Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR BASKETBOL NİSAN SALI Gençlerden oluşan Alpella ligde gösterdiği performansla dikkat çekiyor (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) ALPELLA tat veriyor CAN İŞBAKAN G ençlere yatırım yapmak Türkiye’nin hiç de alışık olduğu bir durum değil... Hele ki Beko Basketbol Ligi gibi üst seviyede basketbol oynanan bir ligde mücadele ediyorsanız... Ama ülkemiz öyle bir takıma sahip ki onların bütün amacı gençliği yüceltmek... İsimleri Alpella... İlk yarıda kötü bir grafik çizmişlerdi. Ama geçmişi çok çabuk geride bıraktılar... İkinci yarı başlayınca gördük ki gençler deneyim kazanmış. Alpella, kendini bulmuş ve potansiyelinin farkına varmıştı. F.Bahçe Ülker karşılaşmasına kadar 5 maçlık bir galibiyet serileri vardı. Banvit’ler, Beşiktaş Cola Turka’lar bu dönemde Alpella’nın hışmına uğramıştı. Bu nedenle Sarı Lacivertlilere yenilmeleri hiç önemli değildi.... Aklımızda yer eden bu düşüncelerle Alpella’nın Caferağa’da yapacağı antrenman öncesi genç takıma konuk oluyoruz. Alaeddin Yakan bizi sıcak bir şekilde karşılıyor. Ve başlıyor anlatmaya... “Sezon başındaki acemilikleri yaşamıyoruz. O dönemde düzgün faul bile yapamıyorduk. Kırılma noktalarında nasıl davranacağımızı bilmiyorduk. Ama artık tecrübe kazandık. Takım olarak iyi savunma yapmaya başladık. 1 2 maç kazanınca da moral motivasyonumuz düzeldi” diyor Yakan ve ekliyor, “Biz ancak savunma yaparak kazanabiliriz. Bunu oyuncularımızla da konuştuk. Son maçlarda rakibi 65’in altında tutmayı da başardık. Ayrıca maç başına da alınan 36 ribaunt çok önemli. Bunlar maç kazandıran sayılar. Kalan maçları kazanıp ligde kalmak istiyoruz.” Hayatını gençlere adayan antrenör, Türkiye’deki şartların ne kadar acı olduğunun altını çiziyor bu kez de... “Burada gençlerle 3 maç kaybederseniz hemen antrenörlüğünüz sorgulanır. Bizim sezon başındaki amacımız bu yeteneklere güvenip onları geliştirmek ve milli takıma armağan etmekti. Biz, yönetim ve idari Alaeddin Yakan. kadro olarak bu hedefe kilitlendik. Türkiye de gençlere güvenmeli... Sonunda onlar başarılı olacaktır” diyerek Alpella’nın basketbol felsefesini dile getiriyor Alaeddin Yakan... Şimdi de yanımıza Ömer Aşık geliyor. Alpella’nın ve ligin ribaunt kralı. Daha çok genç ve biraz utangaç... Anlatıyor sezonu, “Biz ilk yarı tecrübe eksikliği yaşadık. Bu yüzden de çok maç kaybettik. Belki şimdi play off’a gireceğiz. Şimdi mücadele ederek, takım olarak maç kazanmaya da başladık, mutluyuz...” Ribaunt kralı olduğunu hatırlattığımızda da Aşık, “Biz takım olarak ribaunt alıyoruz. Benim böyle bir hedefim yoktu. Kendiliğinden ortaya çıktı” diyerek mütevazı bir yanıt veriyor. Takımın skorer yükünü üstlenen Caner var bu kez yanımızda... “Bu galibiyet serisi çok iyi oldu. İlk kez 1. Lig’de oynuyoruz ve tecrübesizliklerimiz oldu. Yani ilk yarı biraz afalladık. Benim skorer yanım zaten hep vardı. Bu yönümü de elimden geldiğince kullanmaya çalışıyorum” diyor takım arkadaşlarından çok farklı olmayarak yine mütevazı... Ve ekibin en mücadeleci oyuncularından Ogün söze giriyor, “En büyük avantajımız genç olmak. Yoksa diğer takımlarla başa baş oynayamazdık. Eskiden TV’den izlediğimiz oyunculara karşı mücadele etmek zor ama sahaya çıkınca herkes eşit. Ortada bir top var ve savaşımız onu kazanmak için” diyor ve takımın en iddialılarından biri olduğu ortaya çıkıyor. Can Özcan’la konuşmaya başlıyoruz bu sırada... O da ulusal takımımızın koçu Tanjevic’in çok tuttuğu bir isim. “Biz bir bütünüz” diyor ve ekliyor, “Efes gibi bir takımdan 66 sayı yedik. Sırrımız savunma. Karşımıza yıldızların çıkması beni daha çok motive ediyor. Amacım; ileride Alpella’yla Avrupa’da oynamak.” Son olarak da Serkan geliyor yanımıza, Türkçesi biraz zayıf... İsveç’te doğmuş büyümüş. Anlatıyor hikâyesini... “Ben Stockholm’de doğdum. Orada basket oynadım. Sonra F.Bahçe’ye transfer oldum ve şimdi de Alpella’dayım. Savunma yönümü çok geliştirdim burada. Çok mutluyuz. Her şey iyi gidiyor. İsveç Milli Takımı’nın oyuncusuyum ben. Bu yüzden beni oradan hep arayıp bilgi istiyorlar. Avrupa bile bizimle ilgileniyor” diyor genç yetenek... Alpella’daki kolej havası içimizi ısıtıyor. Hepsi çok iyi arkadaşlar öncelikle. Bu nedenle sıcak bir atmosfer var antrenmanda... Ve tabii ki maçlardaki mücadeleleriyle nefesleri kesiyorlar. Dileriz Alpella ligde kalır ve bu oluşumu destekleyenlerin sayısı artar... 14