22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 05 5/12/07 16:01 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74 8 ARALIK 2007 CUMARTESİ 5 Güzel insanlar yetiştirin Kaliteye ulaşmak kolay değil ama sürekli kendimizi geliştirerek çocuklarımıza da bu konuda rehberlik ederek daha nitelikli olmanın yollarını bulabiliriz Gerçek şu ki, çocukların nitelikleri esas olarak ailede gelişir. Nitelikli çocuklar yetiştirmek için de “sürekli gelişim’’e inanmak gerek. Çünkü, nitelikleri iyileştirmenin sonu yok. Kalite Okulları Merkezi kurucusu, Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Hayal Köksal, yeni ilköğretim programına yönelik olarak öğrenci ve annebaba rehberi “İçimdeki Çocukla Sürekli Öğrenen Ben’’ adlı kitapta, “sürekli nitelik geliştirme ve iyileştirme’’ anlayışının bir yaşam biçimi olması gerektiğini vurguluyor. Kitabında “neden yaşam boyu öğrenen olmalı?’’ sorusunu yanıtlayan Dr. Köksal, herkesi, niteliklerini her gün biraz daha geliştirme ve FİGEN ATALAY iyileştirme adına “sürekli gelişim yolculuğu’’na çıkmaya davet ediyor. Dr. Köksal, ‘’hepimiz bizden sonrakiler için birer rol modeliz. Elinde sigarası ile ‘sakın sigara içtiğini görmeyeyim’ diyen bir anne ile ‘Neden okumuyorsunuz? Ne kadar da tembelsiniz!’ diye sürekli söylenip duran ama okuyup araştırdığı asla görülmemiş bir öğretmenin çevresindekiler üzerindeki inanılırlığı ve etkinliği sizce ne kadardır?’’ diyor. Annebabalar çocuklarının eğitimine nasıl katılabilir? Çocuklarına, küçük yaşlardan itibaren kitap okuyup ‘’kitap okuma sevgisi’’ni aşılayarak Çocuklarına gereken kitap ve malzemeleri ellerinden geldiğince sağlayarak Çocukların ödevlerini her gece kontrol ederek ya da ödevleriyle ilgili soru sormalarına olanak tanıyarak Çocuklarının gelişimi hakkında öğretmenleriyle düzenli olarak konuşarak Mümkün olduğunca düzenli olarak okul aile birliği toplantılarına katılarak Televizyon izlemeye sınır koyarak Karakter eğitimine önem vererek Olumlu ve etik alışkanlıklar kazanmalarında iyi örnek olarak. Çocuklara hangi nitelikler kazandırılmalı? İyi insan olmak Doğru ve dürüst olmak Sevgi dolu olmak Hoşgörü sahibi olmak, başkalarına barış ve empati ile yaklaşabilmek; özellikle farklı ülkelerdeki farklı kültürlerdeki bireylere Görev duygusu taşıyan, çalışkan biri olmak Mesleğinde profesyonel olmak, ama bunu amatör bir ruhla, ilk günün heyecanını ve aşkını taşıyarak yapmak Alçak gönüllü olmak, övünüp durmak yerine bunu senin adına yapmak üzere başkalarına bırakmak İçten ve özverili olmak, Sabırlı olmak, doğrularında direnme yürekliliğini taşımak. Bebeğiniz ve siz... Boyut Yayın Grubu tarafından hazırlanan “Bebeğiniz ve Siz” DVD serisi, bebeğinizle aranızdaki güçlü ilişkiyi pekiştirmeyi amaçlıyor. Bebek gelişim uzmanlarının danışmanlığında hazırlanan DVD’ler, bebeklerin ilgisini çekecek alıştırmalar içeriyor. Yaratıcı oyunlar aracılığıyla bebeklerin öğrenme yetisi, kolay egzersizler ile büyük ve küçük kas gelişimi, her yaş seviyesine uygun aktiviteler ile de zihinsel, sosyalduyusal, özbakım ve dil gelişiminin temelleri atılıyor. Avusturalya Ebeveyn Bebek Araştırma Enstitüsü tarafından 024 aylık bebeklerin gelişimi için hazırlanmış olan DVD serisi, Bebeğiniz ve Siz, Hayal Gücü, Duyular, Keşfetme ve Araştırma başlıklarını taşıyan dört DVD’den oluşuyor. Milupa’dan bebek yemekleri Milupa, bebeklerin en doğru şekilde beslenmelerine yardımcı olmak amacıyla “Bebek Yemekleri Kitabı’’nı hazırladı. Kitapta, kahvaltıdan meyveli karışımlara; çorbalardan gece öğünlerine kadar 32 tarif bulunuyor. Bir uçak düştü yorumlar ‘havada’ kaldı Dünyanın neresinde meydana gelirse gelsin, uçak kazaları öteden beri kamuoyunun ilgisini çekmiş ve medyada da ayrı bir yer bulmuştur haklı olarak. Hayatını kaybedenlerin sayısı, bir otobüs kazasında yitirilen canlardan daha az olsa bile, uçak özcanyasar?gmail.com kazaları daha fazla yankı uyandırmıştır sürekli. Isparta’da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan, dünyada da 2007 yılının en çok can alan dördüncü kazası olarak kayıtlara geçen Atlasjet uçağının düşüşü de yazılı ve görsel medyada işlenen konuların ilk sıralarında yer buldu. Kazayla ilgili olarak daha ilk günden itibaren ortaya atılan iddialar, izleyen günlerde de sürüp gitti. Kazayla ilgili tartışmalar, daha uzun süre gündemdeki yerini koruyacağının da işretlerini veriyor. ÖZCAN YAŞAR Bu kaza, Atlasjet uçağının düşüşünün duyulmasından hemen sonra başlayan ve ardı arkası kesilmeyen, “çok çeşitlilik” içeren kaza yorumlarıyla dikkat çekti. Uçağın düşüşüyle birlikte sabahın erken saatlerinden itibaren dakika dakika aktarılan haberler ve sonrasında ortaya atılan iddialar gün içinde o kadar çok çeşitlendi ki, ekran başındaki izleyici, hangisine inanacağına şaşırdı kaldı adeta... İlk olarak, ‘pilot hatası mı?’ konusu gündeme geldi. Bunu ‘ILS var mı, yok mu?’ sorusu izledi. İniş takımları açıldı mı açılmadı mı? Haberleşmede sorun yaşanıp yaşanmadığından tutun da, motorların çalışıp çalışmadığına, yolcuların cep telefonlarını açık unuttuğuna kadar bir çok olasılık daha gün ortası bile olmadan, “havacılık uzmanı” diye sunulan kişilerce enine boyuna tartışılmaya çalışıldı. Düşen uçaktaki yolcular arasında bilim adamlarının da bulunduğu haberi, kaza yorumcularının adeta can simidi oluverdi birden. Türkiye Fizik Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Engin Arık ve çalışma arkadaşlarının da yolcular arasında bulunması ve bu bilim adamlarının toryum konusunda çalışma yapıyor olmaları, kaza yorumcularının “sabotaj” ihtimallerini güçlendiriverdi. Konu, birden bire o tarafa kaydı. Bir süre “sabotaj” meşgul etti ekranları. Uçak kazasıyla ilgili yorumlar, gün boyu havalarda dolandı durdu adeta... Oysa, uçak kazalarıyla ilgili bugüne kadar yapılmış istatistikler ve bilimsel çalışmalar, kaza dünyanın neresinde olursa olsun, etkenlerde yüzde 70’i aşan bir oran, bu kazaların insan kaynaklı oluştuğu gerçeğini ortaya koyuyor. Uçak kazalarında geriye kalan yüzde 30’lar dolayındaki oranlar ise, hava şartları, teknik ve kule görevlileriyle iletişimsizlik şeklinde dağılıyor. Atlasjet uçağının karıştığı bu kazanın nasıl oluştuğu yolundaki çalışmalar başladı başlamasına ama, sonuç alınması süreç isteyen bir konu. Kazayla ilgili olarak bugüne dek yüzlerce haber yapıldı. Kimileri gerçekten havacılıkla gerçekten ilgili ve bilimsel çalışmaları olan kişilerdi. Kimileri ise, bir bilene danışıp, biraz bilgilendikten sonra hemen ekrana çıkan ve bizlere “uzman” diye sunulan kişilerden oluştu. Ve onlarca yorum günlerce havada uçuşup durdu. Bazı yorumlar ise hep “havada” kaldı. Önümüzdeki günlerde havacılık otoritelerinin yapacağı resmi açıklamalar kazaya son noktayı koyacak. Ancak, şu gerçeği gözden kaçırmamakta yarar var. 2005 Şubat ayında yine bir Atlasjet uçağının, (Airbus 320) İstanbul Atatürk Havalimanı’nda pistten çıkmasıyla oluşan kazayla ilgili, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün sonuç raporu bile, daha geçtiğimiz aylarda tamamlanabildi. Isparta’daki kazanın kesinleşmiş raporu da büyük bir olasılıkla unutulduktan sonra geleceğe benziyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle