14 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN GENERAL HARBORD’A VERDİĞİ MUHTIRADAN I (...) Eski zamanlardan beri ortak bir yaşam sürdürdüğümüz azınlıklar, İtilaf Devletleri’nce kendilerine gösterilen yakınlıktan cesaret alarak, ulusun ve devletin saygınlığına ve haklarına açıkça hücumlara başladılar. (...) IV Eklenen bildiride gösterildiği gibi, derneğimizin (Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Derneği) ilk amacı bir yandan daha önce sözü edilen sınırlar içinde, Osmanlı Devleti topraklarının bütünlüğünü koruma ve ulusal bağımsızlık, (...) ulusal kuvvetleri örgütlendirmek, öte yandan ulusal istencin üstünlüğünü kurmaktır. Kendileriyle çok uzun bir zaman bir arada yaşadığımız azınlık yurttaşlarımız hakkında en iyi niyetlerle, içten duygular beslemekten, onları da bizimle tam bir eşitlikle düşünmekten başka bir görüşümüz ya da duygumuz yoktur. Kesinlikle inanıyoruz ki, eğer yurt, içinde şimdiye dek etkinlik gösteren kötü etkilerden, aşılamalardan kurtulursa, imparatorluğun çeşitli ırkları birbirleriyle tam bir barış içinde yaşayacaklar; ortak, mutlu ve sıkıntısız bir yaşam süreceklerdir. Soylu ve temiz amaçlarımız, İtilaf Devletleri aleyhinde saldırgan niyetlerden uzaktır. Buna karşın kendimizi, varlığımıza karşı yöneltilen, insanlık ve adalet haklarına bir saldırı olan maddi hücumlara karşı savunmamız, bunlara karşılık vermemiz kaçınılmaz ve doğaldır. (...) Ferit Paşa, telgrafla Anadolu’da huzursuzluklar olduğunu ilan ederken suç ortakları İngilizler, Ermenilerin Sivas’taki saldırıların kurbanı olduğunu söyleyerek Osmanlı Devleti’ne gözdağı verici bir nota veriyorlar. Aynı zamanda istila edilen bölgelerden Merzifon’da Hıristiyanların katliamının planlandığına dair feryatlar yükseltiliyor. Yalnızca bu çeşit şeylerin maddeten olmadığı değil, ama böyle bir şeyin gerçekleşmesine hiçbir olasılık bulunmadığı bilinmektedir. Aksine, ulusal hareket örgütünün kurulmasından önce, Samsun bölgesinde siyasal bir amaçla kurulan Yunan birlikleriyle, bunların vahşetine uğrayan ve ordu ve jandarmanın korumasının yok olması nedeniyle kendilerini savunmak zorunda kalan Müslüman halk arasındaki çarpışmalar, her iki yana bu ulusal örgütçe verilen öğütle, hiçbir zora başvurmaya gerek kalmadan durdurulmuştu. Bugün yurdun öteki yerlerinde olduğu gibi bu bölgede de tam bir sessizlik vardır. VI Merkezi Erivan olan Ermeni Cumhuriyeti’ne karşı düşmanca hiçbir niyetimiz yoktur. Bugün için derneğin, bu devletle hiçbir ilişkisi yoktur ve ilgilenmemektedir. Bu devlet hakkındaki bilgimiz, söylentiler ve dolayısıyla elden edinilen bilgilere dayanmaktadır. Bununla birlikte, gerçek olan şu kadarını biliyoruz ki, bu yeni devletteki Ermeniler, Ermeni müfreze komutanının buyruklarına dayanarak Müslüman halkı yok etmek üzere çalışmalarda bulunuyorlar. Bu buyrukların örneklerini gözlerimizle gördük. Erivan’daki Ermenilerin, Müslümanları yok etme siyaseti güttükleri ve bu kanlı vahşet dalgasının sınırlarımıza kadar genişlediği, sınır kapımızın öte yandan kaçan sayısız Müslümanlarla dolu olmasıyla doğrulanmış oluyor. Öte yandan Erivan hükümeti sınırın bu yanına top ateşi açarak doğrudan doğruya kışkırtma etkinliklerine de başvurmuştur. İngilizler bu hareketlerin oluşu sırasında, bir yandan Ermenilerin Müslümanlara karşı tutumlarını desteklediler, dahası onları bu konuda kışkırttılar; öte yandan Ermenilerin saldırılarını bize sayıp döktüler. Bunları dayanılmaz hareketler olarak nitelendirdiler. Bu komşu devlete saldırarak misillemede bulunmaya bizi zorladılar. Ama bu gerçeğin kendini göstereceğine güvenerek Ermeni kışkırtmalarına dayandık. İngilizlerin öfkelerini sezmemiş göründük. Gerçekten bizi Ermenilere saldırmaya özendiren, böylece kendi bölüklerini o
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle