Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C T SPOR FUTBOL ŞUBAT SALI KONYA’DA GEÇ ESEN N U F Y TA Kimdir? SABİT HORASAN ürk futbolunun son dönemde yetiştirdiği en yetenekli isimlerden biri... Yaş olarak biraz geç kalmış olsa da özellikle son haftalarda attğı kritik gollerle takımına önemli puanlar kazandırıyor. Üstelik de “Aslında çok golcü bir oyuncu değilim. Son vuruşlarımın biraz zayıf olduğunu bile söyleyebilirim. Hava toplarını asist olarak indirebiliyorum” diyecek kadar da mütevazı. Evet, Konyaspor’un parlayan yıldızı Tayfun Türkmen’den bahsediyoruz. Futbol kariyerine forvet olarak başlayan, ancak birlikte çalıştığı teknik adamlar defansa koyunca da hiç sesini çıkarmadan kendisine verilen görevi sonuna kadar yerine getirecek kadar da emekçi. Bu sezon 6 gole ulaşan Türkmen, önce Denizlispor maçında attığı 2 golle dikkat çekerken, Beşiktaş maçında takımına galibiyeti getirerek ne kadar etkili bir oyuncu olduğunu ortaya koydu. Beşiktaş maçında sergilediğiniz etkili performansın yanı sıra attığınız golle de takımınıza galibiyeti getiren isim oldunuz... O an neler hissettiniz? TAYFUN TÜRKMEN: Böylesi güçlü bir rakip karşısında galibiyeti getiren golü atmak tabi ki her oyuncu için son derece önemli ve gurur verici bir duygu. O an yaşadıklarımı kelimelerle ifade etmemin olanağı yok. Aslında çok golcü bir oyuncu değilim. Son vuruşlarımın biraz zayıf olduğunu bile söyleyebilirim. Kimin gol attığının çok da önemi yok. Güzel olan kazanmak. Bundan sonra da sahaya çıkacak ve elimden gelenin en iyisini yapmak için uğraşacağım. Forvet olmanıza karşın defansta da görev alıyorsunuz... Önemli golleriniz de var. Bunu neye bağlayabiliriz? T.T.: Futbola asıl başladığım pozisyon forvet. Konyaspor’a transfer olduğum ilk sezonda takımın başında Hüsnü Özkara vardı. Ancak, gerek sakatlıklar gerek formsuzluklar nedeniyle dönem dönem stoper olarak da görev yaptım. Benim için önemli değil. Nerede olsa oynarım. 1978 Anamur doğumlu futbolcu, Kayserispor ve Ankaragücünde top koşturdu. Pivot forvet gibi oynayan Tayfun, 1.89 boyunda ve 89 kilo. 2003’de katıldığı Konya’da, oynadığı 119 maçta 30 gole imza attı. sözleri de beni heyecanlandırıyordu. Kuşkusuz Hakan Şükür’den daha yetenekli değilimdir ancak, İsmet hocamın o sözleri de beni kamçılıyordu. Yabancı oyunculardan en çok beğendiğim ise Alex. Kadıköy’de defans oynadığım bir maçta sağdan gelene mi pas verecek, soldan geleni mi görecek, ara pası mı yapacak, defansın arkasına top mu atacak, yoksa dripling mi yapacak diye her şeyi birden düşünmeye çalıştığımı hatırlıyorum. Her an her şeyi yapabilecek bir oyuncu. Peki, Avrupa ile Türkiye arasında oyunculara bakış açısında ne gibi farklılıklar söz konusu sizce? T.T.: Büyük farklar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Avrupa’da futbolcular 3940 yaşında futbolcular sözleşme imzalayabiliyor. Maldini, Carboni hâlâ dünyanın en iyi takımlarında oynayabiliyor. Bunları gördükten sonra Türkiye’de de bazı şeylerin değişmesi gerektiğini anlıyorsunuz. Ben istediğim kadar kendimi olgun futbolcu olarak görsem de kamuoyu, “Futbol hayatının sonuna yaklaştı” gözüyle bakacak. Örneğin, bugün Galatasaray’dan Ergün 36 yaşında ve “3 sezon daha oynamak istiyorum “deyip Tugay’ı örnek veriyor. Ama “Beni futbolu bırakmaya zorluyorlar” diyor. YURTDIŞINI TERCİH EDERİM Bu anlamda yurtdışında oynamayı tercih ederim. Orada futbol çok daha farklı oynanıyor. F.Bahçe’ye, G.Saray’a transfer olsanız baskıdan bunalıma girebilirsiniz. Ama Avrupa’da takım çıkıyor, futbolunu oynuyor, kazanıyor ya da kaybediyor, taraftarı tribüne çağırıp alkışlıyor. Hakem maçın sonucunu etkileyecek bir hata yapsa da herkes onu tebrik ediyor. İki teknik adam neredeyse birlikte maç izliyor ve karşılaşmanın bitiminde birbirlerini kutluyorlar. Bütün bunları görünce Türkiye’de oynama isteğiniz de kalmıyor ister istemez. Konyaspor’u nasıl değerlendiriyorsunuz? T.T.: Bence Konyaspor, Türkiye’nin beşinci büyüğü olabilecek bir ekip. Bunun için gerekli olan potansiyel fazlasıyla var. Ancak, doğru yönlendirilmesi ve kent tarafından desteklenmesi şart. Üst üste alınacak 34 galibiyetle kalıcı başarılar elde edilemez. Turkcell Süper Lig’e çıktığımızdan beri belli bir yükseliş yakaladık, ancak temel sağlam olmazsa bu başarılar yapay ve geçici olarak kalır. Türkiye’de beğendiğin oyuncular kimler? Ya da seni hangi oyuncular zorluyor? T.T.: Santrfor oynarken uzun boylu stoperlerden hoşlanmıyorum. Yabancı oyunculardan en çok beğendiğim oyuncu Alex. STOPER OYNAMAK AVANTAJ Peki bu sizin için bir avantaj mı dezavantaj mı? T.T.: Kendi adıma kesinlikle avantaj olduğunu söyleyebilirim. Her iki mevkinin de öizelliklerini biliyorum. Stoper oynarken, karşımdaki santrforun nereye koşu yapacağını önceden hissedebiliyorum. Forvet oynarken de bir stoper için nelerin zor olduğunu hesap ediyorum ve onu uygulamaya çalışıyorum. Sizde en büyük emeği olan antrenör kim? T.T.: Söyleyebileceğim tek bir isim var, o da Anamurspor’daki teknik direktörüm İsmet Arıkan’dır. Tek hedefim üniversiteyi bitirerek mühendis olmak ve devlet memurluğunda ilerlemekti. Oysa, her şeyi bir kenara bırakıp tamamen farklı bir alana geçiyordum. Benim için hiç de kolay bir şey değildi. Böyle bir karar vermemi sağlayan tek isimse İsmet hocamdır. Kendinize örnek aldığınız bir isim var mı? T.T.: Tabii ki Hakan Şükür. Hem oynadığım bölge hem de oyun tarzım nedeniyle kendime örnek aldığım tek isim Hakan Şükür’dü. İsmet hocamın o 14