Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Ocak 2012 Çarşamba 03 zonguldak c ŞÜKRAN SONER ‘Büyük Madenci Direnişi’ Özal’ın istediğinden daha çaplı maden kapatmaları ve özelleştirmelerle daha çok sayıda maden işçisi işini kaybederken, kamu eliyle maden üretimi geriye püskürtüldü. Türkiye çapında bütün çalışanlar için gerçek ücretler aşağı çekilirken, sendikasız, kayıtsız, kuralsız, taşeron işçi çalıştırma, emeği ile geçinenlerin yaşamında sosyal damping, işsizlik patlaması yaşandı. Elbette bu olumsuz gelişmelerden, dünyanın en büyük direnişinin ardından tersine bir sesizliğe, örgütsüzlüğe, çaresizliğe gömülüp, siyasal İslam’a sığınan Zonguldak halkı payını fazlası ile aldı.. Kazanılmış haklar tek tek gitti Sendikal gücün, dünyanın en büyük emek direnişiyle kazanılmış moral değerlerin, örgütlülüğün dibe vurması, iktidara biat etmiş sendikal yapılanma içinde Erdoğan iktidarları dönemi yeni işçi alımlarında, toplu pazarlık düzeni içinde kazanılmış işçi hakları da uygulanmadı. Hızla emekli etme, çıkarmalar, özelleştirme, taşeronlaştırmalarla ücret ve çalışma koşulları hızla geriye çekilirken, aynı işi yapan işçiler arasında da çok farklı ücret uygulamaları geçerlilik kazandı. Özeli, kamusu, toplam işçi 32 binlerden 10 binlerin altına düştü. Sadaka düzeni içinde oya yönelik ülke çapında kömür dağıtımının da zorlamasında, Zonguldak’ta vahim boyutlara varan işsizliğin baskısında, son birkaç yılın uygulamasında TTK’ye yeni işçi alınmışsa da, toplu sözleşmelerden yararlanmış işçilerle yarı yarıya varan ücret düşürmeleri gerçekleşti. Yerin altında en ağır koşularda çalışan maden işçilerinin aylık ücretleri 1250 liralara kadar düştü. Özel sektörde daha da aşağıda 800 lirayla yeraltı maden üretiminde işçi çalıştırılıyor. Mühendislerin ücretleri bile 2000 liraya kadar çekilebiliyor. Zonguldak ekonomisinin hâlâ lokomotifi olan kömür üretimi diplerde, TTKözel işletmeler üretim toplamı 2.5 milyon ton civarında kalıyor. Buruk sorgulama Zonguldak, dünyanın en büyük, etkin direnişiyle kendi kaderi ile S adece Türkiye’nin değil dünya işçi sınıfı hareketinin tarihindeki, halkın desteğinde en yüksek katılımlı, uzun soluklu direnişin kazanımları; madencilerin kendilerini, Zonguldak halkını kurtarmalarıyla sınırlı kalmamıştı. Özalizmin kırılma noktası yaşanmış, kömür ithaliyle madenlerin kapatılması projesi rafa kalkarken, 32 bin maden işçisiyle paralel, önce tüm kamu çalışanlarının sözleşmelerle beşaltı yıllık kayıpları geri alınmıştı. Emekten yana kırılma 32 bin maden işçisinin grevi ile birlikte 1990 Aralık 1991 Ocak başı elli günlük yüz binlerin soluksuz direnişleri ve Büyük Ankara Yürüyüşü, sosyaltoplumsalsiyasalekonomik yaşam düzenimizde emekten yana önemli bir kırılma noktasını oluşturmuştu. Önce büyük direnişe sırtını dönen medya, maden işçisi, mühendisi, Zonguldak halkının büyük direniş gücü karşısında sona doğru kapıları açmak zorunda kalmış, dünya medyasının da büyük ilgisiyle otosansür kırılmıştı. Yirmi yılda çok şey değişti 12 Eylül, Özalizmin piyasalar düzeninin dayatmalarını, işçiden, emekçiden yana, ekonomiksosyalsiyasal boyutları ile düzelten bu büyük direnişten bugüne, sesizlik içinde köprülerin altından çok sular aktı.. Aradan geçen yirmi yılda çok şey, bu kez düzenden yana yeniden değişti. birlikte, Türkiye’nin kaderini değiştirdikten sonra içine gömüldüğü büyük sesizlikte, Türkiye’nin en ağır işsizlik patlaması, yoksullaşma, yoksunlaşma örneklerinin birini yaşıyor. Göç alan kent, kendisi ile birlikte geriye püskürtülenlerin kaderini paylaşarak yeniden göç veren kent kimliğine dönüşüyor. Zonguldak halkı, eylemin sahibi maden işçileri, örgütleri sendika, moral değerler diplerde, dünyanın en büyük direnişini başarmış olmanın onurunu bile paylaşamıyorlar. Büyük direnişin 21. yılında ancak Zonguldak Maden Mühendisleri Odası’nın etkinliğinde buluşabiliyoruz. Direnişin gücü ile kazanılanlarla, teslim olma çizgisinde yitirilenlerin buruk bir sorgulamasını yapabiliyoruz..