15 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Heyeti Temsiliye ve İstanbul Heyeti Temsiliye yabancı ülkelerin temsilcileriyle görüşürken, elbette baştan beri İstanbul hükümetiyle de sürekli temas içindeydi. Bu sırada İstanbul’daki siyasi ortam oldukça hareketliydi. 2 Ekim 1919’da bir hükümet değişikliği olmuş ve Damat Ferit hükümeti istifa etmiş, yerine Balkan Savaşı’nda Makedonya orduları komutanı olarak görev yapan Ali Rıza Paşa sadrazam, Mersinli Cemal Paşa Harbiye nazırı, Haydarizade İbrahim şeyhülislam, Damat Şerif Paşa Dahiliye nazırı, Mustafa Reşit Paşa Hariciye nazırı olarak göreve başlamıştı. Heyeti Temsiliye, doğal olarak bu yeni isimlerin düşüncelerini anlamak, kongrelerde alınan kararlara uyulup uyulmayacağını öğrenmek ve Damat Ferit’in etkisini görmek için derhal girişimlere başladı. 3 Ekim günü yeni sadrazam Ali Rıza Paşa’ya bir telgraf yollandı. Bu telgrafta, milletin kanuna aykırı ve milli emellere zarar veren hareketler nedeniyle şimdiye kadar yeterince üzüldüğü belirtiliyor ve meşru haklarını tanıtıp kaderini emin ellerde görmek kararını vererek gerekli girişimlere başladığı vurgulanıyordu. Millet iradesiyle hareket eden Kuvayı Milliye, bu irade ve gücü, milletin menfaatleri dışında harcamamaya kararlıydı. Millet elbette hükümeti ve padişahı güç durumda bırakmak istemezdi, ancak şu andaki kabinede Ferit Paşa ile ortak faaliyet gösteren nazırların varlığı, şu hususların padişahça kabul edilip edilmeyeceğini anlamak ihtiyacını doğuruyordu: Yeni hükümetin Erzurum ve Sivas kongrelerinde saptanan örgütlenmeye ve milletin meşru amaçlarına uygun davranması; Meclisi Mebusan faaliyetine başlayıncaya kadar milletin geleceği hakkında hiçbir resmi ve kesin taahhütte bulunulmaması; ve, Paris Barış Konferansı’nda milletin ve memleketin kaderinin belirlenmesinde memur olacak üyelerin eskisi gibi işin ehli olmayanlarından tayin edilmeyip, milletin taleplerini kavramış ehil kişilerden seçilmesi. Bu mesaja karşılık, 4 Ekim günü sadrazam tarafından Sivas’a bir telgraf iletildi. Sadrazamın belirttiğine göre yeni vekiller heyeti vatan ve memleketin saadet ve selametini sağlamak için çaba harcamak konusunda Heyeti Temsiliye ile tamamen aynı fikirdeydi. Milli bağımsızlık ile hilafet ve saltanatın korunması bütün milletin kuvvet ve iradesine dayanılarak sağlanacağı gibi, Mütareke tarihindeki sınırlar dahilinde kalan toprakların birliğinin temini, bu topraklardaki haklar için adilane bir karar alınmasının sağlanması ve Meclisi Mebusan’ın toplanmasına kadar milletin kaderi hakkında hiçbir resmi taahhüde girilmemesi de tabiiydi. Ancak bununla birlikte, Osmanlı Devleti’nin devamı için merkez ile Anadolu’yu birbirinden ayıracak durumlar doğurup, payitahtın tehlikeye düşmesini de engellemek gerekiyordu. Bunun için hükümet muamelelerine sekte vurulmaması, yabancılar ile siyasi ilişkiye girişilmemesi ve mebus seçimlerinde halkın hürriyetine tecavüz olunmaması konularında kabinenin taahhüde ihtiyacı vardı. İstanbul hükümeti ile Heyeti Temsiliye arasındaki yazışmalar birbirini takip etti. Sadrazamın telgrafına hemen bazı açıklama ve önerilerle karşılık verildi. Telgrafta, Heyeti Temsiliye’nin amacının ayrılık yaratmak değil, tam tersine milli birlik ve bütünlüğü korumak olduğu özellikle belirtiliyor, çeşitli öneri ve talepler sıralanıyor, cevap beklendiği de ekleniyordu. Hükümetin cevabı gecikmedi. Haksızlıklar önlenecek, ordunun düzeni yeniden sağlanacak, mili irade ve Heyeti Temsiliye esas alınacaktı, ancak onlar da hükümeti tanımalıydı. Bu cevaba heyet tarafından teşekkürle karşılık verildi. Nihayet 8 Ekim günü Mersinli Cemal Paşa’dan hükümet adına gelen telgraf, bütün koşulların kabul edildiğini bildiriyordu. Bu önemli haber karşısında padişaha teşekkür edildi ve halka İstanbul hükümetiyle sağlanan bu gelişmeyi anlatan bir bildiri yayımlandı. Şimdi artık bu telgraflarla gidip gelen konuların yüz yüze görüşülüp karara bağlanması gerekiyordu ki, bu da daha önce yine çok önemli görüşmelere ev sahipliği yapan Amasya’da gerçekleşecekti. 103 Üstte İstifa eden Damat Ferit hükümetinin yerine kurulan yeni hükümetin sadrazamı Ali Rıza Paşa. Altta solda Dahiliye Nazırı Damat Şerif Paşa. Altta sağda Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle