19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 13/6/07 15:42 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 16 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ Konser Efes One Love yine coşturuyor... Bu yıl ilk kez üç güne çıkan Efes Pilsen One Love Festival, dün Idlewild ve Underworld konserleriyle büyük bir coşkuyla başladı. Festival kapsamında bugün ve yarın birbirinden önemli müzik toplulukları İstanbullularla buluşacak. Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars, Orishas ve Brooklyn Funk Essentials & Hüsnü Şenlendirici bu akşam Parkorman’da olacak. Yarın akşam ise, Nekropsi, CirKus featuring Neneh Cherry ve 2 Grammy ödüllü Beastie Boys müzikseverleri coşturacak. (0216 556 98 00) Her şeye rağmen Ayten Alpman kalabilmek Bazı şarkıcıları var eden bir parça vardır. Yıllar geçer, akıllarda hep o şarkı kalır. Ayten Alpman denilince akla her daim “Memleketim” gelse de, bu durum biraz daha farklıdır hani. Çünkü o “Memleketim” şarkısıyla değil, “Memleketim” şarkısı onun yorumuyla ünlü olmuş ve değer kazanmıştır. Bu başarı öncesinde de o üretiyordu, sonrasında da üretti ve yorumuyla okuduğu parçalara değerini katabildi. Ayten Alpman, şimdilerde de “Bir Başkadır Ayten Alpman” albümüyle başka şarkıcılardan dinlediğimiz 10 şarkıya kendi yorumunun değerini katıyor. Her ne kadar onun ismi Türk Pop’u ile anılsa da Ayten Alpman ismi diğerlerine göre farklılıklar içerir. Zaman içinde bir sürü müzisyen ünlendikçe ilk başlangıcındaki APTÜLKADİR ELÇİOĞLU tutkularından uzaklaşır. Ayten Alpman da bu tam tersinedir... O ne paye verirseniz verin başlangıçtaki tutkusunu, yani caz sevgisi ve yorumculuğunu yitirmemiştir. Bu tutkunun olmazsa olmazı; iyi dinleyicilik vasfının getirdiği merak onun bünyesinde bir genç kız heyacanı ile sürmektedir. Sanat yaşamının 50. yılında yapılan bir ropörtajda, “Ben caz ile anılmak istiyorum. Caz bana bir ayrıcalık ve gurur verdi. Caz çalınan bir yere girince evime girmiş gibi olurum” (Jazz dergisi) demeyi ihmal etmeyecekti. Belki de bu yüzden yaptığı plaklar arasında refarans olarak 60’lı yıllarda çıkardığı ve caz formu taşıyan “Tanrı Aşkı Yaratttı” plağını verir. Ama gene de onun diğer plaklarındaki yorum ayrıcalığını veren şeye baktığımızda da caz geleneğini ve ciddiyetini korumasından kaynaklandığını görürüz. USTALARA VEFA İnsanlar biraz ünlenince asıl başlangıç noktalarını gizlemeye çalışırlar. Birlikte başladıkları yol arkadaşlarını, ustalarını unuturlar. Bu çoğu kez kötü niyetle de olmaz ve “Artık o insanları tanıyan kalmamıştır” ifadesi gerekçelerini oluşturur. Oysa ki Ayten Alpman bulunduğu her ortamda o ilk yola çıkısındaki ustalarını, arkadaşlarını anmayı eksik etmez. Türkiye’nin ilk caz şarkıcılarından biri olan Sevinç Tevs ve aynı dönemde caz yaptıkları Rüçhan Çamay isimlerini belki de tek telaffuz eden kişi o kalmıştır bile diyebiliriz. Kendi kaleme aldığı bir yazıda “Sevinç Tevs’ten özür diliyorum. Bugün onun hiçbir şarkısı radyolarda dinlenemiyor. Onun şarkılarını en azından bir CD üzerinde gençlere sunamıyoruz. İlk kadın caz vokalistimize bunu yapmamalıydık” ( www.birzamanlar.net/yazarlar/aytanalpman) diyebilecek kadar vefalıdır. Ayten Alpman, “Sevinç Tevs’ten özür diliyorum” diyor ama bizim de ondan özür dilememiz gerekir. Daha liseli bir kızken tutkuyla caz üzerine kendini yetiştirip 17 yaşında ülkemizin seçkin caz kulüplerinde şarkı söyleyebilmiştir. Bununla da kalmayarak 1963’de İsveç’e gidip dünya caz devleri Ella Fitzgerald, Duke Ellington’la tanışıp kendini geliştirdi. Hatta o yıllarda orada bulunan Quincy Jones’la ABD’de ortak çalışma teklifi bile alacaktı. Ancak o İsveç’te geçen 3 yılın sonunda deneyimlerini ülkesine taşımak adına Türkiye’ye dönmeyi tercih edecekti. Dönüşünde ise ülkesindeki caz müzik ortamının yerinde yeller estiğine şahit olacaktı. Artık devir “Aranjman” dönemiydi ve birlikte yola çıktığı arkadaşları olan Rüçhan Çamay ve Tülay German gibi isimler de bu tür çalışmalara yönelmişlerdi. O buna “Ben caz söylemeye devam edeceğim” diye direndi. Bir gün Fecri Ebcioğlu; “Bildiklerini kendine sakla, evde dinle, ben sana bir kaç tane Türkçe sözlü şarkı yazayım. Üç, beş kuruş para kazan” diyerek onun inadını kıracaktı. Belki o caz müziğinden uzaklaştırıldı ama Türk hafif müziği denilen pop müzik tarihimizde de Ayten Alpman’ın yorumuyla caz disiplinin birikimi ve kalite girecekti. Engin Gürkey Nardis’te Klasik vurmalı çalgıların yanı sıra Türk, Latin Amerika ve Afrika vurmalı çalgılarını da ustalıkla kullanan Engin Gürkey, 18 Haziran Pazartesi akşamı saat 21.30’da Nardis Jazz Club’de konser verecek. İlk albümü Perküsyon Topluluğu ‘World Of Percussion’ı 2005’te yayınlayan sanatçı, halen İÜ Devlet Konservatuvarı ve İTÜ Miam’da öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Ayrıca atölye, konser ve albüm çalışmalarını da sürdürüyor. Gece, Engin Gürkey Ensemble, kendi coğrafyamızdan motiflerle bezenmiş, akustik yapıda bir müzik yapıyor. (0212 244 63 27, biletler 20 ve 10 YTL) BİR BAŞKADIR AYTEN ALPMAN Bugünlerde çıkan “Bir Başkadır Ayten Alpman” isimli albüm ile 27 yıl aradan sonra Alpman’la yeniden buluşuyoruz. Son olarak 1979’da stüdyoya girip plak yapan Ayten Alpman uzun bir aradan sonra yeni bir albümle karşımıza çıkıyor. Eski 45’lik plakların günümüze taşınmasına vesile olan “Bir Zamanlar” isimli seçkilerden tanıdığmız radyo yapımcısı Hakan Eren’in ısrarı üzerine bu albüm gerçekleşmiş. Daha önceden başka isimlerden tanıdığımız parçalar Ayten Alpman’ın yorumuyla sunulması amaçlanmış. İlk başta bu öneriye sıcak bakmayan Alpman, tıpkı Ella Fitzgerald’ın parçalarını yorumladığı gibi ele alarak bu şarkıları söyleme fikrine ısınarak öneriyi kabul etmiş. Sonuçta en sıradan şarkıda bile akla hayale gelemeyecek yorumlar ortaya çıkabilmiş. Bunun da sebebi Ayten Alpman farkı olsa gerek. Çubuklu’da ritim Okay Temiz ve öğrencileri her yıl olduğu gibi bu sene de, yıl sonu partisini saat 23.00’de Çubuklu Hayal Kahvesi’nde yapıyor. Gece Temiz ve öğrencilerinin performansına Trakyalı davul ve zurnacılar eşlik edecek. Dans ve müziğin bu büyük buluşmasında Çubuklu Hayal Kahvesi ritimle boyanacak. (0216 413 68 80, biletler 25 YTL) Minik Serçe Açıkhava’da Sezen Aksu, bu akşam saat 21.00’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda müzikseverlerle buluşacak. BKM organizasyonuyla gerçekleşecek gecede, Minik Serçe en beğenilen şarkılarını sevenleri için seslendirecek. (0216 556 98 00, biletler 106, 86, 76 ve 66 YTL) Ayten Alpman uzun bir aradan sonra yeni bir albümle karşımıza çıkıyor. Başka şarkıcılardan dinlediğimiz 10 şarkıya kendi yorumunu katıyor. Üniversiteli müzisyenler finalde Sony Ericson tarafından düzenlenen Unistar Müzik Yarışması’nın elemeleri tamamlandı. Türkiye’deki üniversitelerden kendi besteleri ve şarkılarıyla yarışmaya katılan yaklaşık 300 öğrenci müzik toplulukları arasından seçilen 15 grup finale kaldı. Daha çok rock, blues ve pop tarzında şarkıların katıldığı yarışmanın finali yakın zamanda İstanbul’da yapılacak. Üniversite öğrencilerinin www.muzigiseviyorum.com internet adresi üzerinden ücretsiz olarak katıldığı yarışmanın elemeleri İzmir, İstanbul, Sivas ve Eskişehir’de yapıldı. Tarkan Gözübüyük, Volkan Başaran, Demirhan Baylan, Murat Beşer ve Şafak Ongan gibi müzik konusunda söz sahibi bir seçici kurul tarafından seçilen finalistlerin hepsinin birer şarkısını içeren bir toplama albüm çok yakın zamanda yayınlanacak. Ayrıca finalistlere, Sennheiser marka kulaklık hediye edildi. Müzik konusunda yetenekli öğrencilerin kendilerini göstermelerini sağlayan Unistar’ın, birincisi, ikincisi ve üçüncüsü çeşitli ödüller alacak. Bunların arasında Sennheiser marka mikrofon seti, çeşitli müzik festivallerinde ve kulüplerde performans şansı ve müzik mağazalarında geçerli hediye çeki gibi hediyeler yer alıyor. Yarışmaya kazananlar ve katılanlar, yarışma sonrasında müzik kariyerleri için desteklenecekler. (www.muzigiseviyorum.com) The Rakes’ten gerçek şarkı sözleri ŞİRİN GÜVEN Biri Londra’da bir hastahanede çalışan, diğeri yayıncılık alanında bir okulda okuyan, öbürü çocuk bakıcılığı yapan ve bir diğeri de çağrı merkezinde çalışan 4 gencin yolları 2000’li yıllarda kesişti. Hemen işlerini bırakıp bir müzik grubu kurmaya karar verdiler. Alan Donohoe (vokal), Jamie Hornsmith (bas gitar), Lasse Petersen (davul) ve Matthew Swinnerton (gitar) kendilerini fazlasıyla zayıf buldukları için, topluluklarına ‘The Rakes’ (Tırmıklar) adını verdiler. 2005 yılında da ilk albümleri ‘Capture/Release’i yayınladılar. The Rakes’in albümündeki şarkılar genellikle yoğun iş yaşamının sıkıcılığı, gündelik yaşamın monotonluğu ve gerçeklerden kaçmakla ilgili. Mesela ‘22 Grand Job’ ve ‘Work, Work, Work (Pub, Club, Sleep)’... Rock çıkışlı topluluğun İki yaptığı müzik hem rock müzik takipçileri, hem de dans müziği albümünüz arasında sevenler tarafından beğeniliyor. Çünkü ‘The Rakes’ müzikal farklılıklar var mı? anlamda The Cure, David Bowie, Blur ve The Strokes’dan “Bir bakıma ilk albümümüz biraz basitti. Yani şarkılar kısa ve özdü, karmaşık değildi. İkinci albümde etkileniyor ancak, yaptıkları müzik türü daha çok Franz Ferdinand, müzik ve şarkı sözleri konusunda daha istekli ve Maximo Park ve The Futureheads gibi ‘art rock’ ve ‘post punk’ tutkuluyduk. ‘Arcade Fire’ın ilk albümü gibi albümleri gruplara yakın. Yoğun iş yaşamı ve sonuçları konusunda aralıklar vererek dinledikten sonra bir kaydın nasıl daha hoş yaptıkları şarkılardan olsa gerek, kendilerini dünyanın ilk bir hale gelebileceğini farkettik: ‘Daha uzun şarkılarla.’ Ve biz ‘Post David Brent Müzik Topluluğu’ olarak adlandırıyorlar. de bu albümde öyle yapmaya karar verdik.” David Brent, BBC’de yayınlanan ‘The Office’ dizisinde Yeni albümünüzün teması nedir? oynayan, herkesle arkadaş olmaya çalışan, insancıl patron. “Altta kaynayan, göz ardı edilen büyük sorunlara karşı farklı karakterlerin tepkileri. Terorizm tehdidi ve sıradan insanların bu The Rakes ayrıca giyim tarzları konusunda da oldukça korkuya tepkileri ve cevapları gibi...” ünlü. Çizgili üstler, şık polo yaka gömlekler, ince dar ‘All Too Human’ şarkınız çağımızın bir sorunuyla mı ilgili? Yoğun paça pantalonlar ve siyah spor ayakkabılar... Hatta iş temposundan dolayı birbirlerine vakit ayıramayan insanları mı moda tasarımcısı Hedi Slimane, grubun müzik ve anlatıyor? giyim tarzından çok etkilendiği için bir “Birkaç farklı şeyle ilgili aslında. Biraz Philip Larkin’in ‘Ev çok hüzünlü’ koleksiyonunu onlarınki gibi yaptı. Dior’un erkek şiiriyle ilgili, biraz da zamanlarının çoğunu işlerine verenlerle ilgili. Yani işlere moda şovunda da The Rakes’in 15 dakikalık ‘The çok vakit ayırmaktan dolayı ilişkilerde ortaya çıkan World Was A Mess, But His Hair Was gerilimle ilgili” Perfect’ (Dünya Boktandı Ama Saçı Şarkılarınızda başka Mükemmeldi) şarkısı kullanıldı. nelerden bahsediyorsunuz? ÜZİKAL EVREN “Aslında pek çok farklı şeyden... Ama şarkı The Rakes ikinci albümü ‘Ten New sözlerimizin hep sade ve Messages’ı Mart ayında çıkardı. gerçek olmasına özen Topluluk, yeni albümdeki şarkıları gösteriyoruz. İşten, laiklikten ya da terörden...” İstanbullu müzikseverlerle paylaşmak Bu tarz müzik yapan için Radar Live 2007 kapsamında pek çok grup var. İstanbul’a geliyor. Festival kapsamında Müziğinizde farklılıklar 1 Temmuz Pazar akşamı konser yaratırken zorlanıyor verecek topluluğun vokalisti Alan musunuz? “Bunu pek düşünmüyoruz aslında. Sadece bazen şarkı Donohoe ile yeni albümleri ve müzikleri yazarken şarkının biraz ‘Editors’ ya da ‘Bloc Party’e benzeyebileceğini düşünüyoruz. Hemen ayarlamalar yapıp öyle bir şey olmasını üzerine söyleştik. engelliyoruz. Diğer grupların farkında olduğumuz, onları bildiğimiz Müziğinizi nasıl tanımlarsınız? Kendi sürece de bu böyle gider. Yani farklı kalırız.” müziğinize yakın hissetiğiniz topluluklar İnternetten müzik paylaşımı çok fazla tartışılan bir konu? Bunun var mı? yanında mısınız, yoksa buna karşı mısınız? “İlk çıktığımız zamanlarda bilinçsizce “Orta sınıf çocukları bilgisayar alıyor ve her ay internet üyelik etkilendiğimiz gruplar oldu tabii. The Strokes paralarını ödüyorlar. Bunları yapabilenler aslında beğendikleri gibi... Ama şimdi kendimizi çok fazla geliştirdik. birkaç albümü de alabilirler demek. Tabi ki çok nadir bulunan bir albümün parçalarını ya da canlı bir konser kaydını Daha geniş bir müzikal evrene yayıldık ve birçok farklı paylaşabilirler. Bunları internetten ücretsiz edinmede etik müzik tarzından etkileniyoruz. Bugünün ‘pop’undan açıdan tartışılacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Ayrıca biri ‘koro müziği’ne ve yapımcı Dangermouse’un müziklerine Madonna’nın parçalarından birini illegal yollardan kadar...” internetten indirse, sonuç gelecek vaad eden ancak Hangi müzik topluluklarını beğeniyorsunuz? yeterli miktarda albüm satamadığı için ikinci albümünü çıkaramayacak olan bir grup “Benim görüşüm grubun diğer elemanlarının fikrini kadar acı olmaz.” yansıtmayabilir tabii ama ben şu an mevcut müzik toplulukları M İş yaşamının sıkıcılığından dem vuran şarkılar arasından sadece ‘Arcade Fire’ı ve ve yapımcı Dangermouse’un yaptığı projeleri beğeniyorum. ‘Grey Album’ ve ‘Gorillaz’ gibi...”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle