Katalog

C SPOR ALTERNATİF ŞUBAT SALI Dişi çelik bilek CAN HACIOĞLU Erkeklerin birbirlerine güçlerini göstermek için kıyasıya rekabet ettikleri bir spor olarak bilinir bilek güreşi. Ancak, Gülay Savaş bu alanda tabuları yıkıyor ve bu işte ‘ben de varım’ diyor. Savaş, güreşle başladığı spor hayatını şimdi bilek güreşiyle devam ettiriyor. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Savaş’la keyifyi bir sohbet yaptık. Kısaca kendinden bahseder misin? GÜLAY SAVAŞ: 19 yaşındayım. Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu ve Yunusemre Lisesi’nde öğrenim gördüm. Şu anda Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor yüksek Okulu (BESYO) Öğretmenlik Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Spora yıllar önce güreşle başladım. Daha sonra bilek güreşi branşını tercih ettim. Antrenmanlarımı aksatmadan devam ettiriyorum. Bilek güreşine nasıl başladın? G.S.: Bu spora başlamam tamamen tesadüf oldu. Aslında sporcu bir aileden geliyorum. Babam yıllar önce güreş sporuyla uğraşmış. Aynı şekilde amcalarım da güreş yapıyormuş. Küçük kardeşim şu anda Demirspor Güreş Takımı’nda... Annemin akrabaları da güreşte başarılar elde etmiş. Ben de yıllar önce güreşe gidiyordum. Antrenörüm İbrahim Ünalsoy’du. Daha sonra bu sporu bıraktım bir gün, babamla eve giderken bilek güreşi antrenörü Şener Arslan’la karşılaştık. Babamın samimi arkadaşıymış. Benim bilek güreşine gelmemi istedi ve böylelikle bu spora ilk adımımı atmış oldum. Tabii ki kardeşim Gülşen Savaş’la birlikte... Genelde erkelerin tercih ettiği bu sporu yapman için ailen destek oldu mu? G.S.: Daha önce güreşe gittiğim için bu tip sporlara erkek sporu gözüyle bakmıyorum. Fıtık ameliyatı olduğum için güreşi bırakmak zorunda kaldım. Özellikle ailem bu spora gitmemi çok istedi. Arkadaşlarım da bana büyük destek oldu. Sürmeli masrafları karşılama sözü verince dünyanın en mutlu insanı oldum. Çünkü daha önce çok yerden destek istemiş ve alamamıştım. Son kapı olarak rektörlüğü görmüştüm. Geçen yıllarda Güney Afrika’da yapılacak olan Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’na katılacaktık. Oraya gitmeyi çok istiyordum. Uçak biletlerimizi dahi almıştık. Ancak Vücut Geliştirme Federasyonu’nun o yıllarda ceza almasından dolayı ödenekler durduruldu. Ben ve ulusal takım arkadaşlarım o şampiyonaya katılamadığımız için çok üzülmüştük. Dünya şampiyonluğu dışında Türkiye’de ne gibi başarılara imza attın? G.S.: 8 kez Türkiye şampiyonu oldum. İki kez Türkiye ikinciliğim bulunuyor. Yani 8 altın ve 2 gümüş madalyam bulunuyor. Dünya Şampiyonası’na gidebilmen için sana kimler destek oldu? Hiç umutsuzluğa düştüğün oldu mu? G.S.: Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, maddi anlamda tüm masraflarımı karşıladı. Rektörlüğe çok teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bu şampiyonaya katılamayacaktım. Hatta rektörlüğü gitmeden önce çaresiz kalmıştım. Çünkü herkes beni geri çeviriyordu. Arkadaşlarım aralarında para toplamaya bile kalktılar. En sevdiğimi arkadaşım Şerife, kartpostal bile satma fikrini ortaya atmıştı. Bu davranışlarıyla gerçekten beni çok duygulandırmışlardı. Bu olaylardan önce umutsuzluğa kapıldım. Çünkü 3 milyara ihtiyacım vardı. Kardeşim Gülşen Savaş da şampiyonaya katılacaktı. Ailemin 6 milyarı karşılaması imkânsızdı. Hatta bu sporu bırakmayı bile düşündüm. Çok istiyordum ama çaresizlik insanın umutlarını da tüketiyor. İngiltere’de kimlerin bileklerini bükerek şampiyon oldun? G.S.: Kazakistan, Özbekistan, Rus, Ukrayna, İsveç ve Japon rakiplerimi yenerek finale kaldım. Ama finalde rakibim Türk’tü, yani Eskişehirli Arzu Dönmez’di. İkimiz karşılaştık ve onu yendim. ŞAMPİYONLUK AKLIMDA YOKTU İngiltere’ye giderken, şampiyon olacağını hiç düşünüyor muydun? G.S.: Madalya alırım diye düşünüyordum ama şampiyonluk bana biraz uzakmış gibi geliyordu. Genelde Rus sporculardan çok çekiniyordum. İlk maçımda Rus rakibimi yenince cesaretlendim. Bu şampiyonaya zor bir ortamda katıldın. Sana güvenenleri hiç mahcup etme korkusu oluştu mu? G.S.: Bu şampiyonaya ne büyük zorluklarla gittiğimi çok iyi bildiğimden insanlar bana inanmış ve bunca masrafa katlanmışlardı. Onları mahcup etmemek için çok dua ettim. Başarmayı inanılmaz bir şekilde istedim. Çünkü o insanların yüzüne boynu bükük değil, başı dik olarak bakmak istiyordum. Dünya Şampiyonası’na katılım nasıldı? G.S.: Şampiyonaya 42 ülkeden 1400 sporcu katıldı. Bugüne dek katılımın en çok olduğu şampiyona olduğunu öğrendim. Türkiye’den 5’i Eskişehir’den olmak üzere toplam 12 ulusal sporcu katıldı. Şu anda 19 yaşındasın ve bilek güreşi dünya şampiyonusun. Hayatında ne değişti? G.S.: Şampiyon olduktan sonra bütün arkadaşlarım bana ‘şampiyon’ diye hitap etmeye başladı. Şampiyon demeleri hoşuma gidiyordu. Çünkü zorluklarla gelen bir şampiyonluktu. Şampiyon olduktan sonra okulda çoğu arkadaşım benimle bilek güreşi yapmak istiyordu. Kızları yeniyordum. Erkekler benimle bilek güreşi yapmak istiyorlardı. Masaya oturduklarında kızım diye yenebileceklerini düşünüyorlardı ama onları yenerek hayal kırıklığına uğratıyordum. Bu sporu nereye kadar sürdürmeyi düşünüyorsun? G.S.: Bu sporu kolay kolay bırakmak istemiyorum. Sporu bıraksam antrenör olmak, dünya şampiyonları yetiştirmek istiyorum. Dünya şampiyonalarında Türk bayrağını görmek istiyorum. Rus bayrağını ise asla... Bundan sonraki hedeflerin nelerdir? G.S.: Bundan sonraki hedefim büyüklerde de dünya şampiyonu olmak. Sağ kolda, sol kolda, hatta açık sıklette dünya şampiyonlukları istiyorum. Dünyanın en iyi bayan bilek güreşçisi olmak istiyorum. Bunun için de çok çalışmalıyım. EN BÜYÜK DESTEK AİLEMDEN Daha önce hiç arkadaşların arasında bilek güreşi yapıyor muydun? G.S.: Arkadaşlarımla, kuzenlerimle ve kardeşlerimle bilek güreşi yapıyordum. Kız arkadaşlarımı yeniyordum. Erkekleri de yenmeye başlamıştım. Zaten antrenmanlara gitmeye başlayınca daha da güçleniyorsunuz. Gücünüz bu sporun tekniğiyle birleşince yenilmez olmaya başlıyorsunuz. Hayatında seni en çok üzün ve sevince boğan olaylar nelerdir? G.S.: Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nın İngiltere’nin Manchester kentinde yapılacağını öğrendik. Ancak Vücut Geliştirme Federasyonu’na bağlı olan bilek güreşi sporuna vücut geliştirmenin ceza almasından dolayı ödenek yapılmıyordu. Yani ulusal formayla şampiyonaya gitmek isteyenler tüm masrafları kendileri karşılayacaktı. Bana Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Gülay Savaş, güreşle başladığı spor yaşamına bilek güreşiyle devam ediyor. 18