24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Y Ü Z Y IL IN SÖZÜ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK: Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir. Teknik direktöre tam yetki F utbolda teknik direktör olup da işine son verilmemiş, kovulmamış tek örnek acaba var mı diye düşünüyorum. Varsa bile ya binde birdir ya da iki… Çünkü, teknik direktörlerin yazgısıdır kovulmak. Üstelik bir takım ünvanlarla! kapının önüne konulurlar; “Sarhoştu, kumarbazdı, psikopattı, oyunu okuyamıyordu, takım kuramıyordu, deliydi , diktatördü , egoistti, komisyoncuydu” gibi… Spor yaşamımda bunların çoğuna tanık oldum. Senaryo hep aynıdır. “Hocamız tam yetki ile çalışacaktır” sözleriyle daha ilk günden başlar. Gelen kimdir iyice biliniyor mu, hayır. Geçmişi biraz karıştırılmıştır ama tam olarak bilinmeyen yanları çoktur. Neyse, hoca çalışmaya başlar ama bir çok hata da yapar aynı zamanda. Aslında tanımadığı bir ülke, tanımadığı insanlar, tanımadığı futbolcular , tanımadığı bir futbol ortamı ile karşılaşınca hata yapması da doğaldır. Tüm bunlar doğaldır da bizler sabırsız bir toplumuz . Bir takım homurtular çıkar, medyada bir takım olur olmaz demeçler yayınlanıp, eline kalem alan yazmaya, ağzı olan konuşmaya başlayınca artık iş işten geçmiştir. Ve teknik direktörü yollamanın yolları aranmaya başlar ve sonunda perde iner. Aslında en büyük yanlış da ne bizim bilmediğimiz ne de gelenin bizi tanımadığı bir ortamda tek kişiye hem tam yetki hem tam sorumluluk vermekten başlar. Teknik direktörler de insandır, zayıf yanları elbette vardır, bilmediğimiz yanları vardır, bilmediğimiz alışkanlıkları, bilmediğimiz tutkuları vardır. Hatta bilmediğimiz hastalıkları da... Çoğu insan hastalığım meydana çıkar diye doktora bile gitmez . Onların içinde nice bürokratlar, nice devlet adamları nice bilim adamları ve nice Bakanlar, Başbakanlar da vardır belki. Hatta Başbakanımız Tayyip Bey’in bile olamaz mı. Ben de 30 yıllık şeker hastasıyım, şekerimin düştüğü , hipoglisemiye girdiğim çok olmuştur, ama sıkıntımı cebimde taşıdığım bir kesme şeker ile hallediveririm. O zaman acaba Başbakanımızın başka bir derdi, başka bir hastalığı olabilir mi diye düşünürüm. Neden 9 gün kontrol edildiğini, neden ilk kez uzun süren bir dinlence yaptığını da düşünürüm. Düşününce de acaba verdiği kararların doğru ya da yanlış olduğundan emin midir diye de düşünürüm. Aynen Teknik direktörlerin verdikleri kararlar gibi. Onlar da bildiklerini okuyorlar, takımlarını diledikleri gibi yönetiyorlar, ama çoğu kısa süre sonra hatalar zincirinin kurbanı olup kapının önüne konuluveriyorlar. Futbolumuzda tek adamın tek yetkili ve tek sorumlu olmasının sakıncalarını birkaç örnekle ve hatta icranın başı olarak Başbakanımızdan verdim. Lafı biraz uzattım ama ister sporda ister özel sektörde isterseniz devlet yönetiminde tek adam bir safsatadır. Belki isim olarak öne çıksa da arkasında en az 56 kişilik bir ekip vardır.. Siz en basit bir bademcik ameliyatının bile bir doktorun tek başına yaptığını söyleyebilir misiniz? Teknik direktörlük de tek kişiye bırakılmayacak kadar ciddi ve önemlidir. S PO R V E S iY A S E T KAMU ViCDANI iLE OYNANMAZ B run en bir spor yazarıyım, yaşamım spo e esin girm ra spo içinde geçti. Siyasetin f itira ak olar biri ış çıkm ı karş her zaman an iç içe edeyim ki sporla siyaset her zam ra girmiş, kimi spo set olmuştur. Kimi zaman siya O nedenle ıştır. dalm e için n seti zaman spor siya rla spo çoğu zaman siyasetten başlayıp e spor bitirmişizdir yazılarımızı. Şu günlerd lar genel olan rk öze r, şiyo rkle öze rı federasyonla ybol vole ve ol kurullarını yapıyor. Ama basketb tıkları yap ında mas aşa rklik öze federasyonlarının yı dola tan genel kurulları anayasaya aykırılık el kurulları ve Danıştay’a gitti ve Danıştay da gen sıfırladı. un) yek nlem (kee rı onla özerk federasy u, vurd baş GSGM daha yüksek makamlara y’ın ışta Dan r imle seç sonucu bekliyor. Ama Sandıklara bozduğu sistemde devam ediyor. adı ; o zaman Olm n. giren oyların üçte biri siyaseti hem daha ılsın yap a atam , seçimlere gerek yok masrafsız hem daha kolay. B u ülkenin icra kurulunun başındaki kişi Başbakanımız; şehit cenazeleri sıra sıra uğurlanırken “Asker ocağı yan gelip yatılacak yer değildir” deyince iktidar partisi yüzde 25 oy kaybetti. Bunu Başbakan da bizzat itiraf etmiştir. Gurbetçilerimizin anavatandan ırak , alın teri, göz nuru, el emeğini dolandırıp elini kolunu salaya sallaya dolaşanlar var aramızda. Bunlardan birisi de YİMPAŞ’ın patronu. Almanya’da faizi haram kılıp insanları kar payı ile aldatıp 5 milyar Avrosunu dolandıranlar ülkemin Bakanları, ülkemin valileri, ülkemin emniyet müdürleri ile saf tutuyorsa ve 70 milyonun önünde buna göz yumuluyorsa nerde devletimin valisi, nerde devletimin savcısı, nerde devletimin polisi. Hikmet Çetinkaya haftalardır yazıyor, “YİMPAŞ’ın yönetim kurulu başkanı Dursun Uyar’a kimse dokunamaz ve dokunmaya gücü yetmez’’ diye. Açık açık söylüyorum, eğer interpolün kırmızı, yeşil, sarı, mavi her neyse rengarenk bültenleri ile dünyanın dört bir yanında aranan YİMPAŞ’ın başkan ve yöneticileri eğer zaman aşımı sınırları içine sokulup dava düşer ve bu 5 milyar Avroluk dolandırıcılar adaletin önüne çıkarılmazsa bu iktidar bir yüzde 25 daha oy kaybeder. Kamu vicdanını hiçe sayanlar rus ruleti oynadıklarının farkındalar mı? 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle