Katalog

C SPOR FUTBOL MART SALI YILDIZ KAYMASI CUMHUR ÖNDER ARSLAN B ir takım düşünün; dünyaca ünlü yıldızlar, arkanızda binlerce taraftar, geride kalan yüzlerce başarı, şampiyonluk ve kupa... Her sezon tek hedefiniz var, o da tüm kupaları kaldırmak. Yedek kulübesindeki futbolcularla yeni bir takım yaratılır. Çağın beraberinde getirdiği tüm olanaklar ve tam bir profesyonel yapı... Ancak bazen aşı tutmuyor, her zaman istediğiniz sonuçları alamıyorsunuz. Hal böyle olunca da düşüş başlıyor. Nedenler aranıyor, önce futbolcularla yollar ayrılıyor, ardından teknik adamlar gidiyor. Üstelik sadece kendi ülkenizde değil, Avrupa’da, Asya’da hatta Amerika’da sizi destekleyen çok sayıda yandaşınız varken... Evet, hayal kırıklıklarının takımı İspanyol devi Real Madrid’den bahsediyoruz. Avrupa kupalarında alınan son başarılar 2002’ye ait. 3 büyük zafer, Şampiyonlar Ligi, Süper Kupa ve Kıtalararası Kupa’nın alınması... Peki ya sonrası?.. Geride kalan 5 yılda yapılan onca transfer ve harcama adeta boşa gidiyor. Ne taraftar mutlu ne de futbol çevreleri... Kuşkusuz 2000’den sonra ününe ün kattı Real Madrid. Çünkü altyapısından gelen yetenekli futbolcuları kullanmak yerine dünyanın tanıdığı ve birçok insanı peşinden sürükleyen futbolcuları transfer etmeyi tercih ediyordu İspanyol devi. Zaman ilerliyor, başarı gelince de bu yol Real Madrid’in yeni rotası oluyordu. Roberto Carlos, Figo, Seedorf, Suker ve McManaman ilk aklımıza gelen isimler... Şampiyonlukların ardından trans ‘MOURINHO GELSİN’ C apello’ya beyaz mendil sallayan Real Madrid taraftarının gündeminde ise Chelsea’nin başarılı çalıştırıcısı Jose Mourinho var. Mourinho’nun bir gün Real Madrid’de teknik direktörlük yapmak istediğini açıklaması, İspanyol taraftarlar tarafından olumlu karşılanmıştı. İspanya’da yayın yapan günlük Marca Gazetesi’nin 41 bin kişi üzerinde yaptığı ankete katılanların çoğu, “Mourinho’nun Real Madrid’in başına gelmesini istiyoruz” şeklinde oy kullandı. fere doymuyor Real... Zidane, Ronaldo, Beckham, Owen ve Robinho... Ancak takım Avrupa’da ‘tavan’ yaptıktan sonra ivme aşağı doğru yönleniyor. Yıldızlar hâlâ kadroda ama ulaşılan ‘doyum’ Real’i ileriye taşımıyor. Ve beklenen oluyor, ‘çöküş’ dönemi başlıyor. 2003’ten bu yana kupa kaldıramıyor İspanyol kulübü... Oysa onlar yaptığı yıldız transferler sonrası ‘Los Galácticos’ unvanı alıyordu. Ancak Real, ilerleyen süreçte gerçeklerle yüz yüze kalıyor. Bu sezonun başında İtalyan teknik adam Fabio Capello, yeni bir umut oluyor Real Madrid camiası için... Ancak istenilen form bir türlü yakalanamıyor. İstikrarsız sonuçlar ‘yıldızlar toplulu ğu’nu bir anda şampiyonluk yarışının dışına itiyor. Sonrasında eleştiriler Capello’nun üzerine üzerine geliyor, dünyanın her yerinde olduğu gibi... Beckham’ın açıklamaları, ardından Ronaldo’yla yaşanan sorun... Ve artık taraftar da haklı tepkisini göstermeye başlıyor. Santiago Bernabéu’da küme düşme adayı Levante karşısında alınan 10’lık yenilgi bardağı taşırıyor ve tribünler İtalyan çalıştırıcıya beyaz mendil sallıyor. Maç sonrası İspanyol Ulusal Ajansı EFE ve devlet TV’si TVE, Real’in sezonun yedinci yenilgisini almasının ardından takım yöneticilerinin acil olarak toplandığını ve takımın durumunun masaya yatırıldığını açıklıyor. Ancak eleştirilen tek isim elbette ki sadece Capello değil, kulüp başkanı Ramon Calderon da istifaya davet ediliyor. İddialar arasında Capello ve Calderon’un görüş ayrılıklarının olduğu yer alınca ortam iyice geriliyor. İtalyan çalıştırıcı ise tüm bunları normal karşılıyor ve yorumunu kısa tutuyor... “İstifa etmeyi düşünmüyorum. Sözleşmemin sonunu görmek istiyorum. İşler kötü gittiği zaman taraftarların ıslıklaması her zaman olur.” Capello kimilerine göre belki de konuya çok profesyonel yaklaşıyordu. Ancak futbol çevreleri başarının her zaman için yıldızlarla ya da ekonomik imkânlarla geldiğini düşünmüyor. Bazen parasızlık da başarı için ateşleyici bir unsur olabiliyor... İlerleyen haftalarda Real Madrid’in lig şampiyonluğu şansı elbette ki devam ediyor. Çünkü liderle aralarında çok fazla puan farkı yok. Ancak Real Madrid’in diğer takımlarla arasındaki tek fark, biraz daha birlikteliğe ihtiyacı olduğu... 2