Katalog

CUMARTESI 08 22/8/07 15:11 Page 1 CUMARTESİ EKİ 8 CMYK ? Otel 2 (Hostel: Part II) Geçen yıl vizyona giren, yazar yönetmen Eli Roth’un Otel filmi, bir yıl sonra bir devam filmiyle vizyonda. Yine Roth’un yazıp yönettiği Otel 2’de Lauren German, Bijou Phillips, Roger Bart ve Richard Burgi rol alıyor. Filmde, Roma’da seyahat eden üç genç Amerikalı, haftasonunu geçirmek üzere güzel bir Avrupalı tarafından egzotik ve doğal spaya davet edilir. Kadın orada gevşeyecekleri, yenilenecekleri ve arkadaşlıklarını pekiştireceklerine dair gençleri ikna eder. Gençler ikna oldukları konuda aradıklarını bulamaz ve bir açık arttırmanın kurbanları olarak, dünyanın dört bir yanından iğrenç arzularını doyurmak için gizlice gelen hastalıklı ve ayrıcalıklı kişilerin fantezilerinde birer piyon olurlar. ? Şeker Kız Candy (I Want Candy) Stephen Surjik’in yönettiği ve Carmen Electra, Tom Riley, Irene Alano ile Giles Alderson rol aldığı film, en büyük hayalleri film çekmek olan iki arkadaşın, karşılarına hayatlarının fırsatının çıkması ile başlayan komik bir macerayı konu alıyor. İki üniversite öğrencisi, film çekmeye soyunur ve şans eseri kendilerini finanse edecek bir yapımcı bulurlar. Ancak yapımcının bir şartı vardır: filmin başrolünde, ünlü porno yıldızı Candy Fiveways’in yer alması. İkili, ne yapıp edip Candy’e ulaşır ve onu ikna ederler. Ancak bu sefer de, ailelerinden ve okul yönetiminden gizli olarak filmin çekimlerini tamamlamak gibi bir dertleri vardır. Ayrıca finansörleri olan yapımcı, sandıkları kadar iyi niyetli değildir. Si ne ma 8 ??????????????????????????????????? Ödüllü filmler Antalya’da Lynch’in özgürlüğü David Lynch; dünyanın en çok kafa karşısına bir kez daha annesi Diane ALPER patlatılan yönetmeni… O, içmeden Ladd ile birlikte geçti. Gelelim sadede… sarhoş edebiliyor. Yeni filmi ‘Inland Laura Dern, film sona erdiğinde dahi Empire’ ile bir kez daha karmakarışık TURGUT kendini toparlayamadı. Kafası karışıktı bir gizemin içine sokuyor izleyiciyi… güzel oyuncunun… O, hangi karakteri Nede olsa Inland Empire, Bay Lynch’in sınırsız canlandırdığı konusunda şüpheleri olan bir hayal gücünü kullanarak koyu renklerle başrol oyuncusuydu… Yine de filmle ilgili boyadığı, ipe sapa gelmez bir film. Her ayrıntısı yorum yapma cesaretini gösterdi; “İnland bütünden uzaklaşmaya yarıyor. Bu Empire, bence, özünde kendi parçalarını bir tamamlanamayan, tanımlanamayan bir resim araya getirmeye çalışan bir kadının hikâyesi… aslında… Geriye kalansa üç saatlik bir saçmala Ben bunun içsel bir gizem olduğunu özgürlüğü… hissediyorum. Lynch daha önce dış açıdan David Lynch… Amerikalı ressam ve esrarengizlikler sunmuştu fakat bu daha çok yönetmen… Kara film akımının günümüzdeki bir kadının içsel esrarı…” Muhteşem bir sese en büyük temsilcisi… Dünya onu 30 yıl önce ve kariyere sahip, Oscar’lı İngiliz aktör Jeremy çektiği siyahbeyaz “Eraserhead” filmiyle Irons, Lynch’in Mulholland Çıkmazı filmiyle tanıdı. Mavi Kadife (Blue Velvet), Fil Adam parlayan Justin Theroux, 80’i deviren dev (The Elephant Man), Dune, Vahşi Duygular aktör Harry Dean Stanton, İnland Empire’ın (Wild at Heart), İkiz Tepeler (Twin Peaks), diğer başrol oyuncuları… Ünlü oyuncular Kayıp Otoban (Lost Highway), Mulholland William H. Macy, Julia Ormond, Naomi Çıkmazı (Mulholland Dr.) ise, yerküreyi adeta Watts, Nastassja Kinski, Laura Elena Harring ikiye böldü. Lyncn’ten nefret edenler ve onun ise filme ayrı bir renk katıyorlar. sinemasına tapanlar diye… Senaryolarını kendi Lynch, bu filmde sinemaseverleri, sembol kaleme alan Lynch, herkesin tek bir filminde bombardımanına tutuyor. Detay denizinde nasıl da farklı anlamlar çıkardığına uzun yıllar boğulmamak adına çırpınan seyircilerine hiç önce şahit oldu. Hollywood’a meydan okuyan acımıyor olmalı. Film, tepeden tırnağa anormal bu süper beyinli Don Kişot, insan psikolojisi bir öyküye yaslanıyor. Öznel bir itiş kakış ve üzerinde atını dörtnala koşturmayı bildi. derin tahliller de cabası… Lynch sineması düşkünlerinin, büyük bir Polonya’nın film merkezi diyebileceğimiz umutla beklediği filmin adı Inland Empire… Lodz kentiyle, Lynch’in yurdu Los Angeles Adını Los Angeles yakınlarındaki bir bölgeden arasında mekik dokuyoruz. Karanlık gecelerin alıyor. Web sayfası için dijital video kamera ürperten yanıyla tanışıp, bir kadının peşi sıra edinen Lynch, en son faciası Inland Empire’ı olmayan gerçeğin peşine düşüyoruz. Ünlü onunla tamamladı. Kameraya resmen âşık aktris Nikki Grace, malikânesinde pineklerken olduğunu ifade eden usta yönetmen, “İleride artık yaşını başını almış komşusu tarafından bir filme yol açabilir mi merakıyla bazı ziyaret edilir. Meczup muadili bu kadın, sahneler çekmeye başladım ve çok memnun geleceğin kapısını ona aralar. Kapkara yarınlar, kaldım sonuçtan. Hele, dijitali filme ölümü çağrıştırmaktadır. Ertesi gün gelen aktarmadaki ilk test sonuçlarını görünce telefon, bir top gibi taca atıldığını düşünen inanamadım ne kadar güzel olduğuna. Ve bu Nikki’yi yeniden hayata döndürür. Yönetmen kamera ile devam ettim çekime. Dijitalin diğer Kingsley Stewart, yeni filmi için Nikki ile en güzel özelliği, hiç kimseyi dışarıda çalışmak istemektedir. Çapkın aktör Devon bırakmaması: Genç ol ya da yaşlı ol, çalışmak Berk ile karşılıklı oynayacak olan Nikki, eşinin için sana birisinin izin vermesini beklemek bu duruma bozulduğunun farkına uzun süre yaratıcılık açısından en büyük engel” diye varmaz. Kingsley ile akıl hocası, beş parasız konuşuyordu. Asla ama asla anlaşılmak gibi bir Freddie Howard, başrol oyuncularından derdi bulunmayan dahi Lynch’in izleyicilerini sakladıkları korkunç bir sır vardır. Filmin bunalıma sokmak gibi bir alışkanlığı zaten hep Polonya yapımı orijinalinde iki başrol vardı. Örneğin İnland Empire’ın sahnelerini oyuncusu öldürülmüş ve lanetli yapım çekilmeden önce yazdı. Sette büyük bir tamamlanamadan rafa kaldırılmıştır. Bir süre belirsizlik hâkimdi. Ancak ilginç bir deneyim sonra Nikki, Susan Blue olur, Devon ise Billy olduğu konusunda hem fikirdiler. Çekimler bu Sade… Filmin çekimleri ağır aksak ilerlerken nedenle tam 2,5 yılda tamamlandı. Filme hayatın onlara hazırladığı sürprizler teker teker “lunapark treni” adı takıldı. Hızlı, iniş çıkışları vücut bulur. Filmin içinde film başlar. Ser verir olan, eğlenceli ve ürkütücü bir yapımla karşı sır vermez bir irade peydahlanır, nirengi karşıya kaldığımızın müjdesini verir gibi… noktası silikleşir… Her şey iç içe geçer… 40 yaşındaki aktris Laura Dern, Lynch’in Sihrin adına sonsuz Matruşka cehennemi fetiş oyuncusu… İnland Empire, onun üzerine konulabilir... Öyle ya da böyle… Zaman kurulu ve o bu yükü layıkıyla kaldırıyor. kavramı çığırından çıkmış, Pandora’nın kutusu Müzisyen Ben Harper’ın eşi olan Dern, kamera bir kez daha açılmıştır. 1928 Ekim tarihlerinde (1943/Henri Decoin) bu ikinci gerçekleştirilecek 44. versiyonunda Tarr, film noir türünün Antalya Altın Portakal gergin, yoğun atmosferinde varoluşçu Film Festivali’nde dünya olguları tartışıyor. Japon yönetmen Naomi festivallerinde ödüller Kawase, aile ilişkileri, yaşlılık, yaş olguları, kazanmış seçkin yapımlar Antalyalılarla içtenlik, özveri, ölülerle etkileşim temaları buluşmaya hazırlanıyor. çevresinde geçirdiği The Mourning 60. Cannes Film Festivali’nde Altın Forest’le festivalde. Cannes Büyük Palmiye’yi kazanan Romen filmi Dört Ay, Ödülü’nü alan Kawase çalışmasında bir Üç Hafta, İki Gün’ün Türkiye ilk gösterimi Antalya’da olacak. Le Scaphandre et Yönetmen Cristian Mungiu’nun Le Papillon gerçek bir öyküden yola çıktığı dram, komünist rejimin son günlerinde Romanya’nın küçük bir kasabasında kürtaj olmak isteyen Gabita’nın öyküsüne odaklanıyor. Ülkesinde yasaklanan bir eylemin bireysel sonuçları üzerinden totaliter bir toplumdaki yasa anlayışını eleştiren Mungiu, ülkesinin sivil tarihine öznel bir bakışla yöneliyor. Cannes Jüri Özel ödüllü, Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud’nun keskin animasyonu Persepolis’te ilk kez Antalya’da izlenecek. David Cronenberg’in son yapıtı Eastern sırrı paylaşan yaşlı bir adamla hemşiresinin Promises, Londra’da bir ebenin Rus öyküsünü gözlemci bir anlatımla yansıtıyor. mafyasına karşı savaşımını sürükleyici bir Çok sevdiği karısını yitiren yaşlıyla biricik anlatımla yansıtan gerilim San Sebastian ve oğlunu kaybeden bakıcısı bir ormana Londra festivallerini açtıktan sonra bu kez giderler, bu orman belki de onları Antalya’da. Amerikan Bağımsızları’ndan dinginliğe kavuşturacaktır. Gus Van Sant’a Cannes 60. Yıldönümü Cannes’da en iyi yönetmen seçilen Özel Ödülü’nü getiren Paranoid Park, ressamyönetmen Julian Schnabel, Le genç bir kaykaycının kendini savunurken Scaphandre et Le Papillon’da ünlü Fransız kaza sonucu bir güvenlik görevlisini moda dergisi Elle’in yazı işleri müdürü öldürmesini, polise teslim olmakla kaçmak JeanDominique Bauby’nin şaşırtıcı arasında yaşadığı ikilemi anlatıyor. özyaşamını irdeliyor. Bir damar Kaykaycıların Suç ve Ceza’sı olarak tıkanıklığıyla tüm vücuduna inme inen tanımladığı filminde Van Sant yine amatör gazeteci uzman ve yakınlarının oyuncularla ama bu kez doğaçlamaya daha yardımıyla yaşama yeniden az yer vermiş. Blake Nelson’ın romanından dönerek biyografisini uyarlamasında sinemacı daha klasik bir yazdırmayı öğrenir, anlatımla karşımızda. sol gözünü kırparak eksiksiz ÖZÜPEK BREİLLAT anılarını, Van Sant gibi klasik anlatımı seçen diğer bir yönetmense cinselliği saldırgan bir biçemde ele alan Catherine Breillat. Romans, Cehennemin Anatomisi, Seks Komedidir’in gözüpek yaratıcısı Breillat, Une Vieille Maitresse’te romantik bir çalışmayla karşımızda. Barbey D’Aurevilly’nin romanının bu serbest uyarlamasında yönetmen genç, erdişi bir çapkınla yaşlı metresi arasındaki tensel ve tinsel tutkuyu sergiliyor. Film boyunca duygusallıkla tinselliğin, zevkin üstünlüğüyle akılcılığın savaşımını izliyoruz. Macar Tarkovski olarak ünlenen Béla Tarr, Georges Simenon’dan uyarladığı The Man From London’la yer alıyor. Romanın rk oid Pa Para n ASLI SELÇUK G Une Vieille Maitresse pişmanlıklarını, elde edemediği mutluluğu, yoğunlukla sevip bağlanamadığı kadınları anlatır. Basquiat, Before the Night’ın yönetmeni, ünlü yenidışavurumcu ressam Schnabel, bu sarsıcı öyküyü içsel konuşmalarla aktararak izleyiciyi dokunaklı bir yolculuğa çıkarıyor. Bosnalı Emir Kusturica ise müslümanlıktan Sırp vatandaşlığına geçip, ortodoks olarak Nemanja adını aldıktan sonra Promise Me This’de eski Yugoslavya’yı bu kezde Sırpların gözünden anlatıyor. Ölümün eşiğindeki dedesi kasabanın dışına çıkmamış Sırp torunundan kente inip ineği, ikonayı satıp bir nişanlıyla geri dönmesini ister. Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen And Along Come Tourists, The Pope’s Toilet, My Brother is an Only Child, Terror’s Advocate, The Band’s Visit’te programda. 2007 Berlin Festivali Altın Ayı ödüllü Tuya’s Marriage, Uzak Doğu sinemasının Eye in the Sky, Blood Brothers, Getting Home, Confessions of Pain, Breath gibi çarpıcı örneklerinin yanısıra Mad Detective, Cannes Altın Kamera özel mansiyonlu Control’de gösterimde. Hong Kong’tan ve Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelecek oyuncu ve yönetmenler söyleşiler yapıp panellere katılacaklar. Netpac (Asya Sineması Promosyon Ağı) jürisi de filmleri izleyip değerlendirecek. Yitirilen iki değerli usta, Ingmar Bergman’la Michelangelo Antonioni adına düzenlenen Özel Bölümler’de Bir Evlilikten Manzaralar, Saraband, Cinayeti Gördüm, Bulutların Ötesi sunulacak. Bir Ustaya Saygı’daki adsa Alman oyuncu Hanna Schygulla. Rainer Werner Fassbinder’in sinemaya kazandırdığı aktris Petra Von Kant’ın Acı Gözyaşları, Aşk Ölümden Soğuktur, Maria Braun’un Evliliği, Lili Marleen gibi önemli Fassbinder filmleriyle birlikte son filmi Yaşamın Kıyısında ile festivalde. Etkinlik süresince Antalya’da olacak Schygulla’ya onur ödülü verilecek. Naomi Kawase, Martha Coolidge, Cafer Panahi beklenen konuklar arasında. 2. Avrasya Film Fuarı’ndaki proje platformuna Lou Yen (The Last Hour), Joachim Von Vietinghoff (The Man From London), Antoine Simkin (Fissures), Rustam Ibragimbekov (Nomad), Andrei Sigle (Sun, Alexandra) yeni projeleriyle katılıyorlar. Başvuru 14 Eylül’de sona eriyor. DVDVCD Yeniler ASLI SELÇUK Fatal Contact:Bird Flu in America (Ölümcül Temas: Kuş Gribi) Yön: Richard Pearce Oyn: Joely Richardson, Ann Cusack, Justina Machado/2006, renkli, 80 dakika/SonyBmg. 1970’lerde Altın Çağı’nı yaşayan felaket filmleri türünü selamlayan, Ron McGee’nin senaryosundan aktarılan yapım tüm dünyada kümes hayvanlarının katline neden olan kuş gribi virüsünün değişime uğrayarak insandan insana bulaşıp ABD’ni tehdit etmesini sürükleyici bir anlatımla vurguluyor. 11 Eylül olayının ardından çağdaş toplumların yıkım saplantılarını, panik, yağma görüntülerini işleyen Hollywood bu filmde de yazgısına başkaldıran, yaşamda kalabilmek için birbirine destek veren Amerikan halkının özverili, yardımsever bir portresini çiziyor. İnsanların bağışıklık sistemiyle, genetik yapıya göre dünyada 150350 milyon arasında ölüme neden olacağı öngörülen virüsün karaborsa, yağmalama, umutsuzluk, kargaşa, öfke, çaresizlik yarattığı ülkede süreci değişik sosyal sınıflardan gelen insanların gözünden izleriz. Fransa’dan aşı desteğide alamayan ABD virüsle tek başına savaşmak zorundadır. The Texas Chainsaw Massacre: The Beginning (Teksas Katliamı:Başlangıç) Yön: Jonathan Liebesman Oyn: Jordana Brewster, Taylor Handler, Diora Baird/2006, renkli, 91 dakika/Tiglon. Gore türünün klasiklerinden Teksas Katliamı’nın (T. Hooper/1973) başlangıcına giden gerçek öykü, 196973 yılları arasında Teksas’ta 33 kişiyi katleden Hewitt ailesinin cinayetleri ABD tarihinin en kanlı, en sadist suçları arasına girmiştir. Sheldon Turner’la David J. Schow’un senaryosundan çekilen film, Vietnam Savaşı’na gitmeden önce iki kardeş ve kız arkadaşlarının Vietnam’dan daha beter bir yere düşmelerini gerçekçi, etkileyici bir anlatımla yansıtıyor. Vietnam sonrası ABD’nin açık bir parabolü olan, dünyanın sonunu irdeleyen yapım istilacı ABD’nin dünyayı tepetaklak edip değiştirdiği, paranoyak bir duruma soktuğu bir karabasan. Film, unutulmuş bir kasabada geleceği, umudu, yitirecek hiçbir şeyi olmayan kana susamış köylü Hewitt’lerin eline düşen gençlerin tüyler ürpertici yaşamda kalma savaşımına odaklanıyor. Sansürsüz versiyonun Özel Bölümler’inde çıkarılmış sahneler, alternatif sonlar, yaratıcı ekiple söyleşiler, oyuncu seçimi, setmakyaj tasarımları, zor sahneler, fragman, yaratıcı ekibin yorumlarıyla filmi izleme seçeneği var.