu’dan gelip geçmiş medeniyetlerin üzerinde durdular. Zira projeleri üzerine konuştuğumuz öğrencilerden Buğu Pala ve Katia Suna, Hitit, Helen motiflerini özellikle giysilerde kullandıklarını ifade etti. Fransız öğrenciler ise ‘anneannelerimin giysilerine benziyor’ dedikleri giysileri tasarlamışlar. 50’li ve 60’lı yılların klasik Fransız kadını çizgisini yansıttıkları defilede her iki ülkenin tasarımları da heyecanla izlendi. Gelecek yıl sona erecek olan projede sanat, edebiyat ve kültür konularında daha pek çok çalışma yürütülecek. C MY B C MY B