Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TÜRK SİNEMASI 20072008 Altın Lale için yarışacaklar ürk Sineması’nın son dönem yapımlarının bir araya geldiği bu kapsamlı bölümde Ulusal Yarışma, Yarışma Dışı, Yeni Türk Sineması ve Belgeseller başlıkları altında 40’ı aşkın film yer alıyor. Bu yıl on dört filmin Altın Lale için yarışacağı Ulusal Yarışma jürisi, Kutluğ Ataman’ın başkanlığında TımeOut Film Editörü Geoff Andrew, yazar Ayşe Kulin, yapımcı Zeynep Özbatur, Saraybosna Film Festivali Genel Yönetmeni Mirsad Purıvatra ve oyuncu Bennu Yıldırımlar’dan oluşuyor. ÇOCUKLARI / CHILDREN OF THE OTHER SIDE Televizyon dizileriyle tanınan Aydın Bulut’un polisiye türündeki ilk uzun metraj filmi, İstanbul’un varoşlarında öfke ve çaresizlikle beslenen “kayıp hayatların” hikâyesini anlatıyor: Çöplerin içinde bulunan bir ceset. İstanbul Gazi Mahallesi’nde işlenmiş bir cinayet. Öldürülen gencin ağabeyi, Güneydoğu’da yaptığı askerliğini yeni bitirmiş, geri dönmekte. Kardeşinin katilini bulmak için harekete geçtiğinde kaybedilen şeyin sadece kardeşinin hayatı olmadığını görecektir... (Yön: Aydın Bulut, Türkiye, 2008, 95 dk.) Rotterdam Film Festivali’nde yarışan ilk Türk filmi olan ve yarışma jürisi tarafından “eşsiz yaratıcılıkta bir film” sözleriyle övülen Uzak İhtimal, yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un ilk uzun metrajlı kurmaca filmi. Film, Galata’da tanışan bir müezzin, bir rahibe adayı ve bir sahaf arasında geçen olayları anlatırken aynı zamanda alışılmadık ve açık edilmeyen bir aşkı da izliyor: Bir müezzinle bir rahibe adayı arasındaki aşkı. (Yön: Mahmut Fazıl Coşkun, Türkiye, 2009, 90 dk.) Televizyon filmleri ve dizilerden tanınan yönetmen Murat Düzgünoğlu’nun ilk uzun metrajlı sinema filminin senaryo yazarı Ender Özkahraman. Filmin merkezinde dul bir anne ve yetişkin olmalarına rağmen ondan kopamayan dört çocuğu var. Altmışlı yaşlarındaki Medine, biri camide imam, biri sigara fabrikasında işçi ve diğeri dershane öğrencisi üç yetişkin çocuğuyla birlikte Bitlis’te yaşayan ve onların derdini çekmekten yorulan yaşlı bir kadındır. Dördüncü çocuğun İstanbul’dan hiç hesapta olmayan dönüşüyle birlikte, sorunlar can yakıcı bir hal alır. (Yön: Murat 6. SAYFA T kaderlerini değiştirmelerine neden olur. (Yön: Pelin Esmer, TürkiyeFransaAlmanya, 2009, 100 dk.) Kısa film ve belgeselleriyle tanınan Selim Evci’nin yazıp yönettiği, kurgusunu ve yapımcılığını üstlendiği ilk uzun metraj film olan İki Çizgi, dünya prömiyerini 2008 Venedik Film Festivali’nin Eleştirmenler Haftası bölümü yarışmasında gerçekleştirdi. Selim Evci’nin ifadesiyle, “öncelikle İstanbul’un kendine has kozmopolit dokusunu anlatan” film, kaybolduklarının farkında olmaksızın yollarını arayan iki sevgilinin hikâyesini anlatıyor. (Yön: Selim Evci, Türkiye, 2008, 97 dk.) ÜT / MILK Ağustos 2008’de Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışan Süt, Semih Kaplanoğlu’nun 2008’de Altın Lale kazanan Yumurta ile başladığı ve Bal ile tamamlanacak olan “Yusuf üçlemesi”nin ikinci filmi. Üniversite sınavını kazanamayan Yusuf’un büyük bir tutku ile yazdığı şiirler birtakım edebiyat dergilerinde yayınlanmaktadır. Ama ne şiirin ne de ürettikleri değer günden güne düşen sütün Yusuf’a ve annesi Zehra’ya bir katkısı vardır. Yusuf, annesinin kasabadaki istasyon şefi ile yaşadığı gizli ilişkiyi keşfedince ne yapacağını şaşırır. (Yön: Semih Kaplanoğlu, TürkiyeFransaAlmanya, 2008, 102 dk.) İCDAN / CONSCIENCE Küçük bir kasabada yaşayıp emeğiyle var olmaya çalışan üç kişinin arasında geçen tutkulu, karmaşık ve acımasız bir aşk hikâyesi... Üçlü bir aşk üzerinden bir vicdani hesaplaşmayı anlatıyor Erden Kıral’ın Yolda’dan sonra çektiği ilk film olan Vicdan. Aydanur, hayatın ona sunduklarıyla yetinemiyor, “yırtmak” istiyor. Mahmut ise Aydanur ve karısı Songül arasında kalıyor. Film başından sonuna dek “Başımıza gelenler yaptığımız seçimlerden mi, yoksa kaderimiz yüzünden mi?” sorusunu soruyor izleyenlere. (Yön: Erden Kıral, Türkiye, 2008, 85 dk.) ÖPRÜDEKİLER / MEN ON THE BRIDGE Köprüdekiler, İstanbul’un varoşlarında otururken kentin merkezine, Boğaziçi Köprüsü’ne çalışmaya gelen üç kişinin hayalleri, umutları ve isteklerine dair bir film: kaçak gül satan on yedi yaşındaki Fikret, dolmuş şoförü Umut ve trafik polisi Murat. Bu üç kişi, hiç farkına bile varmadan güya Asya’yla Avrupa’nın sınırındaki bitmek tükenmek bilmeyen trafik sıkışıklığının ortasında her gün karşılaşırlar. (Yön: Aslı Özge, 28. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ İKİ ÇİZGİ / TWO LINES ULUSAL YARIŞMA / BAŞKA SEMTİN UZAK İHTİMAL / WRONG ROSARY ARA KÖPEKLER HAVLARKEN / BLACK DOGS BARKING Ödüllü kısa filmleriyle tanınan genç yönetmen Mehmet Bahadır Er ile Ukraynalı kısa film yönetmeni Maryna Gorbach’ın birlikte kurgusunu da üstlenip yönettikleri ilk uzun metrajlı filmleri, şehir göçebeliği, güvenlik, rant, tutunamama ve yaşam mücadelesi kavramlarını iki varoş delikanlısı, Selim ve Çaça’nın, şehrin kıdemli çakalları arasından sıyrılıp yırtma ve sınıf atlama mücadelesi üzerinden hareketli, huzursuz, gerçekçi bir tarzla irdeliyor. (Yön: Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach, Türkiye, 2009, 88 dk.) AYAT VAR / MY ONLY SUNSHINE Reha Erdem’in 2006 yapımı Beş Vakit’ten sonra çektiği bu ilk film, ilk kez Berlin Film Festivali’nin Forum bölümünde izleyiciyle buluştu. On dört yaşındaki Hayat, babası ve yatalak dedesi ile birlikte, nefes kesici güzellikteki İstanbul Boğazı’na açılan bir dere ağzına kurulmuş, derme çatma ahşap bir evde yaşamaktadır. Babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle balıkçılık yaparken, bir taraftan da birtakım yasadışı işlere girip çıkar. Hayat, bu zorlu, sert ve acımasız dünyaya doğmuştur ama yaşama sıkı sıkıya sarılır. (Yön: Reha Erdem, Türkiye, 2008, 121 dk.) Oyun adlı belgeseliyle hem Türkiye’de hem de dünyada birçok ödül kazanan Pelin Esmer’in ilk uzun metrajlı konulu filmi 11’e 10 Kala, aynı apartmanda oturan ama dünyaları çok farklı iki insanın öyküsü. Mithat Bey tutkulu bir koleksiyoncu, Ali ise onun kapıcısıdır. Beklenmedik olaylar Mithat Bey ile Ali’yi bir işbirliğine yöneltir ve bu iki adamın birbirlerinin K Düzgünoğlu, Türkiye, 2008, 98 dk) S H V HAYATIN TUZU / THE SALT OF LIFE 11’E 10 KALA / 10 TO 11 K