19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 07 5/9/07 17:21 Page 1 CUMARTESİ EKİ 7 CMYK 8 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 7 Tembel erkekler için kadınları anlama rehberi Vefalı bir dostun anıları İstanbul Radyosu’nun iki döneminde 40 yıl spikerlik yapan Selahattin Küçük, yaşadıklarını ‘Radyodaki Büyülü Ses/Çuvallı Stüdyodan Arkası Yarına’ kitabında topladı Bugünkü İstanbul Radyosu’nun 19 Kasım 1949 tarihinde yayına başladığı gün açılış anonsunu yapan spiker Selahattin Küçük, anılarını Radyodaki Büyülü Ses/Çuvallı Stüdyodan Arkası Yarına adlı kitapta topladı. İstanbul Radyosu’nun iki döneminde 40 yıl spikerlik yapan Küçük’le hem Gürer Yayınları arasında çıkan kitabı hakkında konuştuk, hem de kitapta yer almayan konularda sohbet ettik, ortaya bu röportaj çıktı. Daha önce Volter, Karabulut ve Parmak Çocuk adlı üç kitabı yayınlanan ve radyoda yayınlanan 10 çocuk piyesi olan Küçük, kitabı belgeleri topladıktan sonra dört ayda yazmış. Kitapta, Küçük’ün radyoyla ilgili anılarının yanı sıra tiyatro dünyasından anılarla Muhsin Ertuğrul’la ilgili anılar da yer alıyor. Küçük, ağabeyi aktör Küçük Kemal’le ilgili kitabını da tamamlamış. Kitap yakında piyasaya çıkacak. 48 yıl önce “Burası İstanbul Radyosu. 428 metre, 701 kilosikl.TAW. Muhterem dinleyiciler bu akşamki yayınımıza başlıyoruz” anonsuyla sesini duyuran Selahattin Küçük şöyle konuştu: “İstanbul’da 1917 yılında doğdum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdim. Prof. Macit Gökberk’in yanında master yaptım. Fakültede okurken İstanbul Belediyesi Neşriyat Müdürlüğü’nde çalışmaya başladım. Müdürüm Eşref Şefik İstanbul Türkçesini güzel kullanıyorum diye beni spikerliğe teşvik etti. 1943 yılıydı. O dönemin İstanbul Radyosu Galatasaray Postanesi’nin üstündeki stüdyoda deneme yayınları için hazırlanıyordu. Sınava girdim. Ağabeyim dolayısıyla beş yaşımdan beri sanat çevrelerinin içindeydim. Mikrofonu seçmem bu nedenle doğaldı. Beni o yılların Basın Yayın Genel Müdürlüğü İstanbul Bölge Müdürü Kemal Kaya imtihan etti. Cumhuriyet gazetesinden Nadir Nadi’nin başyazısını mikrofon karşısındaymış gibi okumamı istedi. Bitirdiğimde ‘Çok güzel’ dedi. ‘Tamlamalara, sözlere ve tümcelere gereken anlamı vererek okuyorsun. Hoşuma gitti. Şimdi içeri gir, mikrofonun başına geç. Sesinin mikrofonik olup olmadığına bakalım’ dedi. Sınavı kazandım. İşte en vefalı dostum mikrofonumla böyle tanıştım. Radyo benim anonsumla yayına başladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarıydı. Haberler çok önemliydi. Herkesin kulağı radyodaydı. Stüdyomuz Allahlık bir yerdi. Pencereleri pamukla tıkanmış, üstüne çuvallar örtülmüştü. Orada mikrofona karşı bir aşk belirdi bende. Hep canlı yayın yapıyorduk. Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar çok sevilen solistlerdi. Bu radyonun yayınları dokuz ay kadar sürdü. Radyo teknik imkânsızlıklar dolayısıyla kapandı. Ancak halk radyoyu çok sevmişti. Kapanınca bir boşluk doğu. Bu boşluğu Ankara Radyosu doldurmaya çalıştı.” K İSKENDER ÖZSOY adınları anlamak... Eserlere konu olmak bir yana, erkeklerin, kadınlar konusunda çıkmaza girdikleri zaman hemen, kolayca sığındığı gerekçe: “Kadınları Lichterman anlamak imkansız!” Bir hekim arkadaşım, “Kadınları anlamak neden güç kitabında, periyodun ilk gününü biliyor musun?” şeklinde bir soru sormuştu ve yanıtını beklemeden devam adetin başladığı gün olarak alıyor ve kadınlara etmişti: “Kadınların 28 günlük periyodu boyunca, her gün hormonları kitabı ona göre okumayı öneriyor. değişir, bu nedenle her gün farklı düşünürler ve davranırlar, o 1.Gün: Östrojenin yükselmeye başlamasıyla, adet öncesi nedenle anlamaya çalışmamak gerek.” Kadınların duygusal hassaslık ortadan kalkıyor. Yükselen östrojen mutluluğu yalnızca hormon seviyelerine göre hareket ettiklerini artıtrıyor. Bağışıklık sistemi güçleniyor. düşünmek ne derece doğru bir yaklaşım bilemem, 2.Gün: Pozitif dönem başlıyor, ancak hâlâ sinirlenme potansiyelinizi ancak, her kadının anlaşılmayı hakettiği, anladıkça korusanız da, çabuk avunuyorsunuz. Konsantrasyonunuz zayıf, hafızanız kötü... ortaya çıkacak güzellikleri merak etmek gerektiği 3. Gün: Güveniniz geri geliyor. Konsantrasyonunuz yüksek, çabuk karar alıyorsunuz. kanısındayım. Ancak, bana hekim arkadaşımın 4.Gün: İyimser, kendinden emin ve enerji dolu hissediyorsunuz. Hafızanız çok güçlü. bu sözünü anımsatan “28 Gün5.Gün: Konsantrasyonunuz çok yüksek, zekâ ve hafıza kapasiteniz çok iyi. ? Araştırmalara göre ayın her Hormonlarınız İçin Günlük Horoskop” kitabı bu sözleri az çok 6.Gün: Duygular yerini mantığa bırakıyor. günü bir multivitamin almak, doruluyor. Gabrielle Lichterman’ın Berke KitapFeminenşeyler’den 7.Gün: Eğlenmek, hoplayıp zıplamak istiyorsunuz mantıklısınız, pratik zekânızı kullanıyorsunuz ve PMS’yi önemli ölçüde çıkan kitabı, östrojen, progesteron ve testesteron hormonlarınızın zekice kararlar alıyorsunuz. Kariyer girişimleri ön planda. Seks ise aklınızdan çıkmıyor. azaltıyor. 28 gün boyunca nasıl değiştiğini ve böylece size nasıl oyun 8.Gün: Sosyal bir mıknatıssınız. Konsantrasyon, öğrenme ve karar alma yeteneklerinizde artış var. ? Östrojen ne kadar oynadığını anlatıyor. Ancak erkeklere iyi bir haber verebiliriz, 9.Gün: Kendinizi, dünyayı ele geçirebilecek kadar güçlü hissediyorsunuz, öğrenmeye meraklısınız. yükselirse, libidonuzu şarj düzenli bir periyoda sahip olan kadınlar, 28 gün boyunca, 10.Gün: Bugünden 13. güne kadar, yüksek östrojen sizi sigara gibi bağımlılık yapan maddelere karşı daha eden testosteron da o hergün farklı görünseler de, neyse ki, aynı günlerde aynı istekli yapıyor. İkna kabiliyetiniz yüksek. kadar artar. davranışları sergileme eğilimine sahipler. 11.Gün: Aşırı dışa dönük ve çılgınsınız. Hafızanız çok güçlü. Rejiminize sadık kalıyorsunuz. ? Herhangi bir Lichterman kitabında, 28 gün boyunca, hormonlarımızın 12.Gün: Yeniye ve eğlenceye ilgilisiniz. Tehlikeye çok kolay atılıyorsunuz. Zeka küpüsünüz. yarışmada veya spor hangi gün bizi hangi davranışlara yönelttiğini esprili bir dille 13.Gün: Östrojen ve testosteronun zirve yapması sizi de zirveye taşıyor. Acıya karşı hassasiyetiniz azalıyor. müsabakasında anlatırken o günlerdeki ruh halimiz, zekâ kapasitemiz, 14.Gün: Periyodunuz düzenli ise bugün yumurtluyorsunuz. Yükselen kazanmak, libidoyu düşünce, hafıza durumumuz, sözel yeteneğimiz, östrojen ve testosteron düşüşe geçiyor. PMS öncesi mutsuzluklar arttırıyor. romantizme bakış açımız, seks başlıyor. Sizi mutlu edecek şeyler yapmanız durumu kurtarmanıza ? Mamografi, potansiyelimiz, para harcama yardımcı olur. Evle ilgilenmeye başlıyorsunuz. çektirmek istiyorsanız, alışkanlıklarımız, iş yaşamımız, enerji 15.Gün: Östrojen ve progesteron azaldıkça içe kapanık oluyorsunuz, 512 günlere randevu durumumuz ve beslenme olaylara daha gerçekçi bakıyorsunuz. Zekâ ve hafıza kapasitenizde alın, bugünlerde alışkanlıklarımız, sağlığımızla düşüşler başlıyor. Ağırbaşlısınız. teşhis daha güvenilir ilgili bilgi veriyor ve aynı 16.Gün: Östrojen ve progesteron sizi erkeklere itmeyi bıraktı. Anaç bir oluyor. zamanda, o günlerde, ruh haline büründünüz. neler yapmamız, nasıl 17.Gün: Zekâ ve hafıza kapasiteniz orta derecelere iniyor. ? Araştırmalar davranmamız, neler 18.Gün: PMS öncesi belirtileri bir nebze kayboluyor. Bir saat boyunca kadınların adet yememiz, seks ruh halinizde hiçbir olumsuzluk olmazsa bilin ki östrojen ve testosteron ağrılarından komik yükseliyor. Testosteron yükselse dahi, progesteron libidoyu bloke ediyor. yaşamımızı nasıl televizyon programları 19.Gün: Sizi hareketlendiren hormonlar yükselse de, görevi eğer bir bebek varsa onu korumak olan planlamamız ile uzaklaşmayı seçtiğini progesteron hormonu, aktivitelerinizi kısıtlamanıza neden oluyor. Sohbetlere daha az katılıyorsunuz. gerektiği söylüyor. 20.Gün: Mantıklı ve analitik sol beyin yerini, duygusal ve yaratıcı sağ beyine bırakıyor. konusunda ? 610. günlerde, 21.Gün: Olgun ve sakin gününüzdesiniz ya da yorgun ve bitkin. Sivilceler çıkmaya başlıyor. Östrojen ve da ipuçları östrojen ve testosteron testosteron yükselişte olsa dahi, düşünme, hafıza ve sözel yeteneğiniz çok iyi değil. veriyor. en doğru kararı almanızı 22.Gün: Fırtınadan önceki sessizlik. Konsantrasyonunuzun, öğrenme ve karar verme becerilerinizin sağlayacak seviyelere dibe vurmasından önceki son çıkış. ulaşıyor. 7. gün ise en 23.Gün: Östrojen, testosteron ve progesteron geri çekiliyor. Kabus günleri geliyor. uygunu. 24.Gün: Duygusal ve melankoliksiniz. Zekâ, konsantrasyon ve hafıza düşük. ? 13. gün rahim kanserini 25.Gün: Ruh halinizde ani değişimler oluyor. Aniden duygusal, vahşi, üzgün ya da kızgın tespit etmek amacıyla test olabiliyorsunuz. Libido artış gösteriyor. yaptırmak için en uygun gün. 26.Gün: Duygusal durumunuzdaki dalgalanmalar devam ediyor. Partnerinize karşı ani ? Egzersizle 15. günden 26. güne patlamalar yaşayabilirsiniz. kadar normalden yüzde 30 daha 27.Gün: Koltuğa çekilme zamanı, duygusal ve ağırkanlısınız ancak, ani fazla yağ yakıyorsunuz. patlamalar yaşayabilirsiniz. ? 14. günden sonra düşen hormonlar 28.Gün: Östrojen, testosteron ve progesteronun geri çekilmesi ile yerine, serotonini yükseltmeyi deneyin. asabiyet, sulu gözlülük, melankoli, güvensizlik, ağrı, acı, Araştırmalar, vanilya kokusu, depresyon, koordinasyon eksikliği en üst seviyeye karbonhidrat, hindi, süt ve içinde ulaşıyor. Zekâ, düşünme, hafıza ve sözel triptofan bulunan besinlerle egzersizin, yetenekleriniz ise dibe vurmuş ışığın serotonini yükselttiğini gösteriyor. durumda. ? Yumurtladığınız gün, vücut sıcaklığı çok az yükseliyor. Bunu öğrenebilmek için hergün yataktan kalkmadan, hassas derecelerle vücut sıcaklığınızı ölçün. ? Kafein katkılı içecekler, PMS’yi arttırıyor. Kafeinden uzak durun, meyve suyu için. ŞULE KÖKTÜRK Etkileri azaltın Her gün yeni biri YAZILI BASINA GEÇİŞ Radyo kapanınca içini büyük bir boşluk duygusu saran Selahattin Küçük, bir aile dostunun Tekel Başmüdürlüğü’nde iş bulmasıyla çalışmaya başlar. Ancak bu çalışma hayatı fazla sürmez. Bir gün istifa dilekçesini vererek kendini Kabataş Parkı’na atar. Ne yapması gerektiğini düşünürken aklına okuldaki sosyoloji öğretmeni Nadir Nadi gelir. Cumhuriyet’e giderek Nadi’ye durumu anlatır. Ve o gün Cumhuriyet’te çalışmaya başlar. Küçük anlatıyor: “Cumhuriyet gazetesine başladım. İlk günlerde Cevat Fehmi’nin isteğine uyarak ‘Bir günde romanlar’ yazdım. Romanı gazetenin üç dört sütunu içinde özet anlatımla gerçek öykü gibi vermekti bu. Daha sora gazetenin istihbarat kadrosuna geçtim. O günlerde CHP’nin ocak, bucak, ilçe ve il kongreleri yapılıyordu. Daha çok onları izledim. İki yıl Cumhuriyet’te çalıştıktan sonra Ülke gazetesine geçtim. 1944 yılında CHP doğu illerinde günü güne okunabilecek Ulus gazetesinin bir benzerini yayınlamaya karar verdi. O tarihlerde İstanbul gazeteleri Doğu’ya üç, Ulus iki günde varabiliyordu. Sıvas’ta Ülke adında bir günlük gazete çıkıyordu. Amaç Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu kentlerinde okunabilir olmaktı. Cumhuriyet’ten ayrılıp Sıvas’taki bu gazetenin yazı işleri müdürü oldum. Gazetenin günlük yayını etkili oldu. Ama ben Sıvas’ın iklim koşullarına ancak bir yıl dayanabildim. İstanbul’a döndüm. Yerime Ulus’tan Nihat Subaşı geçti. Ülke’den sonra İstanbul’da CHP’nin Memleket gazetesi çıktı. Gazetenin yazı işleri müdürü Ragıp Şevki Yeşim’di. Orada da gece sekreteri olarak çalıştım. Uzun süren bir hastalık sonucu Memleket’ten de ayrılmak zorunda kaldım. Çünkü sağlığım gece sekreterliği yapmama engel oluyordu. Memleket kapanınca yeniden Cumhuriyet’e geçtim. 1949 yılında bugünkü İstanbul Radyosu spiker almak için sınav açtı. Sınav jürisinde Nurettin Sevin, Cevat Mehduh Altar, İsmail Galip Arcan, Refik Ahmet Sevengil gibi ünlü yazarlar ve oyuncular vardı. Sınavı rahmetli Tarık Gürcan, Mekşufe Ekeman ve ben kazandık. Yeniden mikrofonuma kavuşmuştum. Daha önceki deneyimim dolayısıyla 19 Kasım 1949 tarihinde yayına başlayan bugünkü İstanbul Radyosu’nda da ilk anonsu ben yaptım. 1964 yılında, TRT Yasası çıkana kadar spiker olarak çalıştım. O arada başspiker oldum. 1964 yılında Radyo Tiyatrosu Bölümü’nde Metinler Servisi Şef Prodüktörü, ardından Tiyatro Müdürlüğü’ne atanarak dramatik yayınların sorumluluğunu taşıdım. Bu müdürlüğün adı daha sonra Tiyatro ve Eğlence Yayınları Müdürlüğü oldu. Radyoda 1982 yılına kadar çalıştım ve o yıl yaş haddinden emekli oldum.” İnternet sitesinden magazin dergisine İnternet medyacılığı Türkiye’de geç başlamış olmasına rağmen etkisi gün geçtikçe artan bir mecra. Tabii durum böyle olunca, çok çeşitli siteler de açılmaya başladı. Haber sitelerinden, oyun eğlence sitelerine, müzikten sinemaya dek geniş bir alanda hizmet veren internet haberciliğine bir de internet magazin haberciliği eklendi. 1990’lı yılların sonuna doğru internet portalları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayınca, internette magazin haberciliğine dahil olmaya karar veren Magazin Gazetecileri Derneği Onursal Başkanı Nurettin Soydan öncülüğünde www.magazinci.com kuruldu. Tıpkı bir magazin dergisi gibi yayın yapmayı hedefleyen site, 8 yıl sonra şimdilerde sitenin dergisini çıkararak okuyucuyla buluşuyor. 30 yıldır magazin haberciliğinin içinde olan, MGD Onursal Başkanı ve www.magazinci.com dergisi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Soydan ile derginin sektöre getirdiği yenilikleri konuştuk. İnternetteki yayının ardından dergi çıkarma fikri nasıl ortaya çıktı? 11 yıldır, kurucusu olduğum Magazin Gazetecileri Derneği’nin başkanlığını yaparken de, en çok eleştiri alan haberciliğin magazin haberciliği olduğunu biliyordum. Meslek kuruluşu olarak, bunun düzelmesi adına çeşitli çağrılar ve toplantılar yapsak da, sonuçta asıl değişimin haberi yapan kurum ve yayınların işi olduğunu biliyorduk. Kuşkusuz, kamuoyunda tartışılan magazin, daha çok görsel medyada yer alan televizyon programları. Yazılı basın bu eleştirilerden küçük çapta nasibini alıyor. Televizyonların özel hayatımıza girmesiyle, yazılı basın tirajlarının ne kadar aşağı düştüğü, Türkiye’nin okumayan bir topluma dönüştüğü bir gerçek. En eski, ciddi ve prestijli dergiler 10 bin tirajına ulaşamıyor bile. O zaman, geriye bir tek şey kalıyordu bizim için: Yeni magazin anlayışı ile aktüelmagazin bir dergiyi hayata geçirmek. Dergideki farklılıklar ve yenilikler neler? En önemli farklılık, haberi ele alışımız, bakışımız ve sunma tarzımız. Magazin gazeteciliği içindeki duruşumuz, ileride seviyeli magazin haberciliğinin gelmesi gereken nokta için örnek teşkil edecek. Magazin, aslında geniş kitlelere bir olayı daha iyi anlatan, sesini çok çabuk duyurabilen bir habercilik anlayışı. Türkiye’de yaşayan diplomatları politik açıklamalarından çok, ülkemize bakışlarıyla, burada öğrendikleriyle ve yaşam tarzlarıyla okuyucularımıza duyuruyoruz. Ülke ekonomisinde önemli bir yeri olan turizme de sayfalarımızda yer veriyoruz. Ayrıca haber analizleri, sanatçıların yaşamlarının mercek altına alınarak sanatsal yaşamlarının sayfalarımıza yansıması, aslında yeni nesil magazin muhabir ve editörleri için bir arşiv niteliğinde. Türkiye’de magazin nasıl algılanıyor? Türkiye’de magazinin dünü ve bugününü değerlendirir misiniz? Basit, hatta zaman zaman aşağılayıcı ve karalayıcı eleştiri oklarının hedefi olmuştur hep magazin gazeteciliği. Ama bu algılanma ve ağır eleştirilerin yapılmasında, bazı meslektaşlarımızın reyting adı altında yarattıkları popüler kültür kahramanlarının sıklıkla peşinden koşmaları ve habere bakış açılarından kaynaklanıyor. Bu nedenle magazin gazeteciliğini iki dönem altında değerlendirmek mümkün: 12 Eylül askeri darbesinden sonra, medyaya getirilen sıkı sansürden dolayı baş tacı edilen ve altın çağını yaşayan magazin gazeteciliği ve 2000’li yılların başından itibaren, yine başta devletin resmi kurumlarının da hakkında raporlar tanzim ettiği, RTÜK’ün bile TV yönetimi kademeleri aracılığıyla çeki düzen vermeye çalıştığı magazin gazeteciliği... Magazin gazeteciliğinin bu denli eleştirilmesinin nedeni nedir sizce? Aslında magazin gazeteciliğini tartışılır hale getiren boyutu, özel yaşama dair haberlerin, sıklıkla bu olgunun içinde yer alması. Ayrıca görsel medyanın, sanki daha önce yaşanmamış gibi 20 yıl önceki magazin haberlerini şimdilerde gündeme getirmelerinin bıktırıcı yanları da izleyici üzerinde olumsuz etki bırakıyor. Bizim hedefimiz, günlük başarılardan ziyade, kalıcı olmak, birşeylerin değişebileceğini göstermek. Soydan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle