Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ 5 ? AHMAD JAMAL İstanbul Kütür Sanat Vakfı’nın düzenlediği ve sponsorluğunu Garanti Bankası’nın üstlendiği, 13. Uluslararası İstanbul Caz Festivali 5 Temmuz’da Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde Ahmad Jamal’ı ağırlıyor. 50 yılı aşkın bir kariyere sahip olan, caz müziğinin en ilham verici piyanistlerinden Ahmad Jamal’in, caz üçlüsü formatına kazandırdığı orkestra anlayışı, yenilikçi minimalist yaklaşımı, caz müziğine sessizliği ve boşluğu getirmesiyle caz sahnesinde çok özel bir yeri var. Sanatçı, 1958’de yayınladığı, kariyerinin önemli albümlerinden ‘‘But Not For Me” listelerde 108 hafta kalarak bir caz albümü için kırılması güç olan bir rekoru da bulunuyor. Müzikal yolculuğunda sayısız projeye imzasını atan bu büyük ustayı tekrar tekrar dinlemek her zaman yeni bir müzikal deneyim. Bu eşsiz gecenin açılışını ise Alper Berksü yönetimindeki HiJazz topluluğu yapacak. Kadrosunda Birol Yayla, Ercüment Ateş, Levent Altındağ gibi usta müzisyenlerin yer aldığı topluluğun yelpazesi Osmanlı müziklerinden caza, klasik Batı müziğinden halk müziklerine kadar uzanıyor. 76 yaşına rağmen piyanodaki ustalığını yitirmeyen Ahmad Jamal’in konserini kaçırmayın. (0 212 296 36 52, ? BAKANDAN BREZİLYA EZGİLERİ Festival bu haftaki konuklarından biri Brezilya müziğinin ustası Gilberto Gil. 6 Temmuz’da Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde saat 21.00’de konser verecek olan Gil, 1960’larda kendisi gibi Bahia doğumlu olan arkadaşı Caetano Veloso ile Bossanova’dan sonra gelen en önemli müzik hareketi olan Tropicalia’yı başlatan isimler arasında yer alıyor. 40 yıllık kariyerinde onbir kez altın, beş kez de platin albüm ödüllerini kazanan Gil, toplamda beş milyonluk albüm satışına ulaştı. Gil, 2002’den beri Brezilya’nın Kültür Bakanı. (0 216 556 98 00, bilet fiyatı 40 ile 75 YTL, öğrenci 20 YTL) ? GLASPER JC’DE Caz dünyasının ünlü isimlerinden Robert Glasper 05 06 Temmuz’da JC’s Jazz Center’da sahne alacak. New York’un küçük caz klüplerinde müzik kariyerine adım atan 28 yaşındaki piyanist Glasper, geçtiğimiz yıl Blue Note etiketiyle çıkardığı ‘‘Canvas’’ albümü ile caz dünyasınca büyük övgü ile karşılandı. (0 212 327 50 50, bilet tam 45 YTL, öğrenci 23 YTL) ? ARİF MARDİN’İN KEŞFİ Arif Mardin’in son keşiflerinden biri olan şarkıcı ve gitarist Raul Midon 07 08 Temmuz’da JC’s Jazz Center’da. Doğuştan görme engelli olan sanatçı profesyonel müzik yaşantısına Jennifer Lopez, Ricky Martin gibi Latin pop yıldızlarına vokal yaparak başladı. (0 212 327 50 50, bilet fiyatı tam 45 YTL, öğrenci ise 23 YTL) Raul Midon ? CHICK COREA FESTİVALDE Yaşayan en önemli cazcılardan Chick Corea, ‘‘In the Spirit of Mozart’’ turnesi kapsamında Bayerische Kammerphilharmnie ile birlikte 4 Temmuz’da saat 20.00’de Aya İrini Müzesi’nde müzikseverlerle buluşuyor. Credit Suisse’in 150. Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları çerçevesinde sponsorluğunu üstlendiği konserde caz dünyasında yaşayan bir efsane olarak kabul edilen Corea, Mozart’ın 24 numaralı Do minör piyano konçertosunun ardından kendi yapıtı olan ‘‘Chick Crea Pian Concert Nr 2” başlıklı 2 numaralı konçertosunu seslendirecek. İKSV’nin düzenlediği ve sponsorluğunu Garanti Bankası’nın üstlendiği Caz Festivali’nin konserleri, bu yıl Cemil Topuzlu Açıkhava Shnesi’nin yanısıra Sepetçiler Kasrı, Esma Sultan Yalısı, B.Ü. Garanti Kültür Merkezi, Emek Sineması, Babylon, İstanbul Jazz Center, Kemer Golf,Country Club, Parkorman ve Aya İrini Müzesi’nde olacak. bilet fiyatı 20 ile 55 YTL) Rock opera ile metal arasında bir medcezir APTÜLKADİR ELÇİOĞLU Hatırı sayılır bir kitle çoluk çocuğa karışmış olduklarına bakmadan Whitesnake konserinin yapılacağı günü iple çekiyor.Bu konserlerle tam hedefe kilitlenmişken, şimdi de karşımıza Wasp konseri çıkıverdi. Sanki 80 sonunun TRT’sindeki Rock Market, Dönence programları, 2006’ya duhul etmiş gibi. Bu yazın konserleri 30 ile 40 yaş arasındaki dinleyiciyi bir anda gençlik günlerine götürdü diyebilirim. Sadece Whitesnake ismi bile bir dönem kuşağının çoşmasına neden oldu. Hatırı sayılır bir kitle çoluk çocuğa karışmış olduklarına bakmadan Whitesnake konserinin yapılacağı günü iple çekiyor.Bu konserlerle tam hedefe kilitlenmişken, şimdi de karşımıza Wasp konseri çıkıverdi. Sanki 80 sonunun TRT’sindeki Rock Market, Dönence programları, 2006’ya duhul etmiş gibi. Bugüne kadar 15 albüme imza atan Wasp, vokal ve gitarda Blackie Lawless, solo gitarda Doug Blair, bas gitarda Mike Duda ve davulda Mike Dupke’den oluşan kadrosuyla 14 Temmuz günü Maslak Venue’de konsere çıkacak. Wasp denildiğinde akla hemen Blackie Lawless gelir. Asıl adı; Steven Duren olan Blackie Lawless, 4 Eylül 1956’da New York’ta doğdu. 9 yaşında gitarla tanıştı ve ilk grubu olan ‘‘The Underside”ı kurdu. Bunları sırasıyla ‘‘Black Rabbit”, ‘‘Orfax Rainbow” takip etti. 18 yaşına geldiğinde de glam ve punk rock’ın unutulmaz grubu New York Dolls’ta Johnny Thunders’tan boşalan yere geçecekti. Böylece ilk profesyonel kariyerine adım atan Lawless, New York Dolls’un basçısı Arthur Kane’le birlikte ‘‘Killer Kane”i kurdu. Ardından bunu Sister topluluğu takip edecekti. Glam Rock ağırlıklı bu grup, Wasp’in temellerini de atacaktı. Çünkü Blackie, eski bir denizci olan gitarist Chris Holmes’le bu sıralarda tanıştı ve 1982 yılında da Wasp’ı kurdular. toplantısında ‘‘Amerikan gençliğinin ahlakını bozan” punk ve rock gruplarının yasaklanmasını önerirken, ibret olsun diye de kameralara Wasp plağını tutması grubun dünya çapında tanınmasını sağlayacaktı. Böylece çıkan “Inside The Electric Circus”albümü Wasp’a İngiltere turnesinin kapısını açtı. Onlar artık tüm dünyayı rock’n roll tınılarıyla sarsan bir heavy metal deviydiler. ? YAMATO İZMİR’DE Yamato ‘The Drummers of Japan’ topluluğu 20. Uluslararası İzmir Festivali’ne Japon kültüründe çok büyük bir anlam taşıyan ‘Kaminari’ (Gökgürültüsü) adlı gösteriyle katılıyor. 3 Temmuz’da saat 21.30’da İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda sanatseverlerle buluşacak gösterinin sanat yönetmenliğini Masa Ogawa yapıyor. Sean Paul Konser ROCK OPERA 1989’da çıkan ‘‘The Headles Children” onların başarılarının gelip, geçici olmadığını ve müziklerinin de ne derece sağlam temeller üzerinde olduğunu gösterecekti. The Who’nun ‘‘The Real Me” parçasınında yorumlandığı albümde hem sözel boyutta bir derinlik ve eleştirel bakış saptanırken, yanısıra Rock Opera yaklaşımına da şahit oluyorduk. Bu grubun hem dinleyici yaşını yükseltirken hem de müzikal köklerinin The Who ve Uriah Heep’e dayandığını da belli ediyordu. ‘‘The Headles Children”la topluluk yeni bir sürece adım atmıştı. İlk üç albümde yakaladıkları popüler imajı kaybetmekten korkmadan daha konsept bir albümle, rock opera düzeyini daha da arttıran işlere imza atacaklardı. Ancak bütün bu gelişmelerin mimarı Blackie Lawless’di... Böyle olunca da grupta kopmalar başladı. ‘‘The Headles Cross”da yanında sadece gitarist Chrish Holmes kalmıştı. 90’ların başına doğru onu da grupta göremeyecektik. Sıradaki albüm bu yeni sürecin fikirlerini daha sağlam verirken, Lawless’ın da müzikal boyutunu ortaya koyacaktı. Artık Wasp, bir zamanların kısa vurucu parçalarını yapan ve olay olan bir grup olmaktan öteye gidecekti. 1992’de çıkan ‘‘The Crimson Idol”, Blackie Lawless’ın solo albümü gibiydi. ‘‘The Crimson Idol” yeni Wasp tavrının iyicene oturduğunu gösteren bir albümdü. Birbirini takip eden parçalarda Jonathan isimli bir rock yıldızının etrafında gelişen olaylar zinciri, senfonik alt yapıda sunulurken, eski heavy metal anlayışına sadık kalabilmeyi de başarabilmişti. Albümde anlatılan Jonathan isimli kahraman Blackie’nin ta kendisiydi ve hayatından kesitleri tüm iniş çıkışlarıyla sunarken, şarkı sözlerinde usta işi bir anlatıma ulaşabiliyordu. AMERİKAN SENATÖR EŞLERİNİN HEDEF TAHTASI Ufak mekanlarda çalan topluluğu bir gece tesadüfen izleyen Iron Maiden’in menajeri Rod Smallwood, W.A.S.P’ı 1984’te plak şirketlerine taşıdı. Böylece grupla aynı adı taşıyan ilk albüm çıktı. Bir heavy metal klasiği olan ‘‘I Wanna Be Somebody” adlı parçanın da yeraldığı bu albümü bir yıl sonra ‘‘The Last Command” takip etti. Grup kendi halinde çıkışını sürdürürken, Haziran 1986’da Amerikan senatör eşlerinin kurduğu ve amacı halkı rock müzikten uzak tutmak olan P.M.R.C adlı dernek gruba savaş açacaktı. ABD’nin 50’lerdeki Komünist avına benzer bir şekilde vucut bulan, bu muhafazakar kadın derneği, yaptığı basın ? SEAN PAUL Son günlerde müzik kanallarında Santana ile gerçekleştirdiği düet ‘Cry Baby Cry’ ile üst sıralarda yer alan hip hopreggae dans müziğinin önemli isimlerinden Sean Paul, 8 Temmuz’da Antalya Beach Park’ta. 9 Temmuz’da da Kuruçeşme Arena’da sahneye çıkacak. ‘Gimme The Light’ Avrupa turnesi kapsamında Türkiye’ye gelen sanatçı, dans gösteri ekibiyle karşınızda olacak. ? KAHVALTIDA CAZ Wasp, 14 Temmuz’da İstanbul’da ‘Kahvaltıda Caz’ konserlerinde yarın Aşkın Arsunan’ın ‘Blueprint’ projesi var. Saat 10:45’te Sakıp Sabancı Müzesi Emirgan Atlı Köşk’te başlayacak etkinlikte bir yandan kahvaltı ederken bir yandan da caz dinleyebilirsiniz. ‘Blueprint Project’te, piyanoda Aşkın Arsunan, vokalde Duygu Tahran, trompette Yavuz Darıdere, saksafonda Yahya Dai, konrtrabasta Tony Jones, perküsyonda Tunç Çakır ve davulda Volkan Öktem var. BİR MASA TENİSİ MAÇI GİBİ 1993 yılında çıkan ‘‘First Blood...Last Cuts”la birlikte grubunu dağıttığını ve solo kariyere döneceğini açıklayan Lawless, iki yıl sonra yaptığı ‘‘Still Not Black Enough” albümünü tekrar W.A.S.P adı altında çıkaracaktı. Çünkü gene klasik Wasp çizgisine dönmüştü. Ardından gelen ‘‘Kill Fuck Die” (1997), ‘‘Double Live Assasins”(1998), “Helldorado”(1999), ‘‘Unholy Terror” (2001) gibi albümlerle süren dönemin ardından gelen 2004 albümü ‘‘The Neon God: Part One” ile tekrar rock opera tarzını yakalama yolunu seçecekti. Aslına bakılırsa ‘‘The Crimson Idol”dan sonra arada geçen süreç; Wasp markası ile Blackie’nin rock opera tarzı işleri hedefleyen müzikal bakışı arasında bir masa tenisi maçı gibiydi. Şimdilerde ‘‘The Neon God”ın ikinci bölümü de çıktı ve Blackie o eski hayali rock opera tarzını tekrar oturtmayı deniyor. Ama peşini o ilk Wasp dönemi gene bırakmayacağa benzer. HAFTA SONU 05 K