Katalog

C SPOR GÜREŞ ŞUBAT SALI ALTERNATİF Fenerbahçe Turu Geçer BARBAROS ÇIDAL Fenerbahçe, UEFA Kupası’nı alabilir diye bu satırlarda yazmış biri olarak 33’lük Az Alkmaar maçını değerlendirmek zor gibi gözükse de ben SarıLacivertlilerin turu Hollanda’da geçeceğine inanıyorum. Öncelikle medyada her olayın neden tek taraflı gösterildiği konusunda söyleyeceklerim var. AZ takımında ilk 11’de devamlı oynayan 5 oyuncu yoktu, burası tamam ama ya Fenerbahçe’nin eksikleri ne olacak? Kezman, Semih, Aurelio, Lugano, Önder Turacı ve Rüştü. İlk 11’de oynayabilecek 6 oyuncusu olmayan Fenerbahçe de oldukça eksik bir kadroyla oynadı ama işin bu tarafı pek konuşulmadı. Ayrıca Galatasaray’ın 30 yenik durumu düştükten sonra Liverpool deplasmanında 32 yenilmesi ve puan alamaması büyük takdir toplarken Fenerbahçe’nin 31 yenik duruma düştükten sonra durumu 33 yapmasına rağmen maçta döküldüğü de yazıldı çizildi. Bunları bir kenara bırakırsak ben oynanan futbolu beğendim. Hollanda Liginin en golcü takımı ve geçen yılın şampiyonu Sevilla’yı bile deplasmanda yenebilen Az karşısında kolay goller yenmesine karşın Fenerbahçe kötü oynamadı. Alex yine durgun, Deivid yine son vuruş özürlü ve Volkan yine açı kapatmayı bilmeyen kaleci olarak oynadılar ama takım olarak Sarı lacivertliler inanılmaz bir direnç gösterdi ve en önemlisi savaştı. Geçen hafta “Tümer gibi büyük bir futbolcu kazanılmalı ve Aziz Yıldırım birebir yapacağı bir görüşmede Tümer’in asık suratını düzeltebilir ve onu motive edebilir” demiştim. Bence bu görüşme yapıldı ve Tümer maça inanılmaz bir hırs ve motivasyonla çıkarak neden büyük bir yıldız olduğunu kanıtladı. Zico’nun gözüne sokarcasına “Ben büyük maçların adamıyım” diye bağıran Tümer süper 2 gol atmasının yanında Alex’in yapmadığı mücadeleyi sahaya koydu ve belki de futbol hayatında ilk kez bu kadar koştu.Gerek ulusal takımda gerek Beşiktaş’ta hep büyük maçlarda ortaya çıkan Tümer’in bu özelliği sanırım unutulmuştu. O bize bunu tekrar hatırlattı. Appiah ise orta sahada gerçek yerine dönünce yine 3 kişilik koştu ve açıkları kapattı. Tuncay için ne söylenebilir bilemiyorum. Top kayıpları yapsa da ve zaman zaman doğru tercihleri yapamasa da bir futbolcunun bu kadar yürekten oynadığını ve sahaya herşeyini koyduğunu görmek bile yeterli. Tuncay olmasa Fenerbahçe o gün sahadan kesinlikle mağluğ ayrılırdı. Alex ve Volkan’ın yuhalanmasıyla ilgili pek fazla söylenecek birşey yok. Önceden organize olmadan ve bir anda tüm stadda patlayan bir tepkiye ancak saygı duymak gerekir. Her maçı ayrı tutmak ve değerlendirmek lazım. Fenerbahçe taraftarı sahada ne görüyorsa onu değerlendiriyor ve bence kimseye haksızlık yapmıyor. Kötü oynayabilirsin ama umursamaz oynarsan bu tepkiye katlanmak zorundasın. İyisiyle kötüsüyle Alex, F.Bahçe için çok değerli bir oyuncuydu. Oyuncuydu diyorum çünkü artık sezon sonunda takımda kalacağını zannetmiyorum. Kesinlikle yeri dolabilecek bir isim olan Alex Fenerbahçe tarihine adını altın harflerle yazdırdı ama buraya kadardı. Rövanşa gelirsek ben umutluyum. Zico’nun artık doğru 11’i sahaya süreceğini zannediyorum. Bir aksilik olmazsa Volkan, ÖnderLuganoEdu Ümit Özat, AppiahAurelioAlexTümerTuncay, Kezman ideal 11’i sahada olacak. Kalabalık orta sahadan atılacak ara paslarıyla Tuncay, Tümer ve Alex’in Kezman’ın çapraz koşularla boşaltacağı Az defansının arasına girerek goller bulacağına inanıyorum. İlk maçta da görüldü ki AZ Alkmaar kolay gol yiyen bir takım. Hollanda’da da İstanbul’daki maçtan farklı bir oyun olmayacak. Yine gollü bir maç bekliyorum ama bu kez defans ve kalecimiz gününde olmak zorunda. İlk maçta turun gittiğini zannedenler ve sadece eleştirmek için eleştirenlere en güzel cevabı sahada futbolcular verecek. Ama futbolcu kalitesi olarak inandığım Fenerbahçe takımı savaşmak ve yardımlaşmak zorunda. Adem Bereket, antrenmanda sporcularına bildiklerini aktarıyor. Sistem değişecek AHMET YAZICI H iç şüphesiz ki güreş ülkemizin Avrupa ve dünyada en çok madalya aldığı branş. (A) Ulusal Serbest Güreş Takımı Antrenörü Adem Bereket, 10 yaşında Rusya’da başladığı güreş yaşantısını Türkiye’de devam ettireceğini ve ulusal takımın başına geçeceğini tahmin edemezdi. Bereket, “1993’te Rusya Kupası’nı kazandım, 1996’da da Rusya şampiyonu oldum. 199697 yıllarında Rusya adına Dünya Kupası’nda iki kez ikinciliği elde ettim. 1999’da da Türkiye’de yapılan Yaşar Doğu Turnuvası’na geldim ve en teknik güreşçi seçildim. Eski olimpiyat şampiyonu, o zamanın Federasyon Başkanı Ahmet Ayık, ‘Türkiye adına güreşmek ister misin’ diye sordu. 1 yıl sonra olimpiyat vardı. Rusya’da aynı siklet olan Saitiev’in 6 dünya, 6 Avrupa, 2 olimpiyat şampiyonluğu vardı. Rusya’da gitme şanşım yoktu. Mutlaka olimpiyata katılmak istiyordum. Türkiye de isteyince kabul ettim” diye konuştu. 2004 Olimpiyatları’ndan sonra Aydın Polatçı ve Harun Doğan güreşi bıraktıktan sonra altyapıya alttan yetişen güreşçiler aldıklarını söyleyen ve bu yüz Türkler kuvvetli oluyor” dedi. Rusya’dan gelen antrenörle birlikte çalıştıklarını, her ülkenin iyi şeylerini alıp sporculara yükleyeceklerini vurgulayan Bereket, şöyle devam etti: “ABD’liler kondisyon, Kübalılar çok esnek. Bu ülkelerle ikili kamplar düzenleyerek sistemleri yerleştirmeyi düşünüyoruz. Ama bunlar için zaman gerekli. Geçen hafta Ankara’ya Türkiye Şampiyonası’na gittik. Ata sporumuz olmasına karşın seyirci yok. 1994’te Abdi İpekçi’de yapılan Dünya Şampiyonası’nda içerideki seyirci yoğunluğundan binlerce taraftar dışarıda kalmış. O yıl Türkiye şampiyon olmuştu. Seyirci olsa daha kaliteli maçlar çıkar diye düşünüyorum.” İYİ GÜREŞÇİ İYİ KAZANIR “Şartları Rusya’yla karşılaştırdığımda bu imkânlar orada bile yoktu. 3 federasyonla çalıştım ve sorun yaşamadım. Federasyonun özerkleşmesiyle daha da rahatladık” ifadesini kullanan Adem Bereket, sözlerini şöyle noktaladı: “Biz programı sunuyoruz. Hemen ödenek çıkartılıyor. İyi güreşçi iyi para alıyor. 7 Mart’ta yapılacak federasyon seçimlerinde de aynı şekilde yönetimin devam edeceğini düşünüyorum.” den ivme kaybettiklerini belirten Bereket, “2 yıl bocalama yaşadık. Hedef Pekin Olimpiyatları’nda 34 madalya kazanmak. Ruslar daha çok tekniğe önem veriyor. Bu yüzden Ruslar teknik, 19