Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Levent'te bir Karadenizli; Vonalı Celal J ÖZGE KESKİN ona, Ordu Perşembe’nin eski adı. Celal Öztürk, namı diğer Vonalı Celal ise; 1976’dan beri Perşembe’de kendi adını verdiği restoranında, Karadeniz mutfağını misafirlerine tattıran ve ünü Karadeniz sınırlarını çoktan aşmış lezzet üstadı. Aslında Vonalı, Tıp Fakültesi'ni kazanmış ancak fakülteye ön kapıdan girip arka kapıdan çıktıktan sonra tıp profesörü olamamış belki ama Karadeniz yemekleri konusunda ordinaryüs olmuş desek yeridir! Vonalı Celal’in ününe ün katansa erik, kiraz, kara yemiş, yeni dünya, kısır, üzüm, töngel, mantar, melocan, maydanoz kökü gibi bin bir çeşit meyve, sebze ve bitkiden yaptığı leziz mi leziz turşular. Noter tasdikli tam 101 çeşit turşusu bulunuyor Vonalı Celal’in! Evet, yanlış okumadınız Vonalı Celal noter tasdikli 101 çeşit turşunun mucidi. Hâlâ Perşembe'de ki restoranında misafirlerini ağırlayan Vonalı, yaptığı dillere destan turşuların yanında 30 çeşit de mahalli Vona yemeği sunuyor. İlerleyen yaşına rağmen de misafirleriyle bire bir ilgilenmeye devam ediyor. Şimdi sanmayın ki size ballandıra ballandıra anlattığım bu lezzetleri tatmak için Perşembe’ye kadar gitmeniz gerekiyor. Aslen Ordulu olan İşbakan ailesinin girişimiyle Vonalı Celal yaklaşık 6 yıldır Ahırkapı – Cankurtaran sahilinde enfes yemekleriyle İstanbulluları da mest ediyordu. Bir buçuk yıl önce de, İstanbul Sapphire’de açılan ikinci şubesiyle daha fazla İstanbulluya Karadeniz'in tatlarını sunmaya başladı. Üstelik buranın aşçısı da Vonalı’nın kızı Emine Baş ve deyim yerindeyse ''pidelerin efendisi'' Alişan Usta. V Böylesi tarihi ve yöresel bir mekânın, bir AVM içinde nasıl olacağını düşünenlere ise şimdiden söyleyeyim ki gayet güzel olmuş. Görsel açıdan yöresel unsurlar barındırmasada; mekân çok sade ve şık tasarlanmış. Duvarlarında ise Perşembe’nin fotoğrafları var. Bir de görüntüsüyle iştahınızı kabartan turşuların sıra sıra dizildiği bir bölüm. Mekânda yöresel öğeler yok belki ama mönü fazlasıyla yöresel. Tam bir Karadeniz mutfağı. Kuymak, dible, fasulye kavurma, siron, hamsi, güveç, Karadeniz pidesi; yok yok anlayacağınız. Özellikle sebzeler ve otlar neredeyse her parlatalım derseniz, içki servisi de var Vonalı'nın. Ne yesem? Karadeniz’e özgü tüm yemekleri bu mekânda bulabilirsiniz. yemeğe girmiş. “Ottan kökten yemek yapıyorum” diyen Emine Hanım’ın da dediği gibi, Karadeniz’e özgü ne kadar bitki, ot varsa Vonalı Celal’in mutfağında bulabilirsiniz. Bütün otlar da Karadeniz’den getirtiliyor. Eh bari bir de bir kadeh Emine Hanım babasından miras kalan lezzet hünerini fazlasıyla gösteriyor yemeklerde. Çorbayla başlamak isterseniz, karalahana ve ısırgan otu çorbası denemeye değer. Kuymağı da mutlaka tadın derim. Tavada, altında sürekli sıcak kalmasını sağlayan bir aparatla getiriliyor masaya ki soğuyup da lezzetini kaybetmesin. İki çeşit mısır ekmeği var. Biri tavada biri fırında yapılıyor. Tavada yapılan biraz daha yağlı ama benim favorimdi, malum ne kadar kalori o kadar lezzet! Bunun yanında siron da ayrı bir lezzet. Rulo yapılmış yufkaların üzerinde yoğurt ve kıymayla servis ediliyor. Fasulye turşusunun kavurması da tadına bakılmaya değer. Hele ki salamura yapılmış kirazın kavurması! Alışık olmayanlar yadırgayabilir belki ama tadınca emin olun fikriniz değişecek. Farklı ama leziz bir şeyler denemeyi seviyorsanız mutlaka tadın. Gelelim balığa... Restoranda sadece üç çeşit balık var; Mezgit, Levrek , Hamsi. Hepsi de Karadeniz’den geliyor. Ben tercihimi Hamsi tavadan yana kullandım ve hiç de pişman olmadım. Çıtır çıtır ve leziz. Bir de Alişan Usta'nın pideleri... Karadeniz'de ''yağlı'' diye bilinir bu pide. Pidenin içinde kullanılan her şey Rize, Ordu ve Trabzon'dan getiriliyor. Zaten Trabzon tereyağının kokusunu hemen alıyorsunuz. Yolunuz Vonalı'ya düşerse yemeden kalkmayın! Son olarak, tatlıya gelirsek Laz Böreği ve Kabak Pastası tercihleriniz arasında olabilir. Laz Böreğinin içine konan karabiber, genzinizi yakan o “fazla tatlı” duygusunu ortadan kaldırıyor. Kabak Pastası ise kesinlikle favorim, yemeden çıkmayın derim. Hem çok leziz hem de çok hafif. J HAYRİ ARSLAN onları canlı tutan bir marka olarak rakiplerimizden ayrışıyoruz.” Geleneksel tatlıları modern bakış açısıyla tüketicinin beğenisine sunan “Tatlı Sanattır” sloganıyla 2004 yılında faaliyetlerine başlayan Tatlıcı Tatlıcı Tombak, 100’ün üzerinde ürün çeşidiyle pazarda önemli bir konuma Tombak şu anda Türkiye genelinde 15 ilde 35 şube ile hizmet veriyor. Sütlü sahip. Sütlü tatlı, şerbetli tatlı, pasta ve kurabiye çeşitleri ile tüketiciye tatlı deyince akla ilk gelen markalardan olan Tatlıcı Tombak’ın ilginç de birbirinden lezzetli seçenekler sunan Tatlıcı Tombak, ürün portföyünü bir kuruluş hikâyesi var. genişletmek için ustalar ve gıda mühendisleriyle düzenli olarak ArMarkanın kurucusu usta tiyatrocu ve yönetmen Nedim Ge çalışmaları gerçekleştiriyor. Satışa sunacağı ürünleri Saban olunca isim de eski bir sanat dalı olan “Tombak oluştururken ziyaretçilerinin beğenisi ön plana çıkıyor. Sanatı”ntan gelmiş. Markanın kuruluş hikâyesini Nedim Geleneğin ve modernizmin buluştuğu yeni şube Saban şöyle anlatıyor: “Tombak eski ve değerli bir sanat konsepti ile öne çıkan yeni Tatlıcı Tombak şubelerinde dalı. Tatlı yapımını da bir sanat olarak gördüğümüz ve ürün turuncu ve kahve tonları hakim. Müşteriye sıcak ve ferah bir olarak nostaljik tatlar sunduğumuz için bu ismi seçtik. ortam sunmayı amaçlanan yeni konseptte, caddelerde Ardından, özel tombak tatlısını ürettik. Tombak Tatlısı, büyüme stratejisini simgeleyen tuğla duvarlar kullanılıyor. anneannemin yaptığı eski bir muhallebidir aslında. Biz Eski Son dönemde market kanalında yoğun bir tüketici kitlesine İstanbul’un muhallebici geleneğini yaşatmak için yola çıktık ve Nedim Saban seslenen ürünleri ile pazardaki konumunu güçlendiren Tatlıcı tombak tatlısını da bu hikayenin en özel parçası olarak Tombak, Türkiye genelinde 35 şubeye varan Franchise ağı ile tüketicilerin zevkine sunduk. Gerek ürünlerimizin kalitesi gerekse ürün girişimcinin de tercihi oluyor. Her iki kanalda da büyümeyi hedefleyen Tatlıcı portföyümüze eklediğimiz farklı geleneksel tatlarla bir geleneği yaşatıyoruz. Tombak, ağırlıklı olarak İstanbul ve Marmara Bölgesi’ne odaklanıyor. Bizler eskiden muhallebicide buluşan sevgililerin özlediği mekanları tekrar İstanbul’daki eski muhallebici geleneğini yaşatan bir marka olduğu için oluşturuyoruz. Mekânlar ile kuşaklar boyu süregelmiş tatlara sahip çıkıyor ve caddeler öncelikli... Geleneksel tatlılara modern bakış açısı City's Nişantaşı'nda bir “mahalle” Türkiye'de alışverişi, ticareti, eğlenceyi, yemeyi, içmeyi, iletişimi iyi bilen “Mahalle” çocukları Nişantaşı'nda buluştu. İstanbul'un en gözde semtinde, City's Nişantaşı'nda mahalle olur mu demeyin. Olur! İçinde bulunduğumuz bu yüzyılda her geçen gün yalnızlaştığımız ve birbirimizden uzaklaştığımız bu mesafeli dünyada, sizi içine alacak, samimi bir mahalle var artık. Bu “Mahalle”de bir sokakta bulunan her şey mevcut. Kitapçı, hediyelik eşyacı, manav ve çiçekçi gibi 32 markanın mağazası yer alıyor.