22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Böceklerden parazitlere, deniz kabuklularından solucanlara kadar birçok canlı türünde dişinin ömrü daha uzun Yaşam dişiden yana Prof. Dr. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA Şöyle çevrenize bir bakın; komşularınızı, akrabalarınızı gözden geçirin. Göreceksiniz ki, 40 yaşın üstündeki dulların çoğu kadın. Hemen hepimizin dul bir yengesi, anneannesi, babaannesi, halası, teyzesi vardır, ama dul amcaların, dayıların, dedelerin sayısı bunlara göre hayli azdır. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir açıklamada ‘‘Türkiye’de 40 yaş üstü erkeklerin yaşam sürelerinin, kadınlara oranla daha kısa olduğuna dikkat çekilerek ülkemizde erkeklerin karşılaştığı sağlık risklerinin başında koroner kalp hastalıkları yer aldığı’’ belirtiliyordu. Açıklamada, hiçbir istatistiksel bilginin yer almaması, yani ne 40 yaş üstü erkek ve kadın nüfusunun ve ne de bunların dulluk oranlarının bildirilmemiş olması Bakanlığın ciddiyetine hiç yakışmamış olsa da, neredeyse herkesin bildiği hayatın bu gerçeğinin böylece artık ‘resmi’ bir bilgi sıfatını almış olması da kayda değer bir durumdur. Makyaj kültür işidir SEÇİL TÜRESAY Ekmeğini 30 yıldır makyaj yaparak kazanan Oya Tolga mesleki birikimini aktarmak amacıyla eğitim veriyor. Valideçeşme’deki stüdyosunda beraber çalıştığı Sebla Ziylan’la birlikte ders veren Tolga, ‘‘Bu iş amatörce de yapılsa, profesyonel olarak da yapılsa işi bilen kişilerden uygulamalı olarak öğrenilmeli’’ diyor. Makyajı meslek edinmek isteyenler için iki aylık kurslar düzenleniyor. Kendisine daha bilinçli bir şekilde makyaj yapmak isteyen kadınlara ise iki saatlik kısa bir eğitim veriliyor. Profesyonellere kurs sonrasında sertifika da veren Tolga makyajın tesadüfi bir şekilde yüzü boyamak değil bir kültür olduğunun ısrarla altını çiziyor. Makyajı hakkını vererek yapmak için bir kültür birikimine sahip olmak gerektiğini savunuyor. Ona göre iyi makyaj yapmanın olmazsa olmazlarının başında anatomik yapıyı çözebilmek ve teknik bilgi geliyor. Tolga, profesyonel anlamda makyaj yapmak için gelen kursiyerlerine bu iki unsuru, ışığı da göz önünde bulundurarak birleştirmeleri gerektiğini anlatıyor. Yıllardır teatral makyaj yapan, Yıldırım Mayruk’un defilelerinde mankenlerin yüzüne renk veren ve sayısız ünlünün makyajını yapan Tolga, ‘‘Bir kadın makyajda hata yapabilir ama sizin böyle bir lüksünüz yok’’ diyor. Sebla Ziylan da ışık ve yüzün şekline göre doğru makyaj yapmayı öğrettiklerini söyleyerek Oya Tolga’nın sözlerini tamamlıyor. Tabii amatörler sadece kendi yüzlerine makyaj yapmayı diğerleri ise her yüze, her ışıkta makyaj yapmayı öğreniyor. İki aylık kursu tamamlayan Esra Kaçamak böyle bir ustadan eğitim aldığı için kendisini çok şanslı addediyor. Ve ekliyor: ‘‘Geçmişte birçok şeyi yanlış biliyormuşum. Oya Hanım’dan bir yüzü gördüğümde o yüzün makyajı bitmiş halini gözümde canlandırmayı öğrendim.’’ ERKEKLER GÜÇLÜ VE HIZLI AMA.. Kadınların erkeklere oranla daha uzun yaşamaları elbette sadece Türkiye’ye ait bir özellik değil. Bu Afrika’dan Amerika’ya, Asya’dan Avrupa’ya dünyanın tüm ülkeleri için geçerli, biri hariç. Sadece Nepal’de erkekler kadınlardan daha uzun süre yaşıyorlar, ne hikmetse. İşin ilginç tarafı kadınların daha uzun yaşamalarının yalnız insanlara özgü olmaması. Böceklerden parazitlere, deniz kabuklularından solucanlara, örümceklerden sürüngenlere ve balıklara kadar birçok canlı türünün dişilerinin hayat süreleri daha uzun. Erkeklerin kadınlara göre daha ‘güçlü’ ve daha ‘hızlı’ da olmalarına rağmen, kadınların 510 yıl daha fazla yaşamaları gerçekten şaşırtıcı. Demek ki ne kaba kuvvet, ne hızlı koşmak ne hızlı yüzmek ömrümüze ömür katmıyormuş. İstatistikler, 80 yaşın üzerindeki nüfusun 2/3’ünü kadınların oluşturduğunu gösteriyor. 100 yıldan fazla yaşama şansını yakalayanların ise %76’sı kadın! Kadınların sırları Kadınların erkeklere oranla daha uzun yaşamalarının esas olarak her iki cins arasındaki biyolojik ve genetik farklılıklarla ilgili olduğu düşünülüyor. Ayrıca, kadın ve erkeklerin sosyal, kültürel, çevresel bakımlardan değişik şartlara maruz kalmaları da elbette çok önemli. İşte bu farklar nedeniyle, koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, kanser, KOAH gibi hastalıklar erkeklerde daha fazla görülüyor ve daha ölümcül seyrediyor. Bu hastalıkların da sigara ve alkol kullanımı, şişmanlık, stres gibi erkeklerde daha fazla rastlanan risk faktörleri ile yakından ilgili olduğunu ise sanırım bilmeyen yok. Uzun yaşama açısından dişilik hormonu olarak bilinen ‘östrojen’ de çok önemli. Östrojenin, hücrelerde antioksidan üretimini artırarak yaşlanmayı geciktirdiği biliniyor. Erkeklere bu hormon ilaç olarak verilse, belki aradaki fark kapanacak. Ama, 510 yıl fazla yaşayacağım diye ‘kadınlaşmaya’ kaç erkek razı olur, onu bilemem. Kıskanmayın Erkekler bizden uzun yaşıyorlar diye kadınları hiç kıskanmasınlar. Bu belki de erkeklerin bir şansı. Etrafınıza baktığınızda, ileri yaştaki kadınların tek başlarına gayet rahat ve mutlu yaşadıklarını görürsünüz. Hele de kocasından bir daire, bir emekli maaşı kalmışsa, maddi bir problemi yoksa. İleri yaştaki bir erkeğin ise parası pulu olsa da, tek başına, bir kadın olmadan hayatını sürdürmesi çok zordur. Çünkü, erkeklerin çoğu yemek yapmayı, bulaşık çamaşır yıkamayı bilmez, alışverişten, temizlikten hiç anlamaz. Bunları bilse de, anlasa da gene de çoluğuna çocuğuna, etrafına ‘İlla beni evlendirin’ diye de tutturur. Çoğu zaman da, evlense de rezil olur, evlenmese de. Bunun için, yaşlı bir erkeğin karısından önce ölmesi onun için çok daha hayırlı bir durumdur. Biz erkekler uzun yaşamak için değil, ileri yaşlarda dul kalmayalım diye dua etmeliyiz. Çıplak Ayaklar Kumpanyası: Doğa sahnede ÖZNUR OĞRAŞ Bir ağaç rüzgar estiğinde nasıl hareketlenir, dalları nasıl savrulur? Çimenler, çiçekler kendilerini nasıl rüzgara bırakır da ahenkle dans eder... Peki siz rüzgara tutulmuş bir ağaç gibi dans edebilir misiniz? Yanıtınız ‘‘hayır ise Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın 1421 Temmuz arasında düzenlediği ‘‘Yaz Dans Kampı’’na katılın. Çağdaş dans denilince ilk akla gelen topluluklardan olan Çıplak Ayaklar Kumpanyası kendilerini ‘‘hareket, dans ve tiyatro’’ diye tanımlıyor. Yaptıkları gösterilerle izleyicileri şaşırtan ve ‘‘Bu nasıl dans?’’ dedirten topluluğun kurucularından Mihran Tomasyan ‘‘Doğadaki deniz, kum ve ağaç gibi ‘‘malzemelerden’’ beden ne gibi hareketler yaratabilir? sorusuna yanıt arayacağız. Sabahları derse yogayla başlayacağız’’ diyor. Dört yıl önce Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Dans Bölümü’nden mezun olan Mihran Tomasyan, bir gün arkadaşıyla Ermenistan’da bir gösteriye davet edilmiş. Ermenistan’dan dönüşte topluluk kurma fikrinin doğduğunu söyleyen Tomasyan ‘‘Bizim gibi dışarıda kalmış olan ve iyi hareket eden kişileri toplayarak iyi bir iş yapalım istedik. Üniversiteden arkadaşımız olan ya da görüp beğendiğimiz isanlarla konuştuk. Sonuçta toplam dokuz kişi olduk’’ diye anlatıyor maceralarını. 2003’te kurulan Çıplak Ayaklar Kumpanyası ilk kez ‘‘Neden?’’ sorusunun farklı dillerdeki hallerini içeren bir gösteriyle çıktı karşımıza. Daha sonra Semaver Kumpanya’nın ‘‘Transpoting adlı oyunuyla. Son olarak ‘‘Mehmet Barış’ı Çok Seviyor’’ adlı oyundaki dans gösterileriyle beğeni topladılar. Tomasyan anlatıyor: ‘‘Mehmet Tarhan’la birlikte bir iş yaptık. Çok tartışıldı. ‘‘Bu dans gösterisi değil’’ dendi. ‘‘Çıplak ayaklar bir tür eylem yaptı sahnede’’ dediler. Bunda, dansı da hareketi de tiyatroyu da içine katan bir anlaşıyı baz aldık. İyi ki de böyle bir projede yer aldık.’’ Önümüzdeki günlerde kurumsallaşmayı hedefleyen Çıplak Ayaklar Kumpanyası modern dansın hiç girmediği kentlere dansı götürecek. Kumpanya, önümüzdeki sezonda ‘‘Enginar’’ adlı bir gösteriyle izleyicilerin karşısında olacak. Gösteri 1980’lerde doğan çocukların oynadığı oyuncakların politik gelişime etkisiyle ilgili. Sohbetimizi noktaladığımız Tomasyan’ın dans ve dansçılarla ilgili saptaması ise ilginç: ‘‘Eskiden bir taksiye bindiğinizde ve ben dansçıyım dediğinizde insanlar eşcinsel gözüyle bakardı size. Dans, meslekten sayılmazdı. Ama şimdi dansçıyım dediğinizde Aaa.. Tan Sağtürk gibi mi? Anadolu Ateşi gibi mi? diyorlar. Bu kişilere çok şey borçluyuz dans anlamında.” Yaz kampına katılmak isteyenlerin CV yollamaları yeterli. Kampa katılım ücreti her şey dahil 300 YTL. Kumpanyanın konservatuvara hazırlanan öğrenciler için düzenlediği kursun ücreti ise 80100 YTL arasında değişiyor. ciplakayaklar?yahoo.com HAFTA SONU 16 CMYK Klişeleşmiş yanlışlar Oya Tolga klişeleşmiş yanlışları sıralıyor ve birkaç ipucu veriyor. ? Fondöten cilde zarar verir inanışı yanlış. İyi temizlenmiş ve nemlendirici sürülmüş bir cilde uygulandığında soğuk ve güneşten korur. ? İple kaş almak bir kadının kendine yapabileceği en kötü şeylerden biridir. Zaten kaş alınmaz düzeltilir. ? Göz içine kalem çekmek gözü küçültür de yanlış bir saptama. Gölgelendirme sayesinde kalem çekilen gözü büyütmek mümkündür. ? Gece makyajı pırıltı kaldırır. Bu nedenle gezmeye giderken makyajınızı yaparaken daha cesur davranabilirsiniz. ? Allık şakaklara doğru sürülmeli klişesi de yanlış. Bu tarz allık sürmek 20 kadından dördüne yakışır ancak. Allık elmacık kemiğinin yerine göre sürülür. Herkesin elmacık kemiği farklı.. ? Farklı renkler kullanmak istemediğinizde geçişleri iyi yaptığınız sürece bir sorun olmaz. ? Cildinizi en kolay ve ucuz şekilde temizlemenin yolu banyo sonrası elinize biraz karbonat alıp yüzünüzü fazla bastırmadan ovmaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle