14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 12 5/10/06 15:22 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Louvre Müzesi’nden İzmir’e İzmir eserleri ÖZGEN ACAR Fransız Kültür yansıtan harita, plan ve 9 Ekim’de Merkezi, 19. yy’da çizimler ile gravürler ise İzmir’de iki İzmir’de bulunup Fransız Kültür Louvre Müzesi tarihsel sergi, bir Merkezinde koleksiyonuna sergilenecek. Bunlar araştırma giren arkeolojik buluntulardan arasında İbni bazı örnekler ile İzmir Batuta, Piri Reis, merkezi bağlantılı eski harita ve Evliya Çelebi gibi belgeleri bir araya getiren iki açılacak, Kent Türk ve Fransız sergiyi 9 Ekim’de İzmir’de tarihi üç günlük gezginlerin açıyor. çizimleri Ticaret Odası Müzesi ile toplantıda Türk bulunuyor. İkinci Fransız Kültür Merkezinde sergide ayrıca, Fransız bilim aynı anda açılacak iki sergi Lyon ve Nancy dışında ‘‘İzmir Smyrna’’ insanlarınca ele Belediye konulu üç günlük bir Kütüphanelerinden alınacak. çalıştayda İzmir’in uzak ve ödünç olarak gönderilen yakın geçmişi hakkında İzmir ile bağlantılı bazı Türk ve Fransız bilim insanları belgeler de yer alacak. 18 Ekimde bildiriler sunacaklar. Fransız Kültür Merkezinde başlayacak üç Louvre Müzesi, İzmir’in günlük ‘‘İzmir ve Fransa (16001900): çeşitli dönemlerinden 60 Ayrıcalıklı ilişkilerin üç yüzyılı’’ adlı çalıştaya küçük nesne ve sikkeleri sunulacak 20 kadar bildiriden bazıları şöyle: ödünç olarak ve 30 Ersin Döğer ‘‘İzmir ve Çevresi: Eski ve Yeni Kasım’a sergilenmek üzere Araştırmalar’’, Prof. Dr. Binnur Gürler ‘‘İzmir İzmir’e gönderdi. İzmir Agorasında bulunan antik tıp aletleri’’, Akın Ersoy, Ticaret Odasının İzmir ‘‘Eski İzmir Yolları’’, JeanLuc Martinez ‘‘14. Louis Kent Müzesinde Döneminde Louvre Müzesine Eski İzmir’den giden sergilenecek olanlar arasında antik eserler’’, İsabelle Hasselin ‘‘Louvre Müzesinde bir heykelden geride kalan bir İzmir çıkışlı pişmik toprak heykeller’’, Ludovic rahip başı, mitolojik Laugier ‘‘Louvre Müzesindeki Roma Dönemi kahramanlar ve çok acayip insan Heykelleri’’. heykelciklerinin yanı sıra İS 2. Fransız Kültür Merkezi, İzmir tarihiyle ilgili yy’ın başlarından kalma pişmiş araştırmaları Türk Fransız bilim insanlarının işbirliği topraktan bir kadın başı, bir Eros ve yapmak amacıyla ‘‘Antoine Galland Araştırma gladyatör heykelcikleri dikkati çekiyor. Merkezini’’ de açıyor. Merkeze adını veren Fransız Fransa Ulusal Kütüphanesinden gelen Galland, 16. yy sonlarında İzmir’de yaşayan ve 1001 ve İzmir’in 15001900 yılları arasını gece masallarını Fransızca’ya çeviren bir Fransızdır. Teknoloji ‘sürat yapıyor’ Nokia N95 Nokia, New York’da yeni modeli N95’i tanıttı. Çift yöne kayarak açılan kapağı, entegre GPS donanımı ve 5 megapiksellik kamerasıyla öne çıkan model bir telefondan çok multimedia üssünü andırıyor. 100’den fazla ülkenin haritasını destekleyen entegre GPS ile restoranlar, oteller gibi 15 milyondan fazla noktanın bulunmasını sağlayan N95, bir turist rehberi gibi çalışıyor. Carl Zeiss optik destekli 5 megapiksel kamerasıyla 2592 x 1944 çözünülürlüğünde baskı kalitesinde fotoğraflar ve DVD kalitesinde videolar çekilebilen model WiFi, EDGE ve 3G teknolojilerine de uyumlu. MP3, AAC ve WMA formatlı müzik dosyalarını da destekleyen N95’in 220 saatlik bekleme süresi bulunuyor. Dört çekirdekli işlemci Hepimiz Kristof Kolomb’a ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Sanat tarihçisi Linda Weintraub, 2003 yılında yayımlanan ‘‘Çağdaş Sanat Yapmak’’ adlı kitabının kapağına çarpıcı ve bir o kadar da popüler bir alt başlık koyar: Günümüz sanatçısı nasıl düşünür ve çalışır.... İlk bakışta ‘‘Blöfçünün Rehberi’’ izlenimi yaratan bu kitap, aslında manzara, natürmort, portre, tarihsel resim vb gibi çeşitli temalar çerçevesinde yapıt üreten geleneksel sanatta olduğu gibi, çağdaş sanatın da kendine özgü türleri/temaları olduğuna dikkat çeker ve bunları örnekler. Gerçekten de günümüz sanatçısının neyi, neden, nasıl düşündüğü ve gerçekleştirdiği sanat izleyicisinin zihnini meşgul eden en önemli soruları oluşturuyor. İzleyicinin bu soruları yanıtlayabilmesi için özellikle günümüz sanat pratiklerinin hangi eksenler üzerinde yol aldığını, hangi temalar üzerinde yoğunlaştığını bilmesi gerekiyor. Örneğin; Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi’nde 21 Ekim tarihine dek açık kalacak olan ‘‘Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük’’ başlıklı sergi, yukarıda sözü edilen çağdaş sanat pratiklerinin özel likle son yıllarda sıkça ilgilendiği ‘‘geçmişin/tarihin izini sürmek’’ temasına odaklanıyor. 2000’lerden itibaren özellikle kurumsallaşmış uluslararası sergilerde günümüz politikalarına ilişkin hemen her olgunun ve sorunsalın masaya yatırıldığını ve yakın/uzak tarihimize ilişkin açılımların sanat yoluyla tekrar ele alındığını görüyoruz. Bu çerçevede, tarihin yeniden yorumlanmasına, sorgulanmasına ve bazen sanat yoluyla yeniden kurgulanmasına ilişkin yapıtlar üretiliyor; sergiler oluşturuluyor. Platform’daki bu serginin de uzak ya da yakın tarihin yeniden ele alınmasına ilişkin bir sergi olduğu söylenebilir ilk bakışta. Ancak bu sergide alışılmışın dışında, izi sürülen geçmişin ya da tarihsel olayların bizzat sanatçıların inisiyatifinde ele alındığı ve sanatçıların seçtikleri tarihsel an ile girdikleri öznel ve yaratıcı sürece dikkat çekiliyor. Kısaca sanatçılar, bu sergi bağlamında konu seçtikleri tarihsel an ile bireysel bir ilişkiye giriyor. Küratörlüğünü November Paynter ve Krist Gruijthuijsen’in yaptığı Roderick Buchanan, Jeremiah Day, Omer Fast, Runo Lagomarsino, Deimantas Narkevicius, Amalia Pica ve Florian Wüst’ün katıldığı bu sergi, ilki Amsterdam’daki Stedeljik Müze’de gerçekleştirilen etkinlik dizisinin ikinci ayağını oluşturuyor. Açılışında Jeremiah Day’in bir performans gerçekleştirdiği serginin başlığına Runo Lagomarsino’nun çalışması esin kaynağı olmuş. Zaten küratörlerin de sözünü ettiği gibi sergide yer alan işlerin birbiriyle ilişkisi olabileceği gibi, tümünü bağımsız, tekil olarak değerlendirmek de mümkün. ‘‘Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük’’ başlıklı bu serginin en dikkat çeken işlerinden biri, kolektif bellek üzerine yoğunlaşan Omer Fast’in ‘‘Schindler’in Listesi’’nden esinlenerek gerçekleştirdiği ‘‘Spielberg’in Listesi’’ adlı çalışması. Omer Fast, Spielberg’in 1993’te gittiği Karakova’ya (tarihin yaşandığı gerçek mekan) 10 yıl sonra giderek, ‘‘Schindler’in Listesi’’ filminde figüranlık yapan insanların deneyimlerini büyüteç altına alıyor. Çünkü rol alan bu figüranlardan bir kısmı filme konu olan olayın Güldük bizzat gerçeğini de yaşamış olan kişiler... Fast’in işinin ilginç tarafı tanık olmakla, izleyici olmanın sınırlarını izleyiciye tekrar hatırlatıyor olması ve neyin gerçek, neyin kurgu olduğuna bir kez daha dikkat çekmesi. Kolektif bellek ile ilgili bir diğer çalışma ise Amalia Pica’nın ‘‘El Sallayan Herkese’’ adlı 16 mm’lik filmi... Son günlerde Yunanistan’ın Türk karasularına bıraktığı göçmenlerle ülkemizde de yeniden gündeme gelen göç olgusuna işaret eden bu çalışma aslında, pek çoğumuzun belleğindeki bilindik bir hatırayı ya da kodlanmış bir görüntüyü harekete geçirmeyi amaçlıyor. Amsterdam Limanı’ndan ayrılan bir yelkenlinin yolcularını el sallayarak uğurlayan bir grubu gösteren bu çalışmanın özelliği ise aslında tamamiyle sanatçının yarattığı bir kurgu olması. ‘‘El Sallayan Herkese’’ görüntü kalitesiyle izleyiciye 1900’lü yılların bir filmi izlenimi verirken, baştan sona kadar gösterilenin bir tarihi belge olduğuna da izleyeni inandırıyor. Neyin gerçek neyin kurgu olduğunun sınırlarının net olmadığına gönderme yapan bu yapıt, akla Jean Baudriallard’ın ‘‘Sessiz Yığınların Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu’’ kitabında sözünü ettiği ‘‘hipergerçeklik’’ kavramını getiriyor. Sergide ayrıca Jeremiah Day’in, anıtların günümüz insanına neler ifade ettiğini irdelediği şiirsel çalışması ‘‘Yeniden İnşa’’; Roderick Buchanan’ın videodan sunduğu asker portreleri ve Florian Wüst’in birey ile devlet arasındaki çelişkili ve zıt ilişkiyi incelediği ‘‘Özgürlük Kalmayıncaya Dek Özgürlüğü Korumak’’ adlı yerleştirmesi de görülmeye değer diğer çalışmaları oluşturuyor. İlki Amsterdam’da, ikincisi İstanbul’da gerçekleştirilen ‘‘Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük’’ başlıklı bu serginin son halkasını ise projeyi gerçekleştirirken etkilenilen ve iki sergi arasındaki ilişkiyi irdeleyen metinlerin yer alacağı bir yayın oluşturacak. Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi, ‘‘Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük’’ 14 Eylül21 Ekim. İstiklal Caddesi, Beyoğlu/İstanbul Tel: 0212 293 23 61 Intel CEO’su Paul Otellini, Core 2 Extreme adlı dört çekirdekli yeni işlemcilerini tanıttı. Kasım ayında piyasaya çıkacağı açıklanan, tek çip üzerinde dörtçekirdek bulunan mikroişlemci mevcut tek çekirdeklilere göre yüzde 70’e kadar daha fazla performans sağlıyor. Core 2 Extreme, oyun meraklıları, programcılar ve üst düzey kurumsal kullanıcıları hedef alıyor. Ottelini, çip endüstrisinde performans kadar enerji tüketiminin de önemli olduğunu belirterek, gelecek 4 yılda enerji tüketimi/performans verimini 3 katına çıkarmayı