Katalog

C Y SPOR FUTBOL Mehmet Ali Kışlalı Mülkiyespor’da forma giymişti HAZİRAN SALI SPOR POLİTİKASI Seçim ve Transfer H İ K M E T Ç E T İ N K AYA Haziran ayı futbolda transfer mevsimidir... Genel seçimler ve futbolcu transferi... Bir arkadaşımla sohbet ederken sordu: “Acaba bizim ünlü futbolcularımız siyasetle ne denli ilgili...” Ardından ekledi: “Türkiye ve dünya sorunlarına nasıl bakıyorlar?” Dedim ki: “Belki aralarında birkaç kişi Türkiye ve dünya sorunlarıyla ilgilidir. Ama büyük çoğunluğu ne ekonomiyle, ne sosyal sorunlarla ne de siyasetle ilgili...” Futbolumuzun pek çok yıldızı var... Ad vermek gerekmez!.. Acaba kaçı sinemaya gider, tiyatro izler, klasik müzik ve caz dinler? Zaman zaman düşünürüm... Bir haziran sıcağında yukarıdaki sorular geldi aklıma... Siyaset yavaş yavaş kızışıyor, futbolcu transferi gibi... Kim hangi kulübe kaç bin YTL’ye gitti? Gazetelerin spor sayfalarına bakıyorum... Roberto Carlos Fenerbahçe’de... Fenerbahçeli Serkan ise Trabzonspor’la anlaşmış... TürkiyeBrezilya maçı... Ben de izledim televizyonda... Kalede Hakan Arıkan vardı. Boyu posu yerinde. Kendinden emin. Colin Kazım, Sabri, Umut... Yıldıray harikaydı... Tugay son kez AyYıldızlı formayla sahaya çıkmıştı... Dünyanın en önemli liginde futbol oynayan Tugay’ı alkışlamak gerekiyor. Türkiye’de kalsaydı çoktan emekli olurdu... ??? Futbolumuzda yeni bir kuşak geliyor... Ben yarınlardan umutluyum... Peki Tuncay Avrupa liglerinde futbol oynayabilir mi? Koyu Fenerbahçeli Vehbi’ye sordum bizim... Cumhuriyet’in Sayfa Yapım Şefi Vehbi Bağcı şöyle dedi: “Fenerbahçe’de kalsın, Avrupa’da oynayamaz...” Sordum: “Neden?” Vehbi: “Tuncay yarış atı gibi. Sadece koşuyor. Futbol kafayla oynanır...” Futbolla çok yakından ilgili olan Vehbi haklıydı... Zaten Tuncay da bu gerçeği biliyor... Daha önce açıklamıştı: “Altyapım yok!” Bazı futbolcular Türkiye’de başarılı oluyorlar. Avrupa’ya gidince başarısız kalıyorlar. Çoğu yabancı dil bilmiyor... Tuncay tıpkı Hakan Şükür gibi, tekniği yok... Emre bir var bir yok İngiltere’de. Nihat’ın sesi soluğu kesildi İspanya’da. Fatih Tekke ise yeniden Türkiye’ye dönmek istiyor... Bir futbolcu için teknik altyapı çok önemli. Biraz önce söyledim, genç futbolcular peşi sıra kendini gösteriyor... Örneğin Umut, kaleci Hakan... Hakan’ı Beşiktaş aldı... Hakan geleceğin yıldızı olacak... Kendine güveni tam... ??? Evet... Bir haziran sıcağı. Seçimler yaklaşıyor, futbolcu transferi hızlanıyor. EPosta:hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Kışlalı’dan eleştiri ALİ ABALI/SEVİL ARINAN ıllarını gazeteciliğe veren Mehmet Ali Kışlalı, günümüz spor muhabirlerini ve gazetecilerini habercilik anlayışlarından dolayı eleştirdi. Uzun yıllar basketbol oynayan Kışlalı, “Spor gazeteciliğinde inanılmaz bir gerileme yaşanıyor. Kimi zaman okuduğum haberlere inanmıyorum” dedi. Atatürkçü bir aileden gelen Mehmet Ali Kışlalı, 4 çocuklu ailenin en büyüğü. Annesi Lütfiye Kışlalı ile iftihar ettiğini sık sık vurgulayan Kışlalı, “Annem 14 yaşındayken Atatürk tarafından Kilis’te kurulan Öğretmen Okulu’nda kurs görerek öğretmenlik belgesi aldı. O yıllarda Kilis’in ilk kadın öğretmeniydi. Annemle gurur duyuyorum. Annem Cumhuriyet anasıdır” dedi. Ankara’da basketbol oynadığı dönemi unutamadığını belirten Kışlalı, o yıllardaki taraftarların da son derece ilgili olduğunu söyledi. Kışlalı, günümüz sporu için de şunları kaydetti: “Sporda bir disiplinsizlik var. Basketbolun futbola göre daha KIŞLALI KİMDİR derli toplu olduğunu görüyorum. ÇILDIRTAN ÖDÜL 1933’te Kilis’te dünyaya gelen Futbol yozlaştı. Bunun dışında Mehmet Ali Kışlalı, Galatasaray Gazetecilik yaşamı süresinspor gazeteciliğinin gidişatından Lisesi ve Siyasal Bilgiler ce unutamadığı anıları olduğuda memnun değilim. Bu alanda Fakültesi’nden mezun oldu. nu vurgulayan Kışlalı, yaşadığı inanılmaz bir gerileme yaşanıyor. Galatasaray, Fenerbahçe ve bir olayı ise şöyle anlattı: Gazetecilerin tavırlarına ve haberMülkiyespor’da basketbol oynadı. “1964’te dönemin başbakalerine akıl sır ermiyor. Her gün boy Ankara’da Zafer gazetesinde de nı İsmet İnönü ile Kıbrıs olayboy transfer haberleri çıkıyor. Sonspor muhabirliği yapan Kışlalı, larıyla ilgili bir röportaj yapmışra bakıyorsunuz hepsi asılsız, inadaha sonra sırasıyla Yenigün, tım. O yıllarda diplomasi muhanamıyorum. Geçende elime eski Milliyet, Tercüman, Türk Haber biriydim. İnönü’ye, ‘Müttefiklebir Yenigün gazetesi geçti. Meğer Ajansı, Hürriyet, Haftaya Bakış, riniz sizin durumunuza hak verTercüman ve Türkiye gazetelerinde ben ve arkadaşlarım o dönemlermiyor. Sizi yalnız bırakıyorlar. muhabirlik ve yöneticilik yaptı. de spor gazeteciliğini ne kadar Kıbrıs’ta katliam oluyor. Neler önemsemişiz. Şimdiki gazeteci aryapacaksınız’ dedim. İnönü, kadaşlar bu işin ciddiyetinde değil. Transfer haber‘Böyle gider, bizim haklı durumumuz teslim edilmezlerine kesinlikle inanmıyorum. Sanırım sayfaları dolse bu dünya yıkılır, yeni bir dünya kurulur, Türkiye de durmak için haber yazıyorlar.” orada yerini bulur’ dedi. Haberi yapınca yer yerinden ler tarafından yazılan maç yorumları ve puanlamaları birbiriyle çelişiyor. Böyle yazılar okuyunca benim de gazeteye ve muhabire güvenim kalmıyor. Uzun yıllar spor gazeteciliği yaptım. Hâlâ da içindeyim. Bu durumdan çok rahatsız oluyorum. Bu konuyu her platformda konuşmaya, tartışmaya hazırım. İsyan ediyorum, spor haberleri böyle yazılmaz” diye konuştu. Kışlalı, geçen yıllarda ulusal takıma oyuncu seçerken teknik ekibin ciddi çalıştığını belirtti ancak şimdilerde aynı özenin gösterilmediğini söyledi. O yıllarda takımlardaki ciddiyeti ulusal takım maçlarının az olmasına bağlayan Kışlalı, “Bosna Hersek Türkiye maçındaki takım kadromuza inanamadım.Kadrodaki kimi oyuncular 56 ay futbol oynamamışlardı. Nasıl olur da kadroya alındılar? Sonuç gerçekten çok üzücü. Bunun dışında Türkiye liglerinde formunda olan kaliteli kaleciler var. Onlara da fırsat verilmeli. K.Erciyesspor’dan Orkun Uşak ve Ankaraspor’dan Beşiktaş’a transfer olan Hakan Arıkan başarılı kaleciler” ifadesini kullandı. ? SPOR HABERLERİNE GÜVENMİYORUM Kışlalı, maçların ardından aynı gazetede çıkan haberlerin birbiriyle çeliştiğini de vurguladı. Haber yazımında gazete yöneticilerine çok iş düştüğünü ifade eden usta gazeteci, “Şimdiki çelişkili haberleri biz o zamanlar yazsaydık asla affedilmezdik. Yöneticilerin en azından ‘Aranızda anlaşın, haberleriniz çelişmesin’ demesi gerekiyor. Aynı gazetede farklı muhabir oynadı. Yazdığım haber 8 sütundan manşet oldu. Haberimin ardından gazeteci arkadaşlarım ‘İstanbul Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği yılın haberi yarışmasına katıl’ dedi. Katılmak aklımda yoktu ama girdim. Sonuçlar açıklandığında öğrendik ki ‘Kasımpaşalı Hüseyin tüberküloz olmuş’ adlı spor haberi ödüle layık görüldü. 1964’teki ödül töreninden sonra bir daha bu tarz yarışmalara katılmadım. Ama birçok yerden çeşitli ödüller geldi.” 5