Katalog

2 Bu bir e m r u g anti röportajı J ZUHAL AYTOLUN slında bu, farklı bir gurme hikayesi; bir anti gurme bakışı. Müjdat Gezen, mutfakla haşır neşir değil, özellikle belli lezzetlerin peşinde koşmadığını söylüyor. Yapabildiği yemek yok mu var, özlediği tat yok mu var. Ama ona sorsanız “önüme ne koysanız yerim” diyor. Elinden iş geliyor. Yaptığı yemekler de var. Hatta Türkan Şoray'la onun yediği özel bir pide dahi var. Gittikleri restoranda “Türkan Şoray Pidesi” diyorlar, hop geliyor. Bol malzemeli, içinde kaşarın peynirin de olduğu bir pide bu. Bir gece saat 02.00'ye kadar oturup o pidenin başında, onu bitirdikleri bile olmuş. Büyükçe de biraz. Tam pideden söz açıldığında başlıyoruz sohbete. Anlatıyor Müjdat Gezen... A  Nasıl bir damak tadından, nasıl bir aile geleneğinden geliyorsunuz? Annem inanılmaz yemek yapardı. O yüzden de ablam, yengem ve eşim de çok güzel yemek yapar. Hep ev yemekleri yapılırdı. Mesela ben genç yaşıma kadar kebap, lahmacun nedir bilmedim. Bizim evde mantı hiç pişmedi. Bizde hep eski İstanbul yemekleri pişerdi. Güzel bir kültürle yetiştik, dışarda yemek yeme kültürü bizim çocukluğumuzda olmadı.  Keyifle, doyasıya yemek yiyenlerden misiniz? O zaman da öyle doyasıya yemezdim, şimdi de yemem. Önüme ne koysanız, kabulümdür. Zaman zaman eşim yemek seçiyorsun der. Halbuki evde ne pişerse onu yerim. Kaç çeşitten seçeceğim ki. Ha mesela salatayla başım hoş değildir. Ama söğüş domatesi çok severim.  Gençlik, öğrencilik, tiyatro, turneler... Sonrası daha hareketli bir yaşam. O sırada nasıl bir yemek düzeniniz vardı? Öğrencilikte simit yiyorsun ancak. Sonra provalarımız oldu, oyunlarımız oldu, maaşlarımız yükseldi. İşkembe çorbasına geçtik. İlk defa humusla 1964 yılında, İskenderun'da askerliğimde tanıştım. Çok sevdim. Mesela ilk defa içli köfteyi orada gördüm. Türkiye mutfağını severim. Ama Çin türlü lezzeti tatmanız mümkün şimdi. mutfağını da çok severim. Ayda bir mutlaka Eskişehir'e gittiğimde mutlaka çiğ börek giderim. En kötü ihtimalle eve söylerim. Eşim yerim. Hiç kaçırmam. Adana'ya ve kızım da çok sever. Özellikle takip gittiğimde kebap yemeden edemem, ama çok severim tabii Herkes dönmem. Seyrek de olsa, bu lezzeti. Ben mesela sofrada güzelden anlarım, sevdiğim tatları gitmişken yemem yemek. Uzun yılların iyi yemek yaparım der. mutlaka yerim. Antakya'da alışkanlığı bu. Masanın Söylemesi kolay. Ama diğer analı kızlı denilen yemek üzerinde daktilom ve muhteşemdir. Humusu kitaplarım vardır, o yandan da neyin ne olduğunu severim, hatta zaman yüzden sehpada yerim. bilmek, keyfini güzelliğini zaman evde yaptırırım. Bu alışkanlık hala devam yaşamasına rağmen, “o kadar da iyi Karadeniz'de ediyor. Trabzon turnesinde değilim” demek tam dürüstlük. çok sık yerim. Aslında  Yemek yapmak Müjdat Gezen de bu anlamda açık yemek zannedilir ama yaratıcılıktır bir sözlü. “Lezzeti severim, özlediğim tatlıdır. Laz böreğini anlamda. tatları ararım. Ama ille de peşinden severim. Akçaabat Kesinlikle. Ben Çin köfte, mıhlama... Her tavuğunu çok güzel koşabilecek zamanım hiç olamadı” yörenin çok güzel yaparım. Moda'da bir diyor. O yüzden biz de yemekten lezzetleri var. Hepsinin Çin restoranı vardı, onun açılan sohbetimizi yine ayrı bir tadı, ayrı bir mutfağına girdim ve yemekle kapatıyoruz. İşte hikayesi, her elin ayrı bir öğrendim. Şimdi arada bir hüneri var. Biraz bu işlerden canım istediğinde kendi size lezzetin başka bir anlarım ama öyle bir vaktim evimde de yapıyorum. yüzü... hiç olmadı hayatımda. Giyimde Misafirim geldiğinde de de arabada da yemekte de... Canım yapıyorum. Onun dışında bir de bir künefe çekti, gideyim de menemen güzeldir. Antakya'ya yiyeyim gibi bir durumum zaten hiç olmadı. Öyle bir hayat mı var allasen!  Mustafa Alabora'dan alamadınız mı bir kaç tüyo?  Hikâyeler ayrı bir enteresan tabii... Bir de Bence Mustafa'nın zaten asıl mesleği bu, ilave bazı yemeklerin isimleri! Mesela Hünkâr olarak oyunculuk yapıyor. Ben böyle bir şey Beğendi, şu an ilk aklıma gelen... görmedim. İcatları muhteşem. Bana yatıya gelirdi Valla o da hünkâr beğendiği içindir. Kapıcı Mustafa. Yardımcı sokmazdı mutfağa, “Çekilin” beğense adı başka olurdu. Bir de terbiyesiz der kendi yapardı. Çok değişik yemekler bilir. O yemek isimlerini anlamam mesela. Kadınbudu, tam bir gurme. Şarap konusunda da her şeyi ayıp gelir bana. Hanım göbeği, vezir parmağı, bilir. Rahmetli Savaş Dinçel mesela, benden daha dilber dudağı... Kadını yüceltiyor mu aşağılıyor beterdi. Kereviz yer, “Ne güzel enginar bu” mu belli değil. derdi. O kadar fenaydı. Tiyatroculuktaki  Turnelerle Anadolu'yu geziyorsunuz. Her  Özellikle hangi mutfağı seversiniz?