Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C T SPOR VOLEYBOL MAYIS SALI I D A N I R A İSTİKR GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU ürk sporuna yıllarını vermiş köklü bir spor kulübü... Geride kalan onca başarı ve her yıl istikrarlı bir şekilde devam eden yapılanma. Avrupa’da ve Türkiye’de birçok kulübe örnek olacak kalite... Evet, tüm bu yorumları Eczacıbaşı Spor Kulübü için yapmak mümkün. Bayanlar Türkiye Ligi’nde 21, toplamda ise 26 kez mutlu sona ulaşan takımda kuşkusuz bu başarının en önemli mimarı başkanlık koltuğunda oturanlar. Bunların sonuncusu da Faruk Eczacıbaşı... Saygın kişiliğini spor adamı olarak da sürdüren Eczacıbaşı’yla şampiyonluk üzerine hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Bu sezonu da şampiyon tamamladınız. Neler söyleyeceksiniz? Faruk Eczacıbaşı: Ligin başından itibaren ben bunu mümkün olduğu kadar dile getirmeye çalışıyorum. Şampiyonluk dediğimiz zaten yolculuğun kendisi... O şampiyonluğa odaklanıp giderken her maçta ayrı bir heyecan hissediyorsunuz. Yeniliyorsunuz, üzülüyorsunuz, ürküyorsunuz, bakkal hesaplarına girmeye başlıyorsunuz. Ancak bu yıl bizi çok mutlu eden bir şey oldu. Sezonun başından sonuna dek her zaman yükselen bir grafik izledik. Ben aslında bu şampiyonluğu çok yadırgamıyorum da demek istemiyorum ama gerçekten iyi oynadık. Bir yıpranma süreci geçmedi açıkçası. Bu tabii yalnız oyun sürecinde olan bir şey değil. Oyun bu işin suyun üstünde kalan tarafı. Bir de aşağıda olan bitenler var, suyun dibinde gözükmeyenler ... Antrenman süreçleri, yaşam süreçleri, günlük hayat var. I Ş A B I C CZA Ben doğrusu buradaki uyumun dört dörtlük olduğunu ve bu takımın bu aşamaya hak ederek geldiğini düşünüyorum. Saha içi ve dışında iyi bir takım olduğumuz için şampiyonluğa ulaştık. Zaten bizi en çok mutlu eden konu da bu. Eczacıbaşı istikrarlı yapısını neye borçlu? F.E: 41 yıldır Eczacıbaşı Spor Kulübü var, bunun 39 yılında voleybol oldu. Tabii ki Eczacıbaşı voleybola girdiği zaman çok farklı bir yapı vardı. İyi bir takım kuruldu ve uzun bir süre başka iyi bir ekip çıkmadı. Asıl önemlisi bir dönem Eczacıbaşı’nın karşısına birileri çıktı, “Ben Eczacıbaşı’nı yenmek istiyorum” diye paralar döktü. Kulüpler kuruldu. 12 yıl sonra devreden çıktılar. Ben mücadeleyi böyle kabul etmiyorum. Ancak 10 yıldır gerçekten farklı takımlar çıkmaya ve istikrarlı olarak yukarılara oynamaya başladı. Ben asıl sağlıksızlığın burada yattığına inanıyorum. İtalya örneğine baktığınız zaman Avrupa kupalarına çok takım gönderiyorlar. Hatta o katılan ekiplerin çoğu 4’lü finallerde karşı karşıya geliyor. Yani bu takımlar Şampiyonlar Ligi’nde, diğer kupalarda oynuyorlar ama her hafta da ligde birbirleriyle kozlarını paylaşıyorlar. Böyle olduğu zaman rahat olmaya izin vermeyen devamlı mücadeleye hazır olan takımlar ortaya çıkıyor. Biz de voleybolu bu şekilde görebilmeliyiz. Gerçekten güçlü ve birbirleriyle çarpışan takımlar olduğu zaman bu seyirci açısından da zevkli olur. Onun için ben iyi bir ligin, birkaç güçlü takımın birbirleriyle mücadelesinin yalnız Türkiye açısından değil, yurtdışı standartlarına yetişilmesi açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Faruk Eczacıbaşı. 14