01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bir açık kapı bırakması ise, savaşı kazanabileceğini zannederken, bir yandan da tecrübeleri gereği kaybetme olasılığını hesaba katmak zorunda olduğundan tedbirli davranmaya çalışmasına bağlanıyordu. Ağırlıklı kanı, Yunanistan’ın Anadolu’da uzun süre muharebe edebilmek için yeterli nüfusa da vasıtaya da sahip olmadığı, dolayısıyla sonunda Anadolu’dan çekilmeye mecbur olacağı yönündeydi. Konstantin ile hükümetinin başbakanı Gounaris’in açıklamaları ise ısrarlıydı. Başbakan Gounaris, Yunanistan’ın aslında barıştan yana olduğunu ama savaşmak zorunda kaldığını söylüyordu; ülkesinin görevi, Türklerin Sevr Antlaşması’na saygı göstermesini sağlamaktı, bunun yolu da savaşmaktı, zira “Ankara’nın adamları ancak kaba kuvvete karşı duyarlı” olabilirdi. Kral Konstantin de halkına yayınladığı mesajda “ırkının hayran kalınacak medeniyet mazisinin” kendilerine büyük görevler yüklediğini ve bu mazinin silahlarına yol göstereceğini belirttikten sonra şu sözleri ekliyordu: “İlahi yardıma, kahraman ordumun şevk ve atılganlığına, Helen ideolojisinin zaptedilmez moral gücüne güvenerek, bu milli yüce emellerin ifasının beni çağırdığı yere gidiyorum.” Yanına prensler Paul, Andre ve Nikola ile birlikte yeni başbakan Gounaris ve harbiye nazırını alıp yola çıkan Konstantin, 12 Haziran 1921’de “Haçlı krallarından sonra Anadolu’ya ayak basan ilk kral” olarak İzmir’e vardı; 7 Temmuz günü ise Yunan birliklerini denetlemek ve yeni bir savaş emri vermek üzere cepheye hareket etti. Bu sırada Türk ordusu başta Eskişehir ve Eskişehir’in kuzeybatısındaki İnönü mevzileri olmak üzere KütahyaAltıntaş dolaylarında yığınak yapmıştı. Ayrıca Afyonkarahisar dolaylarında iki tümen, Geyve ve Menderes dolaylarında da birer tümen bulunuyordu. 11 tümene çıkarılmış olan Yunan ordusu ise Bursa’da bir, Uşak doğusunda iki kolordusunu toplu olarak bulunduruyordu, Menderes’te de bir tümeni vardı. 10 Temmuz günü, Yunan birlikleri Türk ordusunun merkez ve sol kanadına saldırdı. Afyon’un işgal edilmesinin ardından 17 Temmuz günü Kütahya düştü. Türk ordusu EskişehirSeyitgazi hattına çekilmek zorunda kalmıştı. Bu durumu değerlendiren Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ile de görüşerek stratejik bir adım atmak gerektiğine karar verdi. Yaptıkları durum değerlendirmesi şunu gösteriyordu: II. İnönü Savaşı’ndan sonra genel bir seferberliğe başvurmuş olan Yu Üstte Yunan birlikleri Kütahya’ya giriyor (17 Temmuz 1921). Solda üstte Yunan Kralı Konstantin. Solda altta Yunan Kralı Konstantin kurmaylarıyla Eskişehir’de (Temmuz 1921). Altta Adapazarı’nda Sultan Orhan Camii.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle