15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 05 16/11/06 15:36 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK 18 KASIM 2006 CUMARTESİ 5 Takılar şans ve sağlık dağıtıyor Takı tasarımı sektörü artık ülkemizde de giderek yaygınlaşıyor. Hobi olarak başladıkları tasarımı meslek haline getirenler, hatta dünyaya açılanlar bile var. Bu tasarımcıların bir örneği de Ayşe Durul. Tasarladığı mücehverlerin bir kısmını Monaco’da sergileyen Durul, kendi yarattığı markasının ürünlerini Ortaköy’de küçük bir mağazada satışa sunmaya başladı. Ayşe Durul eski bir reklamcı ama mücevher tasarımına genç kızlık dönemlerinden beri merak duyar, taktığı her takıda küçük değişiklikler yaparmış. Önce 90’lı yıllarda profesyonel olarak tasarım yapmaya karar veren Durul, aynı anda başka bir sektörde daha çalıştığı için vakit ayıramamış. 2000 yılında göğüs kanserine yakalanan Ayşe Durul, iyileşince artık hayatla mücadele etmek yerine, kendisini huzura kavuşturacağını bildiği tasarım işine başlamış. ‘Tasarımı gerçekten sevmek, onunla yatıp kalkmak gerekiyor yapabilmek için’ diyor. Markanın adı Osenmi. ‘O benim’ cümlesinden türemiş. “Bu markayı aylarca düşündüm ve en sonunda kendimi ifade edebilecek kelimeyi buldum. Osenmi, yaratmanın, kendi olmanın gücünü vurguluyor” diyor. Markanın logosu bir elipsin içine yerleştirilmiş kalp ortasında bir tek pırlanta. Hint felsefesinde kalbin içindeki taş insana şans getirirmiş. Elips şekli de sağlıklı yaşamı temsil ettiğinden bu logonun kendisini en iyi şekilde anlattığını düşünüyor Durul. Çünkü kendisi hastalığını yendiği için çok şanslı ve etrafındaki herkese bu şansı dağıtmak istiyor. Tasarımlarını İtalya ve Fransa’da yaptırıyor Ayşe Durul. “Tasarladığım mücevherlerin malzemesi çok elastik ve henüz bu malzemeden takı üretimi ülkemizde yapılamıyor. Ben de bu yüzden yurtdışında üretim yaptırıyorum” diye açıklıyor. Yine bir üretim için Fransa’ya gittiğinde, arkadaşları tarafından Prens Albert’in de katılacağı bir davete çağırılmış. Monaco yat limanında gerçekleşen davette kendi adına açılan standda tasarımlarını sergileme olanağı yakalamış. Prens Albert ile eşinin de izlediği ve çok beğendiği sergide Türk tasarımını yurt dışında temsil etmekten dolayı çok gurur duyduğunu vurguluyor. 30 Kasım ve 3 Aralık tarihleri arasında Ekav ve Küsav’ın birlikte düzenleyecekleri bir takı tasarımı sergisi açılacak. Bu sergide de tasarımlarını sergileyecek olan Durul, Ortaköy’deki mağazasına gelen misafirlerine bol bol iyi şans dağıtıyor. SİNEM DÖNMEZ Güç ve özgürlüğün ince ayarı: Leopar 2007 kış modasında yine vazgeçilmezler arasında yer alan leopar desen gündelik yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor. Çantalar, ayakkabılar, etekler, bluzlar, yatak örtüleri, saatler, iç çamaşırları... Ev ve ofis dekorasyonundan gece elbiselerine kadar her yerde karşılaştığımız leopar deseni kimimiz çok iddialı bulduğu için kullanmaktan çekiniyoruz, kimimiz de doğru kombinasyonlarla şıklığı yakalıyoruz. Peki azı karar çoğu zarar olarak değerlendirebileceğimiz leopar desen neden bu kadar popüler? Kimler tercih eder? Bilinçaltımıza güç, hakimiyet gibi gizli bir mesaj gönderiyor olabilir mi? Kadınların leopara olan ilgisi eski Mısır uygarlığına dayansa da moda sektöründeki ilk büyük çıkışı Christian Dior’un 2. Dünya Savaşı sonrasında ‘New Look’ koleksiyonuyla gerçekleşmiş. 1950’li yıllarda kadınsılığı ön plana çıkarmak için kullanılan leopar desen, 1970’lerin sonlarında ise Punklar tarafından benimsenmiş ve vamp bir karaktere bürünmüş. Günümüzde ise özgürlüğün bir simgesi olarak karşımıza çıkıyor. Leopar desenli aksesuvar veya kıyafetlerin üretiminde de artık hayvanları katletmiyorlar. Tekstil teknolojisi ile derilerin tıpa tıp benzerleri yani imitasyonları üretiliyor. Dekorasyon ve Moda Tasarımcısı Şeli Kohen gece kıyafetlerinden iç çamaşırlarına aynalardan minderlere kadar her yerde kullanılan leopar desenin, temsili olarak dayanıklılığı ve bunun getirdiği nokta olarak da güç ve özgürlüğe gönderme yaptığını söylüyor. Özellikle çalışan iş kadınlarının tercih ettiği bu desen seçeneği kişilere güçlü ve duruma hakim bir imaj yaratıyor. Kadınların dayanıklı ve güçlü varlıklar olduğunu özellikle vurgulayan Kohen günümüzde özgürlüklerine de yeniden sahip çıkma eğiliminde olduklarını söylüyor, tıpkı Amazon kadınları gibi. ZUHAL AYTOLUN Ancak burada leoparın bir yanılsama ile sadece ‘dişi’liği simgelediğini düşünüyor. Oysa bilinçaltımıza gönderilen bu mesajlar sadece kadınlar tarafından yansıtılmıyor. Kohen’e göre erkekler de leopar desenli aksesuvarları tercih ediyorlar. Erkekler giyimde leopar desenin erotizmi simgelediğini düşünseler de dekorasyon alanında kullanmaktan hoşlanıyorlar. GÜCÜ KONTROL EDİN Leopar her ne kadar gücü simgelese de o gücü doğru kullanmak gerekir, aksi halde tehlikelidir. Kohen, bu deseni kullanırken dozajın doğru ayarlanması gerektiğini söylüyor. Az ve anlamlı ayrıntılarda kullanılmasıyla daha zarif bir görüntü vereceğini vurguluyor. Örneğin, leopar desenli bir şalı, fular gibi kullanabilir, kemer yapabilir ya da evinizin herhangi bir köşesinde aksesuvar unsuru olarak kullanabilirsiniz. Ancak baştan aşağıya leopar desenli bir kıyafete bürünmek ağır ve yorucu olacaktır. Burada ‘azı karar çoğu zarar’ ilkesi kendini gösteriyor. Bu deseni kullandığınız alanda başka bir desen kesinlikle kullanmayın. Kohen, günümüzde leopar desenin abartılı kullanımla fazlaca vurgulandığını ve böylece bayağılık hissi uyandırdığını söylüyor. Küçük ve çok göze batmayan aksesuvarlarda (çanta, saat kayışı, bluz yada broş olabilir) kullanırken aman dikkat edin başka bir desenle kombine etmeyin. Dokunun mat ve düz bir renk olmasına özen gösterin. Ev dekorasyonunda da leopar desen kullanacaksanız diğer ayrıntıları mutlaka açık renk ve sade tercih edin. Kylie Minoque
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle