Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 05 10/10/07 16:39 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74 13 EKİM 2007 CUMARTESİ 5 Anneler görev başına! Okul öncesi eğitimin öneminden söz edip duruyoruz. Peki ama asgari ücretle çalışan, zaten zar zor geçinen insanlar yuva parasını nereden bulacaklar? Bu konuda bilinçli olmak yani çocuğun bu eğitimi alması gerektiğine inanmak, eğer anaokuluna verecek paranız yoksa bir işe yaramıyor. Anne Çocuk Eğitim Vakfı, yıllar önce bu durumdaki aileler için bir çözüm geliştirmişti. AÇEV gönüllüleri, FİGEN 6 yaşında çocuğu olan anneleri eğitiyor, onlara evde çocuklarına uygulamak üzere eğitim ATALAY materyallari veriyordu. Anneler de evde çocuklarıyla ders yapıyorlardı. Sonradan yapılan bir araştırma, anneleri tarafından eğitilen bu çocukların, hiçbir biçimde okul öncesi eğitimi almamış çocuklara göre ilköğretimde çok daha başarılı olduklarını gösterdi. Boyut Yayın Grubu’nca çıkarılan AnneÇocuk Eğitim Dergisi “Anaokulu’’ da tüm çocukların okul öncesi eğitimi alabilmeleri için anneleri göreve çağırıyor. Çocuğunuz yuvaya gitse bile ona evde bu tür eğitim materyalleri sunmanızın yararları saymakla bitmez. Evde nasıl oyalayacağınızı bilemediğiniz çocuğunuz, farklarıı bulurken eşleştirme yaparken kesip yapıştırırken boyalamalar yaparken farkına bile varmadan çok şey öğrenecek. Ama annelerin de bu aktivitelerde çocuklarının yanından ayrılmamaları gerekiyor. 36 yaş grubundaki çocuklar için hazırlanmış “Teach Me Mummy” (Anne Bana Öğret) adlı eğitici ve eğlenceli aktivite dergilerinden uyarlanan haftalık Anaokulu’nun ücreti 1 YTL ve bu gelirden de AÇEV’e katkı sağlanıyor. Dergi, çocukların okuma, yazma, sayma ve mantıksal düşünme yeteneklerinin geliştirilmesini hedefliyor. Dergide, “Anlatıyoruz’’, ‘’Sayıyoruz’’, ‘’Oynuyoruz’’, ‘’Kesiyoruz’’, ‘’Yazıyoruz’’, ‘’Okuyoruz’’, ‘’Mantıklı Düşünüyoruz’’ gibi bölümler bulunuyor. Müziği oynayarak öğrensinler... Dünyanın pek çok ülkesinde oyun grubu alanında etkinlikler gerçekleştiren Gymboree, İstanbul’da da beş yaş ve altı çocuklara yönelik eğitici programlar hazırlıyor. 05 yaş arasındaki çocuklara müzik dersi de başlatan kurumdaki müzik programları, çocuğun yaşına göre, üç değişik seviyeden oluşuyor. Ders boyunca söylenen şarkılar, çocuğun hafıza ve dil becerisini geliştirirken müzik aleti çalma ve oyun/hareket bazlı etkinlikler; vuruş, ritim gibi müzik tekniklerini keşfetmeyi sağlıyor. Müzik programı süresince altı aylıktan büyük bebekler, 16 farklı müzik tarzıyla tanışıyor. Şarkılar, danslar, hareketli oyunlar ve müzik aletleriyle çocukta ritm, vuruş, tempo, melodi gibi müziğin temel kavramları gelişiyor ve altyapı Çocuk kitapları yazıp resimleyen Yıloluşturuluyor. dız Çelik, fotoğraf çekimi için gittiği MuğlaKapıkırıHeraklia köyünde çocuklarla ilginç bir resim çalışması yapmış. Bu çalışmayı kendi kaleminden aktaralım: “Çocuklar, pazardan aldığım çeşitli boyaları ve kağıtları görünce bir an önce resim yapmak istediler. Önce, benim çizdiğim kız çocuğu ve erkek çocuğu figürünü hep birlikte paylaşarak boyadılar. Annebabalara, renkler konusunda müdahale etmemelerini söyledik. Resmi istedikleri gibi boyadıktan sonra brlikte çalışmak, aynı masayı ve boya kalemlerini paylaşmak çocukların o kadar çok hoşlarına gitti ki kendileri de birer resim yapmak istediklerini söylediler. Özgürce, resimlerini tamamladılar. Bu çalışma sonunda onların fotoğraflarını çektik. 2 saatlik bu etkinlik, hem kendi aralarındaki brliktelik hem de bir kaç kez gördükleri biriyle kurdukları iletişim açısından güzel bir örnek oluşturdu. Bu çalışmayı, aslında tatillerini Anadolumuzun herhangi bir yerinde geçiren herkesin yapabileceği düşüncesiyle aktarmak istedim.” Bırakın özgürce çizsinler... Birlikte çalışırken dikkat... ? Uygulamalar sırasında çocuğunuzu takdir ve teşvik edin. Bu, onların kendilerini başarılı hissetmelerini ve alıştırmaları zevkle yapmalarını sağlar. ? Çocuğunuzun alıştırmaları yaparken ‘’başaramadım’’ duygusunu yaşamaması çok önemli. Bu yüzden başlamış olduğunuz bir alıştırmada zorlandığını görüyorsanız bitirmesi için zorlamayın. Eğer tamamlamak için sizden destek istiyorsa yardımcı olun. ? Yanlış yaptığında ‘’yanlış, olmamış!’’ demeyin, yönergeyi tekrar okuyun. Gerek gördüğünüzde açıklama yapın. Önemli olan çocuğunuzun neyi, neden yaptığını anlayarak faaliyeti tamamlamasıdır. ? Alıştırmalar sırasında çocuğunuzun yanında durun, süreci takip edin ve istediğinde ona destek olun. Bayramlar yârim olsa Batı’da ateistler bile dini bayramları kutlar. Örneğin Noel herkesin kutladığı eğlenceli bir ortak zamandır. Ayrıca oralarda sokak, kent yaşamının ayrılmaz bir parçası olduğundan, böyle günlerde önemli bir yer tutar. Büyük çam ağaçları süslenir, Kutsal veya Sessiz Gece (İsa’nın doğduğu gece)’nin mizansenleri yerleştirilir, ahşap kulübelerde şarap ve Noel için hazırlanan pastalar satılır. Bütün şehirler Noel’i karşılamak için özenle süslenir. Noel zamanı şehre yayılan sıcak şarap ve pasta kokusu başlı başına mutluluk vericidir. Öyle zamanlarda ister ateist, ister Müslüman olun Noel kutlanması gereken bir zamandır. O nedenle böyle özel günlerde Batı’da sokak çok daha başkadır. Ve bizim gibi sokak kültürü gelişmemiş ülkelerden gelenler için sokaklar sürprizler ve eğlencelerle dolu alanlara dönüşür. Her köşede ayrı bir gösteri bulmak mümkündür. Yalnızca dini bayramlarda değil elbette, yılın hemen her zamanı sokaklarda keşfedilecek şeyler vardır. En güzel festivaller oralarda olur. Örneğin şimdilerde Almanya’da Oktoberfest var. Bavyera’nın o güzel şehri Münih’in dünyaca ünlü bira festivali. Birayı çok sevmeyenler için bile güzel bir festival. Resmi olarak 22 Eylül ile 7 Ekim arası yapılsa da ekim boyunca festival sürer Münih’te. Isar nehri kıyısına kurulmuş onlarca bira bahçesinde ve şehrin içindeki Hofbrauhaus’da (bira evi) şimdi bira su gibi akıyor olmalı. Bir de Almanya’da yılda iki kez yaz ve kış Tollwood denilen festivaller yapılır; büyük çadırlar kurulur, Rezidanslar halka açılır, ücretsiz tiyatro ve konserler düzenlenir. Yoksul ya da zengin olmanız fark etmez; bu eğlenceden herkes yararlanır. Batı’daki sokaklar insana kentte yaşamanın ve kentli olmanın ne büyük nimet olduğunu ne kadar anlatıyorsa, bizdeki sokaklar aynı ölçüde kentte olmaktan nefret ettiriyor maalesef. Bizde sokak deyince festival şöyle dursun, gasp, kapkaç ve trafik akla geliyor. Hele kadınlar için sokaklar birer tehdit adeta. Ne yazık ki bu durum bayram zamanları bile değişmiyor. Gerçi sokak aktiviteleri döner ve köfte çadırları kurmak suretiyle Ramazan’da özellikle İstanbul’da bir kültür haline geldi denebilir. Ama döner ve köfte çadırı haricinde bir eğlence anlayışının yerleştiğinden söz etmek mümkün değil. O nedenle Batı’da ateistlerin bile kutladığı bayramlar bizde bir ortaklık yaratamıyor. Öyle ki ayrılığımız daha bayramın adını koyarken başlıyor. İdeolojik duruşumuza göre Ramazan veya Şeker Bayramı diyoruz. Daha bayramlar için bile bir ortaklığımız yok. Bu yüzden içinde benim de olduğum kimileri için bayramlar; yastığın altına yeni alınan ayakkabıların saklanması ile büyüklerin elini öpmek arasında birer işkence dolu ritüele dönüşüyor. O yüzden benim gibiler her bayram dünyanın başka yerlerinde kutlanan bayramları düşünüyor. Ve soruyor kendine: Sokaklar bir gün herkesin olur mu? Ve bayramlar kucaklar mı herkesi? Bizde de sokağın ortak dili yaratılır mı acaba? Mahalle baskısı, mahallenin ortak eğlencesine dönüşebilir mi? İyi bayramlar… Kadınlar kokpitin dizaynını değiştirdi ÖZCAN YAŞAR Cumhuriyet devrimleriyle birlikte eşitliği yakalayan kadınımız, kısa sürede her alanda kendine yer edinmeyi başardı. Zorlu yıllarda başlatılan yeni özcanyasar?gmail.com yapılanma sürecinde ilk kadın pilotumuzu çıkarmayı da başardık. Kadına, toplumda hak ettiği değerin verilmesinin sonuçlarını almak fazla uzun sürmedi. Sabiha Gökçen 1936 yılında ilk kadın savaş pilotu unvanını elde ederek kadınlara adeta cesaret aşıladı. Cumhuriyetin zorlu ilk yıllarında 13 yıl gibi kısa sürede kadın savaş pilotuna kavuşan Türkiye, yolcu uçaklarında aynı görevi yapacak personel bulabilmek için tam 71 yıl beklemek zorunda kaldı. Türkiye’nin tarifeli sefer düzenleyen ilk özel havayolu kuruluşu olan İstanbul Hava Yolları (İHY) Genel Müdürü Safi Ergin, verdiği radikal bir kararla uçaklarının kokpitini 1994 yılında bir kadına açarak Türk Sivil Havacılığı’nda bir ilk gerçekleştirdi. Ticari bir havayolunda uçmaya başlayan Alev Kılıçkeser de ilk özel havayolu şirketinde görev alan pilot unvanına kavuştu. Türkiye’de Alev Kılıçkeser’le başlayan havayollarında kadın pilot çalıştırılması uygulaması, önemli bir mesafe aldı. Halen Türk Hava Yolları (THY) ve öteki özel havayolu şirketlerine görev yapan kadın pilot sayısı 40’a ulaştı. Uçuş ekibi kadrosunda yıllarca kadın pilota yer vermeyen THY, özel havayollarının girişiminden sonra pilot alımlarında kadınlara da şans tanımaya başladı. Kadın pilotlar, Türk Hava Kurumu’nda 20 yıldır hava taksi, uçak taşıma, paraşüt atma, yangın ve ilaçlama gibi genel sivil havacılık alanı içinde görevler yapıyor, ama sayı hala yetersiz. Bir dönem, pilotluk mesleğini yalnızca erkeklerin yapabileceği görüşünün hakim olduğu ülkemizde, kokpitten kadın tarafından yapılan “kaptanınız konuşuyor” anonsları, bırakın yolcuları, ilk zamanlarda kabin görevlilerinde bile şaşkınlık ve heyecan yaratıyordu. Hindistan ve Mısır 2025 yıl önce yolcu uçaklarında kadın pilotlara görev verirken Türkiye de şimdi bu alandaki açığını kapatmaya çalışıyor. THY’deki kadın pilot sayısı hızla artıyor. Şirketin kadrosunda halen 20’ye yakın kadın pilot bulunuyor. Özel sektör ise artık ayırım yapmadığı gibi, personel alımlarında kadın pilotlara öncelik bile verir hale geldi. Havacılığın fiziksel güce dayalı yalnızca erkeklerin yapabileceği bir uğraş olduğu şeklindeki önyargı, günümüzde bir değer ifade etmiyor. Kadınların kokpitte karşılaştıkları sorunların çoğu, daha güçlü ve iri vücut yapılarına sahip erkek pilotlara göre dizayn edilmiş uçuş kontrol aletlerinden kaynaklanıyordu. Modern havacılıkta fiziksel kuvvet yerine, uçuş emniyetine yönelik kriterler dikkate alınmaya başlandı. Böyle olunca da pilot seçiminde cinsiyetten çok fizyolojik özellikler ön planda tutulur oldu. Geçmiş yıllarda erkek vücut ölçülerinde tasarlanan kokpitler, uçak üretiminde kullanılan ileri teknolojilerle cinsiyet ayrımı gerektirmeyecek şekilde dizayn edilmeye başlanmasıyla kadın pilotların sorunu da kendiliğinden aşıldı. AYÇA AKPEK Sabiha Gökçen Lufthansa 79 ülkeye uçuyor ? Alman Havayolu şirketi Lufthansa, dünya genelindeki uçuş ağını 79 ülkede toplam 188 uçuş noktasına çıkarıyor. Şirket, 200708 kış programına Orlando, Karaçi ve Lahor’u da ekledi. Yeni tarifeyle, uçuş ağında bir önceki yıla kıyasla yüzde 5.7’lik bir artış kaydetmeyi planlayan şirket, Avrupa içi trafiğinde yüzde 4, kıtalararası bağlantılar da yüzde 6.5lik bir büyümeyi hedefliyor. İzmir Dış Hatlar’ın yolcusu arttı ? İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nin yolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde7, uçak sayısı ise yüzde 14 oranında arttı. TAV Havalimanları Holding tarafından işletilen Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nden 87 uçuş noktasına 50 havayolu uçarken, bu sayı, 1 yıl içinde 109 uçuş noktası ve 69 havayoluyla ulaştı. Terminalde aynı süre içinde 1 milyon 727 bin 372 yolcu ile 15 bin 205 uçağa hizmet verildi. Şimdilik bu kadar uçabildik! ? Pegasus Havayollasrı’nın “Şimdilik bu kadar uçabildik!” sloganıyla bir kampanya başlattı. Satışa sunulan bilet fiyatları yakıt harcı, vergiler ve hizmet ücreti hariç 15 Euro’dan başlıyor. Biletini erken alanın avantajlı olacağı kampanya Avrupa uçuşları için geçerli. Biletini erken alan yolcular 28 Ekim 200729 Mart 2008 tarihleri arasında 15 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçabilecek. Germanwings 200 bin yolcu taşıdı ? Alman Havayolu şirketi Germanwings 2007 yaz sezonunda AlmanyaTürkiyeAlmanya hattında 200 binin üzerinde yolcu taşıdı. Almanya’nın çeşitli kentlerinden, İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’ya uçuş düzenleyen Germanwings’in koltuk doluluk oranının en yüksek olduğu hat da Türkiye oldu. Şirket 2007’in ilk yarısında tüm hatlarından toplam 3.5 milyon’a yakın yolcu taşıdı.