Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 05 28/3/07 15:02 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK 31 MART 2007 CUMARTESİ 5 ‘Bağımsız Tepki Hareketi!’ AYÇA AKPEK 2007 yılında yaşayacağımız iki seçim giderek yaklaşırken, toplumdaki değişik grupların muhalif hareketleri de artıyor. Bu muhalefeti tetikleyen en önemli konu genel seçimlerden önce yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi. Bir diğer konu da 2002 seçimlerinde toplumun değişik kesimleri açısından ortaya çıkan adaletsiz temsil durumunu değiştirme çabası. Bu adaletsiz temsil meselesinde kadınlar biraz daha etkin bir muhalefet yürütürken, fikirleri 2002 seçimlerinde meclise yansımayan diğerleri de mecliste temsil için bağımsız adaylık gibi öneriler ortaya koyuyorlar. Gerçekten de, 2002 genel seçimlerinde bağımsız adaylarla birlikte toplam geçerli 31 milyon 528 bin 783 oyun; 17 milyon 235 bin 832’si ile meclis oluştu, 14 milyon 292 bin 951 oy dışarıda kaldı. Oy kullanmayanlar ve geçersiz oylarla birlikte 24 milyon 171 bin 195 kişi mecliste temsil edilemedi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) geçerli oyların 10.808.229’unu, %34,28 oy oranı ile toplam 365 milletvekilliği elde ederek “tek başına” iktidar oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) geçerli oyların 6.113.352’sini, %19,29 oy oranı ile toplam 177 milletvekili ile parlamentoda yerini aldı. Bu seçim sonuçlarına göre; AKP aldığı %34,28 oy oranı ile parlamentodaki milletvekillerinin %66’sına, CHP de aldığı %19,29 oy oranı milletvekillerinin yaklaşık %33’üne sahip oldu. Bağımsız adaylar da Meclis’in yaklaşık %1’lik bölümünü oluşturdu. 2002 seçimlerinde birçok parti meclis dışında kalmış, seçimde 8 milyon 638 bin 866 seçmen oy kullanmamış, seçime katılım oranı yüzde 79.14’da kalmıştı. Bir önceki 1999 seçimlerinde ise katılım oranı yüzde 87,9 olarak gerçekleşmişti. Bugün cumhurbaşkanlığı adaylığı için söz konusu olan belirsizlik, o gün AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan seçimlere katılamayacağı için başbakanlık adaylığı için geçerliydi. Bugün de 16 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne ve adayların belirleneceği 16 Nisan’a bir aydan az bir süre kala henüz yalnızca televizyoncu ve de yazar Metin Uca açıkladı adaylığını, diğerlerine de adaylığını açıklaması için telkinler de bulunarak. Metin Uca’nın dışında demokratik haklarını kullanmak için harekete geçen başkaları da var. Siyasi tıkanıklık öyle bir boyuta geldi ki muhalefet görevini gazeteciler ve televizyoncular yürütüyor. Örneğin kadın bir gazeteci bağımsız kadın adayların desteklenmesi için gazetedeki köşesinde kampanya başlattı. Bir televizyon sahibi kanalı aracılığıyla hükümete muhalefet ediyor. İki akademisyen 2007 seçim sonuçlarını değiştirmeye dönük bağımsız adaylık önerileri yayınlıyor gazetelerinde. Birbirinden bağımsız gibi görünen ama aslında önemli bir nedeni ülkemizdeki seçim barajına dayanan siyasi tıkanıklığın, ne boyutlarda olduğunu gösteren örnekler bunlar. Elbette basın, medya ve sanatçıların demokratik haklarını kullanmalarından daha doğal bir şey olamaz. Ancak işin doğal olmayan kısmı toplumdaki genel eğilimlerin yansıması olarak ortaya çıkan tüm bu tepkilerin, bir ikisi dışında, hiçbir siyasi partiye ve hatta siyasi görüşe eklemlenmemiş olması. Tüm bu dağınık tepkilerin altında yatan sebep de siyasete duyulan inançsızlık. Bu inançsızlık öyle boyutlarda ki artık muhalefet görevini siyasi partilerden devralanlar “iş başa düştü” diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlar. Tüm bu tepkilerin siyasi tezahürü ise zor görünüyor. Ne yazık ki, görünen, bu tabloyu değiştirecek siyasi bir birliktelik oluşturulamazsa, önümüzdeki seçimlerde oy kullanmayanların oranı daha da artacak. Bunun sonucu olarak da AKP’nin yeniden iktidara gelmesi ve meclisteki ikili yapının değişmemesi büyük bir olasılık. Ancak bütün bu umutsuzluk karşımıza çok farklı, siyasetten bağımsız bir yapılanmayı da çıkarabilir. Örneğin vaatleri ne kadar absürt olsa da Genç Parti gibi partileri mecliste görebiliriz veya “İznik’in Müşküle Köyü ihtiyar heyeti seçiminde köyün muhtarından bezen köylülerin, köyün delilerine oy vermesi” gibi bir sonuçla karşılaşmamız da olasılıklar arasında. aakpek@hotmail.com FİGEN ATALAY Benim sevgili oyuncağım oyuncak alırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini şöyle sıralıyor: ? Oyuncak seçimindeki ilk ve en önemli unsur oyuncağın çocuğun yaşına, gelişimine, gereksinimlerine uygun ve kullanışlı olmasıdır. Çocuk, oyuncağı rahatlıkla tutabilmeldir. ? Seçilen oyuncağın çocuğun el becerilerini, yaratıcılığını, düşünce, hafıza ve hayal gücünü destekleyici olmasına dikkat edilmelidir. ? Oyuncak sağlam olmalı, kolayca temizlenebilmelidir. ? Oyuncak mağazaları dışındaki yerlerden satın alınacak oyuncaklarda dikkatli olunmalıdır. Oyuncağın üreticisinin adını ya da markasını taşıyıp taşımadığı kontrol edilmelidir. ? Yumuşak hayvan ve bebeklerin yıkanır olmasına; gözler, burun, düğme ve diğer ayrıntıların kopmayacak şekilde dikilmiş veya yapıştırılmış olmasına dikkat edilmelidir. ? Oyuncak seçiminde çocuğun boğazından geçemeyecek kadar büyük olan oyuncaklar tercih edilmeli, oyuncakların çıkıntılı kısımları veya yapıştırılmış parçaları olmamalıdır. ? Oyuncakları elinize alıp içinde yumuşak dolgu malzemeleri, metal parçacıklar, iğneler ve kıymıklar gibi herhangi bir sert veya sivri yabancı madde bulunup bulunmadığını kontrol etmelisiniz. ? İnce, çabuk kırılır plastikten yapılmış oyuncaklar almayın. Üç yaşından küçük çocukların oyuncakları çok sert maddeden yapılmış olmalıdır. ? Oyuncağa iliştirilmiş plastik etiketleri, fiyat etiketlerinin plastik bağcığını ve buna benzer şeyleri kesip atınız. Bu tür küçük şeyler kopup çocuğun ağzına girerek tehlike oluşturabilir. ? Oyuncağın dikiş yerlerinin sökülüp sökülmediğini çekiştirterek kontrol ediniz. ? Kötü kokan yumuşak plastikten yapılmış oyuncaklar almayınız. ? Küçük oyuncaklara dikkat ediniz. Örneğin çikolatanın içinden çıkan oyuncaklar. Bunlar çocuğun boğazına kaçarak tehlike oluşturabilirler. ? Tebeşir, boya kalemleri, keçeli kalemler vb alırken küçük çocuklar için özel yapılmış olanları tercih ediniz. ? Uzun ipli, kordonlu, kurdeleli oyuncaklar da küçük çocuklar için tehlike oluşturabilirler. ? Yüksek ses çıkaran oyuncakları çocuklardan uzak tutunuz. ? Pilli oyuncaklarda pilin koyulduğu yerin vidalı, emniyetli olmasına dikkat ediniz. ? Bisiklet alırken yanında kask da satın alınız. Ve çocuğunuzun bunu giydiğinden emin olunuz. ocuklar oyuna da oyuncağa da doymazlar. Doğumgünlerinde hediye paketlerinin içinden oyuncak yerine giysi çıkarsa çok bozulurlar. Ne kadar çok oyuncakları olursa olsun hep daha çoğuna sahip olmayı isterler. Bizler de habire oyuncak alırız çocuklarımıza. Ancak, oyuncak alırken dikkat edilmesi gereken pek çok nokta bulunuyor. Uzmanlara göre, iyi bir oyuncağın en önemli özellliği yaratıcılığı geliştirmesi olmalı. Doğan Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Şenli, annebabaların Ç Oyuncak, çocuğun hayatında baş köşededir. Uyurken yemek yerken yıkanırken pusette gezerken... Hep ama hep ellerinde sevgili oyuncakları vardır. Çocuğun dünyasının vazgeçilmez unsurları olan oyuncakları alırken seçici davranıyor muyuz acaba? Bir anda çok tehlikeli hale gelebilecek oyuncakları seçerken nelere dikkat etmemiz gerektiğini biliyor muyuz? ? Bütün oyuncakların periyodik olarak kırık olup olmadığı ve potansiyel zarar durumları kontrol edilmelidir. Tahrip olmuş veya tehlikeli oyuncaklar derhal uzaklaştırılmalı veya onarılmalıdır. ? Tahta oyuncaklar keskinleşebilir veya yüzeylerinde kıymıklar oluşabileceğinden bu oyuncakların yüzeyleri zımparalanarak düzeltilmelidir. ? Oyuncaklar kırıldığında kazalara sebep olabilecek sivri uçlar ve sivri noktalar ortaya çıkabilir, bunun için hasara uğramış oyuncaklar kullanılmamalı. Dışarıda kullanılan oyuncaklar oyun sonrası saklanırken yağmurdan veya nemden paslanıp çocuğa zarar vermemesi için uygun korunmalı. Bu oyuncakların paslanmış olup olmadığı, dışarıda kullanılan şişirilmiş oyuncakların da patlamış olup olmadığının sıkça kontrol edilmesi gerekir. Tartışmanın konusu Türkçe E Kontrol edin! yüboğlu Eğitim Kurumları’nca bugün düzenlenen sempozyumda. “TürkçeEdebiyat Öğretiminde SorunlarÇözümlerYeni Yaklaşımlar’’ konusu tartışılıyor. Ana dil bilincini geliştirmek, ana dil öğretiminde karşılaşılan sorunların çözümlerini bulmak, yeni gelişmeleri ve öğretim programlarını gündeme getirmek amacıyla gerçekleştirilen sempozyum, 38 bildiri sunumundan oluşuyor. Sempozyumdan ilginç başlıklar şöyle: ? Dil Bilincini Oluşturmak ? Alternatif Bir Eğitim Modeli: Yaratıcı Drama ? Soyuttan Somuta Kültürel Miras: Deyim ve Atasözleri ? Niçin Ödev Veriyoruz? ? Yeni Akım: Türkçe Konuşmak ? Edebiyat Ders midir? ? Türkçe Edebiyat Öğretiminde Bilgisayar Kullanımı ve Yeni Yaklaşımlar ? “Divan Edebiyatı”ndan Korkmamanın Yolları Var mıdır? Dişlerinize dikkat! Anne adaylarının, hamilelik dönemi boyunca ağız ve diş sağlığına özel bir önem vermeleri gerekiyor. Bu, kendileri için olduğu kadar dünyaya getirecekleri bebeklerin sağlığı açısından da hayati önem taşıyor. Anne adaylarını bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlayan Diş Dostu Derneği üyeleri, hamileliğin ilk günlerinden itibaren anne adayının A, C, D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyum yönünden zengin meyve, sebze, tahıl, süt ürünleri, et, balık ve yumurta tüketimine dikkat etmesi gerektiğini, şekerin olabildiğince az alınmasını ve karamel benzeri şekerli gıdalardan uzak durulmasını öneriyor. İhtiyaç duyulan besinlerin doğru tüketiminin, hamileliğin 5’inci ya da 6’ncı haftasında başlayan bebeğin diş gelişimi için büyük önemi bulunuyor. Dernek üyeleri, anne adaylarını, hamileliğin ilk üç ayının, bebeğin organlarının gelişim evresi olması nedeniyle bu dönemde dental tedavinin uygun olmadığı konusunda da uyarıyorlar. figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74 Aycan Türkiye turunda Aygaz’ın ödüllü sosyal sorumluluk projesi “Dikkatli Çocuk Kazalara Karşı Bilinçlendirme Kampanyası” profesyonel eğitim ekibiyle yeni bir Türkiye turuna daha başladı. 19 Mart’ta İstanbul’dan başlayan tur kapsamında, Konya’dan Mardin’e, Şırnak’tan Niğde’ye, Batman’dan Ordu’ya kadar toplam 24 ildeki 40’dan fazla ilköğretim okulu ziyaret edilecek. Haziran ayına dek sürecek turne boyunca, çocuklara deprem, yangın, ilkyardım ve trafik kuralları konusunda eğitimler verilecek. Turnenin maskotu Aycan da çocuklarla oyun oynayarak armağanlar dağıtacak.