Katalog

4 1 KASIM 2008 CUMARTESİ Konser Temposu düşmeyen ritimler 7 Kasım Cuma gecesi, Olmeca Golden Nights partisi kapsamında Swayzak Indigo sahnesinde olacak. Temposu hiç düşmeyen setleriyle dikkatleri üzerine çeken Swayzak, 1993 yılında kuruldu. Performanslarında türler arasında dolaşmaktan hiç çekinmeyen topluluk, sahnede ‘funk’tan ‘breakbeat’e kadar geniş bir yelpazede müzik yapıyor. Swayzak, dünya elektronik müzik sahnesi içinde yer alan bir grup olarak değil, bu sahneyi şekillendiren gruplardan biri olarak kendini kabul ettirdi. Müzikseverler sabahın ilk ışıklarına kadar Swayzak’in ritimleriyle dans edecek. (0216 556 98 00, biletler 28 ve 18 YTL) Vurmalı ustası sahnede Vurmalı çalgılar ustası, vokalist ve aranjör Arto Tunçboyacıyan, dünya müziğinin usta isimlerinden Aly Keita ve Aziz Sahmaoui ile yer aldığı Continental Breakfast projesiyle bu akşam saat 20.00’de Cemal Reşit Rey konser salonunda. Konserde farklı kültürlerin müzikleri çalınacak. Dünyaca ünlü birçok sanatçıyla ortak çalışmalar yapmış ve Sezen Aksu başta olmak üzere pek çok ismin aranjörlüğünü üstlenmiş Tunçboyacıyan, Anadolu müziği ve Ermeni ezgileri gibi etnik esintileri de müziğinde kullanıyor. (0216 556 98 00, biletler 28 ve 17 YTL) İş sanat açılıyor İş Sanat, 20082009 sezonun açılış konserinde Türkiye’nin en iyi senfonik orkestralarından biri olan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı, şefleri Gürer Aykal yönetiminde piyanist Hüseyin Sermet ve keman virtüözü Tedi Papavramiiki ile birlikte klasik müzikseverlerle buluşuyor. Konser bu akşam saat 20.00’de İş Sanat Kültür Merkezi’nde. (0212 316 10 83, biletler 60, 50, 40 ve 35 YTL) Düzağaç Ankara’da 2008 yılının en çok satan albümlerinden biri olan ‘Uykusuza Masallar’ ile dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Feridun Düzağaç, bu akşam saat 21.00’de Ankara Saklıkent’te sevenleriyle buluşacak. 1988 yılında TINI adlı grubuyla müzik çalışmalarına başlayan Düzağaç, ilk bestesini Özdemir Asaf’ın ‘Lavinia’ isimli eserine yaptı. 1994’te grubuyla beraber ‘Öğrenci İndirimi’ isimli ilk albümünü çıkaran müzisyen müzik çalışmalarına ara vermeden devam etti. Bu yıl son albümü Uykusuza Masallar’ı yayınlayan Düzağaç, çeşitli televizyon dizileri ve filmlerinde de rol aldı. (0216 556 98 00, biletler 28 YTL) TRT 3’lü radyo günlerinden bir tanıdık: Yellowjackets Tarihlerden 1985 ve TRT 3 Radyosu’nda “Stüdyo FM”i bekliyoruz. Yavuz Aydar’ın hazırlayıp sunduğu bu programı dakikaları sayarcasına beklerdik. Dakikalar tükenirken APTÜLKADİR yerini saniyelere bırakır ve o kalbimizi yerinden hoplatan Bob ELÇİOĞLU James’in “Frandole”si başlardı. Bizet’in eserinden uyarlanan bu parça, programın jeneriğiydi ve biz ona kalp atışlarımızla eşlik ederdik. Bu öyle bir girişti ki bize psikolojideki “Pavlov’un köpeği” teoremi gibi etki ederdi. Jenerik biter ve Yavuz Aydar’ın temiz telaffuzlu, nazik sesini duyardık. İşte o an eski taş plaklardaki “His Master Voice” (Sahibinin Sesi) amblemindeki köpeğin burnunu gramofona dayadığı gibi radyoya sokulurduk. Bütün bunların yanı sıra bir elimizde kaset teybin kayıt tuşunda teyakkuz halindeydik. Bu tetikte bekleyişimizin sebebi mucibi de, Aydar’ın anonsu bitince, saniyelerle yarış edip parçayı kaydetmek zorunda olmamızdı. Saniye sektirince parça ya aniden girer ya sunum sesi üç harflik bir hece olarak kayda kaçardı. Şimdiki aklım olsa o kayıtları Yavuz Aydar’ın sesiyle yapardım. Zira bugün öyle sunumu ve bilgileri bulabilmek imkânsız gibi. kanalı buldum. Yavuz Aydar gene eskisi gibi yeni albümlerin izini sürüyordu ve o programda da Yellowjackets’in son albümü “Lifecycle” tanıtılıyordu. Phonem by Miller başladı Miller sponsorluğunda; İKSV tarafından düzenlenen Phonem by Miller, dün akşam Otto Santral’de Norveçli tek kişilik disco grubu Diskjokke ile The Emperor Machine’in performanslarıyla başladı. Etkinlik bu akşam Phonem by Miller’ın yeni mekanlarından Tamirane’de devam edecek. Son zamanlarda radyo ve müzik kanallarında en çok çalanlar arasında yer alan ‘Handsfree’ adlı parçasıyla büyük bir hayran kitlesi edinen Sonny J saat 23.00’de sahneye çıkacak. Sonny J, 4 kişiden oluşan enerjik grubuyla kesinlikle kaçırılmaması gereken bir performans sunacak. (0216 556 98 00, biletler 22.50 ve 17.50 YTL) Fusion’un Üç Atlısı Caz rock fusion’un en önemli gruplarından biri olan Yellowjackets de “Stüdyo FM”le aynı yaşta diyebiliriz. 1977’de gitarist Robben Ford tarafından “The Robben Ford Group” adıyla kurulan topluluk bir süre sonra da müzik tarihine yer eden Yellowjackets adını alacaktı. Ünlü gitar virtiözü Robben Ford grubun kurucusu olsa da iki sene sonra kendi müzik çizgisinde çalışmak için solo kariyere adım atacaktı. Ford’dan sonra R&B, rock, pop türlerinin caz içinde harmanlandığı tarzıyla dinleyenlerine yeni kapılar açan Yellowjackets, 80’lerin markalarından biri haline gelecekti. O dönemde Weathery Repord, Spyro Gyryo gibi gruplarla birlikte “fusion’un üç atlısı” konumundaydılar. Son albümü “Lifecycle”ı Yellowjackets bir konukla gerçekleştirmiş. Cazcıların yanı sıra rock dinleyicisinin de kalburüstü bir kesiminin yabancısı olmadığı gitarist Mike Stern, albüme konuk olmanın ötesinde bir eleman hassasiyetinde yer almış. Albümün bütününe yakın bir şekilde gitar çalan Stern, ayrıca iki bestesiyle de “Lifecycle”a katılmış. “Double Nickel” ve “Dreams Go” adlı bestelerinde Stern’in grubun soundunun dışına çıkmaması bütünlüğü ziyadesiyle korumuş. Yorum esnasında da “benim bestem” diye gitara yüklenmiyor. Slow rock ile kaliteli bir pop parçası gibi başlayan “Dreams Go”, bütünü itibarıyla caz’a aşina olmayan rock dinleyicisine de hitap edecek nitelikte. “Stüdyo FM”le Yaşıt O dönem üniversiteye giden rock ya da caz dinleyicisi için bu durum her evde geçerliydi. FM kanalında yapılan TRT 3 yayınlarında çok güzel başka programlarda vardı ama “Stüdyo FM” ayrıcalıklıydı. Çünkü o programda iki yeni albüm tanıtılırdı. Yeni çıkan albümün ülkemize ulaşması aylar alacağı için (belki de değil, büyük ihtimalle ülkemizde kaset olarak çıkmayacağı için) çok önem taşırdı. “Stüdyo FM” bittiğinde albüm hakkında yoğun bir bilgi hazinesi içinde olurduk. İşte o programlardan birinde “Yellowjackets” grubunu dinlemiştim. Yellowjackets de diğer fusion toplulukları gibi pop ve rock’ı caz paletinde eritip modern bir tuale taşıyordu. “Stüdyo FM”i uzun yıllardır dinlemiyordum. Bunun sebebi de kurulan özel kanalların kaosundan yıldığım içindi. Ancak geçenlerde programın 30. yılına ulaştığını (yani devam ettiğini) öğrenince, bir bakayım dedim. Geyikli, sulu sunumlu, arabeskli, fantezili bir kaosun içinde debelenerek, zor zanaat Albümün ilk konseri 2000 yılının başlarında Alper Bakıner tarafından bir sahne projesi olarak tasarlandıktan sonra, 2005 yılının şubat ayında kurulan Luxus, ‘Acayip Şeyler’ isimli ilk albümünü çıkardı. Topluluk albümün tanıtım konseri için 4 Kasım Salı akşamı Jolly Joker Balans’a konuk olacak. İlk aşamada keman, akordiyon, akustik gitar ve perküsyondan oluşan dört kişilik bir ekiple yola koyulan Luxus, daha sonra gruba klarnet, bas gitar ve davul ekledi. Topluluk Alper Bakıner, KamucanYalçın, Ozan Akgöz, İsmet Kızıl, Barış Bölükbaşı, Ömer Erciyes ve Burak Beyrek’ten oluşuyor. (0216 556 98 00, biletler 18 YTL) Phonem By Miller dolu dolu! Tamirane... Dirty... Dogz Star... Bunlar, alternatif ve deneysel müzik dinleyicilerinin gelecek sekiz gün boyunca İstanbul’da sık sık ziyaret edeceği altkültür mekânlarından bazıları. Bunların yanı sıra, aynı hafta içinde Otto Santral, Studio Live ve Babylon gibi daha iyi bilinenlere de uğrayacağız. Çünkü İstanbul’da Phonem By Miller zamanı! Bir anlamda, müzikteki yeni arayışlara meraklı olanların, rock, indiepop, folk ve elektronik müziğin yaratıcı gruplarını dinlemek için sabırsızlananların bayramı bu... Phonem By Miller’a konuk olan müzisyenlerin hitap ettiği ZÜLAL kitle, tahmin edileceği gibi KALKANDELEN sınırlı. Adı üstünde alternatif! Ana akıma dahil müzisyenlerin kzulal?yahoo.com çalışmalarını izlemek kolaydır; ne yapsalar medyada haber olur, şarkıları her yerde çalar; istemeseniz bile bir yerlerde duyarsınız onları. Ama deneysel müzik çalışmalarını izlemek için, her zaman fazladan çaba göstermeniz gerekir. Müzik marketlerde bu türde müzik yapanların albümleri bulunmaz; gazeteler, dergiler ve televizyonlar bu türe pek yer vermez... Neyse ki internet var da, ilgilenenler siber dünyanın altını üstüne getirerek yeniliklerden haberdar oluyor. Böyle bir ortamda son yılların birçok yenilikçi ismini ülkemize getirerek canlı dinlememizi sağlayan Phonem By Miller’ın değeri gerçekten büyük. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür edip, Phonem By Miller’ın 6. yaşını kutluyoruz. Gelelim bu yılın konuklarına... müziğinin son dönemde en iyi çıkış yapan DJ/prodüktörlerinden. Beyoğlu’ndaki Dirty’nin konuğu da, Sonny J gibi İngiltere’den: Henüz 21 yaşında olmasına karşın dans müziği camiasında adını duyurmayı başaran Foamo. Ne yazık ki, birisi Eyüp’te diğeri Beyoğlu’nda olduğu için, Sonny J ile Foamo arasında tercih yapmak gerekecek. Bu durumda, Motown, rock’n’roll ve disco’yu günümüzün dans ritimleriyle ustalıkla bir araya getiren Sonny J, daha fazla ilgi göreceğe benziyor. Electroclash seviyorsanız, Robots in Disguise’in 5 Kasım’da Studio Live’daki konserini tavsiye ederim. 2000’de Liverpool Üniversitesi’nde okuyan iki bayan öğrenci tarafından kurulan grubun punk etkileri de taşıyan müziği oldukça dinamik. Ertesi gece Babylon’a gitmek kaçınılmaz. Çünkü Fransa’dan çıkan en ilginç elektronik müzik gruplarından Ez3kiel’i ve ardından İngiltere’nin punk gruplarından Prinzhorn Dance School’u art arda dinleyeceğiz. Ambient, hiphop ve dub gibi tarzları kullandığı müziğinin ve protest tavrının yanı sıra, çarpıcı sahne performanslarıyla da tanınıyor Ez3kiel. Kullandıkları fantastik öğeler, grafikler ve animasyonlarla görselişitsel şovlara yeni bir boyut getiriyorlar. Hayal gücünü geliştiren böyle bir performansın hemen ardından, el yapımı görsellerle desteklenen punk tavırlı enerjik Prinzhorn Dance School çok iyi gider doğrusu. 7 Kasım’da Babylon’da bu defa Annie’nin konseri olduğunu duyunca, acaba Babylon’a 6 Kasım akşamı girip sonra da hiç çıkmasak mı diye düşünenler olabilir... Üstelik electropop’un başarılı ismi Norveç’li Annie’nin öncesinde, aynı türün ülkemizdeki temsilcisi ZiPunt sahnede olacak. sirin.guven?gmail.com BRITISH SEA POWER GELİYOR 8 Kasım’da yine önemli konserler çakışıyor... İngiltere’nin en başarılı indierock gruplarından British Sea Power, gece 00.00’dan sonra sahneye çıkacak. Saatler 01.00’ı gösterdiği sırada ise, Phonem By Miller’ın Dirty’deki kapanış partisi için Streetlife DJs çalmaya başlayacak. British Sea Power sahneden inmeden nasıl ayrılacağız? Dans müziğinin çığır açan ikilisi Streetlife DJs’i kaçırmak da olmaz... Beyoğlu’nun sokaklarında koşuşturup oradan oraya yetişmek mümkün olabilir ama keşke aralarında biraz daha zaman olsaydı... (Bu arada British Sea Power’ı tanımayanlar için, müziklerinin Joy Division ve Interpol’ü andırdığını belirtmeden geçmeyelim.) Programdan da anlaşıldığı gibi, alternatif müzik dinleyicilerini dolu dolu bir sekiz gün bekliyor. Ayrıca etkinlik kapsamında ücretsiz atölye çalışmaları ve söyleşiler de var. Bunlara katılmak istiyorsanız, yapmanız gereken önceden kayıt yaptırmak. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın internet sitesini takip edip elinizi çabuk tutun derim. www.zulalkalkandelen.com Dün gece Otto Santral’de açılışı yapılan Phonem By Miller, bu gece iki ayrı mekânda devam ediyor. İkisi de saat 23.00’da başlayacak etkinliklerin birisi, Santral İstanbul’daki Tamirane’de “RetroDiscoBeats” başlığı altındaki Sonny J performansı. Sonny J, alternatif dans RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B BU YILIN KONUKLARI