Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
siv NİLGÜN CERRAHOĞLU ıl yıl boyunFrankist baskı rejimi terk Y ca 1959'du. İspanya'nın 20altında açıledildiği yalnızlıktan kurtulmaya, dısa !*' ınaya başladığı donemdi bu. Ancak o yaz Bask ülkesinde oriaya çıkacak yeni bir olgu, ispanya'nın o zamandan bu yana f^âlâ cozumleyemediği bir sorunun, buyük bir sorunun temellcrini atacakti. 13u, o zamana dck Ispanyolların adını duvmadığı olgu, şıddet cylemleriydi. Yani fspanyol siyasi literatürüne "Bask teroriznti" olarak yerleşecek olgu. 1959 yazının 31 temmu7unda yörenin tüm oloriteleri, "San Ignacio" bayramını kutlamak için Bask ülkesınin Loyola Vadisi'nde toplanmışlardı, her yıl yaptıkları gibi. Bu vadiden birkaç kilometre ötede, bir masanın etrafında toplanmış birkaç genç, söz konusu bayramı daha farklı bir biçimde kutluyordu. Solcu Bask milliyetçilerinin oluşturduğu "EKIN" (Hareket) adlı grubun liderleriydi bu gençler. "EKIN" liderleri, yıllar boyu Bask "ırkının", Bask dilinin kökenlerini araştırmış, Gandi'nin barışçı direniş yöntemleriyle Cezayir'in özgurluk, Küba'nın gerilla savaşını, Irlanda'nın devrimci mücadele yöntemlerini, hepsini etut etmişlerdı. Okudukları kitaplar, Duvergcr ve Maritain gibi siyası yazarfilozoflardan, Menahem Begin gibi siyaset yaşamına terorizmden başlamış politikacıların eserlerine dek değişiyordu. J; SS35 ,<5W Askalasuna" kısaltılmış haliyle "ETA", Türkçesiyle "Bask Ülkesine Özgurluk" ha reketi böyle doğmuştu. Bir masanın etrafında, birkaç kadeh şarap, hareketin ilkelerinin açıklanması, basit bir yemin töreni ve büyük bir idealizmle. ETA'nın kuruluş dönemindeki başlica hedefi, Frankist dikta rejimiydi. ETA militanlarına göre, Bask ülkesine de özgürlük getirecek demokratik bir düzenin kurulabilmesi için ilk şart Frankocu rejimin zayıflatılarak ortadan kaldırılmasıydı. Bu özgürlük ve demokrasi idealleri ile uzun süre Batı Avrupa'da özellikle solun sempatisini toplayacak ETA'nın kimliği ve görüntüsü yıllar geçtikçe değişti. ETA'nın 1968'de başlattığı şiddet eylemlerinin sonu hâlâ gclmedi. 1968'de ılk adam öldurme eylemini gerçckleştiren ETA, Franko'nun ölümunden, bu yana 500'ü aşkın öldürme olayından sorumlu. Demokrasiye geçiş, tspanya'da ETA'nın imzasını taşıyan şiddet eylemlerini azaltmadı, bılakıs hızlandırdı. "Bask terorlzmi" denen olgunun çelişkilerınin kökeninde, Bask ülkesinin bu bölgeyı fspanya'nın geri kalanından ayıran özellikleri yatıyor. ve Arap etkisinin oluşturduğu zengin Ispanyol kültürüne karşın, Bask kültürünün zayıf kalmasına rağmen, biraz de sert iklim şartlarının ve coğrafyanın etkisiyle, Basklılar toplumsal kimliklerini, öz kökenleri ile övünen, güçlü bir grup bilinci olan, gururlu, içe dönük fakat girişimci bir halk olarak geliştirmiş bulunuyorlar. Bask Ülkesine, İspanya'nın diğer yörelerinden çok sonra giren Katolik dininin ise yörede çok derin kökler edindiği vc gcnclde Bask milliyetçiliğinin ayrılmaz bir parçası haline geldiği görülüyor. Çünkü Frankist rejim boyunca sokak adları için bile Bask B 1953 yılında ortaya çıkan EKIN çalışmalarını kamuya açık ve sadece militanlarını kapsayan "kapalı" faaliyetler olmak uzere iki düzeyde surdüruyordu. EKIN'ın "açık" çalışmaları, Bask ulkcsinin tarihi, dili, etnik kökenleri, sosyalızm, Avrupa'da milliyetçilik hareketleri üzerine verilen konferanslardan, dağıtılan dergi ve yazılardan, düzenlenen folklor gösterilerinden oluşuyordıı. Militanlara yönelik "kapalı" faaliyetlerde ise Bask mücadelesinin önünde açık olan alternatif stratejılcr, dığer , azınlık gruplarının yürüttüğü milliyetçi diırenis harcketlcrinde kullanılan yöntemler, son derecede sıkı gııvenlik onlemlcri ve gizlilık içinde etu! ediliyordu. Franko'nun, lspanya'da kendinden habersiz kus uçurtmadığı yıllardı bunlar. Artık 1959 yılına gdindiğınde, EKIN li(derleri Ba.sk millıyetçılığınin "folklor" ol maktan öteyc gidcmediğinden, Frankizmin baskısı altında birkaç yıldır ilişkidc bulundukları "Milliyetçi Bask I'arlisi" (PNV) ile kayda değer hıçbir yol alamadık larmdan yakınır hale gelmişlerdi. Duş kırıklığına uğrarnışlardı ve yorgundu EKIN liderleri. Işte o 1959 yilının yazında, 31 temmuz gunu, Bask ülkesinde "San İgnacio" bayramı kutlanırken, EKIN militanları, taktik değıştırmeye karar verdiler: "Eyleme geçeceklerdi" bundan böyle. "Euskadi ta ask ülkesi: Güçlü bir yerel kimlik Pek çok Baskh, özellikle radikal Bask milliyetçileri, Bask ülkesinin Ispanyol devletinin sınırları içinde kalmasını, bir 'tarihi kaza" olarak göruyor. "Ilımlı" cğilimde olan Basklılar bile, kendilerinin lspanyollardan ayrı bir "kimliğe" sahip olduklarını sık sık yinelemekten kaçınmıyorlar. Gerçekten de Bask ülkesinin ve Basklıların, ispanya'nın öteki bölgelerinden farklılığı ilk bakışta hemen göze çarpıyor. " X " ve " Z " harfleriyle dolu olan, Batının en eskı dillerınden biri olarak kabul edilen Bask dilinin menşei bir türlü bulunamıyor. Ayrıca Basklıların, Ispanyollardan tamamen ayrı olduğu iddia edilen etnik kökeni hakkında da kesin bir bilgi edinmek mümkün dcğil. Herhangi bir bilımsel veriye dayanmasa da, Bask dılının Kafkasya yöresınde konusulan dillerle.gösterdiği bazı benzcrliklcrindcn ötü^ü, bu halkın kökenlerinin Kafkasya civarında olduğunu duşunenler var. Bask ülkesinin çamlıklarla kaplı dağlık yamaçları ve verimli dar vadileri, fiziki olarak bu yöreyi Kastilya'nın çorak steplerinden ayırıyor. Anadolu yayla.sına tıpatıp benzeyen Kastılya'ya karşın, Bask ülkesi, dağlık ve ormanlık gorünumu ile Karadenız'i andırıyor. 800 yıl boyunca Ispanya'ya hâkim olan Arap istılalarından Bask ülkesini koruyan da işte bu dağlar. Vc gene bu dağlardan ötürü, Ispanyol kültürünün Arap boyutunun da Roma boyutunun da Bask ülkesine ulaşamadığı görülüyor. Kalolikliğin yanı sıra, temel öğelerini Roma kullanılması yasaklanan Bask diline kilisede kimse dokunamamıştı. Ayrıca Vatikan'ın desteğini arkasına alarak, bölgede "insan haklannın" korııyuculuğunu yapan ruhani sınıfa karşı Fraııko, hiçbir şey yapanıamıştı. Belki bu nedenlcrden, günümüzde bile ETA militanlarının çoğunun dini eğitim aldığını görüyoruz. Bask aydınlarının çoğunun cızvitler tarafından yönetilen Deusto Katolik Universitesi'nde eğitim görmüş olmaları da, bu bakımdan ilginç. Bask ülkesi tspanya'nın geri kalanından, tarihi yerel yönetim biçimi ile de ayrılıyor. Bask millryctçilerinin sık sık vurguladıkları bu özelliğin kökleri, ilk kez lspanya'da "ulusal birliği" kuran Katolik krallaradek uzanıyor. Basklıların gurur duyduğu bu demokratik geleneğe göre, yuzyıllar boyunca yerel hukümet temsilcıleri, krala yaptıkları bağlılık yemını karşılığında "Kueros" denilen yerel vergileri toplamak gibi ekonomik ayrıcalıklareldeetmişlerdi. Içsavaşta kendisine karşı Cumhuriyetçilerin safında çarpışmış olan Basklıların bu "kalleşliğini" hiçbir zaman affetmeyeıı Franko'nun, savaşın bitinıinde dizginleri eline alır almaz yaptığı ilk iş Bask ülkesinin ekonomik ayrıcalıklarına son vermek, Bask dilinin konuşulmasını yasaklamak ve Bask kimliğinin silinmesi için her turlu baskı yöntemine başvurmak olmuştu. İşte Bask ülkesinde, uzun yıllar uygulanan bu baskı yöntemleri, Madrıd'dc kim iş başında olursa olsun mcrkezi hükumete karşı büyük bir güvensizliğin ve ofkenin yerleşmesine yol açtı. Bask sosyalistlerinin lideri Tiki Bencgas'ın dedıği gıbı, "Bask ülkesinde barıs içinde yaşamanın ne demek olduguru bilmeyen bir neslin" ortaya çıkmasına yol açan, büyük ölçude bu öfkeydı. Gene bu öfke ve merkezi hükümete tepki, ETA'yı destekleyen sosyapsikolojik tabanı oluşturuyor. Kaldı ki, ETA'yı, ETA'nın şiddet yöntemlerini onaylamayanlar için bile, bu ol