ve işlemcilerin ısınmasını azaltmayı hedefledikleri söyledi. Bu arada Intel, Core işlemcilerinin kullanıldığı PC tasarım yarışması açtı. 1 milyon dolara kadar ödüllerin verileceği yarışma şıklık ve işlevselliği ön plana çıkarmayı hedefliyor. FM 2007 Demo çıktı Bilgisayar meraklılarının vazgeçemediği oyunlardan biri olan Football Manager, yeni versiyonu 2007’nin demosu yayınladı. Serinin on beşinci oyunu olan FM 2007, sadece İngiliz ligini içeren Vanilla ve 11 ligi kapsayan Strawberry adında iki demo olarak oyuncuların testine sunuldu. 20 Ekim’de satışa sunulması beklenen oyun geçen seneki versiyonundan 100’ün üzerinde değişiklik içeriyor. Eidos’dan ayrıldıktan sonra Championship Manager ismini bırakıp Football Manager ile yoluna devam eden SiGames, sadece FM 2006’daki aksaklıkları düzeltip çok fazla değişikliğe gitmemiş. Teknolojinin zirvesi Deloitte Türkiye, İnterpro ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı işbirliğiyle ‘Teknoloji Fast 50’ adı altında Türkiye’nin en hızlı büyüyen 50 teknoloji şirketini belirlendi. Teknoloji Holding, Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketleri listesine Türkiye’yi barkod uygulamaları ile tanıştıran Exim ve ödeme sistemlerinde Türkiye’de sektör yapıcı rolü ile pazar açan Planet olmak üzere iki şirketi ile girdi. Firmalar, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinde düzenlenen ‘Teknoloji Fast 500’ün aday listesine girdiler. [email protected] Bilim insanları ‘kültür ve beden’i tartışacak Türk kültüründe bedenin doğal görüntüsünü ya da doğal şeklini değiştirmeye dönük uygulamalar, makyajdan sünnete, kısırlaştırmadan dövmeye, kulak deldirmeden hadım etmeye dek tüm boyutlarıyla birlikte, uluslararası bir sempozyumda ele alınacak. Marmara Üniversitesi Türkiyat BARIŞ Araştırma ve Uygulama DOSTER Merkezi’nce hazırlıklarına başlanan ‘‘Türk Kültüründe Beden’’ konulu sempozyum, 45 Nisan 2007 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali’nin başkanlığında, Dr. Aylin Koç’un eşgüdümünde çalışmaları başlayan sempozyumda Türk kültüründe bedene dönük uygulamaların tarihi, işlevsel, toplumsal ve kurumsal boyutlarıyla birlikte tartışmaya açılacak. Sempozyumun bir alt birimi, hayvan bedenine müdahale olarak iğdiş konusunu ele alacak. Sultanların küpe takması, günümüzde erkekler arasında hızla yaygınlaşan küpe takma modası, dilencilikte sakat bırakma, Osmanlı’nın kadın sünnetine dönük tavrı, mumyalama, Hadım adı taşıyan coğrafya isimleri, tarihte işkence, mafyanın mesaj verme yöntemi olarak bilinen bacaktan kurşunlama gibi konular uzmanlar tarafından ele alınacak. Sempozyumda sürmedanlık ve allıkların hangi malzemelerden yapıldıkları ile dövme aletleri üzerinde de durulacak. Bedenle ilgili kelimelerin etimolojik kökenlerinin de inceleneceği sempozyuma, dil, tarih, sanat tarihi, tıp tarihi, antropoloji, sosyoloji, psikoloji, hukuk, edebiyat, coğrafya, ilahiyat, kültür tarihi gibi alanlardan yerli ve yabancı çok sayıda bilim insanı katılacak. RİFAT MUTLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle