Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ĞI GECEYARISI ÇILGINLI Kışkırtıcı filmler leri uykuyarıcı, sarsıcı, kışkırtıcı film bekledizle gö rt dö rin nle ya tercih ede eması geç ği geleneksel geceyarısı sin unca cuboy l tiva saatlere meydan okuyor. Fes t 24.00’te birer ma ve cumartesi geceleri saa film uykunuzu kaçıracak. GÜMÜŞ ÜLKE, ALTIN SİNEMA: ARJANTİN U TYPOOL PON i. İnsanlar birr öldürüyor, konuşan herkes Sözle sığınabileceğiniz birini yiyor. Hal böyleyken kilisenin bodbir , en iyi ya da en kötü mekân radyo istasyonu. an yap ın rum katından yay ar korkunç şeyTuhaf haberler geliyor, insanlkonuşmaya başde ler yapıyor; tuhaf bir biçim olup yayılan bir lamışlar. İngilizceye musallatson Tracey’nin virüsü nasıl durdurmalı? En ıdığımız yötan Yaşamından Kesitler ile kalıplara sığın ld’ na netmen Bruce McDo rt zombi kornga ava bu lü yük mayan, felsefe gelen sabah na ku filminde, radyo istasyonu abayı sarması kas yayın ekibi, çılgınlığın tüm kalıyor. (Yön: r üzerine, stüdyoda mahsu 2008 / 95 dk.) da na Ka / ld na Do Bruce Mc / THE CHAAKİPÇİ / CHUGYEOGJA SER a ve yağmura buÇözümsüzlük üzerine kan ilk filmin kahrabu n lanmış bir polisiye ola ho, artık kadın manı (antikahramanı) Joongrtföyündeki kapazarlayan bir eski polistir. Po ın sorumlusu oldınların ortadan kaybolmasın n peşine düşer. mı ada bir duğunu düşündüğü işkence edip kızŞüphelendiği adam, aslında iz ve bürokrasi iks ları öldürmektedir. Becer na alsa da on iki yorgunu polis, adamı gözaltı ngho’nun dersaat sonra salıverecektir. Joo aktır, ama kızdi başta mal varlığını korumzamana ve pon lardan birini kurtarmak içi kalacaktır. Seul da un zor ak lise karşı yarışm tlik bir kovalasokaklarında yirmi dört saa sınırlarını zorün ün macayı anlatan film, tür Güney Kore 2008 luyor. (Yön: Hongjın Na / / 125 dk.) En başarılardan bir seçki ağımsız yapımlarla klasik akımlara getirilen çağdaş yorumlar, 1990’larda Arjantin Yeni Dalgası’nın ardından, 2000’lerde Ulusal Sinema Enstitüsü’nün kuruluşuyla en verimli çağlarını yaşayan Arjantin sinemasının en yeni ve en başarılı örnekleri bu bölümde bir araya geldi. Uluslararası alanda bağımsız sinemanın yeni parlayan yıldızı Lisandro Alonso’nun, Fantasma’nın ardından çektiği son filmi, yine yalnız bir adamı mercek altına alan minimalist bir öykü. Farrel, şişesinin dibi olmayan, uçkurunun bağı çözük, yirmi yıllık bir denizcidir. Atlantik’i geçtikten sonra, çalıştığı yük gemisini terk edip, dünyanın en güneydeki kenti Ushuaia’da karaya çıkar ve Tierra del Fuego’nun içlerinde, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, hızar atölyesi etrafında kurulu ufak bir köye doğru yol alır. Burası onun doğduğu kasabadır ve annesi hâlâ hayattadır, ama aileye yeni birisi katılmıştır. (Yön: Lisandro Alonso, ArjantinFransaHollandaAlmanyaİspanya, 2008, 84 dk.) Arjantin’in uçsuz bucaksız düzlüklerinde adeta bir Yunan tragedyasının gücünü ve tutkusunu yansıtan Öfke, aldatma, duygusal soyutlanma ve kırsal hayatın acımasızlığına, sağır Nati ile en iyi arkadaşı Ladeado’nun gözlerinden bakıyor. Nati’nin babası Poldo, Ladeado’nun babası Pichon’la tüm ilişkilerini keser. Ancak karısının Pichon’la ilişkisi olduğundan haberi yoktur. Küçük Nati her şeyin farkındadır. Poldo kızının çizdiği resimlerdeki çıplak adamı görünce kan beynine sıçrar; tek istediği şey intikam almaktır. (Yön: Albertina Carri, Arjantin, 2008, 83 dk.) AN ÇIKACAK / BLOOD APPEARS Buenos Aires’in gözler önünde olmayan karanlık yüzünde geçen öykü, sessiz aile babası, taksici Arturo’nun en büyük oğlu için yirmi dört saat içinde iki bin dolar bulma telaşını anlatıyor. Karısı Irene biriktirdikleri parayı Arturo’dan saklar. Uyuşturucu bağımlısı küçük oğlu Leandro, bu paraları kârlı bir uyuşturucu anlaşmasında kullanmak için çalmaya kalkışır. Yalnızlık, kayıtsızlık ve açgözlülük, parçalanan aile bireylerini karşı karşıya getirecektir. (Yön: Pablo Fendrik, ArjantinFransaAlmanya, 2008, 100 dk.) AĞMUR / RAIN Paula Hernández’in bu ikinci uzun metrajlı filmi, Buenos Aires’te günlerce durmaksızın yağan yağmuru, yıllardır birlikte olduğu adamdan ayrılan Alma’yı ve otuz yıl yurtdışında yaşadıktan sonra ülkesine geri dönen Roberto’yu anlatıyor. Trafik hengâmesinin ortasında Alma’nın arabasının kapısı açılır, Roberto içeri girer. Bu iki çaresiz, umutsuz ve yalnız insanın hayatlarında ye T B ni bir başlangıç olacaktır. (Yön: Paula Hernández, Arjantin, 2008, 110 dk.) STATLAR KAHVESİ / CAFÉ DE LOS MAESTROS Buenos Aires’teki Rio de la Plata boyunca tango bir yaşam biçimidir. Film, klasik tango repertuvarının yaratıcılarının, tarz ve okulların kurucularının, Piazzola’dan önce 1940 ve 1950’lerin ünlü temsilcilerinin de aralarında bulunduğu nadide müzisyenlerin hayatlarından kesitler sunuyor. Yapımcılığını Walter Salles’in üstlendiği filmde, yaşayan tango ikonları Nelly Omar, Horacio Salgan ve Mariano Mores’in konser hazırlıklarına tanıklık ediyoruz. (Yön: Miguel Kohan, ArjantinABDBrezilya, 2008, 90 dk.) AŞSIZ KADIN / THE HEADLESS WOMAN Yardımcı yapımcılığını Pedro Almodovar’ın üstlendiği Başsız Kadın, sınıfsal sorunların üzerinde durup duygu ve algı gibi kavramlarla oynarken, Lucrecia Martel çizgisel olmayan, mecazi anlatımlarla süslü bir tarzı takip ediyor. Veronica otoyolda araba kullanmaktadır. Birden dikkati dağılır ve bir şeye çarpar. Ama sürmeye devam eder. Kazayı takip eden günlerde onu nesnelere ve insanlara bağlayan duyguları yok olur. Negatif bir uyanıştır bu. Polis herhangi bir kaza raporu gelmediğini söyler. Ancak o neye çarptığı konusunda bilinmezlik içindedir. (Yön: Lucrecıa Martel, ArjantinİspanyaFransaİtalya, 2008, 87 dk.) ALIK ÇOCUK / EL NIÑO PEZ Arjantin’in en pahalı semtlerinden birinde yaşayan Lala, evlerinde çalışan Paraguaylı hizmetçileri Guayi’ye âşıktır. İki genç kadın Paraguay’da Ypoa Gölü kıyısında bir evde birlikte yaşama hayalleri kurarlar. Bu hayallerini gerçekleştirebilmek için evdeki tüm cüzdanları boşaltıp biriktirdikleri parayı bir kutuda saklarlar. Ancak, para kutuları tutku, kıskançlık ve delilikle dolup patlar. İntikam, risk, sert cinsellik ve şiddetin efsane ve kanla yoğrulduğu, gençlerin şu lanet dünyada yaşadıkları belirsizlikten kendine çıkış yolu aradığı bir öykü. (Yön: Lucía Puenzo, ArjantinİspanyaFransa, 2009, 96 dk.) Pablo Trapero, beşinci uzun metrajlı filminde, bir yandan cinayetten hüküm giymiş ve çocuğunu hapiste büyüten Julia’nın hikâyesini anlatırken, bir yandan da annelik, yalnızlık, aşk, mahkumiyet ve umut gibi kavramlarla uğraşıyor. Julia hapishane düzenine alışmakta zorlanır. Ancak iki mahkum kadınla bağ kurar. Bunlardan biri hapiste iki çocuk büyütmüş olan Marta’dır, diğeri de Julia’nın öz annesi Sofia. Marta onun rehberi ve danışmanı olurken, Sofia düşmanıdır. Çocuğun kaderini kim belirleyecektir? (Yön: Pablo Trapero, ArjantinGüney KoreBrezilya, 2008, 113 dk.) Ü LIVERPOOL B Ç ATI KATI / LOFT ı katı. Metresler. Bir Evli beş erkek. Lüks bir çat beş karakteri aykadın cesedi. Çatı Katı’nın : Fazlasıyla günı zamanda beş cinayet zanlısı ris, dost canlısı venilir bir psikiyatr olan Ch ı solu belli olsağ karizmatik mimar Vincent, uğu çıkmayan sol mayan tehlikeli Filip, sesi Metreslerini çatı x. rni Ma şu Luc ve parti ku arasında gizli bir katına getiren bu beş adam genç bir kadının ada anlaşma vardır, ama bur r şüphe içinde cesedini bulmalarıyla berabelar, çünkü evin birbirlerini suçlamaya başlar . Çatı Katı, dır yalnızca beş anahtarı var çok seyredilen en nin ihi Belçika sinema tar n Looy / Belçika ikinci filmi. (Yön: Erik Va 2008 / 118 dk.) ÜBE / THE COTTAGE KUL i gibi ağzı bomiz sıradan bir gangster film Filmi masıyla başlazuk ve seksi bir kızın kaçırıl lca yer aldığı bo n ını lar sur sa da, komedi un üşüyor. Hikâye, kanlı bir cinayet filmine dön n Tracey’yi kaola ı bir mafya babasının kız Peter’ın etrafında çıran iki kardeşin, David ve lübeye getirirku gelişir. Kızı geceyarısı bir n erkek karde’ni cey Tra ra son e sür ler. Bir yeyi ele geçirşi de oraya gelir. Amacı fid a gizlenen psiıkt mektir. Ancak hiçbiri karanl ir. (Yön: Paul ild değ da kın far in tçin kopat çif re UK 2008 / 92 ilte İng Andrew Wıllıams / dk.) ÖFKE / LA RABIA B K ASLAN İNİ / LEONERA Y 28. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ 17. SAYFA