Katalog

CUMARTESI 12 16/5/07 14:54 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Opera dört duvar arasından çıkmalı Hakan Aysev: Artık farklı bir şeyler yapmak lazım, çünkü özellikle çoksesli müziği, operayı kurumda, dört duvar arasında yapıp insanların gelmesini beklerseniz bu bir yanlış. Siz onlara gitmelisiniz birlikte bunun albümünü yaptık. Yıldız oksesli müzikseverler Hakan Aysev adını İbrahimova ile cazopera yaptık. Ahmet Koç yakından tanıyorlar. Ama o, son dönemde çok büyük bir bağlama ustası, onun albümüde katıldığı bir yarışma programıyla ‘Opera ‘Belle’ şarkısını söyledim. Bunlar yelpazenin söyleyen adam’ olarak kendisini tüm çok farklı boyutları ve benim çok hoşuma Türkiye’ye tanıttı. Sürekli gülümseyen yüzüyle gidiyor. Tamam, ben opera eğitimi aldım ve çoksesli müziğe bakış açısını anlatırken dünyanın bir çok yerinde mesleğimi en iyi ortaokulda müzik dersinden kaldığını söylüyor. şekilde sürdürdüm. Artık farklı bir şeyler Aysev ile müziği gibi çok yönlü bir sohbet yaptık... yapmak lazım, çünkü özellikle çoksesli müziği, Sizin bir Tenor olduğunuzu biliyoruz. Tenor, Yunanca operayı kurumda –dört duvar arasında yapıp da “tutmak” anlamına gelen tenere fiilinden gelen bir insanların gelmesini beklerseniz bu bir yanlış. Siz sözcük. Eski çağlarda bütün sesler onlara gitmelisiniz. Ayrıca ben bunu çok seviyorum.” tenorlar üzerinden değerlendirildiği için Aslında dünyada da bir çok örneği var bunun, ‘sesi tutan’ anlamında tenor kelimesi ENGİN Pavarotti de Sepultura ile düet yapmıştı. kullanılmış. Bize Tenor’un ses olarak KEHALE niteliklerini anlatabilir misiniz? “Zaten benim yolum da hocamın yoludur. Adam bugün Pakistan’da, Türkiye’de, Çin’de, Fransa’da en tanınan “Tenor erkek sesinin en ince olanı. Asıl şarkıcı ise bu boşuna olmuyor. Bunun bir altyapısı ve erkek sesi, yani doğal erkek sesi baritondur. Orta tonlarda çalışması lazım. Hakan Aysev gerçeğinin de bir alt yapısı var. söyleyendir. Ancak tenorlar dünyada da çok az yetiştiği için Güneydoğu Anadolu’da; Batman, Şırnak, Cizre’de yapılan ve sonradan yani tiz notaları geliştirerek oluşan bir ses turneler. Ağrı Dağı’nda yapılan ‘Ağrı Dağı Operası’ olduğundan dolayı çok zor bulunurlar. O yüzden de çok gösterisi. Bulutsuzluk Özlemi konserinde 5 bin punk genç ünlüdür tenorlar; Pavarotti, Domingo, Carreras şarkı söylüyor. Onları opera binasına sokmaya hepsi tenordur. Öbür seslerden daha az ünlü “Anneler çalışsanız ellerini tutsanız bacakları çıkar. Jöndür operalarda, aşık olan ve küçükken kaçar, sokamazsınız. Çok büyük olunan adamdır. İbrahim Tatlıses’tir.” bir yanlış bakış açısı var. O (bir kahkaha patlatıyor burada Aysev) çocukları genelde ben onlara Eskiden TRT’de ‘Pazar Konseri’ mutfaktan uzak tutuyorlar. yüzden gidiyorum.” adlı programlar olurdu. İskoç asıllı Aynı şekilde çok sesli müzik Sizin için belki de aktör Danny Kaye, çocuklara müzik ve operayı sevdirmeye de böyle, uzak tutuluyor gelişen ‘Şarkı Söylemek Lazım’ bir dönüm çalışırdı. Eğer yanlış gençlerden. O yüzden kültür fakiri yarışması noktası oldu. Sizi opera hatırlamıyorsam sizin de böyle aydınlarımız oluyor. Yani çok sevenlerin bir çoğu bir projeniz olmuştu, hatta zaten tanıyordu, ancak programda yemek bile yaptınız entellektüel zannedip kendilerini yarışma ile siz yanılmıyorsam... hiçbir zaman opera, senfoni müzik bu milyonlara sesinizi “Evet doğru. Türkiye’de dinlemeyen ve yemek yapamayan duyurma imkanı –yani ben de bir ana kuzusu buldunuz. Farklı olarak büyüdüğüm içininsanlar yetişiyor. Amacım tepkiler aldınız mı, özellikle erkek çocukların bir insanlara çok sesliliği ilk başta ‘Bir opera problemi var, yemek yapmayı tanıştırmak, sonra da kabul sanatçısının orada bilmiyorlar. Anneler küçükken ettirmek ve sevdirmek. ‘Şarkı ne işi var?’ gibi? onları genelde mutfaktan uzak “Benim tutuyorlar. Aynı şekilde çoksesli Söylemek Lazım’ da bu yolda yaptığım şeyleri müzik de böyle, uzak tutuluyor atılmış bir adımdır ve bana takip eden ve gelişen gençlerden. O yüzden kültür göre başarılı bir beni tanıyan bir fakiri aydınlarımız oluyor. Yani çok kitle var. Onlar entellektüel zannedip kendilerini hiçbir adımdır.” zaten benim ne zaman opera, senfoni müzik dinlemeyen yapmak istediğimi ve yemek yapamayan insanlar yetişiyor. adım adım Bence bunlar çok eşdeğer. Ben çok iyi yemek yapma isteği ile büyüdüm. Annem genelde bana: ‘Oğlum sen görüyorlar. Misyonumu ve amaçlarımı hadi git bahçede top oyna!’ derdi. İki şeyi birleştirmek biliyorlar. Onlardan istedim. Orada mesela çocuklara sushi yapmayı bile hiç tepki almadım. öğrettim. Börek, spagetti yapmayı öğrettim. Onun yanında Tepki verenler ‘O Sole Mio’ söylüyorsunuz, napoliten söylüyorsunuz. Çok maalesef beş yıl önce yararlı bir program olduğunu düşünüyorum.” de aynı tepkiyi Siz aslında mesajınızı yaymak için bir çok değişik veriyorlardı. Buenos projede yer aldınız. Bunlardan bir tanesi de Bulutsuzluk Aires’te, Viyana’da Özlemi ile verdiğiniz konserdi. ‘Sözlerimi geri alamam’ başrol söylerken de şarkısında opera söyleyen bir adam olduğunu birçok insan aynı tepkiyi veriyorlardı. biliyordu belki, ama onun Hakan Aysev olduğunu biliyorlar Sanırım Türkiye’de bazı mıydı emin değilim. Böyle projelerin gerisi gelecek mi? kurumlarda farklı bir “Bulutsuzluk Özlemi projesi 8 buçuk yıl önce yapılmıştı. zihniyet var. Herkes için geçerli O dönemde Nilüfer ile de popopera yaptım. Mesela geçen değil ama biraz çekememezlik, yıl ben Almora diye senfonik rock yapan bir grup ile kıskançlık durumu var. Bu yüzden tepkiler olabiliyor ama çalıştım. Onlarla albüme adını veren ‘1940’ şarkısını onları da ben duymuyorum. Misyonun devamının içinde bu söyledim ve bu albüm birçok dergi tarafından yılın en iyi da vardı ve ben bu şansı çok iyi kullandığımı düşünüyorum. metal albümü seçildi. Pınar Köksal mesela, çok değerli bir Amacım insanlara çoksesliliği ilk başta tanıştırmak, sonra da Türk Sanat Müziği bestecisidir. Türk Sanat Müziği’ni aldım, kabul ettirmek ve sevdirmek. ‘Şarkı Söylemek Lazım’ da bu çokseslileştirdim ve opera orkestrası ile bunları söyledik. yolda atılmış bir adımdır ve bana göre başarılı bir adımdır.” Sonra Göksel Bahtagil önemli bir kanun sanatçısıdır, onunla Teknoloji HAKAN AKARSU hakana?cumhuriyet.com.tr ? Duo işlemci teknolojisiyle özgürlük Intel dizüstü bilgisayarlar için geliştirdiği yeni nesil Intel® Centrino® Duo işlemci teknolojisini tanıttı. Yeni Intel® Centrino® Duo işlemci teknolojisi ile kullanıcılar artık dizüstü bilgisayarlarında daha fazla performansa, daha muhteşem görünümlü video ve grafiklere, daha güçlü ve daha hızlı kablosuz bağlantıya, daha iyi güvenlik ve yönetilebilirliğe, daha uzun pil ömrü için enerji verimliliğine sahip olacak. Yeni işlemciler ayrıca önyükleme süresini ve yazılım uygulamaları yüklemelerini “turbo” hızla gerçekleştirecek. Intel bu yeni mobil teknoloji temelini aynı zamanda daha küçük, daha sessiz ve yüksek performanslı çeşitli masaüstü bilgisayar tasarımları yaratmak için de kullanacak. Samsung, ilk olarak 2007 CES fuarında tanıttığı yeni MP3 modeli “YPK3”ü pazara sundu. K5’in küçük kardeşi ve Samsung’un en yenilikçi tasarımı K3, müzikseverleri özel bir özgürlüğe kavuşturuyor. Samsung’un DNSe (Dijital Doğal Ses Makinesi) teknolojisine sahip olan K3, farklı hoparlörlerden kullanıcının kulağına ulaşan ve müzik dinlenen ortamı saran ses efektini stereo kulaklıkla bütünleştiren bir sistem. 6.95 mm inceliğinde ve sadece 50 gram ağırlığında olan K3, hassas ve kontrol mekanizması oldukça başarılı bir navigasyon tuşuna, 1.8 inç OLED dokunmatik ekrana, 1 GB, 2GB, 4GB ve 8GB olmak üzere 4 farklı flaş bellek kapasitesine sahip. K3’te MP3/WMA ses formatlarındaki müzikler dinlenebiliyor, aynı zamanda K3, JPEG formatındaki fotoğrafları da gösteriyor. Ç ? Mükemmel tasarım, eşsiz ses ? Sony bluetooth kulaklık Dış mekânlar için, kulak içi tipinde olan HBHDS980 kablosuz kulaklığı bu sayede dış ortam sesini yalıtarak müzik deneyimini arttırıyor. Tasarım bakımından parlak yüzeyinde, kulaklık aktif duruma geçtiğinde gizli bir ekran olduğu anlaşılıyor. Telefonda çalan şarkının ismi ekranda yazarken, çağrı geldiğinde arayan kişi ve BT kulaklığın pil durumu yine bu ekrandan okunabiliyor. Sony Ericsson HBHDS980 BT kulaklığın aynı anda birden fazla cihazla kullanılması mümkün. Örneğin Bluetooth özellikli dizüstünüzden müzik dinlerken telefonunuza gelen çağrıyı cevaplayabilirsiniz. Konuşma veya müzik dinleme süresi olarak 6 saate varan pil ömrü sunuluyor. Rahatlık sağlaması için silikon kulaklık kılıfları, tam uyum için üç değişik boyutta geliyor. Kulaklıklar hariç 27gram gelen BT setinin taşınması da oldukça kolay olacaktır. Sony Ericsson HBHDS980 modeli, 2007’nin üçüncü çeyreğinde satışa çıkacak. Logitech, iPod’larda kullanılan, en iyi sese sahip, en güçlü ve en komple hoparlör sistemi Logitech AudioStation’ı pazara sundu. AudioStation, AM/FM radyosu, dokunmatik kontrol tuşları ve gelişmiş uzaktan kumandasıyla üstün bir müzik keyfi sunuyor. Bu stereo sistem, berrak ses kalitesi ve en yüksek perdedeki bas ve tiz tonlara kadar sağladığı ses ile evin her odasını konser salonuna dönüştürebilir. Olağanüstü tasarımıyla (40.6 cm uzunluk, 10.8 cm derinlik, 18.4 cm yükseklik) AudioStation hoparlörleri küçük bir masa, bir kitap rafı ve hatta bir komodinin üzerine bile kullanmak mümkün. ? Logitech ile iPod’u müzik sistemine çevirin Fotoğraf: VEDAT ARIK Ritim devleri Boğaz’ı sallayacak ? Müzik, dans, tiyatro ve koreografinin iç içe geçtiği, müzisyenler tarafından yaratılmış bir tiyatro oyunu olarak nitelendirilen Stomp; bedenlerin, objelerin, seslerin hatta soyut fikirlerin bile hareketi olarak tanımlanıyor. Oyuncuların gündelik objeleri alışılmamış biçimlerde kullanmasına dayalı olan gösterilerde, tükenmez kalemden kibrit çöpüne, varilden süpürgeye, lavabo tıpasından davul sopasına, kapaktan şişeye kadar uzanan geniş bir obje yelpazesi kullanılıyor. Konuşmanın ve diyaloğun olmadığı, tamamen bir ‘ritim patlaması’ olarak nitelenen Stomp’un gösterisinde seyirciler ‘ritmin her şeyden önce geldiğini ve ‘hareketin ikinci planda kalışı’nı izliyor. Avrupa, Amerika ve Asya’da kapalı gişe oynayan ve 23 ülkede milyonlarca izleyicinin önüne çıkan Stomp’un müziğinin ana fikri İngiltere’nin Brighton kenti sokaklarında ‘ayağı güçlü şekilde yere vurarak’ yaratılan bir ritimle oluştu. Grubun yaratıcıları Luke Cresswell ve Steve McNicolas’ın İngiltere’de ortaçağda köy panayırında kurulan tiyatrolarda icra edilen geleneksel bir gösteri türünü güncelleştirip yorumladıkları Stomp, haraketle müziğin ‘renkli’ ve ‘özgün’ bir yorumu. 2 yılda 13 milyon üyeye ulaşan gnçtrkcll, 2. yaşgününde üyelerini perküsyon, dans ve görsel komedi unsurlarından oluşan dünyaca ünlü bu özel performans grubu Stomp ile bir araya getiriyor. 29 Mayıs – 10 Haziran 2007 tarihleri arasında 10 gösteri için Türkiye’ye gelecek grup gösterilerini İstanbul Boğazı’nın yanıbaşında gerçekleştirecek. BKM’nin organizasyonuyla, gnçtrkcll üyeleri Stomp’u Kuruçeşme Arena’ya kurulacak 2 bin 500 kişilik özel bir tribünde izleyecekler. (biletler Biletix’den, 10 YTL’ye alınabilir) Toshiba dünyanın en iddalı notebook serisi Tecra A8’i arıza garantisiyle satışa sundu. Intel Centrino Duo Mobil teknolojisi özellikli Tecra A8 dizüstü bilgisayar ilk yıl içinde arızalanır ve Toshiba veya bir Toshiba Yetkili Servisi tarafından garanti kapsamında onarılırsa, ürünü iade etmeye gerek kalmadan satın alma tutarı iade ediliyor. Gelişmiş Toshiba EasyGuard teknolojisine sahip Tecra A8, yeni nesil güvenlik, koruma ve erişim olanaklarına sunuyor. Tecra A8 modelleri Toshiba Highly Accelerated Life Testing (Yüksek düzey cihaz ömürü saptama) adı altında belli fiziksel testlerle aşırı sıcağa, şok ve titreşime karşı sınanarak sağlamlığı tescillendi. Tecra A8 sıvı dökülmesine karşı dayanıklı klavyesiyle de dikkat çekiyor. Tecra A8’in 15,4 inç geniş ekranı profesyonel, şık bir B2B tasarımı ile Toshiba Shock Protection Design (Şok Emilim Özelliği), SpillResistant Keyboard (sıvı dökülmesine karşı dayanıklı klavye), ve HDD Case Protection (Hard Disk Kasa Koruma) gibi ToshibaEasyGuard içerisinde bulunan özelliklerinin yanısıra, 3yönlü hareket görüntüleme özelliği ile günlük yıpranma ve tehlikelere karşı koruma sağlıyor. ? Arıza garantili Toshiba Tecra A8 RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com