07 Ocak 2025 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Misakı Milli masya görüşmeleri tamamlandıktan sonra Mustafa Kemal ve Rauf Bey Sivas’a döndü, Bekir Sami Bey ise Tokat’ta kaldı. Salih Paşa ile birçok konuda fikir birliğine varılmıştı; ancak 27/28 Ekim gecesi İstanbul’dan Harbiye Nazırı Cemal Paşa’dan alınan bir telgraf, bazı konuların yeterince açıklığa kavuşmadığını ortaya koyuyordu. Cemal Paşa telgrafında Meclisi Mebusan’ın İstanbul dışında toplanmasını makul bulmadığını bildiriyordu. Paşa’ya göre İtilaf Devletleri’nin İstanbul’da bulunması, düşünüldüğü gibi bir tehlike arz etmiyordu, zira bu devletlerin hepsi de meşrutiyet sistemiyle yönetiliyordu. Dolayısıyla böyle bir sisteme karşı saldırıda bulunmaları beklenemezdi. İkincisi, içinde bulunulan günlerde saray ile meclisin ilişki içinde bulunması gerekirdi; nazırların İstanbul’da, mebusların ise taşrada bulunmaları bu iletişimi güçleştirirdi. Ayrıca meclisin Anadolu’da toplanması İtilaf Devletleri’nin gözünde İstanbul dışında bir ikinci merkez oluşturulması anlamına gelir ve bu durum A gelecekte aleyhte kullanılabilirdi. Bu telgraf, Salih Paşa’nın eğer koşulları kabul ettiremezse istifa edeceği vaadini de geçersiz kılıyordu. Telgraf 29 Ekim günü Heyeti Temsiliye toplantısında ele alındı. Mevcut hükümet yeterli değildi, ancak bir yandan da padişah her an iletişimi daha güç bir kabine kurabilirdi, o yüzden de meclis toplanana kadar ilişkiyi sürdürmekte fayda vardı. İstanbul’a iletilen bir telgrafta, başkentin düşman işgali altında olduğu, basının denetime tabi tutulduğu tekrarlandı. Düşman baskısı altında milletin haklarının savunulması mümkün olamazdı. İtilaf Devletleri’nin meşrutiyet yönetimini benimsedikleri için müdahalede bulunmayacakları fikri de bir yanılgıydı. Toplantılarda nazırların hepsinin başkentten ayrılmasına da gerek yoktu; belli temsilcilerin gerekli zamanlarda yeni toplantı mekanında bulunması yeterliydi. Ancak bu açıklamalar fayda sağlamadı ve Cemal Paşa 6 Kasım’da verdiği yanıtta yine ısrarla İstanbul’un meclis toplantısı için uygun olduğunu savundu. Mustafa Kemal bu konuların tartışılması için kumandanlara Sivas’ta bir toplantı yapmayı önerdi. 16 Kasım günü kongre binasında başlayan toplantıya Erzurum’dan Kazım Karabekir Paşa, Ankara’dan Ali Fuat Paşa, Konya’dan 12. Kolordu kumandanını temsilen kurmay başkan Şemsettin Bey ve Sivas’tan Selahattin Bey katıldılar. Kumandanlar toplantısının gündemini, meclisin toplanacağı yer, meclis toplandıktan sonra Heyeti Temsiliye’nin nasıl bir şekil alacağı ve Paris Konferansı’nın kararlarından sonra nasıl bir tavır geliştirileceği gibi konular oluşturuyordu. Bu konular çeşitli oturumlarla 28 Kasım’a kadar tartışıldıktan sonra şu kararlar alındı: Meclisin İstanbul’da toplanması sakıncalı olduğu halde hükümet ısrar ettiği için kabul edilmiştir, ancak mebuslar bu konuda aydınlatılıp fikirleri sorulacak, İstanbul’a gitmeden önce çeşitli bölgelerde toplanılıp güvenlik önlemleri konuşulacaktır. Cemiyetin güçlendirilmesi için kolordu kumandanları yardımda bulunacak, sivil örgütlerin başındaki yöneticilerden milli örgütlenmeye bağlı kalacaklarına dair söz alınacaktır. 108
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle