Katalog

C SPOR FUTBOL NİSAN SALI F.BAHÇE başı çekiyor F ortis Türkiye Kupası’nın yanı sıra 200506 Süper Lig kazançlarını da dikkate aldığımızda Süper Lig ve Fortis Türkiye Kupası olmak üzere toplam 175.3 milyon YTL’lik (125.2 milyon dolar) bir fonun futbola kanalize edildiğini görüyoruz. Ayrıca 200506 sezonunda kulüplerin ligde ve kupada kazandıkları gelirin kulüp başına ortalaması 6.956.000 dolar olmuştur. Ne yazık ki 14 takımımızın ortalama gelirleri bu tutarın altındadır. 200506 sezonunda Galatasaray toplam 21.4 milyon YTL kazanç elde ederken, ligi ikinci bitiren ve Fortis Kupası’nda final oynayıp Beşiktaş’a kaybeden Fenerbahçe, kupadaki bu performansından dolayı Galatasaray’dan 1.223.000 dolar daha fazla gelir elde etmiştir. Fenerbahçe Süper Lig’de şampiyon olamasa da kazanç anlamında 200506 sezonunu 23.1 milyon YTL’lık kazançla kapayarak, getiri elde etme konusunda iki ezeli rakibinin önünde sezonu tamamlamıştır. Bu sezonda Beşiktaş gösterdiği kupa performansıyla kupada en fazla kazanan takım olmasına karşın Süper Lig’deki başarısızlık, kulübü gelir bakımından da sezonu üçüncü olarak kapamasına neden oldu. Sezonun en büyük düş kırıklığını yaşayan kulüp ise Trabzonspor’du. 4 büyüklerin bir önceki sezon yüzde 50 olan gelirdeki payları yüzde 43.59’a geriledi. Chelsea FA Cup’ta başarılı oldu. PREMIER LİG ÖRNEĞİ F utbol pastasını öncelikle büyütmenin yollarını aramalıyız. Mücadeleyi paylaşım için değil, “pastayı daha nasıl büyütürüz”e odaklamalıyız. Toplam futbol kalitemizi yükseltmeden ve futbolumuzu bir markaya dönüştürecek dinamikleri tesis etmeden, bugünkü mevcut koşullarda futbol pastamızı büyütmek ve Avrupalı devlerle rekabet edebilmek olanaklı görünmüyor. Futbolumuzun uluslararasılaştırılmasını, yani markalaşmasını becerdiğimiz gün, kapımızı ülkemiz dışından da sponsorların çalacağını; federasyon kupasında on milyonlar düzeyindeki naklen yayın haklarının yüzmilyon dolarlara çıkabileceğini; dünya derbisi olduğuna inandığımız Fenerbahçe Galatasaray derbisini bizim dışımızdaki ülkelerinde izleyebileceğini; Avrupa’nın en zengin yirmi kulübü içine bir Türk Kulübünün de girebileceğini; yıllık gelirleri yüzmilyon doları aşan kulüplerimizin olabileceğini; değeri on milyon dolarlarla ifade edilebilecek futbolcu ihracatımızın başlayacağını söylemek, geleceği kahanet değildir. Bir örnekle yazımızı noktalayalım ve bundan üzerimize düşen dersi hep birlikte çalışalım. Bugün İngiliz Premiership maçlarını 190 ülkede 575 milyon insan izliyor. İngiliz FA Kupası’nın yayın haklarına yayıncı kuruluş dört yıllığına 654 milyon ödüyor. Biz bu noktaya ualaşabilir miyiz? Ne diyorsunuz? SONUÇ Bundan birkaç yıl öncesine dek kaderine terkedilmiş ve kulüpler tarafından adeta bir “angarya” olarak görülen Türkiye Kupası, kulüpler açısından “para kazandırmaktan çok para kaybettiren” bir turnuvaydı. Gerçekten de parasal gelirin düşüklüğü, kupayı sadece UEFA Kupası’na katılma aracı haline getirmişti. Bu makus talih 2005’te Levent Bıçakcı federasyonu tarafından değiştirildi. Önce kupanın formatı yenilendi. Arkasından da yeni bir sponsor bulunarak kupada dağıtılacak parasal ödül arttırıldı. Bu değişiklikler kupayı gerçekten de cazip hale getirdi. Eğer UEFA, kupa galiplerine Şampiyonlar Ligi’nin yolunu da açarsa, bu kupa daha da cazip hale gelecek. Bu nedenle önümüzdeki günler Fortis Türkiye Kupası’nda önemli gelişmelere gebe. Fortis Kupası gelirlerinin bugün için yeterli büyüklüğe ulaştığını söyleyemeyiz. Geçen yıla göre üç büyüklerin Süper Lig ha vuz gelirlerinden aldıkları payın yaklaşık yüzde 7’lik azalış göstermesine karşın hâlâ sistemin büyükleri koruyan ve kollayan bir yapıda olması ve bu dinamiklerin üzerinde modelin yükselmesi, ligimizin rekabetçi dengenin dengede rekabeti sağlayacak noktadan uzaklarda kurulmasına neden oluyor. Bu bağlamda Fortis Kupası, Süper Lig’e göre sportif rekabet performansı bakımından daha eşitlikçi bir yapıyı sergiliyor. Ancak kupanın yarattığı katma değerin kulüplerin top lam gereksinimlerini karşılayabilecek büyüklükten uzak olması, bu kupanın acilen büyütülmesini gerektiriyor. Pastanın daha da büyütülebilmesi bir dizi idari, mali, ekonomik ve yönetsel bazı stratejik kararların alınmasına ve uygulanmasına bağlı. Futbolumuzun yükselen bir değer olarak Avrupa ve dünya futbolundan hak ettiği payı alabilmesi sadece lokal ligin kalitesini değil, aynı zamanda Fortis Türkiye Kupası kalitesinin de yükseltilmesinden geçiyor. 11