01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C T SPOR VOLEYBOL MART SALI GÖRÜŞ Servis ve Manşet ALEV ANAKÖK S Dicle’nin ayak sesi CUMHUR ÖNDER ARSLAN ürkiye Bayanlar Ligi Final Grubu’nda adından söz ettiren Dicle Üniversitesi, genç antrenörü Ahmet Karakurt’la geleceğe umutla bakıyor. Aynı üniversitenin Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olarak çalışan Karakurt’la takımın şu anki durumunu, tartışmalı F.Bahçe maçı ve önümüzdeki yıllardaki planlarıyla ilgili konuştuk. Diyarbakır’da voleybola bakış açısı nedir? Takımı oluştururken nelere dikkat ettiniz? İlimizde üniversiteyle birlikte takımlar mevcut. Bu sezon ligden 4 takım bir alt kümeye düşeceği Uzun süredir beri birinci ligde mücadele ettiğimiz için bütçemizle oyuncu kalitesi arasındaki ilişiçin belirli bir voleybol kültürü oluşmuş durumkiyi çok iyi kurmak zorunda olduğumuzu bida. Maçlarımızı ortalama bin 500 ile 2 liyorduk. Kadromuza katacağımız yabanbin arasında seyirci izliyor. Bence asıl cı oyuncuların kaliteli olması gerekiönemlisi salona gelen taraftarlarımıyordu. Ama önceki sezon takımda zın yarıdan fazlasını aileler ve bayan oynayan deneyimli ve verimli sporseyircilerin oluşturması. cularla anlaşma imzaladık. 2 yeni Tartışmalı F.Bahçe maçı hakyabancı oyuncu transfer ettikten kında neler söyleyeceksiniz? sonra öncelikle takımı 8 oyuncuyla Fenerbahçe teknik heyeti için oluşturduk. Transfer yapılırken kabence çok talihsiz bir olaydı. Bu rakteri düzgün ve çalışkan sporculave buna benzer olaylar her rı seçtiğimize inanıyorum. antrenörün başına gelebileOyuncu profili ne yönde? cek şeyler. Asıl dikkat edilElimizdeki oyuncuların 5’i Türk, 3’ü mesi gereken Voleybol Feise yabancı oyuncudan oluşmakta. Taderasyonu’nun kuralları kımımızda genç oyuncular da çoğuntam uygulaması. lukta. Türk oyuncularımızın çoğu uzun Ülkemizde voleybolun zamandır takımımızda yer alıyor. durumunu nasıl değerlenÜniversitenizin spora bakış açısını diriyorsunuz? nasıl buluyorsunuz? Voleybolumuzun son bir yılda Üniversitemiz her alanda göstermiş olyeni fedarasyon başkanımızla birlikte duğu hızlı pozitif gelişimi spor alanında atağa kalktığına inanıyorum. Dikkat katladı. Özellikle rektörümüz Prof. Dr. Fikedersek artık ülkemizde yeni spor sari Canoruç’un desteği ve kulüp başkanılonları projesi, altyapı adına çalışmalar, mız Prof. Dr. Zülküf Gülsün’ün çok iyi bir federasyon işlermizde her şeyin kuyönetim anlayışıyla Dicle Üniversitesi Barallara bağlanması, hakem, antrenör yan Voleybol Takımı tarihinin en başarılı ve sporcu eğitimi yönetmeliği, tv yasezonunu yaşayıp Final Grubu’na kalmayı başardı. yınları ve salonlara insanlarımızı çekSponsor sorunu yaşıyor musunuz? me adına önemli adımlar atılmakta. Bizim sponsorumuz olmadı. Zaman Kişisel kariyeriniz için ne gibi çazaman girişimlerimiz olmasına karşın firlışmalar içerisindesiniz? malardan olumlu bir cevap alamadık. AnBen Dicle Üniversitesi Beden Eğicak mali sorunlarımızı çözme adına kütimi ve Spor Yüksek Okulu’nda öğlüplerde ender görülen iktisadi işletmeyi retim görevlisi olrak çalışmaktayım. kurduk. Üniversite ve kulüp yönetimi Akademik olarak ülke voleyboluna böylelikle kurumsallaşma adına çok çok şey katmak için çalışıyorum. Voönemli adım attı. Bu kaynak lig için yeleybol alanının eğitim kısmında kenterli olmasa bile problemlerin çözümlendime çok görev düştüğüne inanıyomesi ve Türkiye voleybol camiasına örnek rum. Tabii ki Ulusal takımda görev alolması açısından çok önemli. ANTRENÖR AHMET KARAKURT mak hedeflerimin en büyüğü. SEYİRCİMİZ BİLİNÇLİ on dönemlerde voleybolda teknik açıdan kafamı en çok kurcalayan şey, “Servisler mi çok sert?” yoksa “Oyuncularımızın servise karşı manşetleri mi iyi değil” sorusunun yanıtı... Maçları izlerken sık sık bunu düşünüyorum. Bazen de yanımdakilerin düşüncelerine başvuruyorum. Ancak farklı görüşler ortaya çıkıyor. Böyle olunca da acaba ben bu konuyu biraz fazla mı abartıyorum ya da oyuncularımıza gerçekten haksızlık mı yapıyorum ikilemi içinde kalıyorum. Liglerin başından bu yana uzun bir süre geçti. Erkeklerde ve bayanlarda final ve klasman grubu karşılaşmaları devam ediyor. Neredeyse ligin büyük bir bölümünü geçtik ve sona doğru adeta koşar adımlarla ilerliyoruz. Ancak aradan bu kadar zaman geçmesine karşın maçların sonuçlarını büyük oranda servisler ve servis karşılamalar belirliyor. O gün hangi takımın oyuncuları servislerde istikrarlı olabiliyorsa o ekibin maçı kazanma oranı çok yükseliyor. Ama ben iyi servis atılmasından çok oyuncuların servislere karşı manşetlerindeki sorunlar yüzünden bu durumun ortaya çıktığını düşünüyorum. Tabii ki zaman zaman özellikle erkek oyuncuların çok etkili servisler attıklarını izliyoruz. Bu sert vuruşların rakibe hata yaptırması da normal. Ancak birçok sporcu tenis servisi ya da “uçan servis” dediğimiz hafif zıplayarak ve topun ortasına vurularak rakip alana gönderilen tarzı deniyor. Rakipleri fazla zorlamayan bu servislerin karşısında bile manşet alanların sıkıntılı anlar yaşanmasına da açıkçası fazla bir anlam veremiyorum. Hele Avrupa takımlarını izlediğimde aradaki fark beni iyice tedirgin ediyor. Oyuncularımızın en önemli iki meziyet etkili taktik servisler ve servislere karşı alınan iyi manşetlerdi. Ne var ki artık bu özelliğimizi hızla kaybetmeye başladık. Bu yüzden gerek Avrupa kupalarında gerekse liglerimizde büyük sıkıntı yaşadık ve yaşıyoruz. Manşetleriyle büyük beğeni kazanan birçok sporcumuzu, hele en büyük görevi servise karşı manşet almak ve defans yapmak olan liberolarımızı izlerken yaptıkları hatalara şaşırıyoruz. Bu nedenle de takımların hemen hemen hepsi transfer dönemlerinde iyi manşet alan yabancı oyuncular almaya çalışıyor. Hatta şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe, sorununu ABD’li libero transfer ederek gidermeyi bile seçti. Aslında tüm teknik adamlar voleybolun alfabesinin servis atmak ve servis karşılamak olduğu görüşünde birleşiyor. Peki o zaman bu sorunu neden yaşıyoruz ve çözemiyoruz? Antrenörlerin sporcuları güçlü kılmak için ağırlık çalışmalarına daha çok önem vermesi bu sıkıntının nedenlerinden biri olabilir mi? Özellikle ağır kilolarla yapılan hazırlıklar oyuncuları güçlü ve dayanıklı yapıyor, sakatlıkların da önüne geçilebiliyor. Yoksa haftada 2 maç oynamak zorunda kalan oyuncuların hazırlıkları, yani servise karşı manşet çalışmaları yeterince yapılamıyor mu? Hızlı tempoya ve sisteme antrenörlerimizin hâlâ tam uyum sağlayamadıklarını düşünebilir miyiz? Rakibin servisini eritip hücuma dönüştürmek için 3 kişiyle manşet almak yerine bir eksikle, yani 9 metrelik alanı 2 kişiyle kontrol etmenin sıkıntısını yaşıyor olabilir miyiz? Aslında soruları fazlalaştırabiliriz. Ancak neden ne olursa olsun teknik adamlarımızın ve oyuncularımızın servisler karşısında yaşadıkları bu soruna bir an önce bir çözüm bulmaları gerekiyor. Çünkü bu sıkıntı şimdilik maçların kalitesinin yükselmesini engelliyor ama liglerin bitimiyle birlikte Avrupa arenasına açılacak ulusal takım düşünüldüğünde endişelerimiz fazlasıyla büyüyor. 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle