19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 06 5/9/07 16:50 Page 1 CUMARTESİ EKİ 6 CMYK 6 8 EYLÜL 2007 CUMARTESİ Teknoloji ? Kulaklık yok satıyor ? Acer Aspire L320’e ödül Acer Aspire L320 masaüstü bilgisayarları Tayvan’ın yurtdışı pazarlarındaki en iyi IT ürünlerini seçen ve her yıl düzenlenen, Computex’in en önemli etkinliklerinden biri olan yarışmada Computex Taipei En Doğru Tercih 2007 Ödülünü kazandı. Aspire L320 Intel Viiv teknoloji ve Intel Core2 Duo işlemci ile en son ev eğlencelerinin ve çok kullanımlı uygulamaların önceki jenerasyon CPU’lara göre yüzde 40 daha fazla güç ve yüzde 40 daha az enerji tüketimi ile işletim gücü ve bir kat daha başarılı ve sessiz performans elde ediliyor. Geleneksel masaüstü bilgisayarlardan 10 kat daha küçük Aspire L320’nin her yere taşınabilir tasarımıyla nerede olursanız olun bilgisayarınızı yanınızda taşımaya olanak sağlıyor. Aspire L320’nin 26 dB’lik düşük çalışma sesi, 7.1 kanal surround yüksek tanımlı ses düzeniyle de evde sinema eğlencesini yaşamınızı sağlıyor. HAKAN AKARSU hakana?cumhuriyet.com.tr ? Fujitsu Siemens’in yeni dizüstü ailesi Fujitsu Siemens Computers, PC pazarında performans ve kalitesini kanıtlamış ESPRIMO ailesini mobil platforma taşıdı. Yeni başlayanlar ve uygun fiyata profesyonel dizüstü bilgisayar arayışındaki kullanıcıları hedefleyen modelleri ile yeni ESPRIMO MOBILE serisi bu ay içinde mağazalarda yerini alacak. Fujitsu Siemens’in piyasaya sunduğu 3 modelden U9200, 12.1 inçlik ekranı, ince ve 1.8 kilogramlık hafif tasarımı, bütünleşik kamerasıyla sürekli seyahat eden ve ofis ortamıyla sürekli bağlantıda olması gereken çalışanlar için oldukça uygun bir dizüstü bilgisayar. M9400 modeli 14.1 inçlik ekranı ve sadece 2.1 kg. ağırlığıyla oldukça iyi bir seyahat arkadaşı olurken son model olan D9500 ise, 15.4 inçlik ekranı ve 2.5 kg. ağırlığıyla oldukça dikkat çekici. Tüm ürün ailesinde enerji tüketimini azaltmaya çalışan Fujitsu Siemens performansı yüksek pilleri ve 2. pil seçeneğiyle ESPRIMO mobil profesyonel dizüstü bilgisayarların herhangi bir güç kaynağı olmadan 10 saat çalışmasını sağlıyor. ? BenQ Joybook S32W ile yeni bir bakış BenQ en son Intel Centrino Duo işlemci teknolojisi, SRS TruSurround XT teknolojisi, bütünleşik kamera, BenQ’nun UltraVivid teknolojisine sahip parlak 13.3 inçlik geniş LCD ekran ve özel tasarımlı bir kapak içeren Joybook S32W’yı piyasaya sundu. S32W, SRS TruSurround XT teknolojisini kullanırken 1.3 megapiksel çözünürlükte Qeye web kamerası ve bir dahili mikrofon dizüstü bilgisayarın donanımlarından bazıları. BenQ’nun özel UltraVivid 13.3 inçlik geniş ekranı yüksek çözünürlüklü WXGA görüntü paneli, parlaklığı ciddi oranda arttıran DBEF (Görüntü Netliği İyileştirme Filmi) teknolojisine sahip. Joybook S32W Windows Vista işletim sistemiyle 1299 dolar KDV hariç fiyatla satışa sunuldu. ? HP’den yeni bir dijital fotoğraf makinesi HP, dijital fotoğraf makinesi ailesine 6,2 megapiksellik yeni bir ürün ekledi. 159 dolar KDV hariç fiyatla Türkiye’de de satışa sunulan HP Photosmart M547 Dijital Fotoğraf Makinesi, 6,1 cm genişliğindeki ekranı, kolay menüsü ve tuşlarıyla fotoğraf keyfini daha da artırıyor. Sadece 140 gram ağırlığındaki makinenin 3x optik zoom’u ile güneşli havalarda ya da yakın plan yapılan çekimlerden bile son derece kaliteli sonuçlar alınırken, video kaydı da oldukça kaliteli sonuçlar çıkarıyor. M547 Dijital Fotoğraf Makinesi’nde, sarsıntı giderici sabit çekim modu, dahili kırmızı göz giderme, renk değiştirme (siyahbeyaz ve sepya) kesme, çevirme ve kenarlık ekleme gibi özellikler de yer alıyor. 6x dijital zooma sahip bu makinede 32 MB dahili bellek de bulunuyor. Dünyanın ilk çift mikrofonlu VoiceMax teknolojisini kullanan Bluetooth cep telefonu kulaklığı Sennheiser VMX 100, Bircom güvencesiyle Temmuz başında satışa sunulduğun günden bu yana büyük ilgi görüyor. Stoklar 4 haftada tükenince Sennheiser Communications yıl sonuna dek VMX 100 Bluetooth kulaklık üretiminin yüzde 20’sini Türkiye için ayırdı. Sadece 15 gram ağırlığıyla tüy kadar hafif olan Sennheiser VMX 100, VoiceMax teknolojisi ile ortam gürültüsünü maksimum seviyede ayrıştırıyor. Böylece, yapılan görüşmenin her ortamda anlaşılması mümkün oluyor. Siz bu yazıyı okurken... iz bu yazıyı okurken 10. Uluslararası İstanbul Bienali başlamış olacak... Sadece bienal değil elbette; çağdaş sanat ortamı neredeyse iki yıldır bu günleri bekliyordu diyebiliriz; dolayısıyla bienalle birlikte çok sayıda sergi ve etkinlik kapılarını ardına kadar açmış izleyicisini ağırlamaya hazırlanıyor. Aslında her bienal bir öncekinden daha fazla sayıda sergiyi ve etkinliği beraberinde getiriyor; her bienal bir öncekinden daha heyecanla bekleniyor. Örneğin bu yıl, hiç olmadığı ESRA kadar çok sayıda iddialı sergi bienalin çevresinde. ALİÇAVUŞOĞLU var Hatta bienalin kendi içinde esraali@yahoo.com bile “özel projeler” adı ile farklı küratörler ve sanatçılar tarafından gerçekleştirilmiş etkinliklere rastlıyoruz. Özel müzelerin de “bienal özel” olarak özetleyebileceğimiz sergiler düzenleyerek ulusal ve uluslararası sanat rüzgarının arkasına takıldığını söyleyebiliriz. Santral İstanbul “Modern ve Ötesi” başlıklı sergisi ile açılışını bienale denk getiriyor ve “Atölye ve Eğitim Programı Proje Ortağı” sıfatıyla Bienal süresince eğitim alanı, atölye ortamı işlevi görmeyi amaçlıyor. Sabancı Müzesi “Habersiz Buluşma” adlı sergisi ile Deutsche Bank’ın çağdaş sanat koleksiyonuna yeni katılan yapıtlarıyla, SSM’nin hat koleksiyonundaki yapıtlarını buluşturuyor ve “sıra dışı karşılaşmalar ve beklenmedik ilişkiler” teması üzerinden gitmeye hazırlanıyor. İstanbul Modern ise bienalle en bağlantılı sergiye sahip. Tabii bunda bienalle müzenin ortak kuruculara sahip olmasının payı büyük... İstanbul Modern, David Elliot ve Rosa Martinez rehberliğinde “Şimdiki Zaman Geçmiş Zaman” başlığında bir bienal seçkisi ile geçmiş ile günümüz arasında bir köprü kurmaya çalışıyor. S ‘Hayatını sevmiyorsan değiştir’ European School of Economics Rektörü ve best seller olan “Tanrılar Okulu” kitabının yazarı Prof. Stefano E. D’anna aynı zamanda eylem filozofu, bilimadamı, girişimci, eğitmen, işadamı ve pragmatik bir düşleyen. “İstemek her şeydir” diyen tüm son dönem söylemlere karşı “düşle gerçekleşir” diyerek kafaları karıştırıyor. 20 yıla yakın bir sürede yazdığı “Tanrılar Okulu” için “Bu kitapta siz kitabı değil, kitap sizi okuyor. Aynı şekilde beni de okuyor. Rastgele sayfayı açıyorum ve o anda okuduğum satırlarda hayatı nasıl anladığımı görüyorum. Gerçek; herkesin gözüyle görebileceği birşey değil” diyen Prof. Stefano D’Anna, yüzün üzerinde bilimsel konferansa katılmış, ekonomi ve sosyoloji üzerine birçok çalışma kaleme almış. Bir yıl gecikmeli olarak gerçekleşebilen röportajla ilgili; “geçmiş ya da gelecek değil, şimdiki zaman doğru zamanmış” diyen D’anna İtalya, New York, Londra, Huston’dan sonra Türkiye’de de Asemble Eğitim ve Danışmanlık ile bir okul açma hazırlığında. Geçen hafta bir seminer için İstanbul’a gelen D’anna ile söyleştik. Birçok ünvana sahip çok yönlü bir eylemcisiniz. Hayata nasıl yetişiyorsunuz? “İnsanın hayatta çok fazla rolü ve kimliğinin olması her zaman tek bir rolünün olmasından iyidir. Hayatta yaşadığımız her şey, performe ettiğimiz rol tek kimlikle olmamalı. Bir SABİHA KURTULMUŞ BİENAL MEKÂNLARI Atatürk Kültür Merkezi Taksim İstanbul Manifaturacılar Çarşısı Unkapanı Antrepo No.3 Tophane santralistanbul Eski Silahtarağa Elektrik Santrali, Eyüp Kadıköy Halk Eğitim Merkezi (KAHEM) Bahariye Cad. No.39, Kadıköy AKM, Antrepo No.3, santralistanbul, KAHEM: SalıPazar 10.0019.00 “Rüya Evi”, Antrepo No.3: CumaCumartesi 20.0004.00 İMÇ: SalıCumartesi 10.0019.00. Bienalin açılışını takip eden 10 Eylül 2007 Pazartesi günü, tüm mekânlar açık olacak. SANATI BİRLEŞTİREN BİR ŞEMSİYE Özel müzelerin dışında, özel galeriler de temalı, çok katılımlı sergilerle bienale eşlik ediyorlar. Aksanat’ta “Melez Anlatılar”, Dirimart Galeri’de “Plastic Tree”, Garanti Galeri’de “Moda Atölyeleri”, Siemens Sanat Galerisi’nde “Atmosfer 41. Paralel”, Galeri Apel’de “Sayfalar”, Bilar’da “Sobe”, Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi’nde “Akşamüstü”, Kasa Galeri’de “Resmi Para Birimi” bunlardan sadece bir kaçı... Galeri Nev de İstanbul Tepebaşı’ndaki yeni mekanında “Nev/Tepebaşı” sergisi ile karşılıyor bienali. Açılışı bienale denk getirilen bir diğer mekan ise Beral Madra’nın kuruculuğunu üstlendiği ve “Bitmemiş” adlı sergi ile karşımıza çıkan BM Suma Çağdaş Sanat Merkezi. Fransız Kültür Merkezi Fatma Tülin’in, Milli Reasürans Sanat Galerisi Mustafa Horasan’ın, Yapı Kredi Gülsün Karamustafa ve Füsun Onur’un, Galerist ise Haluk Akakçe’nin kişisel sergileriyle eşlik etmeyi tercih ediyor. MASA ise Canan Şenol’un “Bahname” adlı video yerleştirmesiyle eklemleniyor bienale. Bu yılın ilginç katılımcı mekanlarından biri ise Dolmabahçe Sarayı... Saray, JeanMichel Othoniel’in “Eşek Postu Küçük Tiyatrosu” yerleştirmesine ev sahipliği yapıyor. Bienalin yan etkinliklerinin bunlarla sınırlı olduğu sanılmasın; daha bir çok irili ufaklı sergi ve panel var; meraklılarına buradan duyurulur... Örneğin, İstanbul Modern’in AICA Türkiye’nin desteği ile düzenlediği “Bienallerin Geleceği” başlıklı uluslararası sempozyumu bugün ve yarın Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu’nda izleyebilirsiniz. 10. bienalin dinamiklerine geçmeden önce; bu yıl tüm bu etkinliklerle, bienalin kapalı devre bir sergi olmaktan çıkıp çağdaş Türk sanat ortamının tümünü birleştiren bir şemsiye işlevi gördüğünü söylemek gerekiyor sanırız. kimlikten diğerine geçmeliyiz. Farklı rollere girdiğimizde tamamıyla değişiyoruz. Biz bu özgürlükle eğitilmedik. Şu anki rolümüzde ben yazarım, siz de gazeteci. Eğer ikimiz de bu role inanırsak ikimiz de aptalız. Çok yönlü olmak insanın çok zamanını alacağı anlamına gelmez. Neticede bu bir tiyatro ve tüm sivil hayatımız da. Tiyatro okuldur, çünkü orada insanlara ne oynayacağını öğretiyorsun. Biz tiyatrodaki o büyüyü kaybettik. Kreatif tarafımızı, özgürlüğümüzü kaybettik. Bütün esneklik ve hareketliliğimizi de kaybediyoruz. Şimdi sen gazeteciyazarsın ve kapıdan oğlun giriyor. O zaman anne kimliğine bürünüyorsun. Çocuk içeri girince utanıyorsun, çünkü gazeteci kimliğinin önüne çıkıyor annelik. Bunu fikir vermesi açısından örnekliyorum. Çünkü biz farklı rollere bölünüyoruz zaten hayatta. Tekini kimlik olarak giyemiyoruz. Neticede her şey harmanlaşıyor, karışıyor ama bu rollerin hepsi benim. Birçok insan tek bir kimlikle yaşadığını sanıyor. Ben aile işi olan galericilik, plak şirketi işindeyim, bir yandan da sosyoloji profesörü, üniversite direktörüyüm. Üniversitelerimi çoğaltmak istiyorum. Dünya Rotary Başkanı’nın bir seminerine katılıp barışla ilgili bir konferans vereceğim. Bizim okulumuzun bakışını izleyeceğim barışa karşı. Savaş içimizde, biz savaştayız. Çatışmalar insanın içinde başlar. Bu konuda herkes tek tek çalışmalı, kendi içindeki çatışmaları yok etmeli. Biz cesareti, eğlenceyi öğretemeyiz, bunlar insanın içinden gelir. Biz savaşı durdurmak istiyorsak bireylerin düşüncelerini, çatışmalarını değiştirmeliyiz. Önce kendini sevmelisin, birey olarak içindeki korkuları yenmelisin.” European Shool of Economics Rektörü Prof. Stefano E. D’anna, Türkiye’de açmayı planladığı okul için “Finans, pazarlama, tarih hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız biz onu farklı bir tarzda vermek istiyoruz. Biz öğrencilerimizde korkuyu, güvensizliği yok etmek, eğiterek istekleri ve amaçları doğrultusunda gerekli bilgiyi vermeyi amaçlıyoruz” diyor. Hata hep insanın kendisindedir Başarının sırrı nedir? “Hayatını sevmiyorsan, değiştir. Yine örnek verecek olursak; bir arkadaşınız size geldi ve son birkaç ilişkisinin yürümediğini, mutsuz olduğunu anlattı. Hep hayatı, insanları ve erkekleri suçluyor. Hiçbir zaman olayın kendiyle alakalı olduğunu fark etmiyor. Hata hep insanın kendisindedir. Farklı birşeyler yaşamak istiyorsan farklı insanlar tanımalısın. Vizyonunu ve bakışını geliştirmelisin. Kötü olan her şey senin hatan. İşin iyi tarafından bakacak olursak da; güzellik ve başarı da senin elinde.” Düş nasıl gerçeğe dönüşür? “Düşle, her zaman gerçekleşir. Önce düşlüyoruz sonra gerçekleşmesi için çalışıyoruz. Aksi takdirde hiçbir zaman beynimizde gerçek olamaz. Hiçbir zaman kötü şeyleri hayal etmeyiz. Hayallerini görmek aslında kendini görmektir. Biz bilmiyoruz düşlerimizi. Neye sahipsek aslında onlar bizim düşlerimiz. Beklememek lazım hayallerimizin gerçek olması için. Eğer düşlerimize ulaşamıyorsak kendimizi değiştirmemiz gerekiyor.” Düşlemek ve istemek arasındaki fark nedir? “İstemek hiçbir zaman gerçek olamaz. Ama düşlersen her zaman gerçek olur. Davranışlarım ve reaksiyonlarım aslında benim. İstemek başka bir eylem. Zengin olmak istiyorsun ama düşüncelerin fakir. Biz isteklerimizle hayallerimizi karıştırıyoruz. Çünkü isteklerimiz gerçek olmayabilir.” İstediğimiz hayatı yaşamak adına nasıl düşünmeliyiz? “İstemek her zaman acı anlamına gelir. Korku ve güvensizlik taşır. Doktor olmayı düşlersen olursun. Düşlemek her zaman naturaldir ama istemek hep acı verir insana. İstemekle senin istediğin hayatın hiçbir ilgisi yok. Hislerimizi, limitlerimizi hayal ediyoruz. Özgürlük o kadar büyük ki onu taşıyamıyoruz. O zaman yaşadığımız gerçeği suçluyoruz. Özgürlük çok fazla geldiğinde hayatımıza birini sokuyoruz ya da ailemizi, özgürlük limitini kontrol etsin diye, sonra bu insanı suçluyoruz özgürlüğümüzü kısıtladı diye. Hayal edemediğin, taşıyamadığın para ailende bile olsa kaybetmeye mahkumsun. Sonuçta bizim çıkış yolumuz var ister inan ister inanma.” Dünyanın çeşitli ülkelerinde okullarınız var, Türkiye’de de açmayı düşünüyor musunuz? “Sinan Ergin’le ortak bir çalışmamız var Türkiye’de okul açma konusunda. Bizim amaçladığımız okulda istediğiniz her şey var. Finans, pazarlama, tarih hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız biz onu farklı bir tarzda vermek istiyoruz. Biz öğrencilerimizde korkuyu, güvensizliği yok etmek, eğiterek istekleri ve amaçları doğrultusunda gerekli bilgiyi vermeyi amaçlıyoruz.” Hou Hanru KENTİN GERÇEK MÜZESİ Gelelim 10. bienale... Bu yıl 20. yılını kutlayan etkinliğin başlangıç tarihi, artık hiç kuşku yok ki, çağdaş Türk sanat tarihinin en önemli kilometre taşlarından birini oluşturuyor. Bu yıl Hou Hanru tarafından gerçekleştirilen bienal, geçen etkinlikte olduğu gibi daha çok genç ve tanınmamış sanatçılara yer veriyor. Yani bir anlamda, yine risk almayı seçen bir küratörün ellerinde bienal. Zaten sadece seçilen sanatçı isimleri değil serginin dağıldığı mekanlar ve gece gezmeleri gibi standardın dışında gelişen yapısı da bu farklı tavrı görünür kılıyor. Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, Santral İstanbul, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, Antrepo No:3’den oluşan bienal mekanlarının bir diğer özelliği ise çeşitli başlıklar çerçevesinde ele alınıyor olması. AKM “Yakmalı mı Yakmamalı mı?”, İMÇ “Dünya Fabrikası”, Antrepo No:3 ise Rüya Evi başlıkları ile sunuluyor. “İmkansız Değil, Üstelik Gerekli: Küresel Savaş Çağında İyimserlik” başlığını taşıyan 10. bienalin ayrıntılı bir analizini önümüzdeki hafta yine bu sayfalarda okuyabilirsiniz. Yazıyı sonlandırmadan önce kültürsanat ortamını son iki haftadır meşgul eden bir diğer gelişmeye değinmek gerekiyor. 60. Hükümet’in Kültür Bakanı’na... Biliyorsunuz Atilla Koç’un icraatları kadar ciddi bir imaj sorunu da vardı. Bu bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından görülmüş olacak ki yerine sosyal demokrat kökenli Ertuğrul Günay getirildi. Bugüne kadar İlber Ortaylı dışında Atilla Koç hakkında bir kaç olumlu laf edene rastlamak neredeyse olanaksızken elbette Ertuğrul Günay çok daha pozitif bir imaja sahip kültür sanat ortamı için. Özellikle de arka planı dolayısıyla. Ancak Günay’ı hiç de kolay günler beklemiyor doğrusu. Bakalım özellikle müze açma söz konusu olduğunda eski bakan Koç’tan sahne çalarak hem İstanbul Modern’i hem de Santral İstanbul’u propaganda arenasına çeviren Recep Tayyip Erdoğan’dan “söz” alabilecek mi Ertuğrul Günay. Bu biraz parti içi meseleleri... Asıl önemli olanın Bakanlığın Koç’la birlikte zedelenen ve onun yanlış icraatlarıyla güç kaybeden yapısını onarmak gibi görünüyor. Günay’a, bienale restorasyon nedeniyle eklemlenemeyen İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin bu kentin “gerçek müze”si olduğunu hatırlatalım... Hazır müze onarımdayken, Bakanlık da imaj restorasyonundayken bu iki süreci birleştirip “tarihe geçme” fırsatı yakalayabilir yeni Kültür Bakanı. Bizden söylemesi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle