Katalog

Sİ Y \SF/I 84 CANAN YAZGANGİL Ankara Başbakan Turgul Özal'ın ısrarla artık ANAP içerısınde dört eğilimin kalmadığını belirtmesıne rağmen, özal'ı yalanlarcasına dört eğilım arasındaki ilk hesaplaşma hukumette değışikliklere yol açtı. Gümrük yolsuzluğu ile ilgili Meclis araştırması açılması istemı görüşülurken, Arıkan hiç beklenmedık bır sırada söz alıp kürsüye çıktı, ortalığı bırbırine kattı. Arıkan Meclis kürsüsünden devlet memurlarına işkence yapıldığı iddialanyla lçişlerı Bakanı Ali Tanrıyar'ı, Edirne Valisini ve Emniyet Genel Müdürünü suçladı, Başbakam ve hükümeti "ben hukuk devletine saygılıyım," dıyerek eleştirdi. Arıkan'ın konuşması ANAP Grubu'nda şok etkisi yaratmıştı, ama Bakanlar Kurulu toplantısına kadar kimse, Tannyar ile Arıkan'ın görevden alınmalarını beklemiyordu. Bakanlar Kurulu'nda Vural Arıkan'ı en sert dille eleştiren ve dolaylı yoldan istifasını isteyen ilk bakan Oevlet Bakanı Mesul Yılmaz oldu. Mesut Yılmaz daha sonra sorunu TBMM'de bir soru üzerine "thtilaf iki bakan arasında degil, httkümetle bir bakan arasındndır" diyerek anlattı. Bakanlar Kurulu'nda sadece iki bakan, Mükerrem Taşcıoglu ile Sefa Giray, Arıkan'ın istifa ctmesi önerilerine, "bu aşamada yaniış olur," diye karşı çıkarak daha ılımlı bir çözüm biçimi bulunması isteklerini dile getirdiler. Ancak bu öneriler diğer bakanlar ve Başbakan tarafından benimsenmedi. Bakanlar Kurulu'nun ardından, ertesi gün olağanüstü toplanan Grup Yönetim Kurulu'nda da Arıkan'ın mutlaka bakanlıktan çekilmesi, bunun tepkilere neden olmaması tçin Tanrıyar'ın da görevden ayrılmasının dogru olacağı görtlşü ağır basıyordu. Başbakan özal, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile görüşmesinde hükümetteki bu sorunu anlatıyor, Arıkan ile Tanrıyar'ın görevden ayrılmalarmın en doğru biçim olacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de onayını alıyordu. Hükümetten iki bakanın ayrılmasına neden olan olaylar tırmanışa geçmeden önce ANAP'ta hafta içinde epey ilginç "kiiçttk olay" yaşanmıştı. "Artık dorl egilim lafını hafızalannızdan sllin." Başbakan Turgut özal, geçen hafta toplanan ANAP grubunda milletvekillerine böyle sesleniyordu. Kapıkule gümrük yolsuzluğu ile ilgili TBMM'de Meclis araştırması açılması ısteminın ön görüşmelerinin ortaya çıkabileceği sorunlar çok daha önceden düsünülmüş ve önlem alınmıştı. TBMM Genel Kurulu başlamadan önce Arıkan ANAP kulisinde Mesut Yılmaz ile karşılaşmış, Mesut Yılmaz'ın "Nasılsımz Sayın Ankan" sorularını gülümsemekle geçiştirmişti. Hatta Genel Kurul görüşmeleri başlamadan önce Mesut Yılmaz'ın yanına oturarak kendisiyle bir siire sohbet bile etmışti. Çevredeki gazetecilerın, "Neden Sayın Ankan konuşmuyor?" sorularına Mesut Yılmaz, "Bu bir hükümet meselesi. Ben de hükumet sözcusti olduguma göre..." diye yanıtlarken, Maliye ve Gümrük eski Bakanı Vural Arıkan araya girerek her zamanki esprili haliyle bir fıkra anlatıyordu: "Siinnelçinin biri dukkânının vitrinine bir saat koymuş. Meraklı bir müsteri sormuş: 'Neden sakat koydunuz?' Sünnetçi de, 'Ne koysaydım yani? diye yanıtlamış." Mesut Yılmaz, Arıkan'ın anlattığı fıkraya kahkahalarla karşılık verirken, ozel kalem müdiresı bir bayan kolunun altında dosyalarla çıkagelmiştı. "Bu kararnameleri imzalamanız gerekiyormuş Sayın Bakanım.." Mesut Yılmaz'ın ımzaladığı kararnameler, oradaki gazetecilerin de dık Artık o laf ı hafızadan silin Dört eğilimden haberler lıyordu. Milletvekıllerının vc Manisa Belediye Başkanının tepkılerı uzerıne geri adım atarak merkez ılçenın görevden alınan iki yöneticisını yenıden görevıne lade eden Keçeciler, hem Süha Tanık'a, hem de Gurbüz Sakıanlı'ya laf yetıştırmeye çabalarken, Metin Sanoğlu'nun sesi ANAP kulisinde herkes taralından duyuluyordıı "özdatlar, Manisa'dan elini çeksin artık. Bizimle ugra^mayın. Ben onun ya>ı kadar politika yaplım." Keçeciler, ellerını ıkı yana açarak, grup toplantısına girerken, bır başka l/rn.r Mılletvekili, gazetecilerin "tzmir'de neler oluyor?" sorularını şöyle yanıtlıyordu "tzmlr ilinin yapısı liberal ve demokraiiktir. Ama şimdi bizim bira aleyhtarı yoneticilerimiz lzmir'e el atmaya çalışıyorl«r." ZAAF MI, GÜÇ MÜ? "ANAP ile ANAP hukumetinin ortak bir ozelligi vardır. Bu ortak o/ellik her ikisiain de en zayıf sayılan yanlarının u^lında en guçlu yanları oluşudur. AMAP'ın gecmijfte farklı duşunen insanlan kendi catısı altında ortak bir çugide birle>tirmi^ olmasını bir zaaf işareti olarak goreo ve partimizin kısa surede dagılmasını bekleyenlerin 17 ay sonra bu duruınun canlı bir diyalog yoluyla partimizi daha da guçlendirdigini gorup >aşkınlığa ve umulsu/luga duştukleri gibi, Kapıkule olaylarında lıukumetlmizin zayıf noktasını keşfettiklerini sananlar da sukutu ha>ale ugrayacaklardır." Mesut Yılmaz, gümrük yolsuzluğu ile ilgili Meclis araştırması açılması ıstemıyle ılgılı konuşmasına böyle başlıyor. Başbakan Turgut Ozal, Bakanlar Kurulu'nun ön sıralarda rahat, Maliye ve GumrUk Bakanı Vural Ankan da arka sıralarda kıpkırmızı bir yüzle tedirgın Yılmaz'ın konuşmasını izliyordu. Yılmaz, ANAP'lıların alkışları arasında konuşmasını bitirdikten sonra "Bu işi de atiattık" havasında özal'ın yanına otururken, hıç hesapta olmayan bir gelişme oluyordu. Meclis araştırması önergesinin sahibi HP Milletvekıli CUneyt Canver konuşma hakkını arkadaşı tstanbul Milletvekıli Hüseyin Avnı Güler'e verdı. Güler, önce sakin başladığı konuşmasını, "Maliye Bakanı neden konuşmuyor, neden burada Mesut Yılmaz konuşturuluyor? Maliye Bakanı Sayın Arıkan'ın burada bildigi her >eyi açıklamasını istiyoruz" diye bitıriiKe, Arıkan daha fazla duramıyor ve saıaşma olduğu gerekçesiyle söz isteyıp kürsüye lırlıyordu. Maliye eski Bakanı Vural Ankan, Başbakam da kendısine tanık olarak göstererek, içişleri eski Bakanı Ali Tannyar başta olmak üzere Edirne Valısı ve Emniyet Genel Mudürü'nü "İşte egemen guvler" diye nıteler ken, Tannyar sapsarı, Ozdl da sımsıyah bıı yüzle kendisinı dınlıyor, ANAP grubu da hiç beklenmedık bır gelişme karşısında "şok"a girıyordu. Arıkan, muhalefetin alkışlarıyla konuşmasını bitirdikten sonra Bakanlar Kurulu sıralarına oturmadan kııiıse çıkıyor Etrafı da MDP, HP ve yandaşı ANÂP'lı milletvekillerı tarafından sarılıyordu. Kutlamalar arasında Türkân Arıkan, ağabeyine "Şimdi nasıl oy verecegiz?" diye soruyor, Ankan da, "Önerge aleyhine grupla beraber tavır alınsın, biz ANAP'lıyız" mesajını yandaşlarına ulaştırıyordu. Bunun üzerine Arıkancı 13 milletvekıli ile Arıkan'ın konuşmasını sempatiyle karşılayan 40 kişilik liberal mılleıvekılı de ret oyu kullanıyordu. özal, "Dort eğilimi hafı/alardan silin", Mesut Yılmaz da, "İçimizdeki egilimleri bir zaaf olarak gbrenler sukutu hayale ııgrayacaklar" dıyorlardı. Ama geçen hdfta hem ANAP'ta, hem de Meclıs'iekı gelış meler, ö/al'ı ve hükümet sözcüsünü yalanlar nitelikteydi. Mesut Yılmaz bir tomar kararname imzaladı, "Bunlar ne kararnamesi?" sorusuna Yılmaz'dan önce Arıkan yanıt verdu "Ne olacak, TRT'ye atanan MHP'lilerin kararnameleridir." Arıkan mecliste "arkadaşlarına", "Grupla beraber tavır alınsın, biz ANAP'lıyız" diye mesaj iletti, ANAP Manisa Milletvekili Sarıoğlu, Keçeciler'e "Özjdağlar Manisa'dan eiiniçeksin, ben onun yaşı kadar politika yaptım" dedi, vesarie... Fotoğntf: RIZA EZER katını çekmiş. Gazetecilerin, "hangi kararnameleri imzaladınız?" sorularına Mesut Yılmaz değil, Arıkan muzip bir espri ile yanıtlamıştı: "Ne olacak, TRT'ye yeni atanan MHP'lilerin kararnamelerini imzalıyordur.." Yılmaz, Arıkan'ın bu sözleri üzerine yerınden kalkarak, Genel Kurul salonuna girmekten başka bır şey yapamazdı. öyle de yaptı. Başbakan Turgut özal'ın grupta "Artık dort egilim lafını hafızalannızdan silin" diye konuştuğu sırada, ANAP kulisinde Mehmet Keçeciler, örgutlerin sorunları ile uğraşıyordu. Keçeciler, önce Izmir ilindeki sorunlarla ilgili bılgi almak üzcre, Siıha Tanık'ı yanına çağırdı. Tanık'ın Keçeciler'e verdıği yanıt ılginçti... "Sadece 5 dakikam var Mehmet Bey. Buyrun." Keçeciler, Süha f anık'la beş dakika bile görüşmeye fırsat bulamıyordu. Etrafı bu ke7 de Manisa Milletvekillerı Metin Sarıoglu ve Giirbüz Sakranlı tarafından sarı