19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 KASIM 2008 CUMARTESİ 7 Bir kadın ve bir film ‘meme’ye indirgenemez ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Üç Maymun Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz, ama bilinçli ve dikkatli izleyicilerinin çoktandır tanıdığı 25 yıllık bir sanatçı Hatice Aslan. ‘Her sanatçı sola sempati duymalıdır’ diyecek kadar yaşamın içinde, ‘Ödül alacağıma ödün vermeyeyim’ diye düşünecek kadar ilkeli... Hatice Aslan son olarak Nuri Bilge Ceylan’ın ödüllü filmi Üç Maymun’daki rolüyle gündemde: “Bir gazetede sevişme sahnesinin 2 buçuk gün sürdüğü yazılıydı, benimle röportaj yapılmamıştı. Kulaktan dolma bilgilerle yazıldı.” Nuri Bilge Ceylan’ın ödüllü ve iyi kotarılmış filmi “Üç Maymun”la adını sıklıkla duymaya alıştığımız Hatice Aslan, aslen 25 yıllık tiyatro oyuncusu... Sahnelerin tecrübeli ismi Aslan, aynı zamanda güzel ve kaliteli yapım “Ferhunde Hanımlar”dan bu yana TV dizilerinin de vazgeçilmezi... ALPER Antalya Altın Portakal Film TURGUT Festivali’nin kapanış günü yaptığımız röportaj sırasında alperturgut.blogcu.com heyecanını gizleyemiyor, “bu sadece bir oyun” dese de sinema onun için yeni bir deneyim taze bir soluk. “Oyuncu olmasaydım, kesin şarkıcılık yapardım” diyen Aslan’ın arkadaşları arasındaki lakabı ise “bal kız”. O, kendisini yumuşak ve vahşi olarak tarif ediyor ve ekliyor; “ben bir kedi kadınım”. Ne sorsam yanıtladı, dobra dobra konuştu, böylelikle ortaya keyifli bir söyleşi çıktı. Onun “ödül alacağıma, ödün vermeyeyim, üryan geldim, üryan giderim” sözleri ise umarım genç kuşak aktör ve aktrislerin kulağına küpe olur. kıymetli her şeyi korumalıyız, hep savaş var ve olacak diye barış istemeyelim mi? “Üç Maymun” ekibine nasıl dâhil oldunuz? Cihangir Parkı’nda idim, annemle dolaşmaya çıkmıştım. Alerji olmuştum tüm bedenim kızarıklıklar içindeydi. Telefon çaldı ve Üç Maymun için görüşmeye gelmemi istediler. Önce inanamadım sonra çok sevindim. Daha ilk sinema deneyimimde Nuri Bilge Ceylan gibi büyük bir yönetmenle çalışmak fırsatı doğmuştu. Deneme çekimi yapıldı ve ardından bana “Hacer” rolünü verdiler. Haziran 2007’de çekimlere başladık ve bu üç ay sürdü. Senaryoya bağlı çekim, alternatif çekim ve doğaçlama. Üç farklı çekim yapıldı. Her sahne Ceylan titizliğinde defalarca çekildi. Bana güvenildiğinin bilinciyle Hacer ile yattım, onunla kalktım. Oğlum rolündeki Ahmet Rıfat Şungar, çok başarılı ve kabiliyetli bir çocuk. Patronu canlandıran Doktor Ercan Kesal, yetenek abidesi bir adam. Filmdeki eşim Eyüp karakterine can veren Yavuz Bingöl ise müzisyenliği kadar oyunculuğu da çok iyi olan bir insan. Büyük bir yönetmen, uyumlu bir ekip, güçlü bir set... Ve sonuç ortada... (Hatice Aslan’ın incelik gösterip “off the record” yani kayıt dışı dememesine karşın yazmayacağım birçok şey var, sinema dünyası çok çetrefili bunu bilin yeter) Taksim Sahnesi’ni boşalttılar önüne köfteci açtılar DOKUZ KARDEŞİZ Öncelikle sizi ve ailenizi tanıyarak başlayalım. Eskiye dönelim mi? Tam dokuz kardeşiz ve ben altıncısı sıradayım. Bundan 47 yıl önce Sıvas’ta dünyaya geldim. Babam Halife Aslan çok göç veren Malatya’nın Kuluncak kazasına bağlı Darılı (Çörmü), ‘Toprak Ana’ dediğimiz annem Rahime ise Sıvas Kangal sınırları içerisindeki Hamal Köyü’nden... Şu an ikisi de 84 yaşındalar ve çok şükür sıhhatleri yerinde... Orta halli bir aileydik, babam Devlet Demiryolları’nda görevliydi ve bizlerin geçimini sağlamak için ek işler yapardı. Sıvas Merkez’deki Kadı Burhanettin Mahallesi’nde otururduk, dün gibi hatırlarım genç bir kız iken onun türbesine yörede kendi adına bir devlet kuran Eratnaoğlu veziri Kadı Burhanettin’e (1344–1398) gidip geleceğe dair pek çok dilek dilemiştim. Sıvas Lisesi’nde okudum, çok özel günlerdi... O dönem aynı zamanda kısa mesafe koşucusuydum. Ağabeyim Hüseyin Aslan’ın (kurmay binbaşılıktan emekli) görevi nedeniyle Elazığ ve Muş Malazgirt’te de kaldım. Bu nedenle bölgeyi iyi tanırım. Peki, çocukken oyuncu olmak gibi bir düşünüz var mıydı? Hoşgörü ve sevgiyle büyüdüm ve her zaman süslüydüm. Yemek yemeyen küçük, kara kuru, uzun kirpikli ve kocaman gözlü bir kız çocuğuydum. (upuzun kirpiklerini konservatuar yıllarında biraz da utancından birkaç kez kesmiş) Kalabalık bir aileydik, bir aradayken eğlenmeyi severdik. Ben kâh ‘Pamuk Prenses’ olurdum, kâh ‘Cinderella’. Uzun topuklu ayakkabılar ve her yanımdan sarkan takılar... O anki görüntüm bir nevi kartpostal gibiydi. Şarkı söylemeyi de severdim ancak konservatuvara müzikten girip tiyatrodan çıktım. Ve sırada konservatuvar var. 1979–1983 yılları arasında Cebeci’deki Ankara Devlet Konservatuarı’nda okudum. (Adı geçen konservatuar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlıyken 1982’de Hacettepe Üniversitesi bünyesine geçti) Mahir Günşıray sınıf arkadaşımdı. Ankara’da ablamın yanında kalıyordum, okul 1983’te bitince Ankara Devlet Tiyatrosu’na girdim. 12 Eylül darbesi sırasında Ankara’da mıydınız? Hayır, tatil için Çorlu’daydım. Lojmanda kalıyorduk. O günü hiç unutamam, gece üç sıralarında tüm subaylar göreve çağrıldı. Lojmanın etrafını tanklar sardı, kocalarını yolcu eden kadınlar sabahlıkları ve gecelikleriyle büyük bir endişe ve merakla bekleşiyordu. SANATI GÖRMEK GEREK Yedikuleli kadın işçi Hacer ve onun kapsama alanı dar dünyası... Aile, aşk, kayıplar, bastırılmamış duygular ve bildik üç maymun öyküsü... Nasıl bir kadın bu Hacer? Düğün nbul devlet Tiyatroya dönelim, İzmir ve İsta nız. aldı ev tiyatrolarında da gör let Tiyatrosu 1986–1992 yılları arasında İzmir Dev ikallerde görev müz ve ı kadrosundaydım, çocuk oyunlar 0 yılında ise 200 . düm dön aldım sonra Ankara’ya geri e de gels f tuha göre ya ara’ ver elini İstanbul. Ank mi Dilligil Rah da ığın çıkt inim Tay . dim sev İstanbul’u çok neden sah ve m ağrı dönemiydi. Tiyatro benim ilk göz m, ancak oldu y ada ne lleri ödü asla kaçmadım. Afife Jale sel ve çalkantılı tiyatro dünyası, sinema gibi magazin ından tam 5 yıl olmadığı için bu pek duyulmadı. Ard adım. oyn süreyle “Azizname 95” adlı oyunda a” ile San u Old Ne m İstanbul’da da “Küçük Ada ak için olm kli eme an trod tiya yıl sahnedeydim. Bu mi dilekçe iptal ettiler. dilekçe verdim ancak tepki geldi, ak. Ve son yac Sanırım tiyatro beni asla bırakma nedeniyle hayli lar ılan yap ı dönemde tiyatrolara karş sim Sahnesi’ni Tak lar, aldı n izde elim üzgünüz. AKM’yi ilde “sahne” adlı boşalttılar önüne trajikomik bir şek dostlarıma u köfteci açtılar. İsterim ki; tiyatroc bir sanatçının aldığı ve sin ilme bankamatik sanatçısı den para kolay para olarak görülmesin. nuz, tiyatro ile “Düğün Şarkıcısı”nda oynuyorsu r mu? uyo olm TV’yi aynı anda sürdürmek zor ve lı Plan . mam Zor ama ben işten kaç görevi bizden daha programlıyımdır. Sette çalışanların ukça onların zor, güç verebilmek adına fırsat buld r” tam 7 yıl ımla sırtlarını sıvazlarım. “Ferhunde Han Son Babalar “En dek ne gele sürdü, Düğün Şarkıcısı’na rrem “Hü ”, Kar alı “Kın , etti) am Duyar” (5 sezon dev aldım. v göre erde Sultan”, “Hırçın Menekşe” gibi dizil uz, iyor çek a şa’d apa Düğün Şarkıcısı’nı Kocamustaf li ve etek i min ı, adığ yaş n unu karma bir insan topluluğ .. yer. bir el güz da ıl nas diği gez rın uzun etekli kadınla izi işim k nere eğle ağınız Ekip arkadaşlarım da iyi, anlayac . eyim den bir i yen yapıyoruz. Sinema ise benim için Türkiye’de yaşlılara tahammül edilmiyor Gündelik hayattaki Hatice Aslan.. . Yüreğimin sesini çok dinlerim, gez meyi, parklarda dolaşmayı severim. Hayatı dolu dolu yaşarım, hem evde yemek yaparım, hem de gec eleri eğlenmesini bilirim. Tarzım bellidir, giyimime kuş amıma özen gösteririm. Kardeşlerim, yeğenle rim ve hatta onların çocukları... Çok geniş bir aileyiz. Onlarla vakit geçirmek muhteşem bir duygu... Bunun dışı nda mevsimlerin kaydığına inansam da 20 Şubat doğ umluyum, Kova ve Balık burcunun sınırında... Hem hüz ünlü hem neşeli olmam belki bundandır. Yarınlar adına bir düşünüz var mı? Hastalığı nedeniyle annem İstanbu l’da benimle kalıyordu, o zaman fark ettim ki, Türkiye’de ihtiyarlara tahammül edilmiyor. Ne yazık ki; memleket yaşlı insanlara artık seninle işim bitti, solu k dahi almana gerek yok, diyor. Bu yüzden gele cekte bir ev açmak istiyorum, bir yanı huzurevi olsun diğer yanı çocuk yuvası... İhtiyarlar kimsesiz çocukla rı torunları niyetine sevsinler, yavrular ise nine, dede şefkatiyle büyüsünler. İşte bu benim en büyük hayalim. ? Şarkıcısı’nda “Şükran”, tiyatroda “Emma”, sinemada “Hacer”... Hepsi kadın, hepsinin bir hikâyesi var. Bir gazetede sevişme sahnesinin 2,5 gün sürdüğü yazılıydı, benimle röportaj yapılmamıştı, kulaktan dolma bilgilerle bu yazıldı. Bir kadın, bir anne ve bir film, “meme”ye indirgenemez. Zaten ben göğüs derim, meme demem. Oyunculuk bu, gerekirse fahişeyi de canlandırırsınız. Dizi karakterleri daha bir ev hanımı görüntüsü içinde olduğu için insanlar buna şaşırıyor. Ancak tiyatroda kombinezonla da oynarsın ve tiyatro seyircisi hiç de kanıksamaz. Doktor kadın erkek hastaya bakmasın mı? Sanatı sanat olarak görmek gerek. Tamam, film kurmaca ancak mutlaka bu tarz aileler vardır. Üç Maymun’da tutunamayan insanlar var, Hacer yalnızlık çekiyor, oğlunu korumak istiyor. Kocası ona sormadan karar alıyor, iyi niyetli olsa da karısını bırakıp cezaevine giriyor. Patronda para ve karizma var. Ve ilk defa “senin için her şeyi yaparım” diyen bir adamla karşılaşıyor. Aşka olan açlığı, Hacer’in kapalı kapısını aralamasına yol açıyor. Hacer asla ezik bir tip değil, korkusuz, özgür ruhlu bir kadın. Severse yaptığının arkasında durur. Ve öylede oluyor. Aile, üç maymunu oynayarak sorunu dışarı taşırmadığı için mahalle baskısı da gelişmiyor ve kocasının Hacer’e olan tepkisi sınırlı kalıyor. (Filmde; Yıldız Tilbe’nin ‘Emi’ şarkısı damgasını vuruyor; bir kısım sözlerini de yazalım ki Hacer’in ruh hali açığa çıksın; Sen de sev ama sevilme aşk acısı çek ben gibi/Çok özle ama kavuşma kavuşamadığım gibi/ Senin de yüreğin yansın başka ellerde mum gibi/ Çaresizlik ayrılmasın kapından köle gibi/ Senin de kalbini çalsın başkaları mal gibi/ Sevdan yüreğinde kalsın gizli bir günah gibi... ) Üç Maymun’dan sonra yeni bir film projesi içinde yer aldınız mı? Geçtiğimiz aylarda, Bulgar yönetmen Kamen Kalev’in (kısa filmleri Cannes’da ödüller aldı) Sofya’da çektiği Eastern Plays adlı ilk uzun metrajlı filminde rol aldım. Filmin benim dışımda iki Türk oyuncusu daha var. Saadet Işıl Aksoy ve Kerem Atabeyoğlu... Irkçılar tarafından tartaklanıyoruz. Eastern Plays’ın başrol oyuncusu ise geçenlerde uyuşturucu yüzünden yaşamını yitirdi, kahrolduk. Filmin Türkiye’de gösterime girmesini bekliyoruz. ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Küslük nedir bilmiyorum hem de Oğlum Ekin, hem özgür hissetsin aklı O, . dim iste n sorumluluk sahibi olsu bir evlattır. kli yüre n ama koc ve ılı başında, sayg ne üstü Aramızdan su sızmaz ve resmen te ikinci ersi üniv , Ekin titrerim. Şimdi 22 yaşında için o yazı 9 200 yor. oku sınıfta grafik tasarımı ı2 klar aca yap riyle letle osik mot ve arkadaşları, Bu lar. ıyor buçuk aylık Avrupa turuna hazırlan rlar, TV’ye nedenle sponsor bulmaya uğraşıyo r. orla istiy bir program yapmak Ergök İlk evliliğimi tiyatro sanatçısı Hakkı son En r. odu yaptım. Ekin’in babası da i eşim ise “Annem” adlı dizide oynuyordu. İkinc şakayla e disin ken O idi. li Kale an ressam Ren ediğim bilm ir “boyacı” der. Neyse... Küslük ned tuz. için şimdi her ikisiyle de dos Her şeyden önce annesiniz? İNSANI EN İYİ SOL YANSITIR Sol görüşlü müsünüz? Ben Alevi olduğumu sokakta öğrendim, ağlayarak eve koşmuştum. Biz Anadolu insanıyız. Ailemden Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı olmayı öğrendim. Çocuklarımıza da Atatürk’ün öğretilerini anlatmalı ve onları öyle yetiştirmeliyiz. Gelecek adına bu şart... Tekrar tekrar söylüyorum, ailemden gördüm paylaşmayı, bölüşmeyi, birlik olmayı... Hayatım boyunca asla sınıf ayırımı yapmadım, kibirli olmadım. Doğaya saygı duyarım, çevre bilincinin önemine inanırım. Ben öncelikle önyargılarımı kırdım, eşitlikçi ve objektif olmaya çabaladım. Yaşadığım için yokluğu da bilirim ve bu yüzden israf ve lüzumsuz sarfiyattan nefret ettim, tutumluluğu esas aldım. Ne olur değerlerimizden uzaklaşmayalım, aile değerlerine tutunalım, insan olmanın getirdiği sorumluluklara sarılalım. Diyeceğim odur ki; her sanatçı sola sempati duymalıdır. İnsanı birbirinden ayırmayan, çıkarsız seven ve onu en iyi yansıtan soldur. Hayatın içindeki ? Sanırım iki kez evlenip boşandınız ile C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle