Katalog

CUMARTESI 12 30/11/06 16:18 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Başkası olma Bir adam vardı canı sıkılan... Bir kadın vardı canı sıkılan...Yok düşündüğünüz gibi değil, bu bir GSM operatörü mottosu değil. Sonra okur okumaz “Sen de mi?” diyeceğiniz (bi sus dedirten) reklam melodilerini kullandığımı düşünmeniz de doğru değil. Bu sözler 1975 örovizyon şarkı yarışması için Türkiye finallerinde yer alan şarkının sözleridir. Esin Afşar’a bu şarkı dolayısıyla telif hakkı verilmiş midir ya da şarkının izni alınmış mıdır bilinmez ancak bu şarkıda bahsi geçen kadın ve adamın, gardıroplarının önünde oturan ve tıpkı sizin benim gibi “Yine giyecek hiçbir şeyim yok” diye canı sıkılan kadın ve adam olduğunu söyleyebilirim. Evet... Gardırop karşısındaki (tren gelir hoş gelir misali) umutsuz bakışmalardan sözediyorum elbette. Nedense (hep) giyecek hiçbir şeyimiz yoktur. İki ile çarpıp üçe bölüp karekökünü aldıkları taksitli satışlardan çok beğendiğimiz nadide parçaları da alsak yok gardırop yine Bermuda Şeytan Üçgeni gibidir. Karşısına geçip “hiçbir şeyim yok kiii” diye ağlayanları bilirim. (bkz: ben) kendin ?l SİNEM ERTEKİN ! Kural Merak edene not: (sızlık) lar GİYECEK BİR ŞEYİM YOK! Gardırop problemlerini çözmek zordur. Kimimiz kıyafetler arasında uyum olmadığı için sorun yaşarız (sanki o kıyefetleri alan Doktor Ceykıl’dır da bunlar da ne böyle diyen Mistır Hayd’dır) kimimiz kıyafetlerin dakikası dakikasına o anki modaya uymadığından yana dertlidir. Örnek: Saat sekizi beş geçti ekoseli etek modası bitti ben şimdi ne giyeceğim? Kimimizse sadece çok ucuz diye gardırobumuzu “ne alırsan bir YTL” dükkanına çeviririz. Yok yine tahmin edemediniz sağ gösterip soldan yazan yazarınız konuyu gardırop düzenleme seanslarına bağlamayacak, Papa’nın kırmızı Prada’larına da! Konusunu (her zamanki gibi) bir aforizma ile özetleyecek: Gardırobunuzdakilerle barışık olun, onlarla yaşamayı öğrenin, çünkü artık bunu şununla giymelisin, şunu bununla kuralları yok. İstediğinizi istediğiniz tarzla ya da renkle tamamlayabilirsiniz. Özgürsünüz. En başından beri savunduğumuz ‘rastgele’ ve ‘modaya özgürlük’ ilkelerine bağlı kalarak spor ayakkabınızı ister pullu payetli bluzunuzun altına isterseniz de smokinin altına giyin. “Rahat ve cool” stilinizi görüp de beğenmemek mümkün olmayacak. Şimdi dağılabilirsiniz... [email protected] Türkiye ilk olarak 1975’te Eurovision Şarkı Yarışması’na katılma kararı aldı. İsveç’in başkenti Stockholm’de Türkiye’yi temsil edecek şarkıyı belirlemek amaçlı yapılan yarışmada Esin Afşar, Canı Sıkılan Adam isimli şarkısıyla yarışmıştır. Ancak yarışmayı Semiha Yankı “Seninle Bir Dakika” isimli şarkısı ile kazanmıştır. Canı sıkılan adamın sözleri; Bir adam vardı canı sıkılan, bir kadın vardı canı sıkılan, buluştular bir gün sıkılmamak için, verdiler el ele çıktılar kol kola...diye devam ediyor. ? Ayakkabı ve çantalar aynı renkte olmak zorunda değil. Keza kemerinizle ayakkabınız da uymayabilir. ? Giydiklerinize vakit ayırmayın. Bir şeyleri zorla birbirine uydurmuş havası olmasın. Pişirme süresi: 15 dakika. Bu süre içinde hazırlanıp çıktınız çıktınız. Yok çıkamıyorsanız da 15 dakikada hazırlanıp gelmiş izlenimi yaratmalısınız. ? Yaratıcı şıklık karıştırmaktan ibaret. Sıkıcı olmayın. Sürprizlere açık olun. ? Her ne kadar skinny (dar) kot pantolonlar, şortlar moda denilse de herşey serbest. Paçası bol kot da giyebilirsiniz, paçası kısa pantolon da. Etek uzunlukları, pantolon boyları illa bu kadar olacak diye bir kural yok. ? Gece elbiseleri gece giyilir kuralı da bitti artık. Dantel bir elbiseyi düz babetlerle gündüz de çok rahat giyebilirsiniz. ? Gece çıkarken adidas spor ayakkabı giyip elinize taşlı bir çanta alabilirsiniz. ? Dore ve lame çanta ve ayakkabılarınızı gündüz de rahatlıkla kullanabileceğinizi söylemeye gerek yok herhalde... ? Renk uyumlarına dikkat etmeyi bırakın. Eskiden birbirleriyle görüşmesi yasak olan siyah ve lacivert şimdi çok iyi arkadaş. (Bakınız: Türk dostu Zac Posen) ? Erkeklerde de kadınlar gibi takım ve takımlama diye bir zorunluluk kalmadı artık. Ceketiniz kalk gidelim, pantolonunuz hayır ben oturucam diyebilir. ? Eteğinizin tonunda da çanta ve ayakkabı kullanmak zorunda değilsiniz. ? Gümüşle altın takılmaz kuramı da çürütüldü ? Desenleri de karıştırabilirsiniz. Ekose ile çizgili, çiçekli ile puantiyeli kullanabilirsiniz. ? Çorabınızdan iç giyiminize kadar aynı rengin tonlarında giyinmeyin. ? Kuralsızlık kuralı; üstünüz sade ise ayakkabınız afili olsun (Bakınız: Papa 16. Benedict) ? Çevrenizden “aaa şuna bak altı kaval üstü şişhane” deyimini duyduğunuz an bu iş oldu demektir. tebrikler.. başardınız..