Katalog

CUMARTESI 04 2/5/07 15:49 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK Konser 4 5 MAYIS 2007 CUMARTESİ 70’ler, 80’ler ve 90’lar... Gielen yine Türkiye’de Dünyanın en ünlü ‘trance’ DJ’lerinden Johan Gielen, bu akşam Balans Music & Performance Hall’de sahneye çıkacak. Belçika doğumlu, Hollandalı Gielen daha önce 2003 ve 2004 yıllarında Türkiye’ye gelmişti. Ülkemizde büyük bir hayran kitlesine sahip olan Gielen yine müzikseverleri sabaha kadar eğlendirecek. (0212 251 70 20, biletler 40 YTL) Yeni müzik Y James Murphy yeni heyecan aza yaklaştıkça ardı ardına birçok yeni albüm yayımlanıyor. İşte yeni müzikleri takip etmek isteyenler için, raflara henüz yerleşen dikkate değer albümlerden birkaçı… The Bird and The Bee Anjani Thomas Los Angeleslı müzisyenler Greg Kurstin ve Inara George, birkaç yıl önce tanışmışlar ve caz müziğine karşı aynı standartlarda bir yaklaşımı paylaştıklarını keşfetmişler. Bildikleri bütün şarkıları çaldıktan sonra, birlikte şarkılar yazmış ve sonra da stüdyoya ZÜLAL kapanıp ilk albümlerini KALKANDELEN kaydetmişler. Sonuçta ortaya, kzulal?yahoo.com bossa nova ve cazı elektropopla bir araya getiren, dinlenmesi kolay bir albüm çıkmış. Adı Soundsystemda grupla aynı: The Bird and The Bee. Sound of Silver Tahmin ettiğim gibi, “kuş” olan dişi Punk, funk ve disco house karıştırılırsa (Inara), “arı” olan da erkek (Greg). Daha nasıl olur? Dinamik ve eğlenceli olur. önceleri Beck, The Flaming Lips, Lilly New Yorklu prodüktör James Allen, Peaches gibi isimlerle çalışan Murphy’nin projesi LCD Inara, vokallerde ve basta eşlik ederken, Soundsystem’in “Sound of Silver” adlı yine Beck ve Red Hot Chili Peppers ile albümü de aynen öyle. Akıllıca yazılmış çalışmalar yapmış olan prodüktör Greg, şarkı sözleri, dans etmeye uygun, keybord ve gitar başta olmak üzere hareketli ve enerjik bir müzikle bir araya birçok aleti çalıyor. Kendi müziklerini, gelmiş. DFA Records’ın kurucularından “Brezilya’da kurulan 1960’ların olan James Murphy’nin kendi plak fütüristik Amerikan film seti” olarak şirketinden çıkan bu ikinci albümü, son tanımlıyorlar. Grubun ilk single’ı “Again günlerde oldukça popüler. LCD and Again” radyolarda sık sık duyuluyor, Soundsystem, aslında ilk olarak kendi Inara George, Greg Kurstin fakat “Fucking Boyfriend” de albümün adını taşıyan 2005 albümle uluslararası en ilginç şarkılarından biri; özellikle erkek alanda dikkat çekmişti. “Daft Punk Is Playing at My House” arkadaşlarına sakince kızmak isteyenlere salık verilir... adlı şarkı, FIFA O6’nın yanı sıra, birçok video oyununda da kullanıldı. 2005 yılında bu şarkıyla “En İyi Dans Kaydı” NJANIBlue Alert dalında, albümle de “En İyi Elektronik/Dans Albümü” dalında Grammy ödülüne aday gösterildiler. LCD Honolulu doğumlu şarkıcı/söz yazarı/piyanist Anjani Soundsystem’in bir diğer ilginç projesi, Nike firmasının isteği Thomas, hayatının büyük kısmını, yakasını bir türlü üzerine yazdıkları “45:33” adlı müzik parçası. Parça, adından bırakmayan depresyon nedeniyle, büyük sıkıntılar çekerek da anlaşılabileceği gibi, 45 dakika 33 saniye sürüyor. geçirmiş. Fakat sonunda şans ona gülmüş ve Leonard Cohen “Sound of Silver”, 80’lerin new wave akımını, disco electro gibi efsanevi bir müzisyenle çalışma olanağı bulmuş. İlk house ile başarılı bir şekilde birleştiren bir albüm. Piyano, olarak Cohen’in 1985’teki ünlü “Hallelujah” kaydı sırasında klarnet, organ, keman, viyolonsel, çan, kalimba gibi aletler de geri vokallerde yer almış. O zamandan bu yana Cohen’e hem kullanılarak zengin bir müzik yaratılmış. Bu albümün listeleri klavyede hem de vokalde eşlik etmeyi sürdüren Anjani, aynı zorlayacak şarkısı ise “North American Scum”. Şarkı, George zamanda onun sekiz yıldır hayat arkadaşı. Anjani’nin buğulu W. Bush yüzünden, kendilerini dünyadan özür dilemek sesinden ve yeteneklerinden etkilenen Cohen, onun bu zorunda hisseden Amerikalılar hakkında. üçüncü albümünün prodüktörlüğünü üstlenmiş. Ama bununla da kalmamış; daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış el yazmalarından Anjani’nin faydalanmasına izin vermiş. Bunun hikayesi de ilginç. Anjani, bir gün Leonard Cohen’in masasında duran karalama defterinde birkaç satır görür: “There’s perfume burning in the air/ bits of beauty everywhere.” Genç sanatçı bu satırlardan aldığı ilhamla yaptığı şarkıya kendi şarkı sözlerini yazar. İşte albüme de adını veren “Blue Alert” adlı şarkı böyle doğar. Albümdeki on şarkı da ikili tarafından birlikte yazılmış, düzenlemeler ise Anjani’ye ait. 73 yaşındaki müzik dehası Leonard Cohen’in, hayatını paylaştığı 48 yaşındaki bir caz şarkısıcıyla yaptığı ortak bir albüm, elbette ilk anda kulağa ilginç geliyor. Cohen’in esin perisinin nasıl şarkı söylediğini kim merak etmez ki? Albüme karşı merak dürtüsünü harekete geçiren ilk faktör bu olsa da, dinleyince iyice anlıyorsunuz ki, Anjani, etkileyici bir caz yorumcusu. Freaks, dünya turnesi kapsamında bu akşam Babylon’da konser verecek. Dördüncü stüdyo albümleri ‘Psych!’in kayıtlarını tamamlayan topluluk, 1994 yılında Luke Solomon ve Justin Harris önderliğinde biraraya geldi. 70’ler, 80’ler ve 90’ların farklı dans çizgilerini ortak noktada toplamayı başaran Freaks, eleştirmenler tarafından Skyy, Talking Heads, The B52’s ve Velvet Green’in kaynaşmış hali olarak kabul ediliyor. Freaks şimdiye kadar The Chemical Brothers, Arthur Baker ve Derrick Carter gibi isimlerle birlikte Avrupa ve Japonya’da turneler gerçekleştirdi. (0212 292 73 68, biletler 30 ve 20 YTL) 80’lere göndermeler Portecho, bu akşam saat 00.00’da Studio Live’da elektronik müzikseverlerle buluşacak. The New York Times gazetesinin ‘hızla yükselen, geleceği parlak grup’ olarak nitelendirdiği Portecho, Tan Tunçağ ve Deniz Cuylan ikilisinden oluşuyor. 2005 yılında kurulan topluluk, elektronikayı rock ile buluşturuyor. İngilizce vokalleri sıcak gitar melodileriyle iç içe geçiren Portecho parçalarında sık sık 80’lere göndermeler yapıyor. (0212 244 77 12, biletler 20 YTL) Buyrun dans pistine The Lotterboys ve Detroit Grand Pubahs, Burn enerji içeceginin sponsorluğunda bu akşam saat 23.00’de İndigo’da olacak. Fetisch, Shapemod ve Mack Goudy Jr.’dan oluşan The Lotterboys; punk rock, funk ve elektronika gibi farklı tarz müzikleri bir araya getiriyor. Gece dans müziği sevenler, The Lotterboys ve Detroit Grand Pubahs sayesinde yerlerinde duramayacak. (0212 245 13 07, biletler 25 ve 20 YTL) LCD Doğudan batıya müzik Türk sanat müziğinin en önemli bestecilerinden Erdoğan Berker’in kızı Ebru Berker, 8 Mayıs Salı akşamı saat 20.30’da Kadıköy Oyun Atölyesi’nde konser verecek. Berker’in latin ve caz müzik alanında hazırladığı ilk albümü ‘Sıradan Bir Şarkıcı’ müzikseverler tarafından çok beğenildi. Albümde Türkçe şarkıların yanı sıra, İspanyolca ‘La Lista De La Compra’ parçasının yorumu da yer alıyor. Berker konserinde doğudan batıya kadar pek çok ülkenin müziklerinden örnekler sunacak. (0216 345 39 39, biletler 20 ve 15 YTL) A Kıbrıslı gitaristimiz Okan Ersan ve Superband 10 Mayıs Perşembe akşamı Nardis Jazz Club’de konser verecek. Kıbrıs doğumlu Ersan, 2003 yılında İngiliz dergisi ‘Guitarist Magazine’in düzenlediği yarışmada ‘Yılın En İyi 2. Fusion Gitaristi’ seçildi. Saat 21.30’da başlayacak konserde ünlü gitaristimize; Levent Altındağ, Şenova Ülker, Aycan Teztel, Serkan Özyılmaz, Eylem Pelit ve Volkan Öktem eşlik edecek. (0212 244 63 27, biletler 20 YTL) Havalimanı terminal işletmeciliği sektör oldu Ülkemizde havalimanı terminallerinin yapım ve işletmeciliği adeta yeni bir sektöre dönüştü. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ), “YapİşletDevret” yöntemiyle başlattığı havalimanı terminallerinin işletmeciliğinin özelleştirilmesi, kaliteli hizmet anlayışını da beraberinde getirdi. Ülkemizde daha düne kadar kimilerinin farkında bile olmadığı bu faaliyet alanı, TAV’ın 2 yıl önce Atatürk Havalimanı Dış ve İç Hatlar Terminali’ni 3 milyar dolar gibi rekor bir bedelle 15 yıl işletimi elde etmesi, dikkatleri birden terminallere çevirdi. Atatürk Havalimanı’nın ardından Ankara Esenboğa ve İzmir Adnan Menderes Terminallerini de işletmeye açan TAV yalnızca Türkiye’de değil, birden yurt dışı terminal yapım ve işletim ihalelerini de almakta pek zorlanmadı. Nisan ayında gerçekleştirilen Antalya Havalimanı ihalesinde ise 3.2 milyar dolarla yeni bir rekora daha imza atıldı. ICFraport’un kazandığı ihale sonrasında “eksik belge” nedeniyle DHMİ ihaleye dışı bırakılan ÇelebiViyana konsorsiyumu konuyu mahkemeye taşıması bu yeni sektördeki rekabetin nerelere vardığının en somut örneği olarak kayıtlara geçti. Son yıllarda bu sektörde yaşanan hızlı gelişmeler pek duracağa benzemiyor. Antalya ihalesinin hemen sonrasında bu kez gözler tekrar İstanbul’a çevrilmiş durumda. Yolcu ve uçak trafiği her geçen gün artan İstanbul’un, Anadolu Yakası’ndaki Sabiha Gökçen Havaalanı’na yeni bir terminal yapılması ve 20 yıllığına işletilmesi işi, Temmuz ayı başında ihaleye edilecek. Halen Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) kontrolündeki Sabiha Gökçen Havaalanı ihalesinde yerli ve tabancı birçok firma, yine zorlu geçeceğe benzeyen yarışmaya hazırlanıyor. Sabiha Gökçen Havaalanı ihalesinde İstanbul Atatürk, İzmir Adnan Menderes, Ankara Esenboğa ve Tiflis Hava Limanları’nın işletmecisi TAV Hava Limanları Holding’in yanı sıra, Çelebi Hava Servisi, Pegasus Havayolları’nın sahibi Esas Holding, Alman Fraport, IC İçtaş ve Dalaman Hava Limanı Dış Hatlar Terminal işletmecisi Türk, Kazak ve Kırgız konsorsiyumu ATM en iyi teklifi vermek için çaba harcayacak. İhaleyi kazanan firma, daha önce seçilen Yüksek Mimar Doğan Tekeli’nin projesi doğrultusunda 10 milyon yolcu kapasiteli Dış Hatlar Terminali’ni inşa edecek. Şirket, 20 yıl süreyle hem yeni terminali hem de mevcut iç ve dış hat terminalleri ile VIPCIP Salonları, yer hizmetleri, yakıt satışı ve antrepo gibi diğer üniteleri işletecek. Projeye göre, terminalin kapasitesi, 5 yolcu köprüsü daha ilave edilerek 15 milyona da çıkarılabilecek. 600 metre cepheli terminalde, 100 checkin (biletbagaj işlemi) bankosu olacak. Gelen ve giden yolcular için 30’ar olmak üzere toplam 60 pasaport bankosu, duty free (gümrüksüz satış) mağazaları, kafeteryalar da yer alacak. Havaalanında ayrıca, 5 yıldızlı da olabilecek 60 odalı bir otel planlandı. Sabiha Gökçen Havaalanı’nda, yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli ve 26 bin 500 metrekare kullanım ÖZCAN YAŞAR alanına sahip dış hatlar terminali ile yıllık 500 bin yolcu kapasiteli ve 2 bin 700 metrekare kullanım alanına sahip iç hatlar terminali yer alıyor. Ocak 2001’de işletmeye alınan Havaalanı, yüzde 96,4’ü SSM’ye ait Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş (HEAŞ) tarafından işletiliyor. British Airways ‘yılın havayolu’ Dünya genelinde sık seyahat eden yolcular tarafından verilen oylarla belirlenen ve havayolları sektörünün en değerli ve saygıdeğer ödüllerinden biri olan “Official Airline Guide” (OAG) “Yılın Havayolu” ödülüne İngiliz havayolu şirketi British Airways layık görüldü. Şirket, (OAG) ödülünü, 25 yıl içinde beşinci kez elde etmesiyle de dikkat çekti. British Airways bu yıl ayrıca, diğer prestijli ödüller olan “En İyi AvrupaAsya/AvustralyaAsya havayolu”, “En iyi Transatlantik Havayolu” ve “Batı Avrupa merkezli en iyi havayolu” ödüllerini de aldı. British Airways Türkiye Ticaret Müdürü Ayşim Arda, “Ödülleri, özellikle, dünya çapında, sık seyahat eden yolcuların oyları ile belirlendikleri için almış olmaktan büyük sevinç duyduk. Bu, bizim için en önemli olan kişiler, yani yolcularımız arasında tercih ediliyor olmamız anlamına geliyor” dedi.