Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 05 25/4/07 15:58 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK 28 NİSAN 2007 CUMARTESİ 5 Kusursuz olmamızı istemeyin! Çocuklarımızdan beklentimiz çok. Bebekken, uslu olmalarını, gece boyunca kesintisiz uyumalarını, çok ağlamamalarını, ateşlenmemelerini, mümkünse hiç hastalanmamalarını, çabucak uykuya dalmalarını bekleriz. Daha FİGEN büyüdüklerinde gene uslu olmalarını, tabaklarına her ATALAY koyduğumuzu yiyip bitirmelerini, sosyal ortamlarda çok akıllı, çok terbiyeli davranmalarını, arkadaşlarıyla iyi geçinmelerini, oyuncaklarını başka çocuklarla paylaşmalarını, kavga etmemelerini, ağlayarak konuşmamalarını, yemekten önce ellerini yıkamalarını, okuldan gelir gelmez ödevlerini bitirmelerini bekleriz. Kimisi hiç gerçekçi olmayan bu beklentilerimizi çok uzatmak mümkün. Ama konumuz çocukların bizden neler bekledikleri. Özel Sezin Okulu’nun düzenlediği “Çocuk Sorunları Forumu”na katılan okullardan ikisinin öğrencileri, bu konuyu ele aldıkları birer sunum hazırladılar. Şimdi sözü onlara bırakalım. Özel Açı İlköğretim öğrencilerinin sunumları, “Çocukların Kendilerine Kalan Zamanları ve İmkan Azlığı’’ adını taşıyor.İşte söyledikleri: “Bu konuyu seçtik. Çünkü, etrafımızda yaşanan çocuk ve aile iletişimindeki sorunları ve aile baskısının çocuklar üzerindeki etkisini tartışmak istedik. Bizler de bir bireyiz. Bu ailenin parçasıyız. Kendimizi tanımamız için, hayatımıza dair kararlarımızı almamızda fırsat verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Aldığımız kararların sonuçlarıyla yüzleşme cesaretine sahip olmak, sorumluluklarımızı almamız için önemli bir adım olacaktır. Elbette büyüklerimizin yönlendirmesi, fikirlerini paylaşması, bize doğrularını göstermeleri bizim için önemli bir nokta. Bununla birlikte, bizi kendi doğrularımızı uygulamamız için zorlamamaları gerektiğine inanıyoruz. Bizimle paylaştıkları tecrübelerini düşüncelerimizi kontrol etmek için kullanmamalılar, kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız için bize destek olmalılar...’’ ? Bize zaman ayırın ? Bize değer verin ? Kusursuz olmamızı istemeyin ? Bize örnek olacak davranışlar sergileyin ? Bizi destekleyin ? Bizi dinleyin ? Bize seçenekler sunun ? Sorularımıza açık ve güvenilir yanıtlar verin ? Bize ve herkese karşı adaletli olun ? Bizimle iletişim kurun Özel Sezin İlköğretim Okulu öğrencilerinin “ÇocukAile İlişkisi (iletişimsizlik)” başlıklı sunumları şöyle: Ailede çocukların anlaşılmaları çok önemlidir. Çocuklarla sağlıklı iletişim kurulamadığında pek çok sorun ortaya çıkabilir. Çocuklar kendilerinin sevilmediklerini, ailenin onlara değer vermediğini, düşünerek aile bireylerinden uzaklaşabilirler. Çözüm önerileri: Çocukla iletişim kurarken olumsuz davranış biçimlerinin kullanılması çok büyük sorunlara yol açmaktadır. Özellikle, Yargılayıcı yaklaşımlar “Sen zaten hep kolaya kaçarsın’’ Hakarete varan ifadeler “Geri zekalı’’ Karşılaştırma “Sen onun gibi değilsin’’ Tanı koyma “Ben senin asıl amacını biliyorum’’ İfade fırsatı vermeme “Sus! Bir de cevap veriyor’’ Aşırı eleştirici yaklaşım “Zaten hiçbirşey yapamazsın’’ “Çocuklarınız sizin çocuklarınız değildir. Onlar yaşamın kız ve oğlanlarıdır. Sizden değil, sizin aracılığınızla dünyaya gelmişlerdir. Sizinle birlikte olmalarına karşın size ait değillerdir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi hayır. Çünkü onların kendi düşünceleri vardır. Onlara benzemek için çabalayabilirsiniz ama onları kendinize benzetemezsiniz. Çünkü yaşam dün ile oyalanmaz ve geriye doğru gitmez’’ Dr. Thomas Gordon figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74