Katalog

C C A N SPOR BASKETBOL ŞAMPİYON’DAN ÜLKER’E ZİYARET Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı kazandığı Türkiye Beko Basketbol Ligi Kupası’yla Ülker A.Ş adına Holding icra kurulu üyesi Ali Ülker ve Murat Ülker’i ziyaret etti. Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, Asbaşkan Mahmut Uslu, Fenerbahçe Ülker Basketbol takımı ve İdari kadro yıl boyu verdikleri destekten dolayı Ali Ülker’e teşekkür etti. Ali Ülker, kazanılan bu şampiyonluğun hayırlı olmasını ve gelecek yıllarda da daha büyük başarılara imza atılacağına inandığını söyledi. HAZİRAN SALI GÖRÜŞ Yaşlılık, Yaşam ve Spor SERAP MUNGAN AY * T MAHMUTİ’DEN BURAYA KADAR İ Ş B A K A N E fes Pilsen’de 15 yıldır süren Oktay Mahmuti dönemi sona erdi... Kimilerine göre yanlış, kimilerine göre doğru bir tercih... Son 2 yılda gelen başarısız sonuçlar, deneyimli antrenörün kulüpten ayrılmasına neden oldu. Evet, Efes ekolünün basketbolumuza son hediyesi de Efes’ten ayrıldı. Artık onun önünde engin ufuklar var. Mahmuti’yi her an Avrupa’da zirveye oynayan bir takımda görebiliriz... Mahmuti’nin Efes’teki başarılar asla unutulmaz. Dİlerseniz o günleri şöyle bir hatırlayalım. Oktay Hoca, hayata 6 Mart 1968 günü Üsküp’te ‘merhaba’ dediği günden bu yana basketbol aşkını hep yüreğinde taşıdı. İlk ve orta öğrenimini bu kentte tamamlarken antrenörlüğe ilgisi fark edilmeye başlandı. Sloga’nın genç takımında oynarken, aklında notlar tutar, setler kurardı. Mahmuti, hayallerine Rabotnicki Kulübü’nün genç takımını çalıştırarak kavuştu. ÖRS’ÜN YANINDA YETİŞTİ Eczacılık Fakültesi’ni kazanınca güzel İstanbul’un yolunu tuttu. Çok geçmeden dönemin efsanesi Eczacıbaşı’nın genç takımını çalıştırmaya başladı. Parlak fikirleri ve radikal çözümleri ona Efes Pilsen’in kapısını açtı. Aydın Örs’ün yanında yardımcı antrenörlüğe soyundu. Çok şeyler öğrendi. 1999’da başantrenörün istifasıyla takımın başına geçti. İlk etapta sadece iki maça çıkmasına rağmen yeteneğini gösterdi. 2 maç, 2 galibiyet... Ancak o dönemde alınan bir kararla takımın başına diğer yardımcı antrenör Ergin Ataman getirildi. Oktay Hoca en yakın arkadaşı Ataman’ın yanında biraz daha pişecekti anlaşılan... Buna sesini çıkarmadı. 2001’de Ergin Ataman’ın İtalyan Siena’ya transfer oluşuyla birlikte Efes’te Oktay Mahmuti dönemi başladı... EFES’TE PARLAK KARİYER Artık hazırdı... Yeterli bilgi ve birikime sahip olduğuna her zaman inanmıştı. Teknik kadrosunu hazırladıktan sonra iyi oyuncuları takıma adapte etti. Daha ilk yılında ligde ikinci olurken Avrupa Ligi’nde (o zaman ismi Suproleague idi) üçüncülüğü elde etti. Mehmet Okur’lu, Kerem Tunçeri’li, Kaspars Kambala’lı, Strombergas’lı, Marcus Brown’lı o müthiş takım zirveye oynuyordu. Pek rakibi de yoktu açıkçası... Türkiye Ligi’nde şampiyonluk gelmişti ama bu beklenen bir başarıydı. Gözler Euroleague’deydi. Burada grupta ikinci olarak final four’a çok yaklaştılar. Mahmuti damgasını vuruyordu. Ligde 4 yıl üst üste şampiyonluğu kazandılar. AYRILMA ZAMANI GELDİ Ancak son iki yıldır bir durgunluk vardı Efes’te. 2006’da Ülkerspor’a 40’lık seriyle kaybedilen şampiyonluk ve Avrupa’daki başarıların duraksama dönemine girmesi takımda gerginliğe yol açıyordu. 2007 bambaşka geçmeli ve başarılar yeniden gelmeliydi. Ama olmadı. Avrupa’da düş kırıklığı yaşanılırken Beko Basketbol Ligi finalinde de F.Bahçe Ülker’e 40 kaybediliyordu. ...Ve bu sonuçların ardından bir efsanenin de sonu geldi. 15 yıldır kulübe hizmet eden Mahmuti veda ediyordu Lacivert Beyazlılara... Ancak onun daha yapacak çok işi var. Avrupa’nın en üst düzey takımlarını çalıştıracak çapta biri o. Bakalım Oktay Mahmuti yeni sezonda hangi dev kulübün koçu olacak? ürkiyede yaşlanma yaşı ve dolayısıyla yaşlı nüfus giderek artmaktadır. 2000 yılı raporlarına göre ortalama yaşam süresi 68.3 olarak kabul edilmektedir. 2040 2050 yılları arasında bu rakamın 78.4 yıl olacağı düşünülmektedir. Ancak sadece uzun değil kaliteli bir yaşam sürdürmek de önemlidir. Yaşam kalitesi, kişinin hayatına anlam katan özdeğerleri ve hoşlandığı işlevleri yerine getirerek yaşaması olduğuna göre fiziksel, psikolojik, mental, sosyal ve ekonomik durum, hayatımıza doğrudan etki eden faktörler olarak karşımıza çıkar. Fiziksel özellikler, aile ve toplum içindeki yeri etkilenmedikçe kişinin kendine güveni ve yaşamdan memnuniyeti korunabilir, yaşam kalitesinde olumsuz bir durum oluşmaz. Düşük yaşam memnuniyeti fiziksel ve zihinsel sağlıkta ve sosyal ilişkilerde ciddi bozukluklara neden olabilmektedir. Dolayısıyla yaşam memnuniyeti ve yaşam kalitesinin de sağlık belirleyicileri olarak ele alınmasında ve etki eden faktörlerin belirlenmesinde yarar vardır. Ülkemizde yaşlı bakım politikasında henüz bu yaklaşımlar başlangıç aşamasındadır. Son dönemlerde yaşlıların yaşam memnuniyetlerine etki eden faktörleri araştırmak üzere çalışmalar başlatılmıştır. Yaşlılarımızın sağlıklı, dinamik ve mutlu bir yaşam sürdürmeleri için gerekli imkânların sağlanması, sağlık ve spor bilimleriyle ilgilenen kurumların sorumluluklarındadır. Düzenli fiziksel aktivitelere katılıp aktif yaşam süren kişilerde, yaşlanmayla ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler gecikir veya daha az şiddette görülür. Düzenli egzersiz yapma alışkanlığı, yaşam kalitesinin artmasında önemli bir faktördür. Ayakta durma, denge, yürüme, günlük yaşam aktiviteleri gibi fiziksel aktivitelerini geliştirmek, psikososyal açıdan da kendilerini iyi hissetmelerini sağlamaktadır. Yaşlılara düzenli egzersiz yapma alışkanlığı kazandırmakla, yaşlıların daha aktif bir yaşam tarzı elde etmleri, yaşlılığın fizyolojik süreci sonucu ortaya çıkan sorunları (düşme riskleri, denge, yürüme, postür bozuklukları) azaltmak, yaşlıların yaşam kalitelerini arttırmak ve uzun dönemde sağlık harcamalarının azaltılması mümkün olabilmektedir. Yapmış olduğumuz bir çalışmada biz de huzurevinde yaşayan yaşlılarda yaşam memnuniyeti puanının düzenli fiziksel aktiviteyle birlikte el sanatlarıyla ilgilenenlerde istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğunu gördük. Elde edilen verilerde yaşlıların yaşam memnuniyetleri sosyo demografik özelliklerinden de etkilenmektedir. Sonuç olarak eğitim, sosyal güvence, ekonomik durum, sosyal yaşam alanlarında yapılabilecek iyileştirici çalışmalar ve fiziksel aktivitelere katılımın desteklenmesi, yaşlı nüfusun yaşam kalitesini yükseltecektir. Sağlıklı ve aktif yaşam tarzının kazanılmasıyla fiziksel ve zihinsel sağlığın en üst düzeyde tutulmasının mümkün olacağı bilinmektedir. Ancak ülkemizde yaşlılara öncelikle bakım hizmetleri verilmekte, koruyucu ve sağlığın geliştirilmesine yönelik yaklaşımlar ikinci planda düşünülmektedir. Lütfen yaşlılarımıza sahip çıkalım, genç yaşlarda yaşlılığımızı düşünelim. Sağlıklı günler… * Marmara Ünv. Beden Eğt. Ve Spor Y.O.Yrd. Doç. 10