20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 02 22/8/07 16:42 Page 1 CUMARTESİ EKİ 2 CMYK 2 25 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ İşadamı özel otel ister şadamının otelden beklentisi farklıdır. Toplantı odası, bilgisayar, faks, printer öncelikli tercihidir. Havaalanına ve iş dünyasına yakınlığı başka bir çekim unsurudur. Dünyada büyük bir pazara sahip olan iş otelleri son yıllarda Türkiye’de de gelişim göstermeye başladı. Özellikle büyükşehirlerde havaalanlarına yakın merkezlerde peşi sıra açılan oteller, ofis hizmetinden bozulan bilgisayarı tamir etmeye kadar ZUHAL her türlü hizmeti sunuyor. Rezidor Grubu’na bağlı olan AYTOLUN Radisson SAS Conference & Airport Hotel, İstanbul için iş otellerinde bir ilk. Avrupa, Ortadoğu, Güney Afrika ve Asya’da yer alan Radisson S.A.S Oteller zinciri toplam 47 ülkede 200’ün üzerinde otelden oluşuyor. İş otellerinin diğer otellerden farkı ise iş adamlarının ihtiyacı olan her türlü imkanı sunuyor olması. Radisson SAS Conference & Airport Hotel’in Genel Müdürü Per Kyd Jakobsen, iş otelciliği ve Türkiye’deki durumuyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Merhaba Sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar... Sosyal devlet olgusundan uzak duran her ülkenin kaderi... Duyarsızlıklarımızın yansıması, onların küçük yüreklerini nasırlaştırıyor. Ve ne yazık ki, bugün Türkiye’de sokakta çalışan ve yaşayan çocukların sayısı konusunda bir veri bile yok... Yoksul ailelerin çocukları önce okulu bırakıyor, sonra para kazanmak için ya tarlaya gidiyor, ya ailesiyle birlikte göçer işçi olarak yollara düşüyor ya da sokaklarda mendil, su satıyor... Henüz kendisini koruyamayacak yaşta ve her türlü sömürüye açık... Kimisi ise ailesi bakamadığı için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nda yaşama tutunmaya çalışıyor. ‘Kimsesiz’ olmayan yaklaşık 12 bin çocuk... Sadece yoksul olduğu için anne ve baba şefkatinden, bakımından, korumasından yoksun, evinden çok uzakta... Oysa ayda sadece 194 dolar yani yaklaşık 260 ytl onların ailelerinin yanında büyümelerine yetecek para... UNICEF , bu çocukların evlerine geri dönmelerini sağlamak için harekete geçti. İlk hedef 1000 çocuğu ailesiyle yeniden buluşturmak. İki yıl boyunca her aileye verilecek 194 dolar ile çocuğun masraları karşılanacak, okula gidebilmesi için giysi, defter, önlük alınabilecek... Bununla da yetinilmeyecek. Parayı alabilmek için çocuğunun evine geri dönmesini isteyen aileye mutlaka ebeveynlik eğitimi kursuna katılması şartı getirilecek. Amaç sadece çocuğun eve dönüşünü değil, sağlıklı ve mutlu dönüşünü sağlamak... UNICEF bu projeyi yaşama geçirebilmek için sponsorlar arıyor... İnternette, UNİCEF’in adı kullanılarak yapılan ‘bu maili tüm tanıdıklarınıza gönderin UNICEF’in kasasına 5 euro girsin’ gibi sahtekarlık kokan mailleri boşverin. Bugünlerde çocuklar için gerçekten birşeyler yapmak isteyenleri harekete geçmeye çağıran kampanyaya kulak verin. Arkadaşımız Figen Atalay yazdı... İyi hafta sonları... İ İlgi artıyor Dünyada nasıl oluştu bu konsept ve Türkiye’de yansımaları nasıl oldu? “İş otelciliği dünyada çok eskiden beri kullanılan bir konsept ve çok da talep görüyor. Ancak Türkiye’deki gelişimi son 45 yıla dayanıyor. Önceleri bu konsepti Türkiye’de uygulamak çok zor gibi görünüyordu. Ancak şimdilerde otelcilik sektöründe akım bu yöne doğru kayıyor. Özellikle İstanbul, uluslararası birçok toplantıya ev sahipliği yapıyor. Bu da havaalanı bölgesinde bulunan otellerdeki doluluğun giderek artmasına neden oluyor. Bölgede bulunan oteller de büyüme kararı alıyor ve yenileniyor. Önümüzdeki süreçte bu lokasyonda daha fazla iş oteli açılması planlanıyor.” İstanbul’da talep nasıl peki? Beklentiler karşılandı mı? “İş otellerini tercih edenlerin yüzde 90’ı iş amaçlı seyahat eden insanlar. Otele ya bir toplantı ya da iş görüşmeleri için geliyorlar. Dolayısıyla otelde konaklama süreleri oldukça kısıtlı. Şehir merkezindeki bir otelde ortalama konaklama süresi 34 gün iken, bu rakam iş otellerinde 12 güne düşüyor. Radisson Oteli tercih edenlerin %70’i de Türkler’den oluşuyor. Dolayısıyla beklentilerin üzerinde bir doluluk yaşıyoruz ve önümüzdeki süreçte de hem yatırımın hemde hizmet ağının artacağını öngörüyoruz.” İş otelleri gerek turizm sektöründeki dalgalanmalardan gerekse ekonomik ve toplumsal krizlerden nasıl etkileniyor? “İş otelleri de turizm sektöründe değerlendirilebilir ancak alanı daha farklı olduğu için diğer otellerle tam olarak kıyaslanamaz. Turizmdeki dalgalanmalardan ve krizlerden şehir merkezinde yer alan oteller doğrudan etkilenirken, iş dünyasına yakın olan iş otelleri çok fazla etkilenmiyor. Hatta 2003 yılından bu yana gelirlerimizi neredeyse ikiye katladık. Bu çok büyük bir başarı oldu. Tabii bunu da misafirlerimize yansıtmamız ve onlara daha iyi servis verebildiğimizi de göstermemiz için çalışmaya devam ediyoruz.” TOPLANTI VE BALO SALONLARI Otellerde konferans ve toplantı salonları olmasına rağmen neden özellikle bir iş oteline ihtiyaç duyuluyor? İş otelleri nasıl bir hizmet sunuyor? “Otelcilik sektöründe üç farklı otel konseptinden bahsedebiliriz. Birinci tip oteller dinlenmek ve rahatlamak için tercih edilen tatil konseptindeki otellerdir ki bu tip otelleri Türkiye’de yaygın olarak görebiliriz. Bir diğeri de dünyada ‘business hotel’ denilen iş otelleri. Üçüncü tip otellerde bu iki otelin kombinasyonuyla oluşur. İş otelleri, öncelikle iş adamlarına hitap eden ve iş dünyasına yakın yerlerde açılan, işadamlarının ihtiyacı olan her Per Kyd Jakobsen türlü imkanı sağlayan otellerdir. Konferans ve toplantı salonlarıyla sağladıkları hizmetin yanı sıra, ihtiyaç duyulan her türlü imkan verilir ve iş adamlarının kısıtlı zamanlarını iyi değerlendirmelerine olanak sağlar.” İş adamlarının ihtiyaçlarına yönelik nasıl bir hizmet sunuyorsunuz? “İş adamlarının ihtiyaçları çok daha farklıdır. Giriş katında da tamamen teknolojik ekipmanlarla donatılmış bir ofis ve toplantı odası gibi kullanılabilecek bir alanımız var. En önemli kriterimizlerimizden biri toplantı ve konferans salonları. Otelde 20 ayrı salonda aynı anda toplantı imkanı sağlanıyor. Ayrıca otelde 700 kişi kapasiteli bir balo salonu da mevcut. Zamanları çok kısıtlı olduğu için ve genellikle sabahın erken saatlerinde uçakları hareket ettiği için ‘Grap and Run’ hizmeti sunuyoruz. Yani ‘atıştır ve koş’. Lobide kurduğumuz masada atıştırmalık yiyecekler ve kahve ikram ederek, dar zamanlarında kahvaltı etmelerine olanak sağlıyoruz. Sabah 05.00 ile 08.00 arasında yaptığımız bu servis zaten iş otelciliğinde yeri olan bir konsept. Onun dışında kullanılan diz üstü bilgisayarlarda olabilecek arızalar için de 24 saat teknik hizmet veriyoruz, böylece çıkabilecek bir probleme hemen müdehale edebiliyoruz. İş merkezi adını verdiğimiz salonda yer alan bilgisayar, fax ve printer ile de işleri hızlandırıyoruz. İş amaçlı seyahat edenler için çok yeni bir oda tipini hizmete sunduk ki bu geniş ve dubleks bir oda. Biz bu odaya highteck oda diyoruz. Oda iki kattan oluşuyor. Normalde standart odalarda genelde odaya baktığınızda yatak çok ön plandadır. Bu odalarda yatak ve banyo bir üst katta ve tamamen özel bir alanda. Birinci kat da diyebiliriz buraya.” Rezidor Grubu’nun sosyal sorumluluk alanında çalışmaları var. Radisson Otel küresel ısınma konusunda nasıl bir çalışma yapıyor? “Rezidor Grubu’nda ve İstanbul’da su ısıtma sistemi olarak güneş paneli kullanan tek oteliz. Atmosferdeki karbon emilimini azaltmak için yaptığımız bu panellerle sağlanan enerji suyu ısıtıyor ve daha az gaz kullanılması sağlanıyor. Bu yöntemle de yılda 48 tonluk karbondioksitin havaya karışımını önlemiş oluyoruz. Odalarda bilgilendirici kartlar yer alıyor ve böylece misafirlerden hassasiyet bekliyoruz. Su ve kimyasal tüketimini aşağıya çekebilmek için misafirleri bilgilendiriyoruz. Onun dışında yapılan açıklamaları takip ederek, otelimizde uyguluyoruz. Daha az su tüketimi için rezervuarlar değişti, enerji tasarruflu ampül kullanılıyor ve enerjiyi daha az tüketme yolunda çalışmalar yapıyoruz.” Filyos’ta gizli kalmış antik kent YERLİLERİ KÖLE YAPMIŞLAR Prof. Sümer Atasoy onguldak sınırları Yardımcısı Yard. Doç. Dr. ŞULE içinde küçük bir Özkan Ertuğrul ve kazı sahil kasabası üyesi Eskişehir KÖKTÜRK heyet olan Filyos’ta Anadolu Üniversitesi Klasik sürdürülen Arkeoloji Bölümü öğretim arkeolojik kazılarda üyesi Yard. Doç. Dr. Eser Kortanoğlu milattan önce 7. yüzyıla da, en az Atasoy kadar heyecanlı. Özkan ait bir kentin kalıntıları ortaya çıktı. Ertuğrul, kentin çok büyük bir kent “Tienon” isimli antik kent Helen ve olduğunu tahmin ettiklerini ve kazı Roma dönemine ait kalıntılar ile yaklaşık tamamlandığında, çok güzel ve büyük 5 bin kişilik olduğu tahmin edilen bir bir kentin ortaya çıkacağını dile tiyatroyu barındıyor. Gizli kalmış antik getirirken, Kortanoğlu, Tienon’un kentteki çalışmalar, Trakya Üniversitesi Karadeniz’de yapılan ilk klasik dönem Arkeoloji Bölümü ile Karadeniz Ereğlisi antik kent kazısı olduğunu ifade ederek, Müzesi Başkanlığı tarafından “Burada yapılacak çok iş var, nereye yürütülüyor. Ancak, on yıllardır fabrika, kazma vursak birşey buluyoruz. Ama ev veya herhangi bir inşaat yapmak için daha fazla bütçeye ve desteğe kenti mecburen kazan yöre halkı, çanakihtiyacımız var” diyor çömlekler, buzdolabı büyüklüğünde Tienon Antik Kenti ile ilgili küpler, iskeletler gibi çeşitli kalıntılar sorularımızı Trakya Üniversitesi buluyor, çocuklar ve gençler ise labirent, Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. kilise, kule, kale gibi adlandırdıkları Sümer Atasoy’a yönelttik. tarihi kalıntıları Neden burada kazı çalışmaları keşfediyor, mezar yapmaya karar verdiniz? soyguncuları ise mezarları Bugünkü Filyos beldesinin altında delik deşik ediyordu. Tios, Tienon veya Tium gibi çeşitli Kazı çalışmalarını isimler alan bir antik kent yerleşmesi var. yürüten ekibin başkanı Bütün Karadeniz sahili boyunca Türkiye Prof. Dr. Sümer Atasoy, hariç bütün ülkeler, araştırma yapıyor. topraküstü kalıntıların Bulgarlar, Romenler, Beyaz Ruslar, Tienon’un çok önemli bir Kırımlılar, Gürcüler herkes kendi kent olduğunu ülkesinde araştırma ve kazı çalışmalarını gösterdiğini, çok güzel bir yapmış, her şey ortaya çıkmış, Karadeniz kent ortaya çıkacağını sahili araştırılmamış. Ben ve iki ancak kentin tarihte çok arkadaşım, Türkiye’de Karadeniz önemsiz bir kentmiş gibi sahilini araştırıyoruz. Zonguldak Valisi geçiştirildiğini belirtiyor. Yavuz Erkmen beni davet etti. Burayı Kazı heyet üyeleri Trakya bilmiyordum doğrusu. Ama, toprak üstü Üniversitesi Sanat Tarihi kalıntılara bakarak, çok önemli bir kent Bölümü Başkan olduğuna karar verdim. Z İlk çalışmalarınızda neler buldunuz? Geçen yıl öğrencilerimle birlikte geldiğimizde, toprak üstü kalıntıları bir haritaya yerleştirdik. 194546 yılında yapılan Filyos Ateş Tuğlası Fabrikası’nı da içine alan kaleden itibaren, sahil suru, bir mendirek, antik liman ve tiyatronun bulunduğu, büyük bir yayılım alanı var. Tiyatronun hemen altında da nekropol, mezarlık alanı var, kiremit, lahit mezarlar ve bir oda mezar bulduk, mezar soyguncuları antika kaçakçıları, hepsi tahrip edilmiş. Halk tarafından kilise olarak bilinen, savunma kulesi bulunuyor. Fabrikanın arkasında su kemeri var, su kemerinin altında 18 metrelik tonozlu yapı var, yer altı kenti olarak biliniyor, bir hamam binası çıkacabilir. Filyos Ateş Tuğlası Fabrikası inşaatı sırasında, Roma tapınağına ait ağaç kapı, mimari parçalar, kiliselerde kullanılan levhalar çıkmış, fabrika içinde muhafaza ediliyor. Dnizde ne buldunuz? Deniz altında görünen mendirek bulunuyor. 6 metre genişliğinde 150 metre uzunluğunda, balık adamlar bu yıl yapacakları çalışma ile bunun ne olduğunu anlamaya çalışacaklar. Öyküleri ile ilgili bir ipucu elde edebildiniz mi? Şu an için yok ama tarihçilerin kitaplarından aldığımız bilgilere göre, M.Ö. 10. yüzyıldan başlayan, M.Ö. 6. yüzyıla kadar devam eden bir kolonizasyon devri var. Yunan adalarından, Ege adalarından Helenler, yeni ülkeler bulmak, köle bulmak, mısır, tahıl, balık almak için Karadenize sahili olan ülkelerin kıyılarına geliyor ve kentler kuruyorlar. Ege’den başlıyor, Karadeniz’e kadar devam ediyor bu sahil. Marmara da dahil, Karadeniz sahilinde de bulunan, bugünkü Karadeniz Ereğli’si, Amasra, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, hepsi eski Helen yerleşmeleri. Tienon’a gelen gemiler de, rıhtıma kadar geliyor, gemiler bağlanıyor, içi boşaltılıyor, balık torik ve palamut yakalanıyor, kurutuluyor ve satılıyor. Dağlarda yaşayan, “Kavkan” isimli küçük kavimler olduğu söyleniyor, onları köle olarak alıp götürüp satıyorlar. Ama o kavkanlar kimmiş ne olmuş onu bilmiyoruz. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: İpek Aksoy Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ hafta?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle