Katalog

AHMET AHMET KURT’LA KURT’LA BASKETBOL ÖĞRENİYORUM Eposta:ahmetkurt?turkbasket.com www.basketbolakademisi.net Savunmaya başlangıç B u güne kadar çoğunlukla hücum temel tekniklerinden söz ettik. Oysa, basketbolda savunma, en az hücum kadar önemli bir silahtır. İyi savunmacılar değerli oyunculardır, iyi savunma yapan takımlar maç kazanırlar. Savunma temel teknikleri, en az hücum temel teknikleri kadar önemlidir. Bunların püf noktalarını iyi bilmeniz ve bunları çok çalışarak geliştirmeniz gerekir. Tek yönlü bir oyuncuyu hiçbir teknik adam istemez. Her maçta 20 sayı atan ama her maçta savunduğu oyuncunun 25 sayı atmasına (veya sayı pası vermesine) izin veren oyuncu neden değerli olsun ki? Bana, ortalama 10 sayı atan ama rakibine daha az sayı ansı tanıyan oyuncu bulun. Ben onu isterim... Ben isterim, savunmacı ister ama iyi savunma yalnızca istekle yapılmaz. Savunmanın temel tekniklerini bilmek gerekir. Ve bu temel teknikler ‘savunma duruşu’ ile başlar. Savunma duruşunu daha önceki yazılarımızdan biride anlatmıştık. Basketbolun temel duruş pozisyonu gibi dengeli, ayaklar omuz genişliğinde açık, dizler bükük bir duruştur bu. Bunun, hücum temel duruş pozisyonuna göre tek farkı ağırlık merkezi olmalıdır. Hücumda öne doğru olması istenen ağırlık merkezi, savunmada geriye olmalıdır. Satranç oyununda olduğu gibi; Siyah taşlarla oynuyorsanız ayrı bir ‘duruşunuz’ vardır. İlk hamleyi yapan beyaz taşlarla oynuyorsanız ayrı bir teknik uygularsınız. Hücum oyuncusu mesafe arar. Savunma oyuncusunun amacı ise o mesafeyi bulmasına izin vermemektir. Dripling hakkını kullanmamış bir hücum oyuncusuna savunmanın mesafesi ‘bir kol boyu’ olmalıdır. Ve savunma bu mesafeyi sürekli korumalıdır. Son yıllarda savunma tekniklerini çalıştıran teknik adamların sürekli ‘’Aldatmaya yanıt verme’’ uyarılarını duyuyorum. Oysa ‘savunma uzmanı’ değerli koçum Aydan Siyavuş, bizlere ‘’Topun her santimetre yer değiştirmesine yanıt vereveksiniz’’ derdi ve bizleri öyle eğitirdi. Teknikte bir değişiklik vansa ‘bilenler’ bizi uyarsın ama biz size bildiklerimizi yazalım. Savunma bir kol boyu mesafede, ağırlık merkezi biraz arkada, kafası topun üzerinde, dengeli, geniş bir duruşla hücum oyuncusunun karşısında yer alır. Hücum oyuncusunun topla yaptığı her hamleye yanıt verir. Sağa dripling yapar gibi ayağını ve topu uzatırsa, pıt,pıt iki küçük savunma adımıyla topla mesafesini koruyarak yeni yerini alır. Sağa aldatma sola hamleye dönüşürse, ayak değiştirir. Ter ayak ve ters el önde, yine mesafesini korur. Pozisyonunu alır. Şimdi ne yapıyorlar bilemiyorum ama Siyavuş bizlere ‘kusana kadar’ şu çalışmayı yaptırırdı: Hücum oyuncusu topu elde tutar, savunma bir kol boyu mesafede onun karşısında savunma temel duruşu ile yerini alır. Hücum sağa dripling aldatması (feyk) yapar, savunma iki küçük adımla sağa doğru gider, sağ el toptadır. Hücum şut atar gibi yapar. Öndeki el ve öndeki ayakla şut ‘feykine’ anıt verilir. El toptadır! Hemen ardından sola dripling hamlesi gelir. El ve ayak değiştirilerek bu hamleye yanıt verilir. Bu çalışma dakikalarca böyle sürüp gider. Biraz ilerleyince klasik ‘sağ hamle, şut aldatması, sola hamle’ çalışması hücum oyuncusunun insiyatifinde ‘dilediğini yapma’ çalışmasına döner. Sağa aldatma, sola aldatma, sağa aldatma, şut aldatması, yeniden sağa aldatma... Bu üç bilinmeyenli denklem sürüp gider. T opla oynama şansını kullanmamış hücum oyuncusu karşısında uygulanan bu teknik, top yere vurulduğu andan başlayarak yerini tamamen başka tekniklere bırakır. Dripling savunması denilen bu savunma tekniklerini başka bir yazıda ele almak üzere, bugün temel savunma pozisyonunu (stens) yeniden anımsayalım; Dizler bükük, sırt dik, ağırlık merkezi biraz arkada (ama mutlaka çok dengeli), el topa doğru uzatılmış (rakibe rahat vermeyecek durumda), kafa topun üzerinde, gözler rakibin göbek bölgesine odaklanmış (en son orası hareket eder ya), ayaklar geniş açılmış, bol yer kaplayan ve rakibe (iyi bir kaleci gibi) alanı dar gösteren bir havayla yayılarak korku veren bir durumda olmak iyi bir başlangıçtır. Savunma çalışmaları çok eğlenceli ‘driller’ değildir ama basketbolcu olmak istiyorsanız bunları öğrenmek ve bıkmadan yinelemek zorunda olduğunuzu unutmamalısınız. Topu çembere atmak varken, adalelerinizi ‘yakan’ savunma ‘stensinde’ durmak, bir sağa, bir sola, bir ileriye kayarak gitmek; önce ön ayağı ileri atıp sonra diğerini yanına sürümek hiç eğlenceli çalışmalar değildir. Ama ‘el mahkum’, yapmak zorundasınız bunları! Koçlar iyi hücumcuyu severler ama matemetiği de çok iyi bilirler. İstatistikler her şeyi söyler. Sevgili gençler, savunmayı öğrenin. İyi savunmacı olun. İnanın bana, çok kötü hücumcu değilseniz karşılığını alırsınız. SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 15