Katalog

CUMARTESI 01 3/10/07 16:27 Page 1 CUMARTESİ EKİ 1 CMYK Rüzgâr tanrılarının izinde Hitit ve Frig mitolojisinde Kapadokya, volkanların oluşturduğu, yağmur ve rüzgâr tanrılarının sihirli ellerinde biçimlendirdiği, doğanın ince ince işlediği büyülü bir bölge olarak geçer. Peribacalarının oluştuğu tarihi süreç içinde insanlar da bu peribacalarının içlerine ev ve kilise oyup fresklerle süsleyerek binlerce yıl öncesini günümüze tanıklık etmesi için şekillendirmiş. Avanos, Zelve, Göreme ve Uçhisar doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel zenginlikleriyle de yüzyıllar boyunca tarih yazarlarının ve seyyahların ilgisini çekmiş. HAKAN AKARSU 2 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Solan bir aşka dair Macar yönetmen Lajos Koltai, en iyi yabancı film dalında Oscar adaylarından Kadersiz’in ardından ikinci filmi Günbatımı ile gelecek hafta sinemalarımızda... ALPER TURGUT Barış ve uzlaşma çağrısı Yaratıcı yönetmen Aleksandr Sokurov’un savaşı anlatan bu savaş filminde savaş yok. 8 Kanto tadında bir aşk Samatyalı Ankine’yle 4 yıl kadar önce, bir belgeselinin çekimleri sırasında kanto yaparken karşılaşan Yasin Ali Türkeri, “Hâlâ kantocu var mı?” diye düşünmüş önce. 1970’lerden bu yana kanto geleneğinin hem izleyici hem de icra eden açısından bittiğini düşündüğü sırada Samatyalı Ankine’yi görmek onun için yeni bir dosya olmuş. Ancak tanıştığında bambaşka bir dünyanın içine girmiş. Bir mücadeleler ve tutkular dünyasına... Kanto yaptığı için küçümsenen, aşık olduğu adamla evlendiği için dışlanan Ankine’yi tanıyınca, “bu anlatılmalı” demiş ve ‘Hayatın Ritmi: Aksak’ı çekmiş. ZUHAL AYTOLUN ASLI SELÇUK 6 EKİM 2007 PARASIZ ÖZEL EK YIL: 2 SAYI: 71 A U Bienal’in çevresi boş İstanbul’da Beyoğlu’nun neredeyse tüm galerileri bienalin etkisi altında. Ancak bienal izleyicisinin ne kadarı bu galerilere akıyor, işte bu tartışılır. Paralel etkinlikler, acaba sadece kâğıt üzerinde mi kalıyor? Örneğin, Hou Hanru’nun farklı küratörlere pasladığı ve bienalin belki de en ilginç yan ayaklarından biri olan “Gecegezenler”in gösterimleri Beyoğlu’nda bile sadece birkaç kişi tarafından izleniyor. Bienalin ana mekânlarının dışındaki hemen her yer neredeyse boş; birkaç kişinin dolaşımına kapatılmış gibi. Yani bir anlamda sanat kurumları üstüne düşeni yapıyor, ama onlara gerekli desteği verecek izleyici sayısına maalesef bir türlü ulaşılamıyor. 7 ESRA ALİÇAVUŞOĞLU 3 Para kültürün önüne geçti İstanbul’da kutlanan Letonya Kültür Günleri kapsamında ülkenin en ünlü sopranosu Inese Galante ve piyanist Inna Davidova da konser vermek üzere ülkemizdeydi. Sanatın çok önemsendiği bir kültürde yetişen iki müzisyen bugün kültürel zenginliğin önüne paranın geçmesini eleştiriyor. Inna Davidova “Son 15 yılda çok fazla Amerikanlaştık. Bu yüzden hep eski dönemlerle kıyaslama yapar hale geldik. Eski dönemlerde öncelik klasik müzikteydi. Şimdi insanlar birçok şeyle aynı anda karşı karşıya” diyor. ZÜLAL KALKANDELEN 4