Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 04 16/5/07 14:58 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 19 MAYIS 2007 CUMARTESİ Konser Usta caz gitaristi Al Di Meola Ankara’da 15 yılda 13 kez ‘En İyi Caz Gitaristi Ödülü’nü almış tek müzisyen Al Di Meola Vokaliz’in organizasyonuyla yarın akşam saat 21.00’de Ankara Anatolia Gösteri ve Kongre Merkezi’nde sevenleriyle buluşacak. Son albümü ‘Consequences of Chaos’ turnesi kapsamında vurmalı çalgılarda Gumbi Ortiz, gitarda Peo Alfonsi ve akordiyonda Fausto Beccalossi’den oluşan ‘Midsummer Night Quartet’ ile müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. 21 solo albümünün yanı sıra, aynı zamanda Chick Corea, Frank Zappa, Pavarotti, John Mclaughlin, Paco De Lucia, Jimmy Page, Phil Collins, Santana, Steve Vai, JeanLuc Ponty, Paul Simon, Aziza Mustafazadeh gibi isimlerle birlikte 58 albümde çalmış olan sanatçı çağdaş enstrümantal cazın en önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. (0216 556 98 00, biletler 75, 50, 30 ve 15 YTL) vde oturuyorum, yan apartmanda balkona çamaşır asan ev kadını bir şarkı mırıldanıyor. Dikkatimi çekiyor, “Bunu bir yerden hatırlıyorum” diyorum. Sonra kulağıma, “İnanın çocuklar, çocuklar inanın” nakaratı geliyor. Ardından dışarı çıkıyorum. Yolda, işte ve heryerde insanlar aynı şarkıyı mırıldanıyor. Anneme gidiyorum onun da dilinde de aynı şarkı. Annem, “Cumhuriyet mitingine beni niye götürmediniz” diye sitem ediyor bana ve ekliyor; “Edip Akbayram çıktı değil mi?” Çağlayan’dan döndükten sonra eşim mitingin tekrar görüntülerini izlemek için gecenin bir vakti TV’nin başına oturuyor. Tabii ilerleyen saatlerde uyku bastırıyor ve sızıyor. Sabah kalktığımızda bana “Edip Akbayram çıktı beni niye uyandırmadın” diye veryansın ediyor. İzmir mitingini APTÜLKADİR televizyondan izliyorum. Edip Akbayram sahnede ve bir ses canlı yayını aşarak çınlıyor; “Koşun koşun ELÇİOĞLU kesin ‘Aldırma Gönül’ü okuyacak.” Bu örnekleri çoğaltmam mümkün. Son bir aydır Türk insanının en temiz, en aydınlık sesi Edip Akbayram oldu diyebilirim. Milyonların insana umut veren samimiyeti ve içtenliği onun yıllara gizlenen dik duruşuyla bugünlere geldi. Bu ülkede nice bağırıp çağıran kişi çıktı ama onun kendi halinde ve mütevazı kişiliği günümüze kadar dimdik taşındı. Ve onun 30 yıl önce okuduğu “Aldırma Gönül”, 30 yıl sonrası da aydınlanmacı direnişin önünde gidiyor. Sabahattin Ali’nin Sinop Cezaevi’nde mahpusken yazdığı bu şiir Kerem Güney tarafından bestelenmesi 70’li yılların ortalarına tekabül eder. O günlerde bu besteyi okadar çok yorumcu seslendirmişti ki, hepsini kasete kaydetsek 5 kaset bile yetişmezdi. Bu okuyanların tarzları da farklı farklıydı. İlk olarak bir Timur Selçuk konserinde piyanosuyla yorumlarken dinlemiştim. Önceleri devrimci müzik yapanların plaklarındayken sonraları Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Pop hatta Arabesk yapanlar bile “Aldırma Gönül”ü plağa okudular. Aradan 30 yıl geçti ve bugüne kalan Edip Akbayram’ın yorumu oldu. Hem de nasıl kalmak, yana yakıla, bir tutku ve özlem halinde sarmaş dolaş. Halk gibi yaşayan halkın sesi E Bir gece Bollywood divası, bir gece 80’ler genci ŞİRİN GÜVEN Barbara Lourens cuma ve cumartesi akşamları 360’ta sahneye çıkıyor. Ancak şimdiye kadar görmeye alışık olduğumuz konserlerden çok daha farklı bir etkinlik gerçekleştiriyor. Lourens yalnızca şarkı söylemiyor, aynı zamanda teatral öğeler de kullanarak performansını bir şov haline getiriyor. Kullandığı kostümler de şovunun görsel bir şölene dönüşmesine katkıda bulunuyor. Barbara Lourens, Hollanda’da klasik şarkıcılık, oyunculuk ve dans eğitimleri almış. Şimdiye kadar Almanya, Hollanda, İngiltere ve Amerika gibi pek çok ülkede performanslar sergilemiş. Şimdi de 15 Haziran’a kadar İstanbul 360’da şarkı söylüyor. Lourens’e sahnede bir DJ ve canlı olarak çalan bir perküsyoncu ile bir saksofoncu eşlik ediyor. Lourens’in teatral elementlerle süslü şovunun içeriği elbette her akşam değişiyor. Bir akşam Bollywood divasını, diğer akşam 80’leri canlandıran Lourens müziği ve kostümünü de konsepte göre belirliyor. 80’leri yaşattıkları gece retro kıyafetlerle, Bollywood divasıyken ise Hint ezgileriyle bezenmiş bir gece sunuyor izleyicilere. Operadan pop müziğe, cazdan DJ müziğine kadar pek çok farklı tarzda şarkı söyleyen Lourens her gece bir karakter canlandırıyor ve onun ruhuna bürünüyor. Şüphesiz bunda aldığı oyunculuk eğitiminin katkısı büyük. Müzikseverleri 360’ın o güzel manzarası eşliğinde farklı yolculuklara çıkarıyor, Hindistan’dan, Latin Amerika’ya, 80’lerden 50’lere kadar... Teatral öğeler kullanarak, bildiğimiz anlamdaki şarkıcılıktan daha farklı bir iş yaptığını vurgulayan Lourens, şovunun kabaca iki kısımdan oluştuğunu söylüyor. İlk kısımda ağırlıklı olarak caz müziği, ikinci kısımda ise latin müzikten elektronik müziğe kadar farklı tarzları bulmak mümkün. Türkiye’de insanların yaptığı işe ilgi duyduklarını söyleyen şarkıcı Türk seyircisini diğer izleyicilerden ayırıyor: “Buradaki izleyicilerin yavaş yavaş yaptığım işin içine girmelerini ve zevk almalarını görmeyi çok seviyorum. Hollanda’dan çok farklı bir durum bu. Çünkü orada izleyicilere sunulan çok fazla şey var ve seyirciler her zaman yaptığınız performansla ilgilenmiyorlar. ‘Aaa, orada da başka bir şarkıcı varmış. Bir bira daha alıp biraz da ona bakalım’ deyip birden gidebiliyorlar. Oysa Türk izleyicisi öyle değil. İşinizi sonuna kadar seyrediyor o yüzden Türk seyircisini çok seviyorum.” Barbara Lourens dünyanın daha pek çok yerinde şarkı söylemek ve oraların kültürleri ve seyircileriyle de iç içe olmak istiyor. Bir yerde takılıp kalmak istemiyorum diyen şarkıcı 15 Haziran’dan sonra belki de Türkiye’den çok uzaklarda olacak. ‘Radar Live’ etkinlikleri sürüyor Radar’ın düzenlediği elektronik müzik etkinlikleri kapsamında 25 Mayıs Cuma akşamı My My grubu ve Lawrence İndigo’da olacak. Carsten Klemann, Lee Jones ve Nick Höppner’den oluşan My My’ın son albümü ‘Songs for The Gentle’ house müzik camiasında çok beğenildi. Depeche Mode’dan Martin Gore, Superpitcher, Nitrada gibi isimlerin şarkılarına yaptığı düzenlemelerle dikkatleri üzerine çeken Lawrence şimdiye kadar pek çok mekanda sahneye çıktı. (0212 245 13 07, biletler 25 ve 20 YTL) Trance sevenler kaçırmasın... Studio Live İstanbul’un önemli trance müzik etkinliklerinden birine ev sahipliği yapıyor. ‘Electro Youth İstanbul 2007’de bu akşam saat 22.00’den itibaren Giuseppe Ottaviani, Ron Van Den Beuken, 4 Strings, BeeGee, Manuel Le Saux, RHA, Volkan ve Mono aka Adore sahneye çıkacak. 14 saatlik kesintisiz müzik ve görsel şovlar sayesinde İstanbullular müzik dolu bir gece yaşayacak. (0216 556 98 00, biletler 50 YTL) ALANLARA YAKIŞTI Ankara’daki ilk mitinge gidememiştim. Gidenler bana anlatmıştı ve mücadelenin içinde yer alamadığım için üzülmüştüm. İstanbul’dakine gittim. Daha yola çıktığımda karşılaştığım görüntüler Nâzım Hikmet’in “Kerem Gibi” şiirini hatırlatıyordu. Dalga dalga kalabalıklar karanlığı aydınlığa çıkarmak için akın halinde koşturuyordu. Miting meydanına vardığımda ise hayatımda görmediğim milyonlar bir aradaydı. O mitingin sonrasında TV’leri açtığımda birleşecekler birleşmeyecekler tartışmasını gördüğümde kendi kendime dedim ki; “Keşke o mitingde bir parti kurulsaydı ve insanlar oradan adaylarını çıkarsaydı.” Çünkü orada yazan her pankart, dillenen her slogan bir program niteliğindeydi. O medyanın büyük puntolarla yazdığı laiklik sloganlarının çok ötesinde “Tam Bağımsız Türkiye” sloganları vardı. İnsanların kendi elyazılarıyla hazırladıkları pankartlarda yaptıkları anti emperyalist vurgular, hiçbir partinin aklına gelemezdi. İnsanların bilinci partilerin çok çok üzerindeydi. Çünkü onlar samimiydi ve kendi çıkarlarından çok bu ülkenin geleceğini düşünecek kadar yurtseverlerdi. Onlar samimi ve içten oldukları için asıl tehlikeyi TV’lerde boy gösteren çok bilmişlerden daha net görüyorlardı. İşte bu yüzden Edip Akbayram çok yakışıyordu onlara. Tuluğ Tırpan Project Tuluğ Tırpan, Volkan Öktem ve Eylem Pelit’ten oluşan ‘Tuluğ Tırpan Project’ 22 Mayıs Salı akşamı saat 21.30’da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde olacak. Aynı kuşaktan olan üçlü Hermeto Pascoal, Edu Lobo, Richie Beirach ve Tulug Tirpan’’in eserlerinden oluşan bir program sunacak. Üçlüye sahnede kimi zaman Levent Altındağ eşlik edecek. Konserde Tuluğ Tırpan piyano, Volkan Öktem davul ve Eylem Pelit ise bas gitar çalacak. (0212 244 25 58, biletler 15 YTL) Mr. Hook’a takılın! Bu yazıyı Joy Division ya da New Order hayranları için yazmıyorum. Onlar zaten kzulal?yahoo.com 25 Mayıs akşamı İstanbul’da nerede olacaklarını biliyorlar. Çünkü o gece Babylon’un DJ’i Peter Hook! Kimdir Peter Hook? Postpunk döneminin efsanevi gruplarından Joy Division’ın kurucularından birisi ve basçısı. 80’lerin alternatif dans müziğini yönlendiren New Order’ın kurucusu ve basçısı. Ritmik ve melodik çalışıyla son 20 yılın en ilham verici basçılarından biri. Soyadı, “kanca, çengel” anlamına geldiği için, Hook olarak anılan müzisyen. Ve bütün bunların yanı sıra, bana göre bugüne kadar kaydedilmiş en güzel şarkı olan “Love Will Tear Us Apart”taki katkısı nedeniyle de özel bir değere sahip. ZÜLAL KALKANDELEN İSTANBUL’DA BİR PETER HOOK GECESİ Peter Hook, 2002 yılından bu yana New Order’la olan çalışmalarının ve diğer projelerinin yanı sıra, DJ’lik de yapmaya başladı. Aslında garip bir rastlantı mı bilinmez ama Manchester doğumlu basçıların çoğunun (Primal Scream’den Mani ve The Smiths’den Andy Rourke gibi) ilerleyen yaşlarında DJ’liğe soyunmaları kimilerince tuhaf karşılanıyor. 46 yaş, DJ’liğe başlamak için biraz geç görülebilir, ama bana kalırsa bu, Peter Hook’un içindeki müzik tutkusunun da çarpıcı bir göstergesi. Hook, bugün 51 yaşında ve dünyanın birçok yerine gidip DJ olarak performans gösteriyor. Üstelik İnternet üzerindeki Myspace’deki sitesinde, önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği performanslardan birisinin biletlerinin tamamen satıldığını sevinçle yazacak kadar da alçakgönüllü. Ben onun bu tavrına bizzat şahit oldum. Peter Hook, geçen yıl Karaköy’deki Liman Lokantası’nda yine DJ’lik yapmıştı. Joy Division’a olan özel ilgim nedeniyle, o geceyi büyük bir sabırsızlıkla beklemiştim. Fakat benim heyecanımın nedeni, bir insana ya da sanatçıya olan hayranlıktan değil, özellikle bir şarkıya olan bağlılıktan kaynaklanıyordu. “Love Will Tear Us Apart”ı Peter Hook çalarken dinleyecektim! Etkinlik başlamadan önce, Liman Lokantası’nın balkonunda durmuş o güzelim manzarayı izlerken bir de baktım ki, Peter Hook da yan balkonda! Yanına gidenlerle konuşuyor, albümleri imzalıyor. Sonunda DJ platformundaki yerini aldığında, beni şaşırtan bir şekilde mekan ancak yarı yarıya dolmuştu. Bunda belki de Liman Lokantası’nın büyüklüğü etkili olmuştu ama ben halimden çok hoşnuttum Peter Hook, o gece punk, rock, house ve dans müzikten birçok parçayla birlikte Joy Division’ın ve New Order’ın şarkılarını da çaldı. Aslında tam olarak arabada ne dinlemekten hoşlanıyorsa onu çalıyor gibiydi. Yüksek tempolu ve hızlı şarkılar... Gece ilerledikçe kalabalık azalsa da, o çalmaya devam etti. Israrlar üzerine “Love Will Tear Us Apart”ı tekrar çaldı. Herkes hem dans ediyor, hem de hep bir ağızdan şarkıya eşlik ediyordu. Peter Hook, yaptığı işten öylesine zevk alıyordu ki, fotoğrafı çekilirken durup poz veriyor, insanlarla şakalaşıyor ve dans edenlere eşlik ediyordu. Daha önce hiç tanık olmadığım kadar interaktif bir DJ performansıydı. Bir röportajında okumuştum, DJ kabininin dünya üzerinde en yalnız hissedilecek yerlerden biri olduğunu; çünkü yanlış yapmanız durumunda yanınızda sığınabileceğiniz hiçbir insan olmadığını, gitarınızın ardına saklanamayacağınızı ve bütün dikkatlerin sizin üzerinizde toplanacağını söylüyordu. Fakat kanımca Peter Hook, İstanbul’daki o gece kendisini hiç yalnız hissetmedi. Saatler ilerledikçe etraftaki insan sayısı iyice azaldı; 10 kişi kadar kalmıştık ama o hala çalıyordu. Gerçek olamayacak kadar garip bir durumdu. Adeta Liman Lokantası’nda 10 kişilik özel bir parti veriyorduk ve DJ’imiz dünyaca ünlü efsanevi bir müzisyendi. O gece insanlar dans etmekten, Peter Hook çalmaktan yorulmadı. Sabaha karşı salondan ayrılırken yine albümleri imzalayıp espriler yaptı. 25 Mayıs gecesi Babylon’da yine çok eğlenceli bir gece yaşanacağından hiç kuşkum yok. Bu defa mekanın sıcak atmosferinin katkısıyla, daha da dinamik bir hava olacağını düşünüyorum. Sözün kısası; eğer Joy Division ve New Order şarkılarını seviyorsanız, ne yapın edin ve bu geceyi kaçırmayın. Bu gruplara pek aşina değilseniz de, sıra dışı bir gece yaşamak istiyorsanız, Mr. Hook’a takılın. Özay Fetch İstanbul’da ‘Özay Fecht Quartet’ bu akşam saat 22.30’da Nardis Jazz Club’de konser verecek. Özay Fecht, Selim Benba, Kamil Erdem ve Ekin Cengizkan’dan oluşan topluluk pek çok caz parçasını seslendirecek. 1971 yılından itibaren Berlin’de yasayan aktrist, oyuncu, şarkıcı Özay Fecht, 1980’lerde Avrupa’nın pek çok ülkesinde ‘Billie Holiday’ şarkıları söylemesiyle tanındı. Şimdiye kadar dört tane caz albümü kaydeden sanatçı İstanbul’da bulunduğu şu günlerde ‘Camera Acting’ dersleri veriyor. (0212 244 63 27, biletler 20 YTL) Geçmişten geleceğe... Türk popüler müziğinin başarılı besteci, söz yazarı ve yorumcularından Mirkelam, 23 Mayıs Çarşamba akşamı Balans Music & Performance Hall’de konser verecek. Mirkelam’ın beşinci albümü ‘Mutlu Olmak İstiyorum’ müzikseverler tarafından çok beğenildi. Konserde sevilen şarkılarını seslendirecek olan Mirkelam, eski şarkılarıyla on yıllık müzik hayatının kısa bir özetini yapacak. (0212 251 70 20, biletler 20 YTL